29 sonuç bulundu
Yayınlayan Kurumlar
Yazarlar
Anahtar Kelimeler
- Eski Türkçe 19
- ESKİ TÜRKÇE 7
- Old Turkic 7
- Old Turkish 6
- etimoloji 3
Eski Uygurca Çeviri Metinleri Işığında Orhun Yazıtlarının Söz Varlığına Katkılar (I) (The Vocabulary Contributions of Orkhun Inscriptions in the Old Uyghur Translated Texts (I))
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2014, Cilt 62, Sayı 1 · Sayfa: 7-18
Özet
Bu makalede "idi oksuz" ve "bulun" kelimeleri incelenecektir. İlk kelimenin kökeni ve anlamı uzun yıllar çalışılmıştır ancak ikinci kelimenin kökeni konusunda neredeyse hiçbir fikre sahip değiliz. İlk olarak, Tonyukuk ve Bilge Kağan Yazıtları'nda sadece iki kez aynı durumu anlatmak için geçen "idi oksuz" kelimesinin oluşumunda yokluk belirten vurgulu yapının olduğu ve bunu doğrulayacak şekilde Çinceden eski Uygurcaya çevrilen çalışmalarda benzer kelimelerin bulunduğu açıklanacaktır. Daha sonra, "ok" kelimesinin esas anlamı - "idi oksuz" yapısının kök kelimesi -tarihsel çalışmalar, belgeler ve Türk dillerinden örnekler temelinde açıklanmaktadır. Son olarak, eski tarihsel çalışmalarla bağlantılı yorumlar esasında "idi oksuz" kelimesinin geçtiği iki yazıtta amacı ve anlamı açıklanacaktır.Bu makalede incelenen ikinci kelime ile ilgili çeşitli okumalar, ve bugüne kadar yürütülmüş çalışmalar konusunda kısa bir girişten sonra en eski tarihsel kaynaklarda, hatta dinî çalışmalarda geçtiği yerlerde kelimenin (savaş tutsağı anlamında) kaynağı araştırılarak kelimenin gerçek anlamı konusunda daha anlaşılır bir görüş geliştirme yönünde çalışma yürütülecektir
Kazak Türkçesinde Geçen Eski Türkçe Kelimeler (Old Turkish Words in Kazakh Turkic)
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2014, Sayı 37 · Sayfa: 97-110
Özet
Kazaklar, 15. yüzyılın ikinci yarısında Altınordu Hanlığı'nın parçalanmasından sonra teşekkül etmiş olan bir Türk boyudur. Kazak Türkleri, Türk boylarının kuzey, yani Kıpçak koluna; Kazak Türkçesi de Kıpçak lehçe grubuna dâhil edilmektedir. Türk lehçeleri içerisinde en geniş sahada konuşulan Türk lehçesidir. Kazak Türkçesi bugün dağınık olarak Kazakistan, Doğu Türkistan, Özbekistan, Türkmenistan gibi bölgelerde yaşayan Kazaklar tarafından konuşulmaktadır. Bu çalışmada, Kenan Koç, Ayabek Bayniyazov ve Vehbi Başkapan'ın hazırlamış olduğu Kazak Türkçesi Türkiye Türkçesi Sözlüğü'nden hareketle günümüz Kazak Türkçesinde yaşayan Eski Türkçe kelimeler tespit edilmeye ve bu kelimelerin tarihsel süreçteki durumlarını gösterilmeye çalışılmıştır
Kırgız Türkçesindeki Bazı Deyimleri Açıklamada Eski Türkçenin Yeri ya da Ara Arkaik Kelimeler
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2014, Sayı 37 · Sayfa: 91-96
Özet
Kalıplaşmış dil birliği olması sebebiyle deyimlerin yapısında buğün anlamı bilinmeyen kelimeler bulunmaktadır. Kırgız Türkçesinde bulunan deyimlerde de anlamı buğünlerde bilinmeyen ve tek başına kullanılmayan kelimelerin sayısı çoktur. Böyle kelimelerin anlamlarının tespiti deyimlerin iyi anlaşılmasında da önemlidir. Dolayısıyla bu kelimelerin anlamlarıın incelenmesi gerekmektedir. Makalemizde Kırgız Türkçesinde geçen deyimlerdeki bazı kelimelerin üzerinde durarak onların anlamlarını Eski Türkçe Dönemi'ne ait eserlerde bulunan kelimeler vasıtasıyla açıklamaya çalıştık
