19 sonuç bulundu
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yazarlar
Anahtar Kelimeler
- Cumhuriyet 18
- Republic 17
- Atatürk 8
- Türkiye Cumhuriyeti 4
- Republic of Turkey 3
- Cumhuriyet Bayramı 2
- Laiklik 2
- Republic Day 2
- 27 Mayıs 1
- Adana 1
Saltanat’tan Cumhuriyet’e İmparatorluk’tan Millî Devlet’e
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2001, Cilt XVII, Sayı 49 · Sayfa: 1-22
Özet
Bu konu, Osmanlı İmparatorluğu' ndan mîllî Türk Devleti'ne ve saltanat rejiminden Cumhuriyet idaresine geçişin ifadesidir. Başka bir deyişle, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun ve Osmanlı İmparatorluğu' ndan millî bir devletin çıkış sürecidir. Bu süreç, belki yanlış değil, ama eksik olarak, genelde Millî Mücadele ile sınırlandırılır. Millî Mücadele dönemiyle birlikte, bu konuda kesin sonucun elde edildiği doğrudur. Ancak bu sürecin Millî Mücadele öncesine dayanan bir geçmişi de vardır. XVIII. yüzyıldaki "meşveret" uygulamaları ve 1808 Sened-İ İttifak'ı, sultanların yetkilerini kısıtlamaya ve halka veya temsilcilerine bazı söz hakları vermeye yönelik adımlar olarak değerlendirilebilir. Sened-i İttifak Tanzimatçıları, Tanzimat ve Tanzimatçılar da meşrutiyetçileri etkilemiştir. Bu çizgide Fransız İhtilâli ile başlayan, hakimiyetin millete verilmesi uygulaması, Atatürk kuşağına kadar uzanmıştır.
Türk Bedai’iyini Koruma Derneği ve Cumhuriyet Döneminde Türk Güzelliğini Geliştirme Çabaları
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2001, Cilt XVII, Sayı 49 · Sayfa: 159-170
Özet
Cumhuriyet'in ilanından önce kurulan Türk Bedaii'yini Koruma Derneği (Türk Güzelliğini Koruma Derneği), batılılaşma sürecinde doğu ve batı değerleri arasında kalan Türk toplumunu yönlendirmek amacıyla kurulmuştur. Yenilik hareketleri ve değişim toplumun bütün kesitlerine aynı hızla ya- yılmamakta ve benimsenememektedir. Mimariden, güzel sanatlara, ev deko-rasyonuna, kılık kıyafete kadar her alanda bir kargaşa ve yozlaşma yaşan-maktadır. Bunu önlemek ve batılılaşma sürecindeki toplumu yönlendirmek amacıyla çalışmalar yapmayı amaçlayan demek, kılık ve kıyafetle ilgili çalışmalar yapmıştır. Topluma yeni ve batılı bir anlayışla yeniden şekil vermek, ortak değer yargıları etrafında batıcı bir çizgide beğeniye dayalı yenileşme sağlamak gayretiyle çalışmalar yapmayı gaye edinen dernek, özellikle kadının dış görünüşünü, dış giysi şeklini değiştirmeyi hedeflemiştir. Belli bir çarşaf şekli belirleme, yeni bir dış giysi oluşturma çalışmalarında bulunan demek, bu çalışmalarında başarıya ulaşamamış ve kısa bir süre sonra dağılmıştır. Cumhuriyet'in ilanından sonra kılık kıyafet alanında yenileşme hareketleri yeni¬den ele alınarak bu alanda inkılâp gerçekleştirilmiştir.
Atatürkçü Düşüncenin Tarihsel Gelişimine Bir Bakış
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2001, Cilt XVII, Sayı 49 · Sayfa: 281-288
Özet
Atatürkçü Düşüncenin gelişimine ait bir bakış açısı çizmeye çalıştığımız makalemizde önce Osmanlı Devleti'nin son zamanlarındaki düşünce akımları ve Devletin modernizasyonuna ilişkin çabalar üzerinde durulduktan sonra bunların başarısızlığı anlatılmıştır. Bu gelişmelerin Atatürk'ün düşünce ve görüşlerini oluşturmadaki etkisine değinildikten sonra Atatürkçülüğün oluşumu ve gelişimi aşama aşama ele alınmıştır. Makalede.son olarak Atatürkçü düşüncenin temel niteliklerine atıfla toplumumuzu çağdaşlaştırıcı ve birleştirici niteliğine dikkat çekilmiş, Atatürkçülüğün bireysel ve ulusal düzeyde benimsenmesinin, saptırıcı ve tutucu akımlara karşı Türk Devletinin parlak geleceğinin teminatı olduğu vurgulanmıştır.
