75 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Istanbul
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

İstanbul Arkeoloji Müzelerindeki Fildişi Pyksis

Belleten · 2005, Cilt 69, Sayı 254 · Sayfa: 59-64
Tam Metin
Buluntu yeri İstanbul olan, yaklaşık yarısı kırılmış, tabanı kaybolmuş pyksisin üst bölümünde yatay üç sıra profil yer almıştır. Profil üzerinde pyksisin kapağının oturması için oluşturulan üst kısımda da kırıklar vardır. Pyksis üzerinde kabartma tekniğinde "Üç Kahin Kralın (Üç Müneccimin) yeni doğan İsa'ya secdesi" sahnesi işlenmiştir. Katlanabilir küçük bir tabureye oturan Meryem'in ayakları yüksek bir platforma basmaktadır. Başını da örten yumuşak kıvrımlara sahip uzun bir giysisi olan Meryem, elleriyle İsa'yı tutmakta, onu öne doğru uzatmaktadır. Annesinin elleri üzerinde yükselen çocuk İsa'nın annesi gibi uzun ve kıvrımları özellikle belirtilmiş bir giysisi vardır. İsa'da ellerini öne doğru uzatmış, kendisine verilen hediyeyi almaktadır.

On the Edge of the Civilized World: Cyrus Hamlin and the American Missionary Work in Turkey

Belleten · 2004, Cilt 68, Sayı 253 · Sayfa: 671-686 · DOI: 10.37879/belleten.2004.671
Tam Metin
When the American Board of Commissioners for Foreign Missions appointed Cyrus Hamlin to Istanbul as a missionary, his immediate reaction was one of enthusiasm and joy but his rooted perception of the city was that it was a place "on the borders of civilization." However, the main concern of this paper is to decribe Hamlin's philanthropic achievements as a missionary educator both with reference to the modern theory of philanthropy and within the historical context of the American missionary work in Turkey in the nineteenth century.

The Economic History of Byzantium. From the Seventh through the Fifteenth Century (VII. yüzyıldan XV. yüzyıla kadar Bizans iktisat Tarihi), ed. Angeliki E. Laiou, Washington

Belleten · 2003, Cilt 67, Sayı 250 · Sayfa: 1005-1012
Baş editörlüğünü Harvard Üniversitesi Bizans tarihi profesörü, Dumbarton Oaks'ın eski müdürü, Atina Akademisi üyesi Angeliki E. Laiou'nun, bilim heyetini Charalambos Bouras, Cecile Morrisson, Constantine Pitsakis ve eserin yayınlamasından önce vefat etmiş olan Nicolas Oikonomides'in yaptığı çalışma Yunan Merkez Bankası, Yunan Bankalar Birliği'nin sponsorluğunda ve Yunan Ulusal Bankası Kültür Kurumu'nun desteği ile Atina'da Yunanca, Washington'da da İngilizce olarak aynı anda basılmış. Eserin yazılmasındaki amaç, VII. yüzyıldan XV. yüzyılın ortasına kadar Bizans ekonomisini bir bütün olarak çalışmaktır.

Taylesanizâde Hâfız Abdullah Efendi Tarihi. Istanbul'un Uzun Dört Yılı (1785-1789)

Belleten · 2003, Cilt 67, Sayı 250 · Sayfa: 1021-1022
Osmanlı Tarihi'nin ana kaynaklarından bir eser daha okuyucunun istifadesine sunulmuş bulunuyor. Tarih-i Lebiba olarak tanınan eserin tek nüsha olması yüzünden araştırıcıların ulaşması çok zordu. Bugün talep karşılanmış oluyor. Prof. Emecen'in bu eser ile olan ünsiyeti, eserin bir kısmını mezuniyet tezi olarak hazırlamasıyla başlamıştır (İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü, 1979). Bilahire Prof. Emecen akademik hayatının başlarında bir de yayın ("Tarih-i Lebiba'ya Dair", Tarih Dergisi, sayı 33, İstanbul 1982, 237-257) yaparak eserin önemini ortaya koymuştur. Bu makale ile ilim alemince daha da tanınan eserin tamamının neşri zaruri hale gelmişti.