Tariat ve Xi’an (Karı Çor Tegin) Yazıtları Işığında sın ‘mezar’ Sözcüğü Üzerine
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2013, Cilt 61, Sayı 2 · Sayfa: 161-166
Özet
2012 yılının sonlarında Çin'deki Tang devrinin başkenti eski adıyla Chang'an, şimdiki adıyla Xi'an'de Çince uzun bir metin ile 17 satırdan oluşan runik harfli eski Türkçe kısa bir metin oyulu bir mezar taşı bulunmuş ve aynı şehirde bulunan Datangxishi Müzesinde korunmaya alınmıştır. Mezar taşının runik harfli bölümünün 12. satırında geçen sın 'mezar' sözcüğü runik harfli metinlerde ilk kez tanıklanmıştır. Bu mezar taşı sayesinde Tariat Yazıtı'nda geçtiği öne sürülen, ön ünlülü sinläg okunagelen sözcüğün sinläg olmadığı ortaya çıkmış olmaktadır. Çünkü Xi'an (Karı Çor Tegin) Yazıtı'nda geçen sın sözcüğü ön değil art ünlülüdür. Bu bildiride sın sözcüğünün hem eski Çincedeki durumu hem de Türkçenin farklı dönemlerindeki kullanımları üzerinde durulmuştur
Eski Türk Yazıtları ve Kazakçadaki Ortak Kelimeler
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2013, Cilt 61, Sayı 2 · Sayfa: 223-244
Özet
Makalede Orhun Yazıtları'nın söz varlığı incelenerek eski Türk yazıtları ile Kazakçadaki ortak kelimeler tespit edilmiştir. Çalışma neticesinde eski Türk yazıtları ile Kazakça arasında ortak 280'in üzerinde kelimenin bulunduğu ortaya çıkarılmıştır. Söz konusu kelimelerin çoğu aynı yapıda olan, sadece ses değişimine uğrayan kelimeler iken çok az bir kısmı (ubut/uyat "utanç, ayıp", yét-/jetekte- "yedmek, yedekte götürmek", yokad-/joğal- "yok olmak") aynı kökten olup farklı ek alan kelimelerdir. Ortak kelimelerin her iki dilde de genel olarak birebir aynı anlamda kullanıldığı görülmektedir. Bunun yanı sıra kimi kelimelerin (kıd- "öldürmek" = qiy"kesmek, biçmek", yabız "kötü, fena" = javız "acımasız, zalim") çağdaş Kazakçada eski anlamına yakın olarak kullanıldığı, kimi kelimelerin (arığ "temiz, saf" = aruv "güzel (kadın)", katun "hatun, hakanın eşi" = qatın "zevce, eş; kadın, karı", tonlug "elbiseli, giyimli" = tondı "kürklü") de anlam kayması, daralması ve genişlemesi gibi anlam değişikliğine uğradığı görülmektedir. Ayrıca aralarında uzak da olsa anlam ilişkisi bulunan apa, azman, eke, eren gibi biçim bakımından aynı olan kelimeler de mevcuttur
Eski Orta Çincedeki Eski Türkçe Akrabalık Terimleri
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2011, Cilt 59, Sayı 1 · Sayfa: 105-116
Özet
Bu makalede Tang Hanedanlığı zamanında Eski Çince biçimlerinin yerini alan (ve bugün hâlâ Mandarin Çincesinde kullanımda olan) ailedeki yaşlı bireyler için kullanılan Orta Çince birçok akrabalık kavramının Eski Türkçeden ya da çok sıra dışı bir şekilde para-Moğolcadan en nihayetinde Türkçe bir kökenden geldiğini göstermeye çalışmaktayız. Bu bulguyu Çincedeki her türlü ödünçlemeyi reddeden ırkçı Çin dil bilimi anlayışına ağr bir darbe olarak nitelendiriyoruz. Üstelik bu bulgu, kuzey step "barbarlarının" Çinlilerle kurdukları etkileşimlerde her zaman alıcı taraf olmadığını ve aslında Çin dilini ve toplumunu büyük ölçüde etkilediklerini de göstermektedir.
