2 sonuç bulundu
Kosova’daki Türkçe Söz Varlığının Tamamlayıcısı Olarak Karadağ
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2025, Sayı 79 · Sayfa: 113-130 · DOI: 10.32925/tday.2025.130
Özet
Türkiye Türkçesinin tarihine veya bugününe yönelik araştırmalar için Batı Rumeli ağızlarının önemli katkıları vardır. Türkiye Türkçesi incelemelerine genel olarak sunulan katkıların yanında, Batı Rumeli içinde yer alan komşu alt bölgelerin karşılaştırılması, Batı Rumeli bölgesinin tarihî rekonstrüksiyonunda ve tamamlanmasında kullanılabilir. Bölgenin kendi içinde de doğu komşusu Kosova’daki Türk ağızları için Karadağ’ın tamamlayıcı olmasından söz edilebilir. Karadağ Türk ağızlarının dil özellikleri, Batı Rumeli’nin anlaşılmasına fayda sağlayabileceğini göstermiştir. Bu çalışmada bir dilin ağızlarının söz varlığını anlamada birbirine komşu ağızların yardımcı olabileceği düşüncesinden hareketle komşu iki devlet olan Karadağ ve Kosova’da bulunan Türk ağızlarının birbirini tamamlayabileceği anlatılmaya çalışılmıştır. Çalışmanın kapsamı çerçevesinde konuya söz varlığı açısından bakılmıştır. İnceleme Karadağ’dan Kosova’ya doğru bir seyirde yapılmıştır. Araştırma yerlerini somutlaştırmak için Karadağ’dan Eski Bar ağzı, Kosova’dan da Prizren ağzı örnek olarak alınmıştır. Tarama ve inceleme neticesinde iki Türk ağzından bazı sonuçlar ortaya çıkarılmıştır. Elde edilen sonuçlar üç grupta sınıflandırılmıştır. Birinci grupla saha tecrübeleri ve taramalar neticesinde Karadağ’da derlenen bazı sözlerin Kosova’da kullanımda olmadığı anlaşılmıştır. Söz varlığı açısından geçişi de göstermesi bakımından önemli olan ikinci grupta Kosova’da kısmen farklı olan sözler yer almıştır. Üçüncü grup ise Karadağ’da derlenen ancak Kosova’da kullanım sıklığı yüksek ve düşük olan sözleri içermiştir. Böyle bir çalışma ile ağızların tarihî veya çağdaş döneminin değerlendirilmesinin mümkün olabileceği ortaya konmuştur.
Berlin Antlaşmasından Sonra Müslümanların Karadağ’da Kalan Arazileri Meselesi
Belleten · 2016, Cilt 80, Sayı 287 · Sayfa: 177-200 · DOI: 10.37879/belleten.2016.177
Özet
Tam Metin
Balkanlar XIX. yüzyılın getirdiği yeni fikirler ve siyasi akımların sonucunda Osmanlı hâkimiyetindeki milletler bağımsızlık için faaliyete başlamışlardır. Başta Rusya olmak üzere Osmanlı Devleti'ni paylaşmak isteyen Avrupalı devletler bu arzu ve istekleri desteklemişlerdir. Bu destek ve faaliyetler önce Yunanlıların Osmanlı Devleti'nden kopmuştur. Yunanlıları Bulgarlar, Sırplar ve nihayet Karadağlılar izlemiştir. Ancak bu faaliyetlerin getirdiği en önemli sorun bu bölgelerde yaşayan Müslüman nüfustu. Hıristiyan devletlerin ilk önceliği bölgelerindeki Müslüman nüfusu azaltmak olacaktır. Bu da büyük bir Müslüman nüfusun göç ettirilmesine sebep olmuştur. Fakat uygulanan bu politika göçmenler için sadece göç ettikleri bölgelerde verdikleri yaşam mücadelesi değil aynı zamanda geride bıraktıkları malları sorununu ortaya çıkarmıştır. Berlin Antlaşması bu anlamda büyük bir değişimi ortaya koymuş, göçmenlerin geride bıraktıkları malları garanti altına almıştır. Buradan hareketle makalede amacım Karadağ'ın Berlin Antlaşması ile bağımsız bir devlet olarak ilan edilmesinden sonra Karadağ topraklarında kalan bölgelerde yaşayan Müslümanların malları meselesini ele almak olacaktır. Karadağ Devleti'nin hâkimiyetinde yaşamak istemeyen ve çeşitli sebeplerle göç etmek zorunda bırakılan Müslümanlar Berlin Antlaşması gereği malları üzerindeki haklarını en azından gelirlerinde yararlanmak üzere devam ettirmeye çalışmaları ve yaşanan sorunlar makalenin temelini oluşturmaktadır.