17 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Macaristan
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

MÁRİA IVANICS : A Krími Kánság a tizenöt éves háborúban : Akadémiai Kiadó, Budapest, 1994. Körösi Csoma Kiskönyvtár 22. 235 sf. [=İVANİÇ, Mâria : On beş yıllık savaşta Kırım Hanlığı: Akademi Yayını, Budapest, 1994. Kööröşlü Çoma Cep Kitaplığı 22. 235 sf.] [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1999, Cilt 63, Sayı 238 · Sayfa: 935-946
Tam Metin
Eserine, "Kırım Hanlığı'nı anlatan Macarca yazılmış kitap yoktu." yakınmasıyla başlayan tarihçi Mária IVANICS, kitabinin kapak içindeki sunuş yazışında şunları söylüyor. "Bugün dahi bir işi yapmaya zamanımız var da acele etmek gerekmez demek istiyorsak "Tatar kovalamıyor ya!" deriz. Gerçekten bir zamanlar Tatar adı ürküntü ve kaçışla eşleşmişti. Atalarımız Tatar akınları tehlikesinden az korkmamışlardır. Çünkü onlar, Osmanlı Türklerinin 16-17. yüzyıllardaki Macaristan akınlarında, müttefik olarak bulundular ve Erdel [=Erdély]'in yazgısının belirlenmesinde pek çok kez işe karıştılar...'' Yazarı kitabının, "Macaristan ve özellikle de Erdel'in yazgısını değiştiren 1593-1606 arasında on beş yıl süren Osmanlı Avusturya savaşlarında Tatarlar'ın üstlendikleri görevleri ele alıyor." vurgulamasıyla ana konusunu belirttikten sonra, sözünde de üç ana konuya açıklık getirmeye çabaladığını yazıyor. - Hangi iç ve dış sebepler Tatarlar'ı Türklerin yanında yer alıp savaşmaya itti? - Osmanlı Türkleri'nin Macaristan akınları sırasında Tatarlar'ın görevi, yeri ve ödevi, daha çok da askerlik bakımından değeri neydi? - Savaşlar sırasında, Osmanlı Devleti'ne bağlı devletlerden Kırım Hanlığı, Erdel, Eflak [=Havasalföld] ve Buğdan [=Moldova]'nın birbirleri ve Osmanlı hükümeti [=Kapı]'yla ilişkileri nasıldı?

16. 17. Yüzyıllarda Macaristan'ın Demografik Durumu

Belleten · 1995, Cilt 59, Sayı 225 · Sayfa: 341-352
Tam Metin
Demografik durumuyla değişmelerini mütalaa etmek istediğim dönem uzun ve pek çok açıdan karışıktır. Bir taraftan, uzun olan bu dönemin kaynakları bazan son derece az, bazen ise çok çelişkilidir. Öte yandan, siyasi istikrardan mahrum olan bu karışık dönemde yerleşmelerin bir haylisi aynı zamanda bir değil, iki-üç devlet temsicisine ait olup, bunlardan bize birbirinden farklı etkinlikteki vergilendirmelerinin yazılı belgeleri kalmıştır. Yüzyıllar sonra, bizim hangi sorulara mümkün olduğu ölçüde kesin cevap almak isteyeceğimizi bilmiyorlardı elbet. Bu nedenle gerçeği bütünüyle ve ayrıntılarıyla yansıtabilme yolundaki arzudan vazgeçmemiz lâzım. Nüfusun rakamlarla nitelenebilecek göstergelerini ana hatlarıyla saptamakla, kimi konularda ise varsayımlarla yetinmemiz gerekecek.

GUSTAV BAYERLE, The Hungarian Letters of Ali Pasha of Buda, Akadémiai Kiado, Budapest 1991, in-8°, XVII+195. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1994, Cilt 58, Sayı 223 · Sayfa: 783-784
Tam Metin
Ali Paşa'nın hayatı ve mektupların özelliklerine dair bilgi içeren bir önsözden sonra (VII-XVI), 209 Macarca mektup aynen neşrediliyor (1-263), kısa bir lugatçada (265-268) metinlerde geçen başlıca Türkçe terimlerin İngilizce tercümeleri veriliyor, (269-270)'de bibliyografya yer alıyor, (271-277)'de mektuplarda kullanılan şahsa adları sıralanıyor ve (279-295)'de coğrafi isimlerin cetveli var.

Budin Beylerbeyi Mustafa Paşa (1566-1578)

Belleten · 1990, Cilt 54, Sayı 210 · Sayfa: 649-664
Tam Metin
Profesör İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi isimli değerli yapıtında, Budin Beylerbeyliği'nin kuruluşu, 1541 yılındaki Macaristan seferinin tamamlanışı hakkında şöyle yazar: "İşte bu suretle Zapolya'nın elindeki Macaristan doğrudan doğruya Osmanlı topraklarına ilhak olunup on iki sancaklık Budin Beylerbeyliği teşkil edilmiş ve beylerbeyliğine Bağdat valisi olup aslen Macar olan Süleyman Paşa tayin olunarak, Macaristan'da arazi tahriri yapılmıştır".

