4 sonuç bulundu
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yazarlar
Anahtar Kelimeler
Cumhuriyet’in İlk Yıllarında Hastalık Ve Evlilik: Besim Ömer Akalın’ın Fen Ve İzdivaç İsimli Eserinin Tıp Tarihi Açısından Değerlendirilmesi
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2024, Cilt XL, Sayı 110 · Sayfa: 473-520 · DOI: 10.33419/aamd.1577681
Özet
Tam Metin
Besim Ömer Akalın, tıp tarihinde yer tutan önemli şahsiyetlerden birisi olmakla birlikte özellikle Osmanlı’nın son dönemi ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında sağlık politikalarına yön verilmesi konusunda fikirleriyle dikkate değer girişimlerde bulunmuştur. Sağlık alanını ilgilendiren birçok kitap ve makale kaleme almıştır. Müstakil olarak ele aldığı kitapların yanı sıra seri olarak yazdığı eserleri de bulunmaktadır.
Çalışmamızda nitel araştırma yöntemlerinden biri olan doküman analizi yöntemi kullanılmıştır. Bu kapsamda Besim Ömer Akalın’ın Fen ve İzdivac Evlenebilecekler ve Evlenemeyecekler isimli eserinin Osmanlı Türkçesinden çeviri yazısı yapıldıktan sonra sadeleştirme yapılarak günümüz Türkçesine özet metin şeklinde aktarılmıştır. Çalışma, temelde nüfus politikasını ilgilendiren ve dönemin yaygın anlayışını dile getiren seri olarak kaleme aldığı eserlerindendir. Eser, insan neslini “iyileştirme” ve bu “iyileştirme” üzerine kurguladığı sistemi anlattığı ve önerilerde bulunduğu geneli ilgilendiren fikirlerini içermektedir. Eserde ağırlıklı olarak evliliği etkileyebilecek bulaşıcı hastalıklara, yaş uyumuna, nasıl bir eş seçilmesi gerektiğine ve nüfusun geleceğini olumlu ya da olumsuz şekilde etkileyebilecek hususlara değinmektedir.
Eser, daha önce ele alınarak kapsamlı bir değerlendirmesi yapılmamıştır. Bu doğrultuda çalışma kapsamı olarak eser özelinden hareket edilerek günün nüfus politikalarına, yaygın bulaşıcı hastalıklarla birlikte yaygın ve bulaşıcı olmayan hastalıklara, insanların içerisinde bulunduğu ruhi hâllerin evlilik müessesine olan etkisine ve ırk ıslahı yönündeki dönem tartışmalarına değinilmiştir.
Çalışma, Besim Ömer Akalın’ın ilgili eserinde ileri sürdüğü görüşlerinin eserini yayımladığı dönem şartlarında hangi bilimsel temellere oturtmaya çalıştığını sorgulayarak dönemin diğer yazarlarının benzer konulardaki görüşleri ile karşılaştırılmasını ve dönemin genel yöneliminin ortaya çıkarılmasını amaçlamaktadır. Ayrıca Besim Ömer Akalın’ın bazı görüşlerinin günümüz bilimsel bakış açısıyla ifade ettiği geçerlilik de tartışılarak söylemlerinin zamanının ötesine geçip geçmediğinin ortaya konulması hedeflenmiştir.
HAKKÂRİ’DE EVLİLİKLE BAĞLANTILI GELENEKLERİN EL SANATLARINA YANSIMALARI
Arış · 2020, Sayı 16 · Sayfa: 26-41 · DOI: 10.34242/akmbaris.2020.132
Özet
Tam Metin
İnsanoğlu geçmişten bu yana düşünce, inanış ve hislerini farklı çizgi ve motiflerle farklı unsurlar üzerine aktarmışlardır ve bunlar arasında el sanatları eserleri önemli bir yer tutmaktadır. Bu bağlamda, koyun yetiştiriciliğinin yaygın olduğu Hakkâri yöresinde dokunan ve örülen el sanatları unsurlarında da bu geleneği belirgin bir şekilde görmek mümkündür. Yün çorap gibi örgü eserlerde genellikle birer motifle karşı tarafa duygu ve düşünceler aktarılırken, birçok motifin oluşturduğu kompozisyonun yer aldığı kilim gibi dokumalarda ise bir hikâyeye yer verilmektedir. Bu mesaj ve hikâyelerde bolluk, bereket, sevgi, aşk, evlilik, aile, bağlılık ve sadakatin yanı sıra yaşamı olumsuz yönde etkileyebilecek faktörlere karşı onu koruyan, ona kalkan olan bezemelere de yer verilmektedir. Diğer taraftan, bu sıralanan temaya sahip benzer motifleri birçok toplumun sanat unsurları üzerinde görebilmek mümkündür. Bu motifler sahip oldukları anlamlar bakımından toplumdan topluma ve bölgeden bölgeye benzerlikler yanında farklılıklar da taşıyabilmektedirler. Hiç kuşkusuz bunda her bir toplumun ve yöreye ait geleneklerin, inançların ve kültürün önemli bir payı vardır. Hakkâri yöresinde evlenme ile ilgili geleneklerde, bir kişi sevdiğine duygularını sözlü ifade etmek yerine birbirlerine ayna, tarak, gerdanlık, küpe vb. unsurları veya bunlara ait motiflerin üzerinde yer aldığı bir el sanatı eserini hediye eder. Bu çalışmada, Hakkari yöresi örgü ve dokuma eserleri üzerinde yer alan evlilik-aile gelenekleriyle bağlantılı motifleri de dahil ederek bölgenin kültürel ve sanatsal unsurlarının tanıtılması ve korunmasına yönelik yapılacak bilimsel çalışmalara katkıda bulunulması amaçlanmaktadır.
