11 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Son 10 yıl
  • Eski Uygurca
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Budizm, Yiyecek ve Yiyecek Sadakası: Eski Uygurca Üç Fragman Üzerine Filolojik İnceleme

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2023, Sayı 76 · Sayfa: 45-72 · DOI: 10.32925/tday.2023.103
Tam Metin
Budizm’de Tarihî Buddha’nın vefatından sonra belirginleşen Theravāda ve Mahāyāna adlı iki temel ekol vardır. Mahāyāna, temelde Theravāda ekolüyle örtüşen ilke ve kavramlara sahiptir. Bilhassa yiyecek ve yiyecek sadakası, iki ekol arasındaki ortak kavramlar içerisinde yer almaktadır. Budizm’de yiyecek, hem fiziksel hem de zihinsel anlamda canlıların yaşamını sürdürmeye yarayan bir kaynak olarak görülür. Bu noktada dört tür yiyecek kavramı canlıları biyolojik, duyusal, düşünsel ve manevi açıdan besler. Bununla ilgili olarak yiyecek sadakası da keşiş ve rahibelerin yaşantılarını sürdürmeye yarayan bir tür Budist gelenektir. Bu araştırmanın problemini Budist Uygur edebiyatından bahsi geçen konulardaki şimdiye kadar neşredilmeyen, Berlin Turfan Koleksiyonu’nda Mainz 342 (T II 638), Mainz 798 (T I) ve U 2050 (o. F.) arşiv numaralarıyla saklanan üç fragmanın filolojik neşri ve söz varlığının bileşenleri oluşturmaktadır. Yazının önemi, üç fragman temelinde Eski Uygurca araştırmalarına ve dil incelemelerine yeni verilerin sunulmasıdır. Çalışmanın özgünlüğünü ele alınan üç fragmandaki konular oluşturmaktadır. Birinci fragmanda Budizm’in Mahāyāna ekolünün özellikleri ve bu ekoldeki kimi öğretilerin tefsiri, ikincisinde Budizm’deki āhāra-catuṣka yani dört tür yiyecek ve üçüncüsünde piṇḍapāta yani yiyecek sadakası kavramı söz konusudur. Çalışma sonucunda Eski Uygurca 112 satır ortaya konmuş ve metinlerin söz varlığında 182’si isim ve 38’i fiil tabanını oluşturan 220 madde başı belirlenmiştir. Bu söz varlığının içerisinde 13 alıntısözcük tespit edilmiştir.

ESKİ UYGURCADA TIP İNCELEMELERİ VE BİR TIP METNİNE İLİŞKİN FRAGMANLAR

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2023, Sayı 55 · Sayfa: 117-146 · DOI: 10.24155/tdk.2023.219
Tam Metin
Eski Uygurca, temelde muhtelif dinî muhitlere ilişkin yazınsal kaynakların tercümesine dayanmaktadır ancak bunun yanında gündelik hayat, gök bilimi, takvim, fal, dil bilgisi ve tıp gibi konulara ilişkin din dışı olarak nitelendirilebilecek metinler de bu dönemde kaleme alınmıştır. Bunlar içerisinde önemli bir yere sahip olan tıp metinleri esasen muhtelif hastalıklar, ağrılar, sağaltım yöntemleri ve reçetelere odaklanır. Türk dilinin tarihsel gelişimi göz önünde bulundurulduğunda, Doğu Türkistan’dan Anadolu’ya birçok dönemde tıbbı konu alan metinlerin mevcut olduğu bilinmektedir. Özellikle İslami Orta Asya edebî dilinden ve Anadolu ve çevresinde meydana gelmiş Türk dilinden hacimce ve sayıca hatırı sayılır düzeyde eser günümüze erişmiştir. Eski Uygur sahasındaki sağlık konulu metinler söz konusu olduğunda ise bunlar dayandığı gelenekler, konu edindikleri hastalıklar ve ağrılar, tedavi uygulamaları ve yazıldıkları alfabeler itibarıyla ilgi çekici bir görünüm sunmaktadır. Bu yazı şimdiye kadar neşri gerçekleştirilmemiş bir tıp metnine ilişkin metin parçalarının neşrini amaçlamaktadır. Bu amaçla çalışmaya konu olan metin parçalarının yazı çevirimi, harf çevirisi, aktarımı, metne ilişkin açıklamaları, sözlük ve dizini hazırlanmıştır. Bunun yanında, bilindiği gibi Eski Uygurcadaki tıp konulu metinler üzerine yapılan incelemeler, genel olarak bu sahada hazırlanan diğer incelemelerin tarihi kadar eskiye gider. Bu sebeple ilk çalışmanın yapıldığı 1930 yılından bugüne Eski Uygur tıp sahasına ilişkin incelemelerin araştırma tarihçesine yer vermek hem bugünkü gelinen duruma ışık tutacak hem de sonraki araştırmalar için zemin hazırlayacaktır. Bu gerekçeden ötürü bu yazıda evvela Eski Uygurca tıp sahasında hazırlanan çalışmaların kısa bir değerlendirmesi sunulacak, ardından bugün Çin tıbbında Shennong olarak bilinen efsanevi kahramana da atıf yapılan Eski Uygurca tıp konulu fragmanların neşrine geçilecektir.

