65 sonuç bulundu
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yazarlar
Anahtar Kelimeler
- National Struggle 57
- Milli Mücadele 42
- Millî Mücadele 16
- Atatürk 11
- National struggle 8
Kilis'in Antep Müdafaasındaki Yeri
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1995, Cilt XI, Sayı 31 · Sayfa: 55-87
Özet
Millî Mücadele'de Kilis'in Antep müdafaasındaki yeri anlatılır¬ken şüphesiz I. Dünya Harbi'nden itibaren o günlerdeki siyasi ve askeri durumun ele alınması, bir bütün teşkil ettiğinin vurgulanması, konunun anlaşılması ve değerlendirilmesi yönünden muhakkak ki daha sağlıklı olacaktır.
Atatürk'ün Ankara'ya Gelişi
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1994, Cilt X, Sayı 29 · Sayfa: 333-346
Özet
Mondros Mütarekesi'nin imzalanması ile başlayan işgal hareketleri, Türk insanını kendi haklarını korumaya ve Türk vatanını kurtarmaya şevketmiş, 1918 yılı sonlarından itibaren bu amaca yönelik olan "Milli Cemiyetler"in kurulmasına sebep olmuştur. İşgale tepki olarak ortaya çıkan ve kurtuluş çareleri arayan Milli Cemiyetler başlangıçta zayıf, dağınık ve vatanının bütününü değil, sadece kendi bölgelerini korumayı düşünmüşlerdi. Sivas Kongresi'ne kadar bu cemiyetleri kademe kademe birleştirme çabaları milli hareketin bu dönümde en önemli hedeflerinden birini oluşturacaktır. Mustafa Kemal Paşa'nın 19 Mayıs 1919 tarihinde Anadolu'ya geçişi ile başlayan direniş hareketi, ilk ciddi adımını Haziran 1919'da Amasya Tamimi ile atmıştır. Amasya'da milletin istiklalinin tehlikede olduğu tespit edilmiş, istiklâli ancak milletin azim ve kararının kurtarabileceği öngörülmüştür. Âmili Mustafa Kemal Paşa olan Amasya Tamimi'nin en önemli özelliği toplayıcı bir ruh taşımasıdır.
Atatürk İnkılâpları ve Sivas
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1994, Cilt X, Sayı 29 · Sayfa: 459-470
Özet
Milli Mücadele'nin başlangıç tarihi olarak kabul edilen Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun'a çıkmasından önce adından fazla söz edilmeyen Sivas, Mustafa Kemal Paşa'nın Anadolu'ya geçip Millî Mücadele'yi başlatmasından sonra her Anadolu vilâyeti gibi kısa sürede ona katılmakta gecikmedi ve bir anda kendini Millî Mücadele'nin merkezi olarak buldu. Sivas, Anadolu'nun o günkü ortamı içinde Amasya Genelgesi'nde de belirtildiği gibi "Anadolu'nun her bakımdan en güvenli yeri" idi . Erzurum Kongresi ile başlayan Anadolu hareketi, Sivas Kongresi ile devam etti. 4 Eylül 1919'da toplanan Sivas Kongresi pek çok zorluğa rağmen 11 Eylül'de çalışmalarını bitirmiş, İstanbul'la bağlantısını kesmiş, Anadolu'daki yönetimi ele almıştı. Basınıyla (İrade-i Milliye) , erkeğiyle özellikle kadınıyla , Millî Mücadele'nin ilk hareketleri burada başlamış, bunlar Heyet-i Temsiliye'nin buradan ayrılmasından sonra da devam etmişti.