İtilâf Devletlerinin İstanbul’daki Faaliyetleri, Osmanlı Hükûmetleri Üzerindeki Baskıları ve Hükûmetlerin Tutumu

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2003, Cilt XIX, Sayı 57 · Sayfa: 1133-1156
İtilâf Devletleri, "Hasta Adam" olarak isimlendirdikleri bir ülkenin I. Dünya Savaşı'nda kendilerine rakip olmasını ve hatta Çanakkale'de kendilerini bozguna uğratmasını bir türlü hazmedememişlerdi. Özellikle İngiltere, savaşın sonunda, sarsılan itibarını tekrar kazanabilmek için Osmanlı Devleti'ni en şiddetli bir şekilde cezalandırmak istemiş ve bunun ilk adımım Mondros Mütarekesi ile atmıştı. Mütarekeden hemen sonra harekete geçen İtilâf Devletleri kuvvetleri Boğazları ve İstanbul'u kontrol altına aldıktan sonra, mütareke şartlarını göz ardı ederek yada kendilerince yorumlayarak gelişigüzel hareket etmeye başlamışlardı. Bir çok Türk vatandaşının haksız yere tevkif edilerek hapse atılması, büyük ve güzel konaklara el konulması, silâh arama bahanesiyle Türk hanelerine tecavüz edilmesi ve bazı menkul ve gayr-i menkullerin Türklerden alınarak azınlıklara verilmesi bu hareketlerin yalnızca birkaçını oluşturmaktaydı. İtilâf kuvvetlerinin şehirdeki bu tür uygulamaları devam ederken, Yüksek Komiserler de hükümetlerinin taleplerini kabul ettirmek için Osmanlı Devleti'nin yöneticileriyle özellikle Padişahla sıkı temasta bulunuyorlardı.

GALİTEKİN, AHMED NEZİH, Ayvansarâyî Hüseyin Efendi. Ali Sâtı Efendi, Süleymân Besim Efendi. Hadîkatü'l-Cevâmi' (İstanbul câmileri ve diğer dinî-sivil mi'marî yapılar), İstanbul 2001, 744 sayfa. İşaret Yayınları, sayı 93. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 2003, Cilt 67, Sayı 249 · Sayfa: 577-582
İstanbul ve dolayısıyla, Osmanlı Devleti'nin çok mühim tesirli eserlerini bir araya getiren Ayvansaray'lı Hâfız Hüseyin'in eseri bir kere daha ilim âlemine sunuluyor; Çünkü daha yazma bir eser hüviyetinde iken, muhtelif kişilerin eline geçtikten sonra, katılan bilgiler, ayrıca mevcut yapıların katılması, eksiklerin tamamlanması yoluna gidilmiş ve çok sayıda nüsha ortaya çıkmıştı. Matbaanın Türkiye'nin girişinden evvel de, kıymetli ve her yönü ile faydalı bir eserin geniş bir münevver çevrede itibar görmesi, kültür tarihi bakımından ihmal edilmiyecek bir hususdur. Osmanlı devri Türk tarih ve kültüründe çok az eser böyle bir mazhariyete nâil olmuştur.

Türkiye Selçuklu Sultanı II. Kılıç Arslan'ın İstanbul'u Ziyareti ve Türkler'in Tarihteki İlk Uçuş Denemesi (1162)

Belleten · 2002, Cilt 66, Sayı 247 · Sayfa: 839-848
Tam Metin
Türkiye Selçuklu Sultanı I. Mesud'un 1155 yılında ölümü üzerine tahta oğlu II. Kılıç Arslan geçti. Bu olay, Türkiye Selçukluları karşısında kaybettiği toprakları geri almaya çalışan Dânişmendli Yağıbasan'ı harekete geçirdi. Yağıbasan, Bizans İmparatoru Manuel Komnenos'un Sultan II. Kılıç Arslan aleyhinde kurduğu ittifaka da katılarak imparatorun yardımını temin etti. Bizans imparatoru Manuel Komnenos, Musul Atabegi Nureddin Mahmud Zengi, Dânişmendli beyleri Yağıbasan, Zülkarneyn ve Zünnun, Sultan II. Kılıç Arslan'ın kardeşi Ankara ve Çankırı Meliki Şâhinşâh gibi Türkiye topraklarında hâkimiyet icra eden hükümdarların oluşturduğu ittifak karşısında, tahtını korumakta zorluk çeken Sultan II. Kılıç Arslan, bu birliği mutlaka dağıtmalıydı. Aksi takdirde bu ittifaka karşı başarı kazanması mümkün değildi.