ESKİ UYGURCA PĀRĀYAṆAVAGGA’YA İLİŞKİN FRAGMANLAR

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2022, Sayı 74 · Sayfa: 7-38 · DOI: 10.32925/tday.2022.83
Sanskritçede tripiṭaka, Pāli dilinde ise tipiṭaka “üç sepet” olarak bilinen kavram Budizm’in dinî yazınsal kaynaklarına işaret eden üç ayrı tür eser için kullanılır. Bunu sūtralar, vinayalar ve abhidharmalar oluşturmaktadır. Buddha’nın vaazlarını içeren sūtralar, Sanskritçede āgama, Pāli dilinde ise nikāya olarak adlandırılan koleksiyonlardan oluşmaktadır. Esasında Sanskritçe Budist külliyatta bu koleksiyon dört ile sınırlı iken, Pāli dilindeki Budist külliyata Khuddakanikāya adında beşinci bir koleksiyon daha eklenmiştir. Khuddakanikāya’nın içerisinde bugün bilindiği kadarıyla on beş eser vardır. Bunlardan birisi de Suttanipāta “sūtraların çöküşü” adını taşımaktadır. Manzum ve mensur biçimde kaleme alınan metinlerle örülü Suttanipāta beş vagga yani beş bölümden oluşmaktadır. Suttanipāta’nın beşinci ve son bölümünü ise bu çalışmanın da konusunu oluşturan Pārāyaṇavagga teşkil etmektedir. Eski Uygurca Pārāyaṇavagga üzerine yapılan çalışmalar 1997 yılına kadar gider; fakat bugün gelinen noktada bu metnin Eski Uygurcada bütünlüklü olarak korunduğunu söylemek mümkün değildir. Eski Uygurca Pārāyaṇavagga’ya ilişkin metinler fragmanlar hâlindedir. Bu çalışmada Suttanipāta’nın beşinci bölümü olan Pārāyaṇavagga’ya ilişkin şimdiye kadar neşredilmemiş Eski Uygurca fragmanların neşri gerçekleştirilecektir. Bu yazının konusunu oluşturan fragmanlar bugün Berlin Turfan Koleksiyonu’nda şu arşiv numaralarıyla korunmaktadır: Mainz 699, U 1536, U 1539, U 1557 ve U 2044. Bu yazı mevzubahis fragmanların yazı çevirimini, harf çevirisini, Eski Uygurca metnin Türkiye Türkçesine aktarımını, metne ilişkin açıklamaları ve sözlük/dizini içermektedir.

Suvarṇaprabhāsa-Sūtra’nın Eski Uygurca ve Çince Çevirileri Üzerine Bir Değerlendirme (15. Bölüm 149-171. Satırlar Arası)

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2020, Sayı 49 · Sayfa: 185-210 · DOI: 10.24155/tdk.2020.134
Bu çalışmada, Mahāyāna Budizmine (大乘佛教 Dàshèng Fójiào) ait bir sutra kitabı olan ve Yì Jìng tarafından Çinceye, Şingko Şeli Tutung tarafından Çinceden Eski Uygurcaya çevrilen Sanskritçe Suvarṇaprabhāsa- sūtra'nın, Eski Uygurca bilinen adıyla Altun Yaruk (Altın Işık) Sutrası'nın, sarasvati atl(ı)g t(e)ŋri kızı ötüg ötünmek "Sarasvati adlı tanrıça( nın) ricada bulunması (/arz edişi)" başlığını taşıyan 15. bölümünün 149-171. satırları arasında kalan parçaları ele alınmıştır. Özellikle bugüne kadar çeviri bilimi içerisinde tartışılagelen "verbum e verbu, sözcüğü sözcüğüne çeviri mi olmalı yoksa sensum exprimere de sensu, anlamın çevirisi mi olmalı?" soruları temelinde iki çeviri metin göz önüne alınmış ve karşılaştırmalı bir değerlendirmenin yapılması amaçlanmıştır. Bununla birlikte, Eski Uygurca metinde geçen toyın, nom ėligi vb. ile Çince metinde geçen 呪 zhòu, 菩提 pútí vb. gibi Budizmin temel kavramlarından bazılarının kısaca açıklanması ve bu örneklem temelinde Şingko Şeli Tutung'un çeviri tutumuyla ilgili bazı çıkarımlara ulaşılması da amaçlanmıştır. Burada öncelikle konuyla ilgili kuramsal bilgiler sunulmuştur. Ardından, çalışmada izlenen yol metin karşılaştırması olduğundan, Altun Yaruk'un 15. bölümünün 149-171. satırları arasındaki parçanın Eski Uygurca-Çince karşılaştırmalı çeviri metinleri ile Türkiye Türkçesine aktarmaları sırasıyla verilmiştir ve metinlerle ilgili açıklamalar yapılarak karşılaştırmalı değerlendirmenin sonuçları sunulmaya çalışılmıştır. Ayrıca araştırmacıların konuyla ilgili belgelere rahatça ulaşabilmesi için Turfanforschung Digitales Turfan-Archiv'den [Turfan Araştırmaları Dijital Turfan Arşivi] ve Radlov-Malov yayınından alınan fragmanlar, yazının sonunda bulunan ekler kısmında verilmiştir.

