2 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Son 5 yıl
  • Mizah
Yayın Yılı

Kahkaha Gazetesi Üzerine Bir İnceleme (Yıl: 1875 / Sayı: 1-10)

Erdem · 2025, Sayı 88 · Sayfa: 1-25 · DOI: 10.32704/erdem.2025.88.001
Tam Metin
İnsanlık tarihinin başlangıcından itibaren var olan mizah; olaylara, kişilere, durumlara farklı bir açıdan yaklaşan, insanları güldürürken düşündürme niteliği taşıyan bir sanattır ve günümüzde birçok alanın içinde yer almaktadır. Bu alanlardan birisi de insana ait her konuya yer veren edebiyattır. Edebiyatın hemen hemen her türünde kendine yer bulan mizahi yazılar, 1868 yılında yayımlanan Terakki gazetesinin eki ile gazete sahasına da girmiş ve böylece mizah gazeteciliği başlamıştır. Mizahi gazeteler, içinde yaşadığı devrin aksaklıklarını, çarpıklıklarını, yanlış – eksik yönlerini gösteren birer araç olarak kısa sürede geniş kitlelerce sevilmiş ve gün geçtikçe bu gazetelere yenileri eklenmiştir. Türk basınında karşımıza çıkan bu mizahi gazetelerden birisi de Kahkaha’dır. Kahkaha, Ali Efendi tarafından Rumi 22 Mart 1291/Miladi 3 Nisan 1875 tarihinde Trabzon’da yayın hayatına başlamış bir mizah gazetesidir. Kahkaha, toplam yirmi altı sayıdır ve gazetenin içerisinde yer alan yazıların tümü imzasız olarak yayımlanmıştır. Kahkaha’nın içeriği ise çeşitli karikatürler, muhavereler, şiir ve tiyatro gibi türlerde kaleme alınmış yazılar, haberler, telgraflar ve ilanlardan oluşmaktadır. Bunun yanında Ali Efendi, Kahkaha gazetesinde devrinin diğer gazetelerini ve sosyal hayatta yaşanan olayları da eleştiren başlıksız düz yazılara sık sık yer vermiştir. Çalışmada basın ve edebiyat birlikteliğinde ele alınabilecek konulardan birisi olan Kahkaha gazetesinin içeriğinin açığa çıkarılması amaçlanmıştır. Çalışmada öncelikle mizah kavramına, ardından mizah gazeteciliğine değinilmiş, Kahkaha gazetesinin yayın hayatına başlayana kadarki süreçte görülen mizahi gazetelerden kısaca bahsedilmiştir. Daha sonra Kahkaha gazetesinin kimliği verilmiş, gazetenin şekil özellikleri, yayın süreci ve muhtevası incelenmiş, akabinde Kahkaha gazetesinin ilk on sayısı içerisinde yer alan metinler sınıflandırılmış, Kahkaha’nın eleştiri yönelttiği toplumsal konular, gazeteler, dönemin gazetecik anlayışı ve kişiler/kurumlar ele alınmış ve değerlendirilmiştir. Değerlendirme sonucunda Kahkaha gazetesinin içeriğinde on sekiz düz yazı metni, otuz iki haber yazısı, Kahkaha’ya mahsus on adet telgraf, beş ilan, bir oyun, üç şiir, bir mektup, on üç muhavere yer aldığı ve her sayının dördüncü sayfalarında karikatürlerin bulunduğu görülmektedir. Kahkaha gazetesi bu metinler aracılığıyla toplumsal sorunları, basın hayatı ile ilgili sorunları, Güllü Agop ve Gedikpaşa Tiyatrosu’nu eleştirmiştir. Bu bağlamda Kahkaha gazetesinin yayımlandığı dönemin siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel unsurlarına yer vererek âdeta o dönemin bir panoramasını çizdiği görülmektedir. Bu durum kısa ömürlü bir gazete olan Kahkaha gazetesinin Türk edebiyatı içerisinde etkin bir role sahip olduğunu ön plana çıkarmaktadır.

Hikâyelerindeki Mizah Unsurları İzleğinde Anar ve “Molla Nasreddin” Geleneği

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2021, Sayı 51 · Sayfa: 261-282 · DOI: 10.24155/tdk.2021.166
Aristo'dan başlamak üzere İ. Kant, J. Beattie, A. Schopenhauer, W. Mc. Dougal gibi isimlerin çalışmalarından da yararlanılarak tanımlanmaya çalışılmış olan "gülme" kavramı konusunda günümüzde başlıca üç temel teori kabul görmektedir: "Üstünlük", "Uyumsuzluk (zıtlık)" ve "Rahatlama". Bu kavram, kültür ve edebiyat sahasındaki yerini ise daha çok mizah, satir, humor, hiciv, taşlama, yergi gibi türlerle almıştır. Oldukça dinamik ve etkin bir anlatım gücüne sahip olan mizahi üslup, tıpkı Molla Nasreddin dergisinde görüldüğü gibi edebî hayatı şekillendiren önemli kaynaklardan olmuştur. Azerbaycan'da yenilikçi fikirlerin yerleşmesinde öncü bir rol üstlenen Molla Nasreddin dergisi; Azerbaycan ile birlikte aralarında Türkiye, İran, Mısır, Taşkent, Kırım, Kazan, Ufa, Asthana, Orenburg gibi bölgelerin de yer aldığı geniş bir coğrafyada yoğun bir okuyucu kitlesine ulaşmıştır. Çarlık ya da komünizm dönemlerinin totaliter yapısı altında ezilen Azerbaycan sanatçıları için mizah, toplumsal açmazlar karşısında yararlandıkları yegâne çözüm yolu olmuştur. Bu tarzı yayın politikası olarak benimsemiş Molla Nasreddin dergisi ise geleneği çağdaşa taşıma gayretindeki sanatçılar için önemli bir yol göstericidir. İşte bu isimlerden biri 1960'lar neslinin bireyin iç dünyasını yansıtmadaki maharetiyle öne çıkan yazarı Anar'dır. Yazar, Molla Nesreddin-66 ve Sizi Déyib Gelmişem (1984) adı altında bir araya getirdiği satirik hikâyeleri başta olmak üzere pek çok eserinde, sosyal problemleri ele alırken Molla Nasreddin ekolünden ilham almıştır. Bu şekilde geçmiş, hâl ve gelecek arasında bir kültür köprüsü inşa ederek, manevi ve millî varlığı yok sayan düzene ve zamaneye karşı eleştirisini mizah yolu ile ortaya koymayı tercih etmiştir. Bu çalışmada, Anar'ın Molla Nasreddin üslubunun gözlendiği mizahi hikâyeleri geleneksel edebî malzeme ve yöntemlerin çağdaş bir yaklaşımla yeniden değerlendirilişi açısından incelenerek temel alınmış kriterler tespit edilecektir.