2 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Son 10 yıl
  • Numismatics.
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Süvari Tasvirli Anadolu Selçuklu Sikkeleri Üzerine Bir Değerlendirme: Bursa Arkeoloji Müzesi Örnekleri

Belleten · 2025, Cilt 89, Sayı 315 · Sayfa: 403-450 · DOI: 10.37879/belleten.2025.403
Tam Metin
Süvari tasviri taşıdığı güç ve iktidar sembolik anlatısı nedeniyle birçok toplum tarafından yüzyıllar boyunca kullanılmıştır. Türkler göçebe yaşam tarzının doğal bir getirisi olarak at ve biniciliğe verdikleri önemin de etkisiyle süvari tasvirine yoğun ilgi göstermişlerdir. Bu durum taht mücadelesinin yoğun yaşandığı Anadolu Selçuklu döneminde sultan ve meliklerin bastırdıkları sikkelerde de görülmektedir. Bastırdıkları sikkelerde kompozisyona yer vererek rakiplerine mesajlarını doğrudan iletmek istemişlerdir. Bu çalışmada Bursa Arkeoloji Müzesi envanterine kayıtlı Anadolu Selçuklu döneminde basılmış süvari tasvirli sikkeler incelenmiş ve 37 adet sikke tespit edilmiştir. Sikkelerden biri gümüş, diğerleri bakır malzemeden üretilmiştir. 4’ünde H. 595 ve H. 646 tarihleri bulunmaktadır. Yazı satırlarında sultan ve meliklerden II. Kılıcarslan, Kutbüddin Melikşah, Muizzüddin Kayserşah, I. Gıyâseddin Keyhusrev, II. Rükneddin Süleymanşah, I. Alâeddin Keykubad ve IV. Rükneddin Kılıcarslan’ın isimleri yer almaktadır. Basım yeri olarak Sivas ve Malatya yerleşimleri karşımıza çıkmaktadır. Sikkelerde figürlü süslemenin yanı sıra geometrik ve bitkisel unsurlar da işlenmiştir. Tüm sikkelerde yer alan süvari tasviri, atıyla hareket hâlinde ve bir elinde savaş aleti tutar vaziyettedir. Tasvir törensel duruş sergileyen (avlanmayan) ve avlanan olmak üzere ikiye ayrılır. Av kompozisyonlarında süvari panter veya ejder avlamaktadır. Ayrıca süvari ile melek figüründen oluşan kompozisyon da bulunmaktadır. Bu çalışmada, Bursa Arkeoloji Müzesi envanterine kayıtlı süvari tasvirli Anadolu Selçuklu sikkelerinden hareketle bu grubun Türk sikke geleneğindeki ve Türk sanatındaki yerinin belirtilmesi amaçlanmıştır.

Silifke Kalesi’nde Ortaya Çıkan Bir Grup Sikke

Höyük · 2022, Sayı 10 · Sayfa: 191-211 · DOI: 10.37879/hoyuk.2022.2.191
Tam Metin
Mersin ili, Silifke ilçesinde bulunan “Silifke Kalesi” hac ve ticaret yolu üzerinde yer almaktadır. 186 metre yüksekliğinde bir tepe üzerinde yer alır. İlk yerleşim Orta Kalkolitik Çağ’da başlamıştır. Hitit ve Asur Dönemi’nde de iskânın görüldüğü Silifke Kalesi’nde ilçeye ismini de veren Selefkoslar (MÖ 321 - MS 95) Dönemi’nde kale ve şehir büyük bir gelişim sağlamıştır. Kalenin Romalılar (MÖ 95 - MS 395) Dönemi’nde, akropol olarak kullanıldığı da bilinmektedir. Kalenin ana şeklinin Roma Dönemi’ne ait olduğu, günümüze ulaşan hâlinin ise büyük oranda Bizans Dönemi’ne ait olduğu bilinmektedir. Roma, Bizans, Ermeni, Rodos Şövalyeleri, Karamanoğlu ve Osmanlı Dönemlerinde de kaleye eklemeler ve onarımlar yapılarak kullanılmıştır. Kale geçirdiği onarım ve değişiklikler sonucu bugün bir Orta Çağ kale-kenti görünümündedir. Prof. Dr. Ali Boran başkanlığında 2011 yılından beri devam eden kazı çalışmalarında, kale burçlarının bir kısmı, Camii, konut olarak kullanılan mekânlar ve sarnıçlar gün yüzüne çıkarılmıştır. 2020 yılı kazı çalışmaları kalenin Kuzey-Batı bölümünde B4 mekânı güneyinde yer alan Hisarpeçe ve A2 mekânı arasında kalan alanlarda gerçekleştirilmiştir. Bu alanda yapılan kazı çalışmalarında farklı dönemlere ait sikkeler çıkarılmıştır. Kazılar sonrası farklı mekânlar da Roma, Bizans, Kilikya Tâbi Ermeni Baronluğu, Karamanoğlu Beyliği, Osmanlı Devleti ve Avrupa sikkelerinin yer aldığı 186 eser ele geçirilmiştir. Ortaya çıkarılan sikkelerin temizliği ve konservasyonundan sonra tanımlama ve değerlendirmeleri yapılmıştır. Araştırmanın temel amacı 2020 kazı döneminde özgün örnekler olarak gün yüzüne çıkarılan bu sikkelerin tanımlanması, benzer örneklerle karşılaştırılarak dönem özelliklerinin belirtilmeye çalışılarak literatüre kazandırılmasıdır.