198 sonuç bulundu
Dergiler
- Belleten 136
- Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi 53
- Erdem 6
- Belgeler 3
Yayınlayan Kurumlar
Yazarlar
Anahtar Kelimeler
- Osmanlı Devleti 193
- Ottoman Empire 64
- Ottoman State 40
- Tarih 14
- Birinci Dünya Savaşı 12
- Türkiye 11
- İngiltere 10
- The Ottoman Empire 10
- Avrupa 8
- Anadolu 7
Osmanlı Devletinde "Eski Eser" ve "Onarım" Üzerine Gözlemler
Belleten · 1985, Cilt 49, Sayı 195 · Sayfa: 503-546 · DOI: 10.37879/belleten.1985.503
Özet
Tam Metin
Tüm uygarlıklar, kendilerinden önceki uygarlıkların ürünleri ile ilgilenmişler, bu durum değişik şartlarda olumlu ya da olumsuz davranışlar olarak belirebilmiştir. "Eski Kültür"e olan bu ilginin çeşitli nedenleri vardır. "Eski"ye duyulan ilgi, dini kökenli korku ya da saygı, sanatsal değer, ekonomik değer, kullanım değeri vb. birçok etmen hemen tüm ülkeleri taşınır ya da taşınmaz kültür varlıklarına karşı bir tavır takınmaya zorlamıştır. Bu tavırın her dönemde bilinçli olduğunu söylemek olası değildir. Günlük kullanım değerleri ağır basan taşınmazların işlevlerinin sağlıklı olarak sürdürülmesinde gösterilen özenin ana nedenleri arasında, genellikle "yararlılık" ögesinin yattığı söylenebilir. Ancak, özellikle Avrupa'da XII. yüzyıldan başlayarak koruma bilincinin gelişme sürecinde, "eskilik değeri", "izlenim değeri", "çevreye katkı" vb. çağdaş sözcüklerin yer aldığı görülmektedir. Ancak yorumlar çeşitlidir, yaklaşımlar kişiseldir, uygulamalarda çağın beğenileri ağırlık taşır. Bu nedenlerle, "kişi" ile "anıt" arasındaki ilişkiler tarih boyunca oldukça karmaşık olmuştur.
XV. Yüzyılda Osmanlı Devleti-Milano Duka'lığı İlişkileri
Belleten · 1985, Cilt 49, Sayı 194 · Sayfa: 373-390 · DOI: 10.37879/belleten.1985.373
Özet
Tam Metin
Bu konuda benim tek selefim olan Giacinto Romano, yetmiş yıl kadar önce Archivio Storico Lombardo dergisinde çok yararlı ve ilgi çekici araştırmalar yayınlamıştı. Çalışmasının hemen başında XV. yüzyılda İtalyan devletlerinin siyasetine Türklerin yaptıkları etkiyi incelemek önemden uzak değildir der. Bu düşüncesine ek olarak, çok eskiden beri yaygın olan bir kanıya göre, bu devirde İtalyan devletlerinin Türklerle olan ilişkilerinin daima sistemli bir düşmanlıkla şekillendiğine dikkati çeker. Bilhassa İstanbul'un 1453 yılında Türklerin eline geçmesinden sonra, birçoklarının kabul ettiğine göre, hristiyanlık düşmanlarının tehdit edici hücumlarını önlemek için aralarında gizli bir anlaşma yapmış olmaları olasılığı bulunmaktadır. Adı geçen tarihçinin vardığı sonuca göre, Türklerin girişimleri böyle bir sonucu sağlıyamadı. O zamandan beri geçen yetmiş yıl zarfında İtalyan yarımadası üzerindeki devletlerin siyasetine Türklerin yaptığı etkiye dair bir monografi yazılmasına girişilmedi.
