41 sonuç bulundu
Yayınlayan Kurumlar
Yazarlar
Kirkitli Dokumalarda Boy İsimlerinin Önem
Erdem · 2013, Sayı 64 · Sayfa: 70-84
Özet
Türkler; Orta Asya'dan başlayıp günümüz Türkiyesine kadar gelen sü reçte, kültür varlıklarından (dil, din, sanat,) vs. ödün vermeden yaşa maya devam eden özel insan topluluğudur. Konargöçer dönemlerinde geçtikleri yol boyunda bulunan kayalar üzerine tamkalarını kazımış lardır. Yerleşik kaldıkları süre içinde, kirkitli dokuma, keçe, gibi görsel malzemeler üzerine de bu tamkaları işleyerek pekiştirmişlerdir. Adına im bezeme, yanış dedikleri görselleri günümüze kadar devam ettirerek gençlerine büyük miraslar bırakmışlardır. Onlara, biz buralardan geçtik şurada yaşadık demişlerdir. Anadolu'nun her köşesine dağılmış 7-8 bin olduğu söylenen Türk boyları dokuma yapmaya devam etmektedir. Her boyun halısı, kilimi, cicimi sumağı, üzerinde taşıdığı tasarım bakımından farklıdır. Bakıl dığında, "Bektik, Çayan, Alayuntlu, vs." olduğu bilinir. Bu durum doku yucular adına da çok önemlidir. Konu ile ilgilenen bilim insanlarının, yukarıda anlatılan sebepler ne deniyle buldukları her dokumanın hangi boy'a ait olduğunu yazma ları Türk geleneğine duydukları saygının yanı sıra aidiyet duygusunu da önemsetecektir. Kültürümüzün devamlılığı bu yolla da sağlanabi lir. Kültürü olmayan toplum; ailesi ve okuma yazması olmayan insana benzer. Dünya üzerindeki varlığı tartışmalıdır. Her bilim çalışanı bu durumu göz önünde bulundurmalıdır. Geçmişine ve geleceğine borçlu olduğunu unutmamalıdır
Malatya Yastık Halıları
Arış · 2013, Sayı 9 (Türk Dünyasında Halı ve Düz Dokuma Sempozyumu Özel Sayısı - 5) · Sayfa: 4-11 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.46
Özet
Tam Metin
Araştırmanın konusunu "Malatya Yastık Halılarında Teknik Özellikler" başlığı tanımlamaktadır. Anadolu'nun her yöresinde halı; farklı kullanım amaçları ile dokunmuştur. Bu kullanım amaçları bölgenin yaşam şekli ve iklim yapısı gibi hayatla bütünlük gösteren şartlar sonucunda ortaya çıkmıştır. Malatya yastık halıları geçmişte karasal iklimin getirdiği zorlu kış mevsiminde dokunan ve kullanılan dokumalar olmakla birlikte günümüzde sergilik olarak tanımlanan ev döşemelerinde yoğun talep üzerine üretilmektedir. Yörede, yastık halılar için genellikle ayrı çözgüler hazırlanmakta bazen de büyük dokumalar bittikten sonra artan çözgü ipleri üzerine eklenerek dokunmaktadır. Kullanılan malzeme, dokunan motif ve oluşturulan desenler, yörenin geleneksel kültürünü yansıtan özellikler taşıması nedeniyle araştırma konusunu önemli hale getirmektedir. Malatya yastık halılarının teknik özelliklerinin belirlenmesi amacıyla araştırma konusu seçilmiştir. Malatya il merkezindeki müze ve evlerde bulunan yastık halı örnekleri araştırma konusunun evrenini oluşturmakta, benzer özellikler gösterenler arasından seçilen dokuz adet halı yastık da alınmaktadır. Araştırma metni; kaynak taramalarından elde edilen bilgilerden alıntılar, alan araştırması ile elde edilen görsel kayıtların analizleri, dokuyucularla yapılan mülakatlardan elde edilen, değerlendirmeler ve sonuçlardan oluşmaktadır.