ESKİ UYGURCA ÖLÜLER KİTABI’NDAKİ İKİLEMELER ÜZERİNE

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2019, Sayı 67 · Sayfa: 39-64
Türk dili çalışmalarında önemli bir yere sahip olan ikilemeler, EskiUygur metinlerinde de sıklıkla başvurulan bir ifade şeklidir. Türk dilininyazılı ilk kaynaklarından günümüze kadar her dönemde karşılaştığımızbu yapı üzerine yapılan çalışmalarda ikilemelerin yapısal veanlamsal kuruluşu hakkında bilgi verilmiştir. Bu nedenle, bu çalışmadasadece Eski Uygurca Ölüler Kitabı'nda karşılaşılan ikilemeler içinherhangi bir sınıflandırmaya gidilmeden eserde geçen ikilemeler tespitedilmeye çalışılmış, tespit edilen ikilemelerin anlamları ve birer örnekcümle verilmiştir. Daha sonra örnek cümlenin günümüz Türkçesine çevirisiyapılmış ve örnek cümlelerin metinde geçtiği satır numarası gösterilmiştir.Ayrıca çalışmanın girişinde eski Uygur metinlerinde nadirgörülen ve/veya ikilemeyi oluşturan kelimelerin en az birinin ikilemedışında kullanılmadığı ikilemeler hakkında bilgi verilmiştir.

TURFAN BÖLGESİNDEKİ ESKİ UYGUR YER ADLARI

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2019, Sayı 47 · Sayfa: 149-175
Turfan toplumunun modern çağlar öncesindeki tarihsel analizininyapılabilmesi için, Turfan metinlerinde geçip herkesin üzerinde mutabıkkaldığı çeşitli dillerdeki yer adlarının tanımlanması vazgeçilmezdir. TarihîÇin kaynaklarına göre, MS 640 yılında, Tang Hanedanı tarafından işgaledildiğinde, Qu (麴) Ailesinin Goachang (高昌) Krallığı hâkimiyetindekiTurfan Havzası'nda "yirmi iki şehir" bulunmaktadır. Söz konusu "yirmiiki şehir"in adlarından sadece birkaç tanesi kronolojik olarak yazılmışolan Çin tarihleri ile Çince Turfan el yazmalarında olduğu gibidir. Turfanaraştırmacıları, bu şehirleri tanımlamak için, Çin kaynaklarındaki Mingve Qing hanedanlarına ait kayıtlarda geçen yer adlarıyla bugünkü Uygurkayıtlarında geçenleri karşılaştırarak bir dizi tarihî - coğrafik araştırmayürütmektedir. 9. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Turfan havzasındaBatı Uygur Krallığı'nın hâkimiyeti söz konusu idi. Eski Maniheist Uygurmetinlerinden birine göre, bu krallığın hâkimiyet alanında "Koço ulusununyirmi iki şehri" bulunmaktaydı. (koço ulus ikii otuz balık). Bölge13. yüzyılın ilk yarısında Cengiz'in Moğol İmparatorluğu'nun hâkimiyetialtına girdikten sonra, iduq-qut unvanlı Uygur kralı tarafından yönetilenşehirlerin sayısı bir zamanlar yirmi dört olarak anılmaktaydı. 9. - 14.yüzyıllar arasındaki eski Uygur metinlerinde bugünkü Uygur yer adlarınıtespit edebiliriz. Bu yazıda söz konusu şehirlerden, Çïqtïn, Puçang, Soim,Qongsïr (Qongḍsïr), Limçin, Singging (Singing), Nižüng (Nişüng ~ Lişüng),Nampï (Lampï) ve Yimşi (Yemşi) şehirleri incelenmiştir.