FREDERIC HITZEL, L'Empire Ottoman, XVe-XVIIIe siecles, Editions Les Belles Lettres, Paris, 2001, 319 s. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 2002, Cilt 66, Sayı 246 · Sayfa: 615-616
Fransız türkologlarından Dr. F. Hitzel bu eserinde Osmanlı tarihinin klasik çağı olan 1453'ten 1839'a kadarki dönemi incelemektedir. Bu itibarla Osmanlı devletinin 1302-1453 yılları arasındaki kuruluş dönemine kitabında sadece yedi sayfa ayırmış, 1839'dan 1920'ye kadar uzanan Batılılaşma dönemine ise hiç değinmemiştir. Söz konusu eser iki ana bölümden ibarettir. Birinci anabölümde (s. 21-128) "Osmanlı İmparatorluğu"nun siyasi ve sosyal bünyesiyle iktisadi gelişmesi ele alınmış, ikinci anabölümde de (s. 131-268) "Osmanlı insanı" başlığı altında dini hayat, edebiyat, sanatlar, boş vakitleri kullanma (Les Loisirs) ve özel yaşayış tarzı anlatılmıştır.

İstanbul’un İşgali̇ Ve İşgal Dönemi̇ndeki̇ Uygulamalar (13 Kasim 1918-16 Mart 1920)

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2002, Cilt XVIII, Sayı 53 · Sayfa: 319-372
Tarih boyunca çeşitli medeniyetlere merkez olmuş İstanbul, Türkler tarafından fethedildikten sonra, stratejik konumu dikkate alınarak başkent yapılmış; kısa sürede önemli bir yönetim ve kültür merkezi haline getirilmiştir. Şark Meselesi'nin çözümlenmesinde düğüm noktası olarak kabul edilen İstanbul şehri, emperyalist devletlerin her zaman ilgisini çeken bir kent olmuştur. 30 Ekim 1918 tarihinde Osmanlı Devleti'nin imzaladığı Mondros Ateşkes Antlaşması, İstanbul'un işgaline uzanan süreci başlatmıştır. Müttefiklerin paylaşamadıkları bu şehri birlikte işgal etme planları, 13 Kasım 1918 tarihinde yürürlüğe konulmuş; İstanbul önlerine gelen İtilaf Devletleri donanması 465 yıllık Osmanlı başkentini askerî bir işgal ve abluka altına almıştır. 13 Kasım 1918'den 16 Mart 1920'ye uzanan süreçte İtilâf Devletleri işgal kuvvetleri İstanbul'da denetimi büyük ölçüde ellerine geçirmişlerdir. Bu zaman zarfında başkentteki uygulamaları ile bu işgalin geçici bir işgal olmadığını, burada kalıcı olduklarını göstermişlerdir. 5 Kasım 1919 tarihine gelindiğinde İtilâf Devletlerinin İstanbul'daki işgal kuvvetlerinin sayısı 50.000'i geçmiştir. İşgalciler, İstanbul'daki uygulamaları ile sömürü amaçlı olarak buraya geldiklerini de göstermekte idiler. Uzun bir işgal ve kontrol döneminden sonra İstanbul, Türk ordusunun denetimine geçmiş; başkenti bir oldu bitti ile işgal edenler; Türk bayrağını ve ordusunu selamlayarak şehri terk etmişlerdir.

HOWARD CRANE, The Garden of the Mosques. Hafız Hüseyin alAyvansarayf's Guide to the Muslim Monuments of Ottoman Istanbul, Brill, Leiden. Boston. Köln 2000, XXXIV+635 sahife. Studies Islamic Art and Architecture, Supplements to Mılqarnas,

Belleten · 2002, Cilt 66, Sayı 245 · Sayfa: 187-190
Ayvansaraylı Hafız Hüseyin Efendi İstanbul camileri hakkındaki Hadîküt'l-cevâmi' adlı eseri ile tanınan bir osmanlı yazarıdır. Babası Hacı İsmail Ağa IV. Mehmet'in kızı Hatice Sultan'ın teberdarlarının kethudası idi, 21 Haziran 1752'de vefat etmişti. Hafız Hüseyin Efendi kendisini Ayvansaray'da Toklu Dede mahallesinden Dergâh-ı Âli yeniçerileri sekbanlarının 15. Ortasına mensup, aynı zamanda aynı semtteki Toklu İbrahim Dede Mescidi imamı Halil Efendi'nin çömezi olarak tanıtır. Temmuz 1787'de ölmüştür. Muhtemelen babası ve üstâdı Halil Efendi gibi Toklu İbrahim Dede haziresinde defn olunmuştur.