Elazığ Müzesindeki Osmanlı Dönemi Eşik ve Seccade Halıları
Arış · 2013, Sayı 9 (Türk Dünyasında Halı ve Düz Dokuma Sempozyumu Özel Sayısı - 5) · Sayfa: 12-33 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.47
Özet
Tam Metin
Bu bildiride ele alınacak eşik ve seccade halıları, Elazığ Müzesinde bulunmaktadır. Halıların incelenmesinde, envanter numarası, müzeye geliş tarihi ve kimden satın alındığı, ebatları, hav yükseklikleri, düğüm sayıları, motif ve kompozisyon özellikleri belirtilmiştir. Halıların motifleri çizilmiş ve fotoğrafları çekilmiştir. Müzede incelenen sedir halıların atkı, çözgü ve düğüm ipliklerinde genellikle yün malzeme kullanılmıştır. İncelenen halılarda, ipliklerin boyanmasında çoğunlukla doğal, az olarak suni boyalar kullanılmıştır. Atkı ve çözgüler genellikle boyanmamıştır. İncelenen 5 adet halıda Türk (Gördes) düğüm tekniği kullanılmıştır. Halıların bir kısmı Elazığ ve yöresinde dokunmuş, diğer kısmı da bölgeye satılarak getirilmiştir. Şavak halıları olarak bilinen örnekler, yöreye has renk ve motif özellikleri taşımaktadır. İncelenen halılar 18. yüzyılın sonları ile 20. yüzyılın başlarında dokunmuştur.
Maya Dokumaları İle Türk Dokumaları Arasındaki Benzerlikler
Arış · 2013, Sayı 9 (Türk Dünyasında Halı ve Düz Dokuma Sempozyumu Özel Sayısı - 5) · Sayfa: 34-41 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.48
Özet
Tam Metin
Maya dokuma tezgâhlarının Anadolu ve Türk dünyasındaki benzerlikleri tekniği, kullanımı ile üretimin bezerlikleri ele alınacaktır. Bunlar arasında 'pedallı tezgâh','dastar', 'çözgü yüzlü dokuma', 'cicim', 'sumak', 'iliksiz kilim', 'kanaviçe' ve 'sarma' tekniği adı verilen usuller karşılılaştırılacaktır. Maya ip eğirme aletleri ile Türk dünyasında kullanılan aletler mukayese edilecek, benzerlikler gösterilecektir. Maya kilim ve halıları ile diğer dokuma teknikleri ile ortaya konulan ürünlerdeki motifler ile Türk motifleri mukayese edilerek benzerlikler sunulacaktır. Kültür taşıyıcı öğelerden en önemlisi olan sosyal hayatta iç içe bulunduğumuz, hayatın içinde kullandığımız halı, kilim ve diğer dokuma ürünleri ile içlerinde kullanılan motiflerin bezerliği bir tesadüf eseri midir yoksa bu kültürün sahiplerince mi öğretilmiştir, bu kültürün asıl sahipleri kimdir gibi sorulara cevap aranmaya çalışılacaktır.
Carpet in the Aq Qoyunlu Turkmen Period
Arış · 2013, Sayı 9 (Türk Dünyasında Halı ve Düz Dokuma Sempozyumu Özel Sayısı - 5) · Sayfa: 60-67 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.51
Özet
Tam Metin
15.Yüzyıl ortalarında Teymuriler doğuda, Osmalılar batıda Ak Koyunlular ise ikisinin arasındaki bölgede hüküm sürmüşlerdir. Osmanlılar ve Ak Koyunlular arasındaki ilişkiler sayesinde Batı ile kurulan ilişkiler sonucunda Türkmenlerin sanatına dair çok değerli bilgiler, batılı büyükelçiler ve araştırmacılar vasıtasıyla, günümüze kadar gelmiştir. Örneğin Josafa Barbaro, Tebriz Heşt Behişt Sarayı'nın güzelliklerini anlatırken, anlatımında büyük bir ipek halıya işaret etmiştir. Kendisi, sanatsal ayrıntı vermemekle birlikte, elimizdeki örnekler incelendiği zaman, bu halıların genel özelliklerini ortaya koyan tipolojisi tarifleyebiliriz.Türkmen halılarının çoğu, haşye (bordür) leri Küfi süsleme deseni ile vurgulanmıştır; Ayrıca Selcuklu haşyesi olarak bilinen bu desenler, Selcuklu, İlhanlı ve Celayiriler zamanından kalmıştır. Küfi desenler sadece haşyede değil, zemin ve göbeklerde de kullanılmıştır. Türkmen halılarının genel tasarımı incelendiğinde; "halı yüzeyi" el yazmalarıyla doldurulmuştur. Haveran name ve hamse i nizami bu sözü edilen el yazmalarıyla süslenen halılar arasında sayılabilir. Halı yüzeyini kaplayan bu yazı çeşitleri, Filologlar için de ayrı bir paleografik araştırma konusudur. Safevi ve Osmanlı halıları belirgin bir şekilde Ak Koyunlu geleneğinden çıkarılarak kendi tipolojileri doğrultusunda sınıflandırılabilir. Zira çeşitli uygarlıklar Tebriz'i kendilerine başkent olarak seçmişlerdir. Zira Şah İsmail, İlhanlı, Al-ı Celayir, Kara Koyunlu ve Ak Koyunlu başkenti olan Tebriz'i aynı zamanda kendilerine başkent olarak seçmişlerdir. Bilindiği üzere, Sultan Selim Han, Çaldıran muharebesi sonrasında, çok sayıda Tebrizli sanatçıyı İstanbul'a davet etmiştir.