“Çok” Sözcüğü Nereden Geliyor?
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2009, Cilt 57, Sayı 2 · Sayfa: 107-111
Özet
Bu makalede Türkçenin yaygın niteleyicilerinden biri olan çok "az karşıtı, fazla" sözcüğü üzerinde durulacaktır. Öncelikle sözcüğün Türkçenin gelişme ve yayılma alanlarındaki yeri tespit edilecektir. Ardından çok'un kökeni ile ilgili değişik görüşler aktarılacaktır. Son olarak çok'un Eski Türkçedeki ço- "vurmak, saldırmak" fiiline dayandırılabileceği delilleriyle ortaya konulacaktır
TARYAT YAZITININ BATI YÜZÜNDE mGLi ve mGL İŞARETLERİYLE YAZILAN SÖZCÜK NASIL OKUNUP ANLAŞILMALI?
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2008, Cilt 56, Sayı 2 · Sayfa: 99-108
Özet
Bu çalışmada Uygurlarından kalan Taryat yazıtında geçen bir sözcük incelenecektir.İncelenecek sözcük yazıtın batı yüzünün dördüncü satırında mGLi; beşinci satırında mGLrunik harfleriyle yazılmıştır. İlk olarak sözcüğün okunuşu ve anlamlandırılışı ile ilgili çeşitliaraştırmacıların görüşlerine değinilecektir. İkinci olarak bu görüşlerin gerekçeli eleştirileriyapılacaktır. Son olarak sözcüğün ılagım olarak okunup "ormanlık, koruluk" biçimindeanlamlandırılmasının daha uygun olacağı delilleriyle ortaya konacaktır.
ANADOLU VE RUMELİ AĞIZLARININ DAYANDIĞI TEMELLER
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2007, Cilt 55, Sayı 1 · Sayfa: 87-110
Özet
Anadolu ve Rumeli Ağızları, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde Türkiye Türkçesiyazı dilinden ses, şekil bilgisi ve söz varlığı açısından birçok yönde ayrılıklar gösterenbir ağız topluluğudur. Tarihî gelişme sürecinde Oğuzcanın son halkasını oluşturur.Ağızlardaki bu dil zenginliği, 24 Oğuz boyuna özgü birbirinden farklı ağız özelliklerine,daha sonra Kıpçak vb. lehçelerden gelen bazı özelliklerin de eklenerek ta EskiTürkçeden başlayıp Eski Anadolu Türkçesi kanalı ile XV. yüzyıldan XXI. yüzyıla kadaruzanan değişme ve gelişmelerin ortaya koyduğu çeşitliliğin ürünüdür.Eldeki makalede bu şekillenme ile ilgili gelişmeler üzerinde durulmuştur
ESKİ TÜRKÇE –GmA SIFAT-FİİL EKİ ÜZERİNE
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2006, Cilt 54, Sayı 2 · Sayfa: 133-138
Özet
Sondan eklemeli bir dil olan Türkçe, sıfat-fiiller açısından oldukça zengindir.Geniş zaman kavramını ifade etmek için -Ar, -r; -mAz, -GlI, -GmA, -GAn gibi sıfatfiilekleri kullanılmıştır. Bu eklerden -GmA Eski ve Orta Türkçe döneminde kullanılmışolup, daha sonra yerini -An (