YINANÇ R.-ELİBÜYÜK M.,Kanuni Devri Malatya Tahrir Defteri (1560) Gazi Üniversitesi Yay. no: 1 Ankara 1983 [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 1985, Cilt 49, Sayı 194 · Sayfa: 392-394
Özet
Tam Metin
Osmanlı Devletinin sosyal, ekonomik ve kültürel yapısı için Tahrir Defterlerinin çok önemli olduğu bilinmektedir. Bu defterlerden ancak birkaçı yayınlanmıştır. Sayın yayınlayanlar bunların isimlerini anıyorlar. Bu kez ele alınan ve Ankara Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Arşivi'nde bulunan 142 numarada kayıtlı Defter, latin harflerle yayın dünyasına katılmakla, Osmanlı tarihçilerine ve diğer kültür tarihi araştırıcılarına ham malzemeyi olduğu gibi sunmaktadır.
BELDICEANU NICORA, Le Tımar dans l'Etat Ottoman (début XIV-début XVI siècles), Yay: Otto Harrosowitz, Wiesbaden 1980, 122 s. [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 1985, Cilt 49, Sayı 194 · Sayfa: 391-392
Özet
Tam Metin
Osmanlı Devletinin sosyal ve ekonomik tarihi üzerinde ciddi çalışmalar yapan yazarı şimdiye kadar bu alanda yaptığı tetkiklerle tanımaktayız. Bu kez çeşitli dergilerdeki makaleleri ile Tımar Kurumu üzerindeki tetkiklerini olgunlaştırıp "Osmanlı Devletinde Tımar (XIV. y.y. başından XVI. y.y. başına)" adlı bir kitap halinde okuyuculara sunmaktadır.
Turcica, Revue D'etudes Turques, Paris-Strasbourg, 1969-1979, C. I-XI [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 1983, Cilt 47, Sayı 185 · Sayfa: 407-452
Özet
Tam Metin
Osmanlı Devleti'nin kurulmasıyla Doğu'da ortaya çıkan yeni gelişmelerin, Avrupa'da dikkatle izlendiği bilinmektedir. Osmanlı İmparatorluğu'nun, özellikle XVI. yüzyıl başlarındaki siyasal olaylara koşut olarak Orta Avrupa'ya kayması, Türkiye ve Türklere karşı duyulan ilgiyi büsbütün arttırmış; bu alanda yapılan yayınlar geniş bir okuyucu kitlesi bulmuştur. Fransa'nın da bu konuda önemli bir rol oynadığını belirtmek yerinde olur. Haçlı Seferleriyle başlayan ekonomik ve siyasal ilişkiler dışında, Fransa'nın Doğu'yu tanımasında gezginler önemli bir katkıda bulundular. XV. yüzyıldan sonra, başta Bertrandon de la Broquire olmak üzere pek çok Fransız gezgini Doğu'yu bu arada Türkiye'yi gezmiş ve önemli yapıtlar bırakmışlardır. Fransız gezginlerinin yapıtlarındaki bilgiler, geçen yüzyılda yaşayan coğrafyacı Vivien de Saint - Martin'in Anadolu'nun tarihsel coğrafyasına ilişkin araştırmalarının başlıca kaynağını oluşturmuştur. Osmanlı ülkelerine yapılan geziler, Osmanlı - Fransız ilişkilerinin gelişmesi. Türkiyeyle ilgili yayınların çoğalması, Fransa'da Türk kavramı üzerinde oldukça zengin bir kaynakçanın ortaya çıkmasına yol açtı.
XV. Yüzyılda Venedik Cumhuriyeti'nin Şarkta Ödediği Haraçlar
Belleten · 1983, Cilt 47, Sayı 185 · Sayfa: 363-390 · DOI: 10.37879/belleten.1983.363
Özet
Tam Metin
Balkan ülkelerinin tümü, doğrudan doğruya Türk yönetimi altına girmeden önce Türk Sultanına haraç ödemekteydiler. Bu da yıllık bir para vermek ve yardımcı asker yollamakla gerçekleşirdi. Venediğin en ince diplomatik girişimleri bile haracın ödenmesini engelleyemedi. Bundan dolayı XV. yüzyılın başlarında Balkan Yarımadasında sahip olduğu topraklar için Venedik Cumhuriyeti, Osmanlıların koyduğu vergileri kabul etmek zorunda kalmıştı. Araştırmamızın konusu XV. yüzyılda Venedik Cumhuriyeti'nin sahip olduğu topraklar için Sultan'a ödediği haraçlardır. Haraçların toplamı yanında ne zaman ödendiklerini bildirmekle yetindik. Nasıl tahsil edildiklerine dair özel bir dikkat göstermedik. Yalnız Venediğin, Osmanlılara ödeyeceği parayı kimden sağladığına değineceğiz.