Atatürk Özgürlük Savaşının Macar Basınında Yankıları

Belleten · 1981, Cilt 45, Sayı 177 · Sayfa: 79-86 · DOI: 10.37879/belleten.1981.177-79
Kemal Atatürk'ün muzaffer harplerinin Macar umumi fikirlerinde yarattığı duyguları kısaltarak belirtmek için, sayısı pek çok günlük Macar basınından ancak ikisini dahi ele almak yeterlidir. Bu iki gazeteden biri en eskisi, diğeri ise en yenisidir. En eskisi, 1840'ta kurulan Pesti Hirlap (Peşte Haber Gazetesi) 'in görevi Fransız, İngiliz ve Amerika büyük gazetelerinin yayınlarım aktarmak idi. Bu yabancı gazeteler Sevr muahedesi zihniyetiyle, genel olarak Yunan haberlerini olduğu gibi aldıkları için çoğunlukla gerçeği yansıtmıyorlardı. Aynı zamanda Triyanon barışı hazırlıkları en kötü siyasi münakaşalara yol açtığından Macar genel efkârı kötümser, içe dönük ve duygusuz (apathique) idi. Her yön adeta çember içine alınmıştı. Bir misal olarak şunu zikredebiliriz : Romen Dışişleri bakanı Take Jonescu, yağma edilmesi kararlaştırılan Macar arazisinin bir kısmını Macarlara bırakmak yerine tekmilinin bölünmesini ve bir hissenin Polonya' ya verilmesini teklif etmişti. Bu teklif Varşova'da aleyhte şiddetli bir nümayişle karşılandı. Bin yıldan beri süre gelen Leh - Macar dostluğuna işaretle, ancak müstakil bir Macaristan'la ortak sınır sahibi olmak isteniyordu. Ancak Macaristan'da, Türkler hakkındaki düşmanca duygulu dünya basım haberlerine inanmayan ileri görüşlü kimseler 1920 Aralık sonunda Magyarsag (Macarlık) adli günlük gazete çıkarmayı başardılar. Kısa zamanda halkın benimseyerek sevdiği bu gazete, Türk menfaatlerinin savunucusu idi. Harbin ortasında kendi muhabirlerini Türkiye'ye gönderdi.

Tımar Sisteminin Macaristan'da Tarımsal Üretime Etkisi

Belleten · 1974, Cilt 38, Sayı 151 · Sayfa: 499-508 · DOI: 10.37879/belleten.1974.151-499
Tam Metin
Budin'in işgalinden (1541) kısa bir süre sonra Sultan Süleyman'ın çıkardığı kanuna göre, ayni ondalık [âşâr] ve öteki vergilerin ödeneceği ekili topraklar herkesin elinde bırakılacak; ancak bunlar, ev, bahçe ya da bağ gibi sahibinin mutlak mülkiyetinde olmayıp, öteki eyaletlerdeki gibi "hazinenin mülkü" olacak, işleyenlere yalnızca kullanım (tasarruf) hakkı verilecekti. Bağ ve bahçe parselleri de bozulduğunda bu duruma gelecek, böylece hiç kimse bu parselleri kendi mutlak mülkü sayamıyacaktı. Bu hükmün, Macaristan'ın işgal edilmiş kesiminde uygulanması, o güne değin süregelen feodal düzeni derhal ortadan kaldırmış, eski derebeylerinin bütün mülkleri Osmanlı hazinesinin malı olmuştur. Bu gelişimin sonuçlarını iki yönden incelemek istiyoruz: birincisi, Osmanlı hazinesinin kendi malı olan mülklerden gelir ve ondalık [âşâr] vergilerini nasıl topladığı, ikincisi ise, yeni uygulanan sistemin, nüfusun ekonomik ve toplumsal gelişimi üstünde ne gibi etkileri olduğudur.

XVI. yüzyılda Macaristan'da Padişah Haslarına Bağlı İki Şehir

Belleten · 1972, Cilt 36, Sayı 144 · Sayfa: 469-482 · DOI: 10.37879/belleten.1972.144-469
Tam Metin
Macaristan'daki Türk yönetimi çağının incelenmesi, daha önceki kuşakları da derinden derine uğraştırmıştır. Bununla birlikte, incelemeleri öyle iki çelişmeli görüşün ortaya çıkmasına yol açmıştır ki, etkilerini bugün bile tümüyle yitirmemiştir. Uğradığımız her yenilginin nedeninden yalnızca Habsburgları sorumlu tutan görüş; Türk yönetimindeki Macaristan'da serhat kaleleri yiğitlerinin karşılıklı hüner gösterilerinden, birbirleri ile yaptıkları kıran kırana düellolardan, birbirlerine kurdukları pusulardan, pazaryerlerine yapılan baskınlardan ve serüvenli yolculuklarından, kısacası romantik renklerle bezenmiş bir dünyadan başka bir şey görmek istememiştir. İkinci görüşün temsilcileri ise, Habsburgları savunurken durumu öylesine abartmalı, olumsuz bir biçimde canlandırmağa çalışmışlardır ki, bununla, okuyucuda, Türk süvarisinin atının ayak bastığı yerde bir daha ot bitmediği ve her şeyin yok olduğu inancını uyandırmışlardır. Bununla birlikte, biz burada, birbiriyle çelişmeli bu iki görüşün karşısında tarihsel bir gerçeği ispatlamak niyetinde değiliz. Bunun yerine, yalnızca arşiv araştırmalarımızın sonuçlarını, genişçe nesnel bir temel elde ederek Macaristan'daki Türk yönetimi çağı ile ilgili bir yargıda bulunabilmeleri için, dinleyicilerimize sunmak istiyoruz.