Sözel Metinlerde Yer Alan Görsel Malzemelerin Halı Tarihindeki Önemi
Arış · 2012, Sayı 8 (Türk Dünyasında Halı ve Düz Dokuma Sempozyumu Özel Sayısı - 4) · Sayfa: 4-15 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.35
Özet
Tam Metin
Türk halısı ile ilgili yapılan araştırmalarda kaynak olarak kullanılan belgelerin çoğu doğrudan halının kendisidir. Bunların başında kazılarda elde edilen halı parçaları, müzelere intikal eden halılar gelmektedir. Buna mukabil halı tarihi araştırmalarında Holbein, Lotto halısı gibi Avrupalı ressamlar tarafından yapılmış resimlerdeki görüntüler de dolaylı belge olarak kullanılmıştır. Klasik devir anlatı metinleri sözel malzeme olarak daha fazla dikkat çekmiştir. Türk klasik edebiyati aratı metinleri bundan dolayı dünyanın pek çok yazma kütüphanesine intikal etmiştir. Anlatı metinlerinin bazı nüshaları çeşitli vesilelerle nakışhanelerde minyatürlenmiştir. Filologlar ve edebiyatçılar kendi branşlarına uygun metinler üzerine çalışırken bu tür görüntü malzemelerini pek dikkate almamıştır. Diğer yandan sanat tarihçileri için anlatılar da pek önemsenmemiştir. Halbuki her iki alanın verileri bir birini destekler mahiyettedir ve bu tür görüntü malzemeleri disiplinler arası yeni dikkatlerle incelendiğinde, tebliğimizde göstermeye çalıştığımız gibi, bilhassa halı araştırmaları konusuna yeni veriler sunmaya imkan vermektedir. Bu tebliğimizde minyatürlerdeki halı resimlerinin dolaylı belge olarak kullanılabilecegi konusu işlenmektedir.
Türk Halı Sanatında Mitolojik Kaynaklı Bazı Motifler
Arış · 2012, Sayı 8 (Türk Dünyasında Halı ve Düz Dokuma Sempozyumu Özel Sayısı - 4) · Sayfa: 38-51 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.38
Özet
Tam Metin
Mitoloji, bir milletin en eski çağlardan itibaren atalarının hayallerini, tutkularını, yaşadıkları önemli olayları olağanüstü hikâyeler şeklinde anlatan destan, efsane ve masallardır. Bu Destan, efsane ve masallarda geçen önemli öğeler maddi kültür eserlerinde de görülmektedir. Milletlerin tarih sahnesinde sürekli kalabilmesi ancak dilini ve kültürünü koruyabilmesi ile mümkün olmuştur. Bu nedenle de meydana getirdiği sanat eserlerini kendi kültürel damgasını vurmuş; geliştirmiş olduğu estetik kriterleri bu eserlerde ortaya koymuştur. Maddi kültürümüzün önemli bir kısmını oluşturan halı ve kilimlerimizdir. Bu halı ve kilimlerimizin yüzeylerinin süslenmesinde yer alan motifler, milletimizin geçmiş çağlardaki inançlarını ve yaşam felsefesini en iyi şekilde yansıtmaktadır. Halı ve kilimlerimizin her biri ayrı bir sanat eseri değerinde olup, yüzeylerinde yer alan motifler içerdikleri anlam bakımından geçmişten günümüze önemli ipuçları sunmaktadır. Bu çalışmada Türk halı ve kilimlerinde eski inançların ve yaşam felsefesinin izlerini taşıyan motiflerden bazı örnekler sunulacak ve bunlarla ilgili açıklamalar yapılacaktır.