A Fragment of Old Uyghur Uṣṇīṣavijayā-nāma-dhāraṇī from the Berlin Turfan Collection

Erdem · 2018, Sayı 75 · Sayfa: 223-250 · DOI: 10.32704/erdem.496892
Tam Metin

ÖZ

Berlin Turfan Koleksiyonu'ndan Eski Uygurca Uṣṇīṣavijayānāma-dhāraṇī'nin Bir Fragmanı Budist külliyata ilişkin metinlerin Eski Uygurcaya tercümesi Orta Asya Türk Budizmi'nin yazılı kaynaklarının oluşmasında önemli bir rol oynamıştır. Mahāyāna Budizmi ve Mahāyāna'nın bir formu olarak gelişen, büyü ve ritüel gibi ayine ilişkin uygulamaları ihtiva eden Ezoterik Budizm'e ait metinler de bunlar arasında yer alır. Bu çalışmanın konusunu oluşturan Ezoterik Budist inanç ve uygulamalara ilişkin unsurları ihtiva eden dhāraṇī sūtralardan biri de Sanskritçe Ārya-sarva-durgati-pariśodhana-uṣṇīṣavijayā-nāma-dhāraṇī'dir. Eski Uygurca Ārya-sarva-durgati-pariśodhana-uṣṇīṣavijayā-nāmadhāraṇī Berlin-Brandenburg Bilimler Akademisi'ndeki Turfan Koleksiyonu'nda saklanan blok baskı fragmanlardan oluşmaktadır. F.W.K. Müller tarafından Uigurica II içerisinde neşredilmiş olan bu Eski Uygurca eser Berlin Turfan Koleksiyonu'nda bulunan blok baskı metinler temelinde hazırlanmıştır. Müller neşrinin temelini oluşturan bu fragmanlara ek olarak metne ait olan bugün Berlin Turfan Koleksiyonu'nda U 2378a (T I T 301.500) arşiv numarasıyla korunan bir yazma fragman da mevcuttur. Bu yazma fragmanın neşri ve tercümesi temelinde, bu yazı şimdiye kadar yayımlanmamış olan yazmayı tanıtmayı, mevzubahis metne ilişkin açıklamalarda bulunmayı ve metnin dizininin hazırlanmasını amaçlamaktadır.



Eski Uygurca İkilemer Üzerine

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2017, Cilt 65, Sayı 2 · Sayfa: 243-311
Özelde Eski Uygurcada, genelde Türkçede ikilemeler Türkçenin en baştan berien sık başvurulan "ifade şekilleri"ndendir. Eski Türk yazıtlarından beri Türkçeninifade kabiliyetini öne çıkartan ikilemeler Eski Uygurcada daha da ilgi çekici bir unsurolup S. Çağatay'dan beri değişik araştırmacılarca çeşitli yönlerden ele alınmıştır.Aşağıdaki makalede 1500'ün üzerinde ikileme metinlerden seçilerek bir arayagetirilmiştir.

ESKİ UYGURCADA TİBET BUDİZMİ

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2017, Cilt 65, Sayı 1 · Sayfa: 61-89
Budizm başta olmak üzere Manihaizm ve Hristiyanlık gibi dinleri benimsemiş olanUygurlar bu dinlere ait metinleri tercüme etmişlerdir. Theravāda ve Mahāyāna'dansonra Uygurlar arasında inanır bulmuş olan Tibet Budizmi yazılı kaynaklarbakımından Eski Uygurca araştırmalarında önemli bir yere sahiptir. Bu çalışmanınamacı Eski Uygurca ile kaleme alınmış Tibet Budizmine ait eserlerin incelenmesi ve bueserler hakkında yapılan çalışmalara ilişkin bilgi verilmesidir. Bu yazı üç bölümdenoluşmaktadır. Giriş bölümünde Tibet Budizmi hakkında genel bir bilgi sunulmuştur.Metinler bölümünde Eski Uygurca ile kaleme alınmış Tibet Budizmine ait metinler veonlar üzerine yapılan çalışmalar hakkında bilgi verilmiştir. Sonuç bölümü genel birdeğerlendirmeyi içermektedir.

Eski Uygurca çımılaş-/çımşılaş-/çımkılaş- Fiilleri Üzerine

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2015, Cilt 63, Sayı 2 · Sayfa: 189-196
Eski Uygurca yazmalar içinde önemli yere sahip olan Altun Yaruk Sudur'un bol kelime hazinesi ile Eski Uygurcanın söz varlığına sağladığı katkı tartışılmazdır. Sadece bu eserde rastlanan bazı söz ve ibareler bunu kanıtlamakta ve başlı başına bir inceleme konusu oluşturmaktadır. Bu makalede bir olası çım < *çımı isim kökünden türeyen çımılaş-/ çımşılaş-/ çımkılaş fiilleri ele alınacaktır. Bu yazıda ele alınan fiiller diğer kaynaklarda geçmediği için sözcüğün yapı ve anlam bilgisi Çağdaş Türk dillerinde yaşayan biçimleri ile karşılaştırılarak açıklığa kavuşturulabilir