4 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Dil Kurumu
  • Polonya
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

NAZIM HİKMET’İN POLONYA VATANDAŞLIĞI MESELESİ

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2019, Sayı 48 · Sayfa: 289-298 · DOI: 10.24155/tdk.2019.121
Nazım Hikmet 1950'de çıkan genel aftan yaralanarak hapishaneden çıkar ve Türkiye'den Sovyetler Birliği'ne kaçar. Bakanlar Kurulu 1951'de Türk vatandaşlığından çıkarınca vatansız durumuna düşer. Bunun üzerine Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'ne bağlı ülkelerden birinden vatandaşlık verilmesi gündeme gelir. En uygunu, anne tarafından büyük dedesi Konstanty Borzęcki'nin (Mustafa Celaleddin Paşa) Osmanlıya sığınmadan önce doğduğu ve büyüdüğü Polonya vatandaşlığının alınması kanaatine varılır. Bunun Sovyetler Birliği ile Türkiye'nin diplomatik ilişkilerine de pek zarar vermeyeceği düşünülür. Bugüne kadar Nazım Hikmet'in Polonya vatandaşlığı meselesi belgelere dayalı olarak açıklığa kavuşturulamamıştır. Bu makale ile konu netlik kazanmakta ve belgelerle Nazım Hikmet'in Polonya vatandaşlığı ortaya konulmaktadır.

POLONYA’DA TÜRKÇE ÖĞRETİMİNİN TARİHÎ GELİŞİMİ

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2016, Cilt 64, Sayı 2 · Sayfa: 203-214
Polonya'da Türkçe öğretimi, Lehlerle Türklerin diplomatik ilişkileri (1414) ileveya Tatar ve Karay Türklerinin Polonya topraklarına XV. yüzyılda yerleşmeleriylebaşlatılabilir. Polonya sarayında XVI. yüzyıldan itibaren Türkçe öğrenimi başlarve gelenek olarak son bölünmeye (1795) kadar sürer. Polonya krallarından StefanBatory ve III. Jan Sobieski'nin Türkçe konuştuğunu kaynaklardan öğrenmekteyiz.Bunun yanında Dominikan ve Cizvit tarikatlarında diğer Şark dillerinin ve Türkçeninöğrenildiğini eklemek gerekir. Aristokratlar arasında da Türkçe öğrenenlerin olduğunuve bilhassa Dzierżka, Otwinowski, Zamoyski, Sobieski, Czartoryski ve Potockiailelerinin Türkçe öğrenmeyi teşvik ettiklerini biliyoruz. XIX. yüzyılın başındanitibaren artık akademilerde diğer Şark dilleri ile birlikte Türkçenin öğretildiğini,XX. yüzyılda Türkoloji bilimine Polonya'dan önemli katkılar yapan Türkologlarınyetiştiğini kaydetmek gerekir. İncelememizde bir makalenin çerçevesine sığacakşekilde Polonya'da Türkçe öğretiminin tarihçesini geçmişten günümüze ortayakoymaya çalıştık.

XVIII. YÜZYILDA İSTANBUL’DA POLONYALILARA TÜRKÇE ÖĞRETİM PROJESİ (1766-1793)

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2016, Cilt 64, Sayı 2 · Sayfa: 215-222
Osmanlı Devleti'nin de diğer devletler gibi askerî yönden başarıları, siyasalgücünün artmasına ve topraklarının genişlemesine imkân vermiştir. Devletin, askerîve siyasi alanlardaki başarıları kültürel alanda da nüfuzunun güçlenmesine yol açar.Bu etkilerden biri, Avrupa'da başta saraylarda olmak üzere, çeşitli tarikatlarda veeğitim kurumlarında Türkçe bilen tercümanlar yetiştirilmesi hususudur. Türkçe bilensaray tercümanlarının daha iyi yetişmesi için İstanbul'da Avusturya, Fransa, İngiltere,Rusya gibi devletler genellikle elçiliklerine bağlı olarak Şark okulları kurmuşlardır.Bunlardan biri de Polonya'nın son kralı Stanislaw August Poniatowski'nin (1732-1798)İstanbul'da 1766'da Hollanda Elçisi Karol Boscamp'ın girişimleriyle "Polska szkolaorientalna w Stambule / İstanbul'da Polonya Şark Okulu"nu açtırmasıdır. 1793'ekadar faaliyetlerini sürdüren okulda, 12'den fazla Türkçe bilen tercüman yetişmiştir.İncelemede, bu okulun kuruluş hazırlıkları ve açılışı, faaliyetlerini sürdürmesi vekapanış aşamaları Polonya kaynaklarından hareketle ortaya konulacaktır.

 Polonyalı Türkolog Malgorzata Labecka-Koecherowa (1917-2011)

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2012, Sayı 33
Malgorzata Labecka Koecherova, )Q'. yüzyıl Polonya T ürkolojisinin önemli isimlerinden biridir. 28. 09.191 7'de Pulawy 'ya bağlı Bronice 'de, beş çocuklu bir ailenin dördüncü kızı olarak dünyaya gelir. Aristokrat bir aileye mensup olan Malgorzata, ilkokulu evde ablalarıyla birlikte özel dersler alıp sene sonunda sadece okuldaki sınavlara girerek bitirir. Ortaokulu da aynı şekilde biraz okulda biraz evde tamamlar. Lise tahsilinden sonra 1935 'te üniversiteye başlar, ancakbitiremez. Bir yıllık ticaretsekreterliği kursuna katılır ve sertijîkasını aldıktan sonra 1938 'de bir Polonya jîrmasının lstanbul 'daki bürosunda çalışmak üzere Türkiye 'ye gönderilir II. Dünya Savaşı ve ilk eşinin kaybı onda derin bir travma oluşturur Bu tür olumsuzluklara rağmen 40 'lı yaşlarında üniversite eğitimini tamamlar. Türkoloji bölümünü bitiren Malgorzata Labecka Koecherowa, T ürkolojiye araştırmacı, tercüman olarak uzun yıllar emek vermiştir. Türk kültürü üzerine kitap ve makaleler yazmış; Lehçe, Türkçe, Rusça ve Fransızca bildiriler sunmuştur. Türkiye ve Türkiye dışı Türk edebıyatları üzerine ansiklopedilere pek çok madde yazmıştır. Araştırmalarında, eski Türk inanışları, ortaoyunu ve meddah üzerinde yoğunlaşmıştır. Türkçeden ve Rusçadan Lehçeye Türkoloji ile ilgili çeviriler yapmıştır. Şiir, roman, tiyatro gibi değişik türlerde yaptığı çevirilerle bu alanda ne kadar maharetli olduğunu göstermiştir Malgorzata Labecka-Koecherowa, 11 Temmuz 2011 'de vefat etmiştir