2 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Son 5 yıl
  • Seal
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Ortaköy’de Ele Geçen Bir Hitit Mührü

Höyük · 2023, Sayı 11 · Sayfa: 17-30 · DOI: 10.37879/hoyuk.2023.1.017
Tam Metin
Ortaköy/Şapinuva Kazı Başkanlığı, Çorum Müze Müdürlüğü ve Çorum Emniyet Müdürlüğü’nün iş birliği sonucunda, bronzdan üretilen yarım küre formda bir Hitit mührü bilim dünyasına kazandırılmıştır. Metalden üretilen yarım küre formda damga mühürler, Anadolu arkeolojisinde az sayıda örnekle bilinmektedir. MÖ 15. yüzyılın sonları ile MÖ 14. yüzyıla geçiş sürecinde ortaya çıkan yarım küre formda mühürlerin tarihlemesi konusunda çeşitli görüşler bulunmaktadır. Buluntuların ele geçtiği konteksler, üzerlerinde yer alan hiyeroglif işaretler ile süsleme motifleri mühürlerin tarihleme kriterleri olarak kullanılmıştır. Ortaköy mührü, metalden üretilen diğer yarım küre forma sahip mühür örnekleriyle hem tarihleme hem de süsleme motifleri açısından paralellik göstermektedir. Üzengi biçimli bir tutmağa sahip olan mührün hem dışbükey hem de taban kısmında yer alan hiyeroglif işaretlerle mühür sahibinin adı ve unvanı okunmaktadır. Mührün üzerinde yer alan bantlardaki süslemelerde bitkisel ve simgesel motiflerin yanı sıra mühür sahibinin adı ve unvanına yer verilmiştir. Mühür sahibinin adı ve unvanının bantlar üzerinde süsleme motifi olarak kullanılması diğer yarım küre mühür örneklerinde görülmemektedir. Mührün ele geçtiği Ortaköy ilçesinin sınırları içerisinde, 1990 yılından itibaren kazı çalışmaları yapılan ve MÖ 14. yüzyılın ilk yarısında Hitit