327 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Osmanlı
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

Türklerde Kıyafetin Kısa Tarihi

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2006, Cilt XXII, Sayı 64-65-66 · Sayfa: 141-160
Tam Metin
Bu yazıda Türklerin yaklaşık 4000 yıllık dönemde kıyafetlerindeki değişim ve gelişimin kısa bir tarihi üzerinde durulmuştur. Değişik coğrafya, kültür ve medeniyetler ile politikaların kıyafete yansımaları ortaya konmaya çalışılmıştır.

(Vakit Gazetesine Göre) Saltanatın Kaldırılmasına Bazı Dünya Müslümanlarının Bakışı

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2006, Cilt XXII, Sayı 64-65-66 · Sayfa: 245-260
Tam Metin

Bu çalışmada; dış Müslümanların saltanattan sonraki Hilafete bakış açıları incelenmeye çalışılmıştır. Yani 1 Kasım 1922 ile 3 Mart 1924 tarihleri arasındaki dönemde dış Müslümanların, hilafetin kaldırılmasından sonraki durumu nasıl değerlendirdikleri araştırılmaya çalışılmıştır. Dış dünyanın konuya bakış açısı enteresan yaklaşımları içermektedir. Bu yüzden basına yansıyan bilgiler, Vakit gazetesi örneği ile sunulmuştur.

1 Kasım 1922'de saltanat kaldırılmış ve hilafetten ayrılmıştır. Yeni halife seçimle işbaşına gelmiştir. Dört halife döneminden sonra ilk kez görülen bu durum, hem Türk aydınlarının ve hem de dış Müslümanların tartışmalarına yol açmıştır. Bu tartışmanın kaynağı, hilafet makamından dünyevî yetkilerinin alınmasıdır. Türkiye içinde 15 Ocak 1923'ten sonra tartışmalar hız kazanmış ve daha çok olumsuz bir havada devam etmiştir.

Ancak dış Müslümanların konuya bakışı oldukça olumludur. Özellikle Şam, Filistin, Tunus, Cezayir, Mısır, Arnavutluk, Kırım, Rusya Müslümanları ve Hindistan gibi yerlerden gelen telgraflar ve mesajlar; TBMM'nin saltanatı kaldırması ve yeni halifeyi seçimle iş başına getirmesi konusundaki kararını alkışlamışlar ve kabul etmişlerdir. Hatta Mustafa Kemal'e Hilafetin kurtarıcısı unvanını vermişlerdir. Ayrıca Türkiye'nin Lozan görüşmelerinde başarılı olması için desteklerini açıklamışlardır.

Zülfikâr Paşa'nın Mükâleme Takrîrine Göre Osmanlı Elçilik Heyetinin Komorn ve Pottendorf'ta Hapsedilmesi ve İstanbul'a Dönme Çabaları

Belleten · 2006, Cilt 70, Sayı 258 · Sayfa: 589-618
Tam Metin
II. Viyana muhasarasının (1683) Osmanlı Devleti açısından başarısızlıkla sonuçlanması üzerine, daha kuşatma öncesi birbirleriyle ittifaka girmiş olan Avusturya ve Lehistan devletlerinin yanına 1684'de Venedik de katılmış, daha sonra Rusya da bu gruba dahil olmuştur. Dolayısıyla Osmanlı Devleti Macaristan'da Habsburglara, Ukrayna'da Polonya'ya, Dalmaçya'da Arnavutlara, Mora'da ve Ege'de Venedik'e ve 1695'ten itibaren de Rusya'ya karşı savaşmak zorunda kalmıştır. Bu cepheler içinde devleti en fazla zarara uğratan Avusturya savaşı idi.

Tahkik Heyeti Raporlarına Göre 1894 Sason İsyanı

Belleten · 2006, Cilt 70, Sayı 258 · Sayfa: 695-742
Tam Metin
Sason, günümüzdeki yeni idari düzenlemelerden sonra Batman iline bağlı bir ilçedir. Dağlık bir arazi üzerinde bulunan ilçe, 1894'te yani burada ilk isyanın çıktığı zaman, idari yönden Bitlis vilayetinin Muş sancağına bağlı idi. 1894 isyanı, bazı eserlerde Sason isyanı olarak geçtiği gibi, Sason kazasına bağlı bir köy olan Talori adıyla da anılmaktadır. Bu makalede, Tahkik Heyetinin Osmanlı temsilcilerinin İstanbul yönetimine günlük olarak gönderdiği raporlar ve Tahkik Heyetinin inceleme sonunda hazırladığı ortak rapor esas alınarak bir değerlendirme yapılmaya çalışılmıştır.

Uşak Para Vakıfları (1890-1923)

Belleten · 2006, Cilt 70, Sayı 258 · Sayfa: 743-774
Tam Metin
Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Kayıtlar Arşivi (VGMA)'nde bulunan 2305 numaralı Uşak Vakfiye Fihristi Defteri'nde 192 vakıf kaydı bulunmaktadır. Bugün bu 192 vakıftan 61 tanesinin vakfiyesi mevcuttur. Bu vakıfların kuruluş tarihleri, mevkûfâtı ve mahalleri incelendiğinde öncelikle üç şey dikkati çekmektedir. Birincisi söz konusu vakıfların % 93,44'ünün 1890-1923 yılları arasında kurulmuş olması, ikincisi bu vakıfların % 89,47'sinin para vakfı oluşudur. Üçüncüsü ise vakıfların % 86,54'ünün Uşak şehir merkezinin dışında, yâni Uşak kır bölgelerinde kurulmasıdır. İşte bu üç husustan hareketle, 1890-1923 yıllarında (zaman) Uşak'ta (mekân) kurulan para vakıfları (konu) ayrıca incelemeye tabi tutulmuştur.

OSMANLI İSTANBUL'UNDA ÜÇ LÂTİN AMERİKALI [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 2006, Cilt 70, Sayı 258 · Sayfa: 775-780
Şili Üniversitesi'nden mezun olup o ülkede bir süre öğretim üyeliği yaptıktan sonra 1992'de Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi'nde doktorasını tamamlamış olan Paulino Toledo Mansilla, 18'inci yüzyılın sonlarıyla 20'nci yüzyılın başları arasında Osmanlı İmparatorluğu'nun tarihle içiçe, dillere destan ve büyülü başkenti İstanbul'a gelmiş üç Latin Amerikalı gezgin ve yazar üstüne, İspanyolca bir kitap hazırladı: Descripciones Hispanoamericanas de Estambul en el Imperio Otomano (Ankara, Embajada de Chile en Turquia, 2004, 207 s.).

KARA ÇELEBİ-ZÂDE ABDÜLAZİZ EFENDİ, Ravzatü'l-ebrâr Zeyli (Tahlil ve Metin), Hazırlayan Nevzat Kaya, Türk Tarih Kurumu Yayınları III. Dizi-Sayı 23. Ankara 2003. I-LXXIX+336(Metin)+10+347-368(İndeks) [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 2006, Cilt 70, Sayı 258 · Sayfa: 785-786
Çeşitli devlet hizmetlerinde bulunduktan sonra meşihat makamında da görev yapan Kara Çelebi-zâde Abdülaziz Efendi aynı zamanda tarihi eseri ile de tanınmıştır. Onun Ravzatü'l-ebrar adlı tarihi, araştırıcılar arasında tercih edilen bir eserdir. Aziz Efendi idari görevleri ifa ederken kaleme aldığı eserini IV. Mehmed'e takdim ettiği zaman Rumeli kazaskeri bulunuyordu. Bu yüzden padişahın iltifatlarına mazhar olmuştu. Nitekim onu bir müddet sonra Şeyhülislâm görüyoruz. Ravzatü'l-ebrâr Adem'den 1058 (1648) yılına kadar gelen olayları ihtiva eder. Umumi bir tarih tarzında kaleme alınmıştır. Devrinde çok okunan bir eser olmalı ki otuzun üzerinde yazması bulunmaktadır Eser H. 1248(M.1832) de Bulak'da basılmıştır.

İzmir Efrenç Gümrüğü'ne Ait Bir İrad Defteri'nin Analizi ve Ticarete İlişkin Sonuçları (1797-1799)

Belleten · 2006, Cilt 70, Sayı 257 · Sayfa: 265-288
Osmanlı ekonomisi ve ticareti bağlamında yapılan birçok araştırmada 18. yüzyılın daha az incelendiği bilinmektedir. Yapılan çalışmaların çoğunluğu ya klasik dönem ya da 19. yüzyılla başlayan çöküş dönemi etrafında yoğunlaşmaktadır. Bunun nedeni konusunda kimi Osmanlı tarihçileri değişik yorumlarda bulunmaktadırlar. Örneğin K. Karpat bu durumu, söz konusu dönemin bir geçiş (dönüşüm) dönemi olmasına bağlarken, S. Faroqhi bu yüzyıla ilişkin olarak sorulabilecek soruların zihinlerde henüz netleşmediği ve kaynakların yeterince bol olmasına rağmen dönemin bir dağılma devri olarak algılandığı için araştırmacıların genellikle ilgi alanı dışında tutulduğu noktasına vurgu yapmaktadır(1). Bu çalışmanın ilk amacı dönemin araştırılmasındaki bu eksikliğin giderilmesine katkı yapmaktır. İkinci amaç, Osmanlı iktisat tarihi üzerinde çalışan araştırmacılara arşivde yer alan bir defterdeki bilgileri sistematik ve kullanılabilir bir şekilde sunmak ve dönemin İzmir'i bağlamında, İzmir'in ve Osmanlı'nın ticari yapısına ışık tutabilmektir.

HASAN BEY-ZÂDE AHMED PAŞA, Hasan Bey-zâde Tarihi, 926-1045 / 1520-1635, Hazırlayan Dr. Şevki Nezihi Aykut, 3 cilt, Türk Tarih Kurumu Yayınları XVIII. Dizi - Sayı 6, Ankara 2004, I-DXL (Tahlil-Kaynak Tenkidi) + 1085 (Metin) + 1087-1188 (Dizin). [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 2006, Cilt 70, Sayı 257 · Sayfa: 321-324
Osmanlı tarihinin en çok tanınan eseri tarihçilerin istifadesine sunulmuş bulunuyor. Örnek bir çalışma ile gün ışığına çıkmış bulunan bu eser, hemen hemen çağdaş bazı eserlere de kaynak olmuştur. Eser, yayınlayanın ifadesine göre "asıl kaynak" (asli metin) olarak tavsif edilmiştir. En sağlıklı bir metin ortaya konmuştur. Bu sürede araştırıcılar eksik yazma nüshalar yüzünden yanılgıya düşmeyecekler, elimizdeki esere müracaat edecekler. Bu eser yıllar önce Prof. Dr. Nezihi Aykut tarafından merhum Prof. Dr. Bekir Kütükoğlu (vefatı 28 Haziran 1990)'nun danışmanlığında doktora tezi olarak alınmıştı. Yıllar süren yoğun bir çalışma ve basım işleri sonucunda Osmanlı tarihinin ve tarihçiliğinin bu âbide eseri meydana çıkmış bulunmaktadır.

MARK MAZOWER, The Balkans. From the end of Byzantium to the Present Day, Phoenix Paperback, Fourth Impression 2003, xvı+176 s. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 2006, Cilt 70, Sayı 257 · Sayfa: 325-332
Eser; kronoloji (s.vıı-vııı), önsöz (s.ıx), 6 harita (s.x-xvı), giriş (s. 1-18), Ülke ve İnsanlar (veya Toprak ve Yerleşenleri) (s.19-49), Millet Öncesi (s.50-85), Doğu Sorunu (s.86-115), Ulus Devletlerin Kuruluşu (s.116-142) adlı 4 bölüm, Şiddet Üzerine başlıklı bir sonuç kısmı (s.143- 151), Balkanlar için daha fazla okuma kitapları (s.152-153), notlar (s.154-169) ve indeksten (s.170-176) oluşmaktadır. Eserin adından da anlaşılacağı gibi çok iddialı bir çalışmadır. Aldığı ödüller ve özellikle Batı okurundan aldığı övgülere bakıldığında, iddia gerçeğe dönüşmüş gibidir. Eserin ilk baskısı 2000 yılında yapılmış olup aynı yıl Wolfson Tarih, ertesi yıl ise Bentinck Ödülü'nü almıştır.