Akadca Çivi Yazılı Belgelerde Çeyiz
Belleten · 2019, Cilt 83, Sayı 297 · Sayfa: 407-426 · DOI: 10.37879/belleten.2019.407
Özet
Tam Metin
Çeyiz verme evlilik süreci içerisinde önemli bir gelenek olarak karşımıza çıkmaktadır. Çeyiz, günümüzde baba tarafından evlenecek olan kızına verdiği evlilik hediyesidir. Ancak bazı çivi yazılı Akadca belgelerde, çeyiz bir hediye olmasının yanında babanın kızına mirasından pay vermesi olarak da yorumlanmaktadır. Bununla birlikte babalar bazen çeyizin içeriğini tespit etmek ve kızının çeyiz üzerindeki haklarını korumak için erkek tarafıyla bir anlaşma yaptığı yazılı belgelerden anlaşılmaktadır. Babasının evinden çeyiziyle ayrılan kadın, yaşamı boyunca çeyizi üzerinde kullanım hakkına sahip oluyordu ve öldüğü zamanda bu çeyiz çocuklarına miras olarak aktarılıyordu. Eski devirlerde, kanun metinleri ve sivil halka ait özel kayıtlarda bu konuya sıklıkla yer verilmesi, meselenin hem hukuki hem de toplumsal sorunlara yol açtığını göstermektedir. Çeyiz kelimesi çivi yazılı Akadca kaynaklarda genellikle "šeriktu(m)" ve "nudunnû(m)" kelimeleri ile karşılanmıştır. Devletin yazılı kanunlarında ve halkın özel kayıtlarında bu konu üzerinde durulması, muhtemelen daha önce karşılaşılmış olan sorunların önüne geçme ve çeyizin sahibi olan kadını koruma amacı taşıyordu.
II. Meşrutiyet Dönemi Osmanlı Kadın Dergilerinde Aile ve Evlilik Algısı
Belleten · 2015, Cilt 79, Sayı 286 · Sayfa: 1073-1098 · DOI: 10.37879/belleten.2015.1073
Özet
Tam Metin
XIX. yüzyılda Osmanlı Devleti'nde ülkenin bütünlüğünü sağlamak, sosyal, ekonomik ve siyasal sorunları aşmak için bir dizi reform yapılmıştır. Bu reform hareketleri, Osmanlı aile yapısını ve kadına yönelik bakış açısını değişime zorlamıştır. Bunda büyük ölçüde Tanzimat'tan sonra yeni açılmakta olan Batı tarzı mekteplerde kızlar için ayrı veya karma eğitim verilmesi de etkili olmuştur. Kız çocuklarının eğitimine verilen önem bir sonraki yıllarda kadınların kamusal alanda, basında ve kadın derneklerinde yer almalarını sağlamıştır. Bu gelişmeler, Osmanlı kadınlarını kendi hakları, aile, evlilik vb. meselelerde söz sahibi olmağa teşvik etmiş ve görüşlerini kadın dergileri üzerinden Osmanlı toplumuna iletme imkânı tanımıştır. Bu çalışma; Osmanlı kadınlarının yaşadığı değişimin aile ve evlilik konularındaki görüşlerine nasıl yansıdığını, onların aile ve evlilik konusunu nasıl algıladıklarını ve evlilikten beklentilerinin ne olduğunu özellikle II. Meşrutiyet Dönemi'nde yayınlanan Kadınlar Dünyası, Kadın, Mehâsin, Demet gibi Türkçe yayınlanan kadın dergilerindeki makaleler üzerinden değerlendirmek amacıyla hazırlanmıştır. Çalışmada adı geçen kadın dergileri ile aynı dönemde yayınlanan roman, dergi ve kitaplarda da aile ve evlilik konularının nasıl değerlendirildiği; evlilik ve aile konusunda dönemin erkek ve kadın yazarların düşünceleri arasında bir paralellik olup olmadığı incelenmiştir. Bu çalışmanın Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerine ait aile ve evlilik konulu çalışmalara katkı yapması amaçlanmıştır.