Atatürk'ün Kayseri'yi Ziyaretleri
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1994, Cilt X, Sayı 28 · Sayfa: 49-54
Özet
Mustafa Kemal Paşa, Millî Devlet kurma yolunda, 19 Mayıs 1919 tarihinde Türk Millî Mücadele Hareketini başlatmak üzere Samsun'a çıktıktan sonra, 22 Mayıs 1919 tarihli ilk resmi raporunda; Türk Milleti'nin yabancı himayesini istemeyeceğini ifâde ile Millî Mücadelemizin ve Cumhuriyetimizin kuruluşuna esas olan şu cümleyi dost düşman herkese duyurmuştur. "Millet birlik olup, hâkimiyet esasını ve Türklük duygusunu hedef seçmiştir." 26 Mayıs 1919'da Havzalılar ile yaptığı sohbette ise, Mustafa Kemal Paşa: "Hiç bir zaman ümitsiz olmayacağız ve memleketimizi kurtaracağız." diyerek, Türk Milletini iç ve dış düşmanlara karşı millî mücadeleye davet etmiştir. Havza'dan mülki âmirlere ve komutanlara göndermiş olduğu bildiriyle işgal hareketlerine ve özellikle İzmir'in Yunanlılar tarafından işgal edilmesine karşı millî gösteriler yapılmasını ve bu gösterilerin Türk ve Dünya kamuoyuna telgraflarla duyurulmasını istemiştir. Bu cümleden olmak üzere; Kayseri'ye de "Ordu Müfettişi Mustafa Kemal" imzasıyla 28 Mayıs 1919 tarihli Havza çıkışlı bir telgraf gelmiştir. Kayserililer, İzmir'in işgâlinin tel'in ve protesto edilmesi yolunda, millî mitingler yapılmasını isteyen Mustafa Kemal Paşa'nın bu tarihî emrine hemen uymuşlar ve miting yapmak üzere teşebbüse geçmişlerdir. Fakat, bu millî teşebbüse, zamanın Kayseri Mutasarrıfı izin vermemiş ve böylece de, İzmir'in Yunanlılar tarafından işgalini lânetlemek üzere, ülkenin pekçok yerinde açık hava mitingleri yapılmasına rağmen Kayserililer, bu millî heyecanlardan mahrum bırakıl¬maya çalışılmıştır. Ancak Kayserililer, İzmir'in işgaline karşı uyanan bu millî heyecanlarını, Kiçikapı semtindeki Aynalı Gazino'da yapılan bir toplantıda ortaya koyarak, Türk Milleti'nin müşterek tepkisine katılmaktan geri kalmamışlardır
Milli Mücadele Yıllarında Ankara
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1993, Cilt IX, Sayı 27 · Sayfa: 485-492
Özet
Milli Mücadele yıllarında Ankara'yı anlatmak bir büyük milli destanın kaynağını canlandırmak demektir. Bunu da belki bir kitaba sığdırabilmek ancak mümkün olabilir. Bir bakıma Atatürk'ün büyük NUTUK'u işte bu Milli Mücadele ve Ankarasının bir öyküsüdür. Çünkü, Milli Mücadele bir Kurtuluş Savaşı mucizesidir. Türk milleti bunu bir idealin ve bir Önderin izlerinden gerçekleştirmiştir. Ve çünkü o dönemde Ankara Türkiye'nin kalbidir. Benim bu konuşmamla anlatabileceğim, bu destanın oraya ait küçük bir bölümünün bazı Özellikleri olan ayrıntılarından bir anılar demetidir.
Milli Mücadelede İtalyan İşgalleri
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1993, Cilt IX, Sayı 26 · Sayfa: 395-416
Özet
I. Dünya Savaşı'nın başlarında tarafsızlığını ilân eden İtalya savaşın gelişimini yakından izledi. İtalya için savaşa girmede amaç, ekonomik ve siyasal beklentilerini mümkün olduğunca fazla tatmin etmektir. Bu bakımdan İtalya savaşa, hangi taraf beklentilerini daha fazla karşılarsa o blokla birlikte girecektir. Fakat savaşın başlamasından bir yıl sonra başlayan kamuoyu baskısı ve Çanakkale Savaşlarının İtilâf Devletleri tarafından kazanılacağı endişesi ile İtalya savaşa Fransa ve İngiltere yanında girmeye karar vermiştir. İtalya, İngiltere ve Fransa ile yaptığı andlaşmalarla savaştan sonraki beklentilerini garanti altına almıştır. 1915 Londra ve 1917 St.Jean de Maurienne gizli andlaşmalarıyla İtalya'ya Anadolu'da, İzmir'den Antalya'ya kadar geniş bir bölge vaat edildi. Savaş, İtalya'nın da yer aldığı İtilâf Devletleri tarafından kazanılmışsa da, İtalya'nın kendisine vaad edilmiş bölgelere yerleşmesinde bir takım zorluklar vardır. Her şeyden önce İtalya'ya vaad edilmiş olan İzmir, daha sonra, savaşa kendi yanlarında girmesi şartıyla Yunanistan'a da vaat edildi. Savaştan sonra toplanan Paris Barış Konferansı'nda İtalya ile Yunanistan arasında İzmir'e sahip olma konusunda büyük bir mücadele başladı. Bu mücadelede İngiltere, güçlü İtalya'ya karşı Yunanistan'ı destekledi. Konferansda, İzmir konusunda İngiltere'yi, Fiume meselesinde Amerika'yı karşısına alan İtalya, müttefiklerinden bağımsız bir Türkiye politikası izlemeye başladı.