Cumhuriyet Dönemi Spor Adamlarından: Burhan Felek
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2001, Cilt XVII, Sayı 49 · Sayfa: 203-236
Özet
Bu çalışma kapsamında, Cumhuriyet dönemine damgasını vuran önemli isimlerden Burhan Felek'in yaşamı ele alınmış ve Türk sporuna olan katkıları üzerinde durulmuştur. Çalışma sporun tanımı ve Cumhuriyet dönemi Türk spor tarihine ilişkin bir özetle başlamaktadır. Bu özet içerisinde önce OsmanlI Devleti'nin son dönemlerinde spor alanındaki gelişmeler ve Türkiye Cumhuriyeti'nin OsmanlI'dan devraldığı spor mirası anlatılır. Daha sonraysa Türk Devrim süreci içinde spordan hangi amaçlarla ve nasıl yararlanıldığı ortaya konur. Çalışmanın ikinci bölümündeyse Cumhuriyet dönemi Türk sporunun çalışmada özetlenen gelişimi İçinde Burhan Felek'İn yeri ve katkıları gösterilir
Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’nin Tahlili
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2000, Cilt XVI, Sayı 47 · Sayfa: 637-644
Özet
Nutuk, Siyasi ve milli tarihimizin birinci elden ve pek değerli bir kaynak eseridir. Atatürk yazdığı eserinin metin kısmının sonunu "Türk Gençliğine Bıraktığım Emanet" bölümü ile bitirmiştir. Gençliğe bu son sesleniş Nutuk gibi gayet hitabet değeri yüksek; içinde pek çok mesaj barındıran bir ebedi ve tarihi metindir. Atatürk uyardığı hedef kitle olan gençliğe; "Birinci vazifen, Türk istiklalini, Türk Cumhuriyeti'ni ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir" diyerek görevinin ne olduğunu belirtir. Bu iki kavramın varlığının ve geleceğin temeli olduğunu bununda bir hazine değerinde bulunduğunu ifade eder. Bütün olumsuz durumların çözümünde gençliğin ihtiyaç duyacağı, gücü Atatürk, asil kanı yani Türklüğü olarak gösterir.
Türkiye Cumhuriyeti'nin İlanı
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1989, Cilt VI, Sayı 16 · Sayfa: 7-26
Özet
1 Nisan 1923'de seçimin yenilenmesine karar veren T.B.M.M., Cumhuriyeti resmen ilan etmemesine rağmen görevini büyük bir sorumlulukla yapan tarihi meclis olmuştur. ikinci Meclis 11 Ağustos 1923'de toplanmıştı. Cumhuriyetin ilanı bu meclis tarafından gerçekleştirilmekle beraber, Lozan Barış Andlaşmasının imzası ve T.B.M.M. tarafından onaylanması, Ankara'nın yeni kurulan Devletin İdare Merkezi olması gibi iki önemli kararın alınmasını da öncelikle gerekli kılıyordu. Lozan Barış Andlaşmasımn imzasından sonra Mustafa Kemal Paşa, Özel Kaleminde memur olan ve kişisel güvenini kazanmış bulunan Hasan Rıza Soyak'ı çağırarak bir kaç küçük kâğıt parçasını vermiş ve şöyle demiştir: "Bunları al, müsvedde halindedirler, beyaz edeceksin. Yazılar karışıktır, dikkat et, okuyamadığın veya anlayamadığın yer olursa bana sorarsın. Bunları şimdilik yalnız sen ve ben bileceğiz; âmirlerine dahi bahsetmene lüzum yoktur". Haşan Rıza Soyak, Mustafa Kemal Paşa'nın kullandığı küçük bir not defterinden koparılmış ve onun el yazısı bulunan bu sahifeleri okuyunca bunların 20.1.1921'de kabul edilen Teşkilâtı Esasiye Kanunu'nun devlet şekline ait maddelerini değiştiren ve Türkiye Devletine, "Cumhuriyet" şeklini kazandıran taslak olduğunu görmüştür. Mustafa Kemal Paşa tarafından hazırlanan metin aynen şöyledir: "Türkiye Devletinin hükümet şekli Cumhuriyettir". "Türkiye Devleti Büyük Millet Meclisi tarafından idare olunur". "Meclis, hükümetin inkisam ettiği idare şubelerini, icra vekilleri vasıtasıyla idare eder". "Türkiye Cumhurreisi, Umumî Heyet tarafından, Türkiye Büyük Millet Meclisi azası arasından bir intihap devresi için seçilir. Reisin vazifesi yeni Cumhurreisinin intihabına kadar devam eder. Tekrar intihap olunmak caizdir. Türkiye Cumhurreisi, devletin reisidir; bu sıfatla lüzum gördükçe Büyük Millet Meclisine ve Vekiller Heyetine riyaset eder". "Başvekil, Cumhurreisi tarafından ve meclis azası arasından intihap olunur. Diğer vekiller, Başvekil tarafından yine Meclis azası arasından intihap olunduktan sonra heyeti umumiyesi, Cumhurreisi tarafından Meclis'in tasvibine arz olunur. Meclis içtima halinde değilse, tasvip işi Meclis'in içtimaına talik olunur".
Atatürk Cumhuriyeti’nin Lâiklik İlkesi
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1985, Cilt II, Sayı 4 · Sayfa: 55-64
Özet
Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'nde laiklik kavramının Özellikleri bu makalede açıklanmıştır. Laiklik, Atatürk'ün anladığı demokratik rejimi en iyi tanımlayan bir özelliktir. Yazar, Atatürk'ün yaratmayı amaçladığı bağımsız ve milliyetçi Türkiye Cumhuriyeti'nin geleceğinin bu ilkeye ne ölçüde saygı duyulduğuna ve korunduğuna bağlı olduğunu vurgulamaktadır.
Cumhuriyetin İlânı ve İzmir Basını
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1985, Cilt I, Sayı 3 · Sayfa: 959-976
Özet
22 Eylül 1919 tarihli The Times gazetesi Sivas Kongresinden "Sivas'taki Anadolu Cumhuriyeti" diye söz etmektedir. Bütün bu belgeleri düzenleyenler, Anadolu'daki ulusal direnişin Cumhuriyete dönüşeceğini sezmiş bulunuyorlardı. Nitekim aynı tarihlerde İstanbul'daki kimi Osmanlı yöneticilerinin de Mustafa Kemal'in Cumhuriyeti getireceğinden kaygı duydukları görülmektedir. Sözgelimi son Osmanlı sadrazamlarından Ali Rıza Paşa, bir söyleşi sırasında Mustafa Kemal'i Ahmet İzzet Paşa'ya çekiştirirken "Cumhuriyet yapacaklar, Cumhuriyet!" diye bağırmaktan kendini alamamıştır
Cumhuriyetin İlk Dönemlerinde Lâiklik
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1985, Cilt I, Sayı 2 · Sayfa: 513-526
Özet
Lâiklik ilkesi, Atatürk İnkılâpları arasında bir zamanlar belki de en çok tartışılmış olanıydı. XIX. Yüzyıldan başlayarak Türk toplumunda lâik düşünceyi doğuracak ilk duygular ve eylemler yavaş yavaş gelişmiştir. Ama bu gelişme, örneğin Türkçülük akımının gelişmesi gibi güçlü ve etkili değildir. Lâiklik, gerçek niteliği anlaşılmadan, gizli bir duygu biçiminde, özellikle XX. Yüzyıl başındaki sayıca çok sınırlı bir aydın kesiminin zihinlerinde belirmişti. Bilindiği gibi, bu belirsizliği tam anlamıyla inkılâpçı bir hareketle sona erdirip Türk toplumuna lâikliği getiren Atatürk'tür.