3 sonuç bulundu
Yayınlayan Kurumlar
Yazarlar
Anahtar Kelimeler
- Egypt 3
- Mısır 2
- Atkıdan İlmekli 1
- Copt Fabrics 1
- Çekmeli Dokuma 1
- Çekmeli Weaving 1
- Desen 1
- Dokumacılık 1
- France 1
- Illustration 1
ATKIDAN “ÇEKMELİ” (HALKALI / İLMEKLİ / KESİKSİZ HAVLI) DOKUMALARIN DÜNYA MÜZELERİNDE TARİHSEL ÖRNEKLERİ ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME
Arış · 2020, Sayı 17 · Sayfa: 140-170 · DOI: 10.34242/akmbaris.2020.144
Özet
Tam Metin
Tarihsel gelişim sürecine bakıldığında; dokumacılığın; en eski üretim yöntemlerinden ve el sanatı dallarından biri olduğu görülmektedir. Dokumacılık toplumların kültürel gelişiminin göstergesi ve yaratıcı düşüncenin malzeme ile biçimlenmesi, bir başka deyişle: insanın kendini ifade etme aracı olmuştur. Dokumacılığın, insanlığın ihtiyaçları doğrultusunda geliştiği; işlevselliğin, desen ve teknik arayışlar doğrultusunda değiştiği, çeşitlendiği ve sanatsal üretime dönüştüğü izlenmektedir Mısır’da dokunmuş tarihsel örneklerde, 2. atkı ipliğinin (ilave atkı/ desen atkısı/ takviye atkı) yüzeye çekilerek halkalarla desenli kumaş yüzeyi oluşturulan bir dokuma tekniği kullanılmıştır. Bu dokumaların yüzeyinde halka/ilmek/kesilmemiş hav, iplik kıvrımı görüntüsü oluşturan, desen atkısı ile (çekmeli/ halkalı/ ilmekli/ kesiksiz hav tekniği ile yapılmış) dokuma kumaşlarda hem renk hem desen çeşitliliği yaratılabildiği görülmektedir. Bu tekniğin Anadolu’da çoğunlukla kullanılan adlarından biri “Çekmeli” sözcüğüdür. Sözcüğün yapılan eylemi, Türkçe anlatımla doğru ifade eden bir sözcük olmasından dolayı, bu yazı kapsamında kullanılması uygun görülmektedir. Amaç; başka dillerdeki tanımların yanında, Türkçe olarak “Çekmeli” sözcüğünün, tekstil alanına kazandırılmasını sağlamaktır. Bu çalışmada Dünya Müzeleri’nde bulunan Mısır’da dokunmuş, (atkı ipliğinin yüzeye çekilerek halka/ ilmek görüntüsü oluşturulduğu ve bu halkaların/ilmeklerin yüzeyde desenler yaratmada estetik bir öge olarak değerlendirildiği), desenli tek katlı tarihsel dokuma örneklerinden benzer desenleri olanlar seçilmiş ve incelenmiştir. Örneklerin çekme tekniğine bağlı olan desenleri temel alınarak, dokuma yapıları açısından değerlendirmesi yapılmaktadır. Bu yazının yazarları, Özellikle Anadolu’da “çekmeli dokumalar” konusundaki kapsamlı bir araştırmayı temel almaktadır.
Siyasetname Hüviyetinde Bir Esaretname
Erdem · 2011, Sayı 60 · Sayfa: 77-142
Özet
Tam Metin
Bu eser; Süleyman adlı bir Osmanlı yeniçerisinin Fransa ile ilgili izlenimlerini ihtiva eder. Süleyman, Uyvar Kalesi'nin elden çıkışı sırasında Macarlara esir düşer. Macar beyzadeleri onu savaşı seyretmek için orada bulunan bir Fransız mimara hediye ederler. Bu vesileyle Fransa'ya götürülen ve bu ülkede esir kalan Süleyman, efendisi mimarla birlikte devamlı dolaşarak, sıradan insanların girip çıkamıyacağı birçok yeri görür. Bu esir yeniçeri, sekiz senelik bir sürenin sonunda kendi isteğiyle ülkesi Mısır'a geri döner. Mısır'da döneminin ileri gelenlerinin bulunduğu bir eğlence meclisinde, ona Fransa hakkında sorular sorulur. Süleyman'ın bu sorulara verdiği cevaplar bu ülkenin idari, askeri ve ekonomik yapılanması hakkında bilgi verir niteliktedir. Ayrıca, bu yolla devrin diğer önemli devletleri hakkında da fikir beyan edilir. O, Osmanlı devleti de dahil, dönemin ileri gelen diğer Avrupa ülkeleriyle Fransa'yı birçok kalemde kıyaslar ve her seferinde üstünlüğü bu ülkeye verir. Süleyman, bu bilgileri aktarırken, Fransa'yı her anlamda idealize eden bir üslup kullanır. O, bu kalem tecrübesi ile o dönem Avrupa'sının gelişmiş bir ülkesini temel özellikleriyle tanıtmış bulunur. Süleyman, bir başka dünyayı resmederken, Osmanlı modernleşmesi adına önümüze bir yol haritası çizmiş, bir kılavuz koymuş olur.
Kahire Millî Kütüphanesi’nden Minyatürlü Farsça Yazmalar
Erdem · 2008, Sayı 51 · Sayfa: 235-254
Özet
Tam Metin
Mısır, antik medeniyetiyle ve önemli tarihsel anıtlarıyla dünyanın en çok ilgi çeken ülkelerinden biridir. Mısır 1517'de Osmanlı hakimiyetine girmiştir. Kahire sokaklarındaki Osmanlı mimari üslubunun özelliklerini taşıyan birçok yapı, Mısır'ın bu kültürden etkilendiğinin göstergesidir. Osmanlı kültürünün etkileri sadece mimaride değil diğer sanat alanlarında da görülmektedir. Mısır kütüphanelerinde Osmanlı dönemine tarihlenen birçok resimli yazma bulunmaktadır. El yazmaları bakımından ülkenin zengin kütüphanesi hiç şüphesiz Dâru'l-Kütüb el-Kavmiyye olarak bilinen Kahire Milli Kütüphane'sidir. Kütüphanede Arapça, Türkçe, Farsça resimli yazmalar bulunmaktadır. 70 civarındaki minyatürlü eserle Farsça yazmalar sayı bakımından en geniş grubu teşkil etmektedir. Daha çok edebî konulu bu yazmalardaki minyatürler genellikle İran resim üslubu ile Hind-Moğol resim üslubunu yansıtmaktadırlar.