8 sonuç bulundu
Yayınlayan Kurumlar
Yazarlar
Anahtar Kelimeler
- proverbs 6
- atasözleri 5
- Turkish 3
- atasözü 2
- idioms 2
- Proverbs 2
- Türkçe 2
- “Divan-ı Hikmet” 1
- “Divan-i Hikmet” 1
- Atasözü 1
Türk ve Rus Atasözleri Üzerinden Toplumlardaki Erkek Algısı
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2024, Sayı 57 · Sayfa: 55-86 · DOI: 10.24155/tdk.2024.232
Özet
Tam Metin
Toplumun gelişim aşamasının çeşitli dönemlerinde belirli dil yapılarında sabitlenerek ortaya çıkan kültürel değerler ve düşünceler, halkların kendilerini çevreleyen dünyaya, nesne, kişi ve olaylara yaklaşımını anlamamızda yardımcı olmaktadır. Bu sabit dil yapıları aracılığıyla dil çalışmaları çerçevesinde toplumların dilsel dünya görüşü incelenebilmektedir. Bir halkın dil dünya görüşünü en iyi yansıtabilecek arkaik yapılar arasında ise atasözleri yer almaktadır. İnsanlık tarihinin eskiye ait dünya görüşünün en belirgin bilgilerini içerisinde barındıran atasözleri, bizlere geçmişten günümüze insan kültürünün en zengin ve sağlam temelli kaynakları olarak yansımaktadır. Erkek egemenliğinin üstün olduğu çoğu toplumda, atasözleri üzerinden yapılan araştırmalar çoğunlukla toplumda kadın kavramı, kadının toplumdaki yeri, kadının nasıl olduğu veya olması gerektiğine yöneliktir. Toplumların erkeğe yönelik bakış açısını anlamak adına bu alanda tek başına yapılan çalışmaların sayısı daha az olmakla birlikte çoğunlukla “kadın ve erkek” incelemelerde bir bütün olarak ele alınmaktadır. Bu incelemede Türk ve Rus dillerinde bulunan atasözleri üzerinden her iki toplumun erkeğe olan yaklaşımı irdelenmiş, erkeğe yüklenen roller ve onlara yönelik olan bakış açıları tespit edilmeye çalışılmıştır. Böylece her iki toplumun erkeğe yönelik tutumlarının da sosyolojik bir değerlendirmesi ortaya çıkartılmaya çalışılmıştır. Veri toplama, analiz ve karşılaştırma yöntemleriyle her iki dildeki atasözleri, anlamsal özelliklerine göre sınıflandırılmıştır. Rusçadaki atasözlerinin, çoğu doğrudan çeviri yöntemiyle aktarılmış olup anlamın bulanıklaştığı yerlerde açıklayıcı çevirilere başvurulmuştur. Türkçede anlaşılması güç olan atasözlerinden bazıları da açıklamaları ile birlikte sunulmuştur. Yapılan incelemeler sonucunda, her iki toplumda erkek imajına yönelik benzerlikler ve farklılıklar ortaya konmaya çalışılmıştır.
Şor Türkleri Atasözlerinde Hayvan Kültü
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2020, Sayı 50 · Sayfa: 319-346 · DOI: 10.24155/tdk.2020.151
Özet
Atasözleri toplumu doğrudan etkileyen sözlü kültürün bir türü olup, ait olduğu halkın, asırlara dayanan yaşanmış olaylar sonucunda kazanmış olduğu doğru hüküm cümleleridir. Hayatın her alanına ışık tutan atasözleri halkın kültürü, iktisadi yapısı, dünya görüşü, toplumun sosyal ilişkileri ve daha birçok alana dair önemli bilgiler taşırlar. Atasözleriyle kuşaktan kuşağa aktarılan kültür kodları halk kültürünün yaşamasını temin etmektedir. Yetişkinler genç kuşakları hayata hazırlarken, onlara eğitim verirlerken atasözlerinden maksimum seviyede faydalanırlar. Bu çalışmada Şor Türklerinin yaşantısında büyük öneme sahip ve kült hâline gelmiş hayvanların varlığı incelenmiştir. Rusya Federasyonu sınırları içinde Kemerovo Bölgesinde yaşayan Şor Türkleri resmiyette Hıristiyan Ortodoks