2 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Tarih Kurumu
  • Son 10 yıl
  • Rome
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Eski Yunan ve Roma Dünyasında Yargılanan Bitki Uzmanı Kadınlar: Φαρμακίς / Venefica

Belleten · 2022, Cilt 86, Sayı 307 · Sayfa: 827-842 · DOI: 10.37879/belleten.2022.827
Tam Metin
Eski Çağ’da kadınların, farmakolojik bilgiye ve ilaç hazırlama becerisine sahip olduklarını gösteren kanıtlar mevcuttur. Bu kadınların bilgilerini nereden ve nasıl edindikleri tam olarak bilinmemekle birlikte, Eski Çağ’ın birçok meslek alanında olduğu gibi bu alanda da aile içi eğitimin ön planda olduğu muhtemeldir. Zira şifacılık alanında kadınların aile üyelerinden mesleki bilgiyi edindiklerini ve bu bilgilerini hastaları iyileştirmek için kullandıklarını gösteren pek çok edebi ve epigrafik kanıt mevcuttur. Buna rağmen tragedya ve komedilerde bitki uzmanı kadınlar, aşk iksiri ve zehir hazırlarken yani genellikle farmakolojik bilgilerini kötü amaçlar için kullanırken, erkekler ise şifalı ilaçlar hazırlarken betimlenmektedir. Bu yargının bir sonucu olarak Eski Çağ’da bitki uzmanı kadınlardan bazıları yargılanmış ve ağır bedeller ödemek zorunda kalmıştır. Nitekim bu durum, bir takım soru işaretlerini ortaya çıkarmaktadır. Acaba kadınların farmakolojik bilgilerine yönelik yaratılan negatif algı, onların bitki ve ilaçlar konusundaki bilgi birikimlerini kontrol altında tutma çabasının eril bir sonucu mudur? Bitki uzmanı kadın yargılamalarına değinen eski edebi kaynaklarda kadınların, pharmakis ve venefica yani cadı olarak tanımlanması bir ön kabul olarak, yargılanmalarına neden olmuş mudur? Eski Çağ’da bitki uzmanı kadınlar, hangi şartlarda yargılanmış hatta özelde bu kadınların yargılanmalarına yönelik doğrudan hukuki bir düzenleme yapılmış mıdır? Bu çalışmada eski edebi, epigrafik ve modern kaynaklar irdelenerek mümkün olduğu ölçüde bu ve benzeri soruların cevapları aranmaktadır.

İstanbul Ermeni Patrikhanesi’nin Berlin Kongresi’ne Gönderdiği Heyetin Avrupa’daki Faaliyetleri

Belleten · 2020, Cilt 84, Sayı 299 · Sayfa: 357-398 · DOI: 10.37879/belleten.2020.357
Tam Metin
Berlin Antlaşması Osmanlı Devleti açısından son derece olumsuz sonuçlar doğurmuş, adeta devletin yıkılmasına giden sürecin başlangıç noktasını teşkil etmiştir. Rusya'nın bilhassa Balkan politikası nedeniyle mimarı olduğu ve tarihe 93 harbi olarak geçen 1877-78 Osmanlı Rus Savaşı dünya tarihi açısından çok önemli sonuçlar doğurmuş, savaş sonrası büyük devletler Osmanlı Devleti'ne karşı yürüttükleri politikalarında köklü değişikliklere gitmişlerdi. Özellikle İngiltere Osmanlı Devleti'nin toprak bütünlüğünü korumak şeklindeki tarihi politikasını terk etmiş, Rusya'nın savaş sonrasında Osmanlı coğrafyasında avantajlar elde etmesi sebebiyle Ayastefanos Antlaşması'nın Berlin'de tadilini sağlamıştır. Ayastefanos Antlaşması ile Ermeniler iki devlet arasında yapılan bir anlaşma maddesine ilk kez konu olmuşlardır. Berlin'de bir konferans toplanacağı haber alındığında Ermeni Patrikhanesi buraya bir heyet gönderme kararı aldı. Heyet Avrupa başkentlerini dolaşarak kongrede kendilerine destek olunmasını, ilgili devletlerin yetkililerinden talep etti. Patrikhane'nin bu heyetinde cemaatin yakından tanıdığı eski Patrik Mıgırdıç Kırımyan, Minas Çeraz, Stefan Papazyan ve Horen Narbey vardı. Heyet Roma, Paris, Londra'da görüşmeler yaptıktan sonra Berlin'e gitti. Hem Avrupa başkentlerinde ilgili devletlerin dışişleri bakanları gibi önemli kimselerle yaptıkları görüşmelerde hem de Berlin'de kongreye katılan devlet temsilcileri nezdinde ciddi bir kulis faaliyeti, adeta propaganda yapan heyet kongrenin sonuna kadar Berlin'deki faaliyetlerini sürdürdü. Bu çerçevede çalışmada heyetin Avrupa başkentleri ve Berlin'deki faaliyetleri arşiv vesikaları, yerli ve yabancı kaynaklarla ele alınacak, sürecin Ermeni Meselesi'ne nasıl bir etkisi olduğu değerlendirilecektir.