Türk İstiklal Mücahedesi Konferansları (Cevdet Kerim İncedayı)
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1992, Cilt VIII, Sayı 24 · Sayfa: 643-681
Özet
Cevdet Kerim İncedayı tarafından 1927 yılında Ankara Türkocağı'nda, İstanbul Üniversitesinde ve Ankara Öğretmenler Kursunda dizi konferanslar halinde verildikten sonra yine aynı yıl Millî Eğitim Bakanlığı tarafından "Türk istiklâl Mücahedesi Konferansları" adıyla kitap haline getirilen istiklâl Harbi konferansları hitabet değeri yanında Millî Mücadele Tarihimizle ilgili ilk araştırmaları da oluşturmaktadır. Bu yazı dizisi içinde, geçen sayımızda üçüncü ve dördüncü konferansları sunmuştuk. Bu sayımızda da beşinci ve son konferansı-metin diline dokunmaksızın- sunuyoruz.
Zonguldak ve Havalisinde Milli Mücadele'ye Zarar Verici Faaliyetler
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1992, Cilt VIII, Sayı 23 · Sayfa: 331-356
Özet
İstanbul Hükümetleri, özellikle Damat Ferit Paşa Hükümeti Anadolu'daki, millî hareketin gelişmesini Önlemek İçin çeşitli yollan denemekten kaçınmamaktaydı. Nitekim Damat Ferit Paşa Hükümeti daha Sivas Kongresinden önce böyle bir mücadeleye girişmişti. Ferit Paşa Haziran 1919'da vali ve mutasarrıflara gönderdiği telgrafta millî ordu teşkilinin yasaklandığını bildirerek, buna uymayanlara pek insafsız davranılması gerekirse İstanbul Divan-ı örfi'ye gönderilmesini emretti. Ayrıca, Damat Ferit Paşa Hükümeti, her ne suretle olursa olsun Sivas Kongresinin toplanmasına engel olmak istemişti. Bunun için Ali Galip adında birisi Harput Valiliğine tayin edilerek Sivas Kongresini basmaya ve üyelerini tevkif etmeye memur edilmişti. Diğer taraftan Anadolu'da Mustafa Kemal Paşa Önderliğinde gelişen millî hareket sebebiyle, çaresizliğe düşen İstanbul Hükümeti, bazı şehzadeler başkanlığında taşraya "Heyet-i Nasihalar" göndermişti .
Milli Mücadele'de Denizli Olayı
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1991, Cilt VIII, Sayı 22 · Sayfa: 141-154
Özet
Kuvay-ı Milliye döneminde 1920 Temmuzu başlarında meydana gelen Denizli Olayı, o günün yöneticilerine ve halkına zor anlar yaşatmakla kalmamış daha sonraki dönemlerde de etkilerini yöre halkı üzerinde hissettirmiştir. Genel olarak değerlendirildiğinde, günümüzde, özellikle Güney Ege halkınca "Denizli Olayı"nın gerçek sorumlusu olarak Denizli halkının gösterilmesi eğilimi ağır basmaktadır. Denizli halkından bazı kişilerle yaptığım söyleşilerde ise, onların, olaylardan Demirci Mehmet Efe'yi sorumlu tuttuklarını gördüm. Hiç kimse ya da hiçbir yöre halkı kendisini başkalarından daha çok yurtsever gösterme hak ve yetkisine sahip değildir. Tarih, ne az ne de çok, bir bilim olduğuna göre , gerçekte yaşanmış, ancak zamana karşı etkileri küllenmiş olayları belgelere dayandırarak, halka bir zamanların yaşanmışlığını yeniden hatırlatmak ve olaylara daha geniş bir ölçekle yaklaşmak istedim. Bugün tarih, insanlığa ait olan her alanı, insan psikolojisi de dahil, kendisine konu edindiğine göre, çağdaş insana toplumsal olaylar karşısında tutumunu sunmak istedim.
Türk İstiklal Mücahedesi Konferansları (Cevdet Kerim İncedayı)
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1991, Cilt VIII, Sayı 22 · Sayfa: 183-231
Özet
Cevdet Kerim İncedayı tarafından 1927 yılında Ankara Tûrkocağı'nda, İstanbul Üniversilesi'nde ve Ankara öğretmenler Kursu'nda dizi konferanslar halinde verildikten sonra yine aynı yıl Millî Eğitim Bakanlığı tarafından "Türk istiklâl Mücahedesi Konferanstan" adıyla kitap haline getirilen İstiklâl Harbi konferanstan, hitabet değeri yanında Milli Mücadele Tarihimizle ilgili ilk araştırmaları da oluşturmaktadır. Bu yazı dizisi içinde, geçen sayımızda birinci ve ikinci konferanstan sunmuştuk. Bu sayımızda da üçüncü ve dördüncü konferanstan -metin diline dokunmaksızın- sunuyoruz.