Ahıska Türklerinde Halı Kültürü
Arış · 2012, Sayı 8 (Türk Dünyasında Halı ve Düz Dokuma Sempozyumu Özel Sayısı - 4) · Sayfa: 16-25 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.36
Özet
Tam Metin
Her halkın milli etnik ve tarihi, kültürel kimliği onun dünyaya getirdiği sanatlarla bağlıdır. Bu anlamda Ahıska Türklerinin halı kültürü onların yaşadığı tarihi coğrafyanın, Kafkas doğasının zenginliğini ve Oğuz Türk kültür bağımını ifade etmektedir. Ahıska Türklerinin soykırıma uğraması ve göçe mecbur edilmesi bu kültürü sarsmışsa da onu yok edememiş ve Ahıska Türkleri yaşadıkları Ahıska bölgesinin halı özgünlüğünü başka sanatları gibi ayrı ayrı coğrafyalarda yaşatmaya mecbur kalmışlardır. Ahıskalıların halıları, Ahıska bölgesinde yaşatılan kültür özelliklerini taşımakla beraber, yaşadıkları yeni coğrafyanın halklarına ait (Kazakların, Özbeklerin, Kırgızların ve diğer) yeni halı özelliklerini de benimsemişlerdir. Bu bakımdan Ahıska halısı dikkat çekmekte ve araştırma için merak konusu olmaktadır. Burada özellikle Ahıska halılarının ornament, nakış özgünlüğü, renk seçimi ve halı türlerinin tekniği dikkat çekmektedir.
Türk Destanlarında Geçen Halı Anlatımları, Halılardaki Hayvan Motifleri ve Renklerinin Dili
Arış · 2012, Sayı 8 (Türk Dünyasında Halı ve Düz Dokuma Sempozyumu Özel Sayısı - 4) · Sayfa: 92-101 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.40
Özet
Tam Metin
Türk mitolojisinin toplumsal yaşam içerisindeki özgünlüğü edebi alanda ne kadar geçerli ise sanat alanında da o kadar geçerliliğe sahiptir. Mitolojik anlatımlar geçmişten günümüze kadar gelmiş olan toplumsal yaşantı döngüsü içerisindeki her türlü sosyal ve yaşamsal olayları içinde barındırarak toplumun savaşlarını, barışlarını, inançlarını, karakterini ve sanatındaki ince nüanslar ile duygusal yapısını ortaya koyar. Sanat eserlerindeki görüntüler ise, yeri gelir halısındaki bir motifte, yeri gelir çanak ve çömleklerinde veya mimari eserleriyle kendini ortaya çıkartır. Türk mitolojisi ve destanlarında da bu toplumsal olaylar ve sanatsal ibareler her zaman mevcuttur. Bu araştırmada, Türk destanlarında geçen halı anlatımları, halılardaki hayvan motifleri ve halı sanatında kullanılan renklerin Türk toplumu üzerindeki etkileri ele alınmaya ve analiz edilmeye çalışılmıştır.
Yozgat Halı Yastıkları
Arış · 2012, Sayı 7 (Türk Dünyasında Halı ve Düz Dokuma Sempozyumu Özel Sayısı - 3) · Sayfa: 112-121 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.33
Özet
Tam Metin
Yozgat ili, ilçe ve köylerinde 2004-2007 yılları arasında yapılan alan araştırmalarında yöreye has halı yastıklar tespit edilmiştir. Halı yastıklar Yozgat'ta ev döşemede kullanılan önemli unsurlardan biridir. 19.yy. sonu, 20. yy. başı dokunan bu yastıklar yörede makat denilen sedirlerde duvara dayalı olarak kullanılmaktadır. Yörede iki nesil önce kadınların kendi ihtiyaçları için dokuduğu halı yastıklar ticari kaygı olmadığı için orijinal desenlere sahiptir. Malzemesi el eğirmesi yün olan bu yastıklar Türk düğümü ile dokunmuştur. Halı yastıklar genellikle köşe-göbek denilen ¼ desen raporlu olmalarının yanında, birbirinden farklı özgün motiflere sahiptir. Damgalı ayak, nuskamuska, tırnaklı yapraklar, göl-gül vb. motifler sembolik, geometrik ve bitkisel konuludur.