olmalarına rağmen özünde Şamanizme bağlı bir Türk boyudur. Şamanizm inancına ait birçok unsur, özellikle avcılıkta yansımasını bulmuştur. Tarih boyunca yaşamlarını avcılık, balıkçılık, bitki toplayıcılığı, tarım ve cüzi oranda madencilik-demircilikle sürdürmüş oldukları tarihi kaynaklarda yer almaktadır. Avcılık dinî bakış açısından çok önemlidir, hatta Şor Türkleri için "Avcılık din, din de avcılıktır" denilmektedir. Bunun için de avcılar av öncesinde ve av sonrasında birtakım dini ritüeller icra etmişlerdir. Şor Türkleri sürekli olarak yakın şekilde ilişki içinde oldukları at, köpek, koyun, keçi gibi evcil, geyik, ayı, kurt, tilki vb. gibi yabani hayvanlar ve kuşlardan azami düzeyde istifade etmişlerdir. Bahse konu hayvanların olumlu ve olumsuz özelliklerinden faydalanmışlardır. Tayga - bozkır kültüründe iktisadi ve dinî bakımdan kült olmuş bazı hayvanların o halk için her bakımdan ne kadar önemli olduğu Şor Türklerinin atasözlerinde açık şekilde görülmektedir. Özellikle at, kurt, kuş ve geyik Türk mitolojisi ve sosyo-kültürel hayatının merkezinde bulunmaktadır. Hayvan kültü Şor Türklerinin sözlü kültürünü, özellikle de atasözlerini çok zenginleştirmektedir. Şor Türklerinin atasözlerinin incelenmesi neticesinde birçok atasözünün hiç değişmeden Anadolu'da Türk kültüründe de var olduğu görülmektedir.
DİVÂN-I HİKMET’TE ATASÖZLERİ VE KULLANILIŞ ÖZELLİKLERİ
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2018, Sayı 46 · Sayfa: 159-171
Özet
Yazar ve şairler için hazır söz hazinelerinden olan atasözleri, atalarımızın uzun deneyimler sonucu ulaştıkları hükümleri aktaran kalıplaşmış ve anonimleşmiş özlü sözlerdir. Dilin bu güçlü vasıtası, Eski Türkçeden başlayarak günümüze kadar Türkçenin değişik devrelerindeki eserlerde kullanılmıştır. Bu makalede, "Divân-ı Hikmet"teki şiirler incelenerek Hoca Ahmet Yesevi'nin şiirlerinde atasözlerine nasıl yer verdiği gösterilecektir. Örneğin aşağıdaki hikmette "Er ol, er olmazsan kara yer ol." atasözü söylenmiştir: kul hace ahmed er bolmasang ölgen yahşi kızıl yüzüng kara yerde solgan yahşitofrak-sıfat yer astıda bolgan yahşi zâtı ulug hacem sıgınıp keldim sanga (Bice, Hik. 6, s. 15) Yusuf Azmun, 1994'te İstanbul'da yayımladığı "Divan-ı Hikmet"te farklı olarak esas alınan yazmadaki hikmetleri İngilizceye çevirmiştir. Özette bu çeviriler kullanılmıştır. Sonuç olarak, makalede, Hoca Ahmet Yesevi'nin hikmetlerindeki atasözleri (Yusuf Azmun, Kemal Eraslan, Hayati Bice'nin yayınları göz önünde bulundurularak) varlığı tespit edilecek, bu atasözlerinin kullanılış özellikleri ve bir üslup göstergesi olarak hikmetlerdeki yeri incelenecektir
YABANCILARA TÜRKÇE ÖĞRETİMİNDE BENZER ATASÖZÜ VE DEYİMLERİN ÖNEMİ VE POLONYALILARA TÜRKÇE ÖĞRETİMİNDE BUNLARIN KULLANIMI
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2016, Cilt 64, Sayı 2 · Sayfa: 245-268
Özet
Atasözü ve deyimler, milletlerin hafızalarının, yaşantı ve deneyimlerinin,kültürlerinin, olay ve durumlara yaklaşım tarzlarının, bakış açılarının yansıdığı kısa,özlü ifadelerdir. Anlatıma derinlik, kolaylık ve akıcılık kazandıran bu kalıp ifadeler,kültürel bilincin nesilden nesile aktarımı ve devamlılığı noktasında Türkçe eğitimiiçerisinde kendine önemli bir yer edinir. Atasözleri ve deyimlerin sahip olduklarıbu özellikler onları ana dili öğretimin yanı sıra yabancılara Türkçe öğretiminin detemel meselelerinden biri hâline getirmiştir. Yabancılara Türkçe öğretiminde önemisıkça vurgulanan kültürel aktarımın en kolay ve hızlı şekilde yapılabileceği ürünlerolarak atasözleri ve deyimler ön plana çıkmaktadır. Kendiliğinden kültürel aktarımyapabilen ve anlatıma kolaylık sağlayan bu özlü ifadelerin önemi ve öğretimiyle ilgilipek çok görüş ve öneri bulunmaktadır. Öğrenilmesi ve kullanılması zor olarak görülendolayısıyla da öğrenci ilgisinin az olduğu bu ifadelerin öğretiminde izlenebilecekyollardan biri de ana dili ile hedef dil arasındaki benzerlikler üzerinden gitmektir.Bu çalışmada, yabancılara Türkçe öğretiminde atasözü ve deyimlerin öğretimindeana dili ile hedef dil arasındaki benzerliklerden faydalanmanın önemi üzerindedurulmuş, buradan hareketle Türkçe ve Lehçede benzerlik arz eden iki yüz atasözüve deyim tespit edilmiş ve bir liste hazırlanmıştır. Hazırlanan liste, kelime ve anlambenzerliği olanlar ile yalnızca anlam benzerliği olan atasözü ve deyimler olarak ikikısımda ele alınmış ve araştırmacıların istifadesine sunulmuştur. Araştırmada nitelaraştırma desenlerinden doküman incelemesi yöntemi kullanılmıştır.
Kültür - Dil - Gramer Leh ve Türk Atasözlerinin Türkçe Öğretiminde Rolü
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2016, Cilt 64, Sayı 1 · Sayfa: 103-123
Özet
Bilindiği gibi bir ülkenin kültürel hayatı ve düşünce yapısı özel bir şekildeatasözlerine yansır. Her dilde atasözleri vardır. Atasözleri, hem konuşma yeteneğinihem dünyaya ait görüşleri hem de yaşanılan kültürü gösterir. Bu çalışmada Türk diliöğretiminde atasözlerinin rolü incelenecektir. Bir yandan Türkiye'nin kültür ve değersistemlerini öbür yandan Türk dilinin yapısını öğretirken atasözlerinin rolü ortayakonulacaktır.Dil, tüm kültürel faaliyet ürünlerini içerir. İçinde basit günlük konuşmaları,bilimsel terimleri, nesir ve mensur eserleri, nezaket ifade eden kelimeleri, atasözlerini,duaları, ritüelleri, şarkıları bulmak mümkündür. Bu yüzden bir dil, o dili kullananmilletin kültür arşivi olarak algılanabilir. Atasözlerinin bu bağlamda çok önemli birrolü vardır. O da, yorum ve değerlendirme yapması, bir kültürün değer sistemini, dilmantığını ve kurallarını, bir dilin kelime hazinesini geleceğe aktarması gibi yönleridir.Bu yüzden yabancı bir dil öğretirken atasözlerinin kullanılması vazgeçilmez birhusustur.Dilin en eski şekli ve kültürün en önemli unsurları atasözlerinde bulunur.Atasözleri sayesinde yaşanan kültürü tanımak, ataların yaşam tarzını, düşüncesinive değer yargılarını öğrenmek mümkündür. Her toplum kendi dilini kullanaraktarihine, geleneklerine ve kültürüne bakar ve en güzel şekilde onu ifade eder. Amaatasözleri başka bilgiler de içerir. O da dilin yapısını ve edebî üsluplarını içermesidir.Türkçede çoğu atasözleri ya geniş zamanlı, ya emir kipi, ya da fiilimsi şeklindekullanılır. Atasözleri basit görünseler de edebî stilistik özellikleri, vurgu, olumsuz veolumlu cümleleri yan yana kullanır ve kafiye, ritim gibi girift anlamlar yahut yapılarbarındırır. Dil öğrenenlere tüm bu özellikleri göstererek onlara kültürün bütüngörünümünü, hem de dilin güzelliğini ve gücünü gösterip aktarmak öğretimin temelparçasıdır.
Atasözleri ve Deyimlerde ‘Kan’ Kavramı (The Concept of ‘Blood’ in Proverbs and Idioms)
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2016, Sayı 41 · Sayfa: 13-35
Özet
Bireyin; ait olduğu toplumun deneyimleri, gelenek ve görenekleri, inançları vetarihi gibi zaman içerisinde edindiği birikimle donanarak o topluma ait ve toplumunkodlarına sahip olması "kültürel bellek" ve "toplumsal hafıza" gibi kavramlardâhilinde tartışılmaktadır. Asırlar boyunca kuşaktan kuşağa aktarılarak zamanın gereksinimlerineuygun hâlde yaşatılan kültürel birikim bireyin kabulü, kullanımı veaktarımı ile bir sonraki kuşağa nakledilmektedir. Bu durum edinilen bilginin yenikuşakların sosyal çevre ve şartlarına uygunluğu süresince devam eder; aksi durumdagereksiz ve uygunsuz hâle gelerek yaşatılması mümkün değildir.Kültürel belleğin aktarım yollarından biri sözlü aktarımdır. Bu bağlamda sözlükültür ürünleri, geçmişten günümüze aktarılan toplumsal deneyim ve kültürel birikiminürünüdür. Kalıp ifade yapısına sahip atasözleri ve deyimler de ilk ve ikincilanlamlarıyla kültürel kodlar taşıyan sözlü kültür ürünlerindendir ve bu bakımdan incelendiğindebir toplumun geçmişten günümüze getirmiş olduğu deneyimleri, gelenekve görenekleri, inançları ve tarihi yansıtırlar.Bu çalışmada; "kan" kelimesinin Anadolu sahası atasözleri ve deyimlerinde karşıladığımetaforik anlamlar üzerinde durulmuştur. Atasözleri ve deyimlerle aktarılanve yaşatılan gelenek ve görenekler, inançlar ve tarihsel deneyimler işlenerek günümüzdeaktif bir şekilde kullanılan bu "kanlı" sözlerle aktarılan toplumsal birikim vekültürel bellek tespit edilmiştir.The fact that the individual is equipped with the experiences, traditions and customs,beliefs and history of the society to which he/she belongs and possesses the codes of the society is discussed within the concepts such as "cultural memory" and"collective memory". The cultural accumulation, which has been conveyed from generationto generation for centuries and maintained according to the needs of time,is transferred to the next generation through the acceptance, usage and conveyanceof the individual. This continues as long as the knowledge acquired is in compliancewith the social environment and conditions of that time; otherwise, it becomes unnecessaryand inconvenient, and accordingly unable to be maintained.Verbal conveyance is one of the conveyance ways of the cultural memory. In thiscontext, verbal cultural products arises from the social experience and cultural accumulationconveyed from past to the present time. Proverbs and idioms having clichéexpression structure are also the verbal cultural products with their primary and secondarymeanings, and when examined from this aspect, they reflect the experiences,traditions and customs, beliefs and history taken from past to the present time by asociety.In this study, the metaphorical meanings implied by the word "blood" in Anatolianproverbs and idioms are emphasized. The traditions and customs, beliefs andhistorical experiences that are conveyed and maintained through proverbs and idiomsare handled, and the social accumulation and cultural memory conveyed with thesebloody words that are used actively at the present time are determined.
Uygur Atasözlerinde Kadın (Woman in Uyghur Proverbs)
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2016, Sayı 41 · Sayfa: 93-111
Özet
Uygur sözlü edebiyatının önemli bir ürünü olan atasözleri Uygur Türkçesinde"maqal-temsil" olarak adlandırılır. Uzun bir medeniyet devrinin ürünü olan atasözlerihalkın tecrübesini ve hafızasını yansıtan ayna gibidir. Atasözlerinin dili sanatlıve derli topludur. Geçmişin tecrübesini az sözle ama geniş olarak anlatma imkânınasahiptir. Atasözlerinin dili ahenklidir. Ahenk, atasözlerine şiir ritmi kazandırırkenatasözlerinin insan hafızasında kalıcı yer etmesini sağlayan bir faktördür. MaqaltemsillerUygur halkının hayat süzgecinden geçirip damıttığı bir öz gibidir.Atasözleri Uygur edebiyatında "maqal-temsil" olarak adlandırılmakla birliktebu çalışmada "maqal-temsil" yerine "atasözü" ifadesi kullanılmıştır. Değerlendirilenatasözleri, Eziz Atavulla Sarıtékin tarafından hazırlanan"Uyġur Xelq Maqal-Temsilliri" adlı eserden taranmıştır. İçinde "ayal, xotun, qiz, ana" gibi kadınla ilgilikelimeler bulunduran ya da kadının dolaylı olarak geçtiği ve sosyal hayattaki konumuylailgili olan atasözleri seçilmiştir.Milletlerin kültüründe kadın çok farklı obje olarak karşımıza çıkmaktadır. Kimikültürde "tanrıça" olarak görülen kadın başka bir kültürde utanç duyulan bir varlıkolarak görülebilmektedir. İncelenen Uygur atasözlerinde kadın olgusu geneldeerkek egemen bakış açısıyla ele alınmıştır. Uygur atasözlerine bakıldığında kadın;yaşam biçimi açısından sürekli denetim altında tutulması gereken bir varlık olarakgörülmektedir. Yalnız yaşamamalı mutlaka bir erkekle hayatını birleştirmelidir. Ancakannelik ve yuva kurma söz konusu olduğunda kadın kutsal bir varlık hüviyetine bürünmektedir.Uygur atasözlerinde kadınla ilgili olumsuz yargılar çok olsa da kadınsızbir dünyanın varlığı da mümkün görünmemektedir.Bu çalışmada Uygur medeniyetinde kadına bakış açısını tespit ederken konutarihî belgelere dayandırılmamış, kadının yalnızca atasözlerindeki duruşları esas alınmıştır. Bu nedenle bazı atasözlerindeki kadına bakış açısı tarihî gerçeklerle örtüşmeyebilirhatta tarihî gerçeklere ters düşebilir. Kadınla ilgili olumsuz yargılar taşıyanatasözlerinin münferit bazı hadiselerin zamanla genelleşmesiyle ortaya çıktığınıbelirtmek gerekir.An important product of the Uyghur oral literature, proverbs are named "maqal-temsil" (proverb). Proverbs, which are the products of long lasting civilizationperiods, are like mirrors reflecting people's experiences and memories. The languageof proverbs are neat and artistic. They have the capability to comprehensively conveythe experience of the past, yet through few words. The language of proverbs areharmonious. This harmony enables proverbs to be permanently retained in people'smemory, while adding poetic rhythm to proverbs. Maqal-temsil (proverbs) are likean essence which Uyghur people have filtered and distilled through the filter of life.While proverbs are named "maqal-temsil" (proverb) in Uyghur literature, thisparticular study addresses them as "proverbs". The proverbs discussed in this studywere surveyed from the book entitled "Uyġur Xelq Maqal-Temsilliri" (Uyghur XelqProverbs) prepared by Eziz Atavulla Sarıtékin. Proverbs which include words relatedto women such as "ayal, xotun, qiz, ana", or proverbs which mention women indirectlyand relate to the role and place of women in social life were chosen.Women are addressed as different entities in various people's cultures. While womenare considered "goddess" in some cultures, they are seen as shameful entities inothers. The proverbs studied in this research address women through a masculine lens.In Uyghur proverbs women are seen as creatures which should be kept in permanentcontrol in terms of lifestyle. They should not live alone, but join lives together with aman. However, they are ascribed as a sacred creature when motherhood or setting upa home is in question. Despite the many negative judgements about women in Uyghurproverbs, a world without women doesn't seem possible. While establishing how Uyghur civilization views women, this study does not dependon historical documents but focuses solely on how women are addressed inproverbs. For this reason, the view on women in some proverbs might not go hand inhand, and even contradict, with historical truths. It is considered vital to note herethat proverbs which bear some negative judgements on women exist due to the generalizationof some individual events.
Eski Anadolu Türkçesi Bağlamında Yûnus Emre’nin Eserlerindeki Atasözlerine Bir Bakış (A Review of Yunus Emre’s Proverbs in the Context of Old Anatolian Turkish Language)
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2015, Sayı 40 · Sayfa: 101-119
Özet
Atasözleri kalıplaşmış sözlerdir. Atasözleri, Türkçenin ilk devresinden bugüne kadaredebî eserlerde söz sanatı unsuru olarak kullanılmıştır. Yûnus Emre de şiirlerindesık sık atasözlerini kullanmıştır.Makalede Risäletü'n-Nushiyye ve Yûnus Emre Divanı'nda geçen atasözlerinintespiti yapılacak ve Yûnus Emre'nin üslubunda atasözlerinin yeri değerlendirilecektir.Proverbs are stereotype words. They have been used as rhetorics in literary workssince the first period of Turkish Language. Yunus Emre often used proverbs in hispoems.In this article, proverbs used in Risaletü'n Nushiyye and Yunus Emre Diwan is goingto be determined and the proverbs are going to be evaluated in Yunus Emre's style.