Osmanlı Devleti Maliyesinin Kuruluşu ve Osmanlı Devleti İç Hazinesi
Belleten · 1978, Cilt 42, Sayı 165 · Sayfa: 67-94 · DOI: 10.37879/belleten.1978.67
Özet
Osmanlı devleti maliye teşkilatı Batı Moğolları denilen İlhani teşkilatından alınmıştır. Orta Asya'da geniş bir hududa sahip olan Büyük Selçuk imparatorluğu bütün devlet ve maliye teşkilatım Samaniler, Gazneliler ve Abbasiye hilafetinden aldıkları gibi Moğol İmparatorluğu da teşkilâtını ihtiyaca göre ilavelerle istilâ ettikleri Büyük Selçuki devletinin kabul ve tatbik ettikleri teşkilatından almışlar ve bilhassa istifa (maliye) hususunda mükemmel bir teşkilat vücuda getirmişlerdir. Büyük Moğol devleti kurulup bunların İslamiyeti kabullerinden itibaren hattâ biraz daha evvel kurdukları devletin sahasının dörtte üçü İslam devletleri sahası olması ve kültürün de Islami bulunması cihetiyle gelişmiş olan bu İslami sahalarda teşkilatı da İslam teşkilatı üzere vücude getirmeleri tabii olduğundan mali işlerinde de Selçukilerde olduğu gibi siyakat yazı ve rakamlarım kullanmışlardır. Moğol devleti genişleyerek Anadolu Selçuki devletini de nüfuzu altına aldığı onüçüncü asrın ortalarından itibaren Orta Anadolu'da İlhanilerin yani Batı Moğollarının mali usulleri tatbik edilmeğe başlanmıştır. Bu tebeddülde Anadolu Selçukileriyle İlhanilerin teşkilatları arasında bazı isim değişiklikleriyle beraber esasta bir değişiklik olmamakla beraber, maliye işlerinde bazı farklar olduğu görülmektedir.
İstiklâl Savaşında Türk Sularında Yabancı Devlet Donanma Harekatı (1918-1922)
Belleten · 1975, Cilt 39, Sayı 153 · Sayfa: 77-96 · DOI: 10.37879/belleten.1975.153-77
Özet
Tam Metin
Deniz coğrafya ve Deniz Kuvvetleri ilmi olarak incelenmezse başka savaşlar gibi İstiklal savaşının da tam bir etüdünü yapmak mümkün olamaz. Gerçi kitaplarından büyük istifadeler sağladığımız sayın tarih otoritelerimiz istiklâl savaşına başlarken İngiltere, Fransa, İtalya ve Yunanistan'ın işgal ettikleri bölgeleri belirtmişlerdi. Lâkin bu işgallerin coğrafi manzaralarının değerlendirilmesi okuyucuya bırakacaklardı. Biz, deniz tarih uzmanı olarak, bu işgalleri bir harita üzerine koyduğumuz zaman Anadolu'nun insan, kültür, sanayi, ziraat, ticaret, ulaştırma merkezlerinin düşman eline geçtiğini ve Türklere savunacak yolsuz, demiryolsuz, kaynaksız, kıraç bir toprak kaldığını gördük. Üstelik saldırıcıları, Anadolu'ya çıkmadan önce denizde zarara uğratmak için Türklere hiç bir imkân bırakılmadığını da farkettik. Esasen İstiklâl savaşının açılmasına en büyük neden Osmanlı Devleti'nin yakın tarih savaşlarını "Donanmasız bir Deniz imparatorluğu" halinde yapması idi. Bu hal gerek Yunanistan gerekse Yunan taraflısı devletlerin denizleri güvenliği tam olan bir ulaştırma alanı olarak kullanmalarına neden olmuştu.