2 sonuç bulundu
Yayınlayan Kurumlar
Anahtar Kelimeler
- adınçıg bark 1
- adïnčïg bark 1
- Köktürkler 1
- Kül Çoro 1
- Manas Destanı 1
MANAS DESTANI’NDA YER ALAN ALMAMBET VE KÜL ÇORO İSİMLİ KAHRAMANLAR İLE TARİHTE YAŞAMIŞ TUNYUKUK VE KÜLİ ÇOR ARASINDAKİ BENZERLİKLER
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2019, Sayı 48 · Sayfa: 115-138 · DOI: 10.24155/tdk.2019.113
Özet
Türk dünyasının bin senelik destan geleneğini, tarihini, kültürünü ve dünya görüşünü kendi içinde barındıran Manas Destanı, Kırgızların ve eski Türk boylarının kültür olgularını, tarihini araştırmada bir sözlü kaynak olma özelliğini taşımaktadır. Köktürk harfli yazıtlar ise Eski Türkler hakkında bilgi edinebileceğimiz yazılı kaynakların başında bulunmaktadır. Bundan dolayı yazıtlar ile Manas Destanı'nı karşılaştırarak incelemek yerinde olacaktır. Makalemizde II. Köktürk Kağanlığı'nın kurulmasında büyük katkısı olan ve hayatları Orhun Yazıtları'nda anlatılan devlet adamları Tunyukuk ve Küli Çor, Manas Destanı'ndaki Almambet ve Kül Çoro ile karşılaştırılmış, bunların arasında dikkat edici benzerliklerin bulunduğu tespit edilmiştir. Örneğin, tarihte yaşayan Küli Çor ile destandaki Kül Çoro'nun isimleri aynı olmakta, üstelik her ikisi hükümdar oğluna atabeylik yapmaktadırlar. Bundan dolayı tarihî bir şahıs olan Küli Çor, Manas Destanı'nda Kül Çoro'nun kişiliğinde izini koruduğu ileri sürülmüştür. Bunun nedeni de IX-X. asırlar arasındaki Eski Türk tarihi ile ilgilidir. Bilindiği gibi 840 yılında Kırgızlar Uygurları bertaraf ederek Merkezî Asya'ya, kutsal Ötüken'e hâkim olmuşlardır. Ancak nüfus sayısının azlığı, Çin'in her zaman uyguladığı ikiyüzlü siyaseti ve diğer Türk boylarının Batı'ya doğru kayması sonucunda Moğolistan'a hâkim olamayan ve bu kutsal toprakları 920'lerde Kara Kıtaylara bırakmak zorunda kalan Kırgızlar, tarihte gerçekleştiremedikleri amaçlarını sözlü edebiyat ürününde, Manas Destanı'nda gerçekleştirmişlerdir. Örnek olarak da Köktürk Kağanlığı'nı almışlardır. Çünkü Köktürk Kağanlığı Türk boylarını bir çatı altında birleştiren, ekonomik ve askerî bakımdan zirveye ulaşan ve en önemlisi Çin'i kendi hâkimiyet altına alan bir devletti.
Orhon Yazıtlarındaki adınçıg bark Üzerine
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2011, Cilt 59, Sayı 2 · Sayfa: 43-52
Özet
Orhon Türkçesi, yazılı kayıtları bize kadar gelen en eski Türk diyalektidir. Moğolistan'da, başlıca Orhon Irmağı havzasında bulunan, dolayısıyla uygun olarak 'Orhon Yazıtları' diye adlandırılan yazıtlar vasıtasıyla bize biliniyor.Danimarkalı bilgin Vilhelm Thomsen Orhon ve Yenisey yazıtlarında kullanılan eski Türk yazısını deşifre etmeyi başardığından beri çok sayıda bilgin yazıtların metinlerini yorumlamaya çalışmıştır.KT G 12 ve BK K 14'deki adınçıg bark ibaresini içeren cümleler, Fin ve Rus keşif heyetlerinin ilk Orhon yazıtları kopyalarında farklı çıkıyor. Üstelik bu cümlelerin kısımları daha o zamanlarda tahrip olmuş ve okunaksız durumdaydı.Söz konusu cümleler 1896'daki V. Thomsen'in okuyuşuna dayanılarak hemen hemen her zaman şöyle okuna gelmiştir:aŋar adınçıg bark yaraturtum (KT G 12)aŋar adınçıg bark yar[atıt]dım (BK K 14)"Onlara olağanüstü bir anıt-mezar yaptırdım."Halbuki kr.ivm ve ..i…d harflerini (IO 7) adïnčïg bark okumak zordur. Ayrıca, eski Türk yazıtlarında adïnčïg bark ibaresinin başka bir örneği de yoktur. Bu arada, Söz konusu cümleler 1896'daki W. Radloff'un baskısı ve 1897'deki onun okuyuşuna dayanılarak, onun baskıları birkaç kez değiştirilmişse de, şöyle okunabilir:(a)ŋ(a)r : m[(ä)n : t(a)]ş b(a)rk : y(a)r(a)turt(u)m : "Onlara b[en ta]ş anıt-mezar yaptırdım." (KT G 12)[m(ä)n] (a)ŋ(a)r t(a)ş(ı)g : b(a)rk : y(a)r(a)[t(ıt)]d(ı)m : "[Ben] onlara taştan anıtmezar yap[tır]dım." (BK K 14)Taş bark 'taş anıt-mezar' ibaresi Orhon yazıtlarında üç kez (KT G 13, KD; BK K 15) daha geçiyor