12 sonuç bulundu
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler
- Kadın 12
- Woman 6
- Atatürk 4
- Kadın Hakları 4
- Woman Rights 2
Atatürk İlke ve İnkılâplarının Kıbrıs’a ve Kıbrıs Türk Kadınlarına Yansımaları
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2006, Cilt XXII, Sayı 64-65-66 · Sayfa: 415-436
Özet
Tam Metin
Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşu sonrası gerçekleştirilen Atatürk İlke ve İnkılâpları (Harf İnkılâbı, Kılık - Kıyafet Kanunu, Medeni Kanun, Soyadı İnkılâbı vs.) o dönemde İngiliz Sömürge Yönetimi idaresinde bulunan Kıbrıs Türk Toplumu arasında oldukça hızlı bir biçimde benimsenmiştir. Harf İnkılâbı, Kılık- Kıyafet Kanunu, Soyadı İnkılâbı vs. gibi değişiklikler yasa gerektirmediği için Kıbrıslı Türkler tarafından derhal uygulanmıştır. Atatürk döneminde Kıbrıs Türkleriyle Türkiye arasında başlayan ve gelişen ilişkilerle Kıbrıs Türk Toplumunun eğitim, öğretim, dil ve kültür konularında Türkiye'ye karşı olan ilgisi daha da artarken. Atatürk İlke ve İnkılâplarının Kıbrıs'ta yaygınlaşıp kökleşmesi de sağlanmıştır. Özellikle Kılık- Kıyafet İnkılâbı, Medeni Kanun gibi kadın haklarını ilgilendiren inkılâplar, Kıbrıs Türkleri arasında en kolay ve en hızlı benimsenen inkılâplardan olmuştur. Hatta bu konuda Türkiye'den bile daha hızlı bir gelişme gözlenmiştir. Bu çalışmada Atatürk İlke ve İnkılâplarının Kıbrıs Türk kadınları üzerindeki etkisi incelenecektir. Bu bağlamda Kılık- Kıyafet, Medeni Kanun ve diğer kadın hakları ile ilgili gelişmeler ele alınarak, Kıbrıs Türk kadınlarının yaşadığı değişim irdelenmeye çalışılacaktır.
Cumhuriyet Döneminde Kadının Sosyal Konumu
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2003, Cilt XIX, Sayı 56 · Sayfa: 583-595
Özet
Cumhuriyet döneminde Türk kadının sosyal konumuna Cumhuriyetin ilânından itibaren Türk kadınına verilen haklarla başlamak yerinde olur kanısındayız. Bilindiği gibi Türk kadını istiklâl savaşı sırasında gerek cephede, gerekse cephe gerisinde tüm gücü ile hizmet vermiştir. Cephede erkekle omuz omuza düşmana karşı savaşırken cephe gerisinde de çeşitli faaliyetleri ile savaşa destek vermiştir. Bu faaliyetlere katılan kahraman kadınlarımız aynı zamanda öğretmenlik gibi bazı meslek dallarında da kendilerini kanıtlamışlardır.
Türk Bedai’iyini Koruma Derneği ve Cumhuriyet Döneminde Türk Güzelliğini Geliştirme Çabaları
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2001, Cilt XVII, Sayı 49 · Sayfa: 159-170
Özet
Cumhuriyet'in ilanından önce kurulan Türk Bedaii'yini Koruma Derneği (Türk Güzelliğini Koruma Derneği), batılılaşma sürecinde doğu ve batı değerleri arasında kalan Türk toplumunu yönlendirmek amacıyla kurulmuştur. Yenilik hareketleri ve değişim toplumun bütün kesitlerine aynı hızla ya- yılmamakta ve benimsenememektedir. Mimariden, güzel sanatlara, ev deko-rasyonuna, kılık kıyafete kadar her alanda bir kargaşa ve yozlaşma yaşan-maktadır. Bunu önlemek ve batılılaşma sürecindeki toplumu yönlendirmek amacıyla çalışmalar yapmayı amaçlayan demek, kılık ve kıyafetle ilgili çalışmalar yapmıştır. Topluma yeni ve batılı bir anlayışla yeniden şekil vermek, ortak değer yargıları etrafında batıcı bir çizgide beğeniye dayalı yenileşme sağlamak gayretiyle çalışmalar yapmayı gaye edinen dernek, özellikle kadının dış görünüşünü, dış giysi şeklini değiştirmeyi hedeflemiştir. Belli bir çarşaf şekli belirleme, yeni bir dış giysi oluşturma çalışmalarında bulunan demek, bu çalışmalarında başarıya ulaşamamış ve kısa bir süre sonra dağılmıştır. Cumhuriyet'in ilanından sonra kılık kıyafet alanında yenileşme hareketleri yeni¬den ele alınarak bu alanda inkılâp gerçekleştirilmiştir.
Bir Fotoğraf ve 1928 Yılı Kadın Kıyafetlerine Ait Bilgiler
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2000, Cilt XVI, Sayı 46 · Sayfa: 145-152
Özet
Atatürk'ün Kayseri'de 1928'de çekilmiş bir fotoğrafında Sayın Ahmet Demir Yüce de bulunmaktadır. Ahmet Demir Yüce annesinin önünde görülmektedir. Bu fotoğrafta Anadolu kadınlarının günlük kıyafeti görülüyor. Bu fotoğraf kılık kıyafette birlik bütünlüğü göstermektedir.
Din Açısından Kadınlar Ve Bağımsızlık Savaşı
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1996, Cilt XII, Sayı 34 · Sayfa: 239-244
Özet
İslâm'dan önce Araplar kız çocuklarım küçümserlerdi. Hatta dilerlerse öldürürlerdi. Erkek ve kadın çok evlilik yapabilirdi. Eş değiştirme âdeti, geçici nikâh (mut'a) ve elinin altında çok sayıda cariye bulundurma yaygındı. İslâmiyet'i müjdeleyen Hz. Muhammed, herkes için can güvenliğini savundu. Kız çocuklarını korumak ve cahiliye çağı âdetlerini kaldırmak için bir çok hadis söyledi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Kadın Milletvekilleri
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1996, Cilt XII, Sayı 34 · Sayfa: 269-276
Özet
Günümüzde, kadının siyasete katılımının nasıl ve ne şekilde artırılacağı tartışılmaktadır. Bir eş, bir anne, bir arkadaş olarak toplumda bugün kendisine daha iyi bir yer edinen kadın, artık, idari ve siyasi kademelerde de daha aktif olarak yer almayı talep etmektedir. Bunu gerçekleştirmek için de Avrupa toplumunun kadınlarından daha farklı bir mücadele yapmak zorunda olduğunun farkındadır.
Yakın Tarihimizde Kastamonulu Kadınlar
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1996, Cilt XII, Sayı 34 · Sayfa: 249-255
Özet
Yakın tarihin kaynaklarını incelediğimiz zaman, özellikle II. Meşrutiyet yıllarından itibaren Kastamonulu kadınların, çeşitli sosyal faaliyetler yoluyla adlarını duyurmaya başladıkları görülmektedir.
Atatürk Döneminde Kadın Eğitimi
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1992, Cilt VIII, Sayı 23 · Sayfa: 259-272
Özet
Millî Mücadele'nin çetin günlerinin devam ettiği bir sırada, Atatürk'ü başka bir alanda yeni bir savaşın hazırlıkları içinde buluruz, i Mart 1922 günü Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin III. Toplanma Yılını açarken söylediği: "Kadınlarımızın da aynı derece-i tahsilden geçerek yetişmelerine atf-ı ehemmiyet olunacaktır." cümlesi, kadının eğitimine önem verileceğinin, bir diğer deyişle kadınların eğitimi konusunda "cehaletle savaş"a başlanacağının ilk habercisi gibidir. Doğal olarak o yıllarda "cehalet" yalnız kadınlara özgü bir keyfiyet de değildir. Nitekim Atatürk'ün meşhur İzmir konuşmasında, bu konuda: "Efendiler, memleketimizde cehalet varsa umumîdir. Yalnız kadınlarımıza değil, erkeklerimize de şâmildir." dediği hemen hafızalarımızda canlanıverecektir. Kadın eğitimi geçmişi çok eskilere uzanan, Atatürk döneminde geliştirilen, günümüzde de üzerinde durulan bir konudur. Kadın eğitimindeki uzun geçmişin büyük bir bölümünde analardan kızlarına aktarılan sözlü kültür kazandırma dönemi görülür. Kimi zaman bu eğitime babaların da katılıp kızlarına çağlarının bilimlerini öğretmeye çalıştıktan dikkati çeker. Nitekim ilkin Kutadgu Bilig'de babalann kızlarım eğitmesi gereğine işaret edildiği bilinmektedir.
Atatürk ve Kadın
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1988, Cilt V, Sayı 13 · Sayfa: 91-106
Özet
Daha dün peçe altından dünyaya bakabilen Türk kadınının çeşitli uluslararası, bilimsel, sosyal ve kültürel yarışmalarına katılması ve ilk sıraları almasının arkasında da şüphesiz Atatürk bulunmaktadır.
Atatürk ve Kadın Eğitimi
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1988, Cilt V, Sayı 13 · Sayfa: 259-265
Özet
Atatürk, kadınlarını eğitmeyen bir toplumun yükselemeyeceğine inanmıştır. Bu sebepledir ki "Bir toplumun yansı topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça, diğer yarısının göklere yükselmesinin imkânsız" olduğu gerçeğini her fırsatta hatırlatmayı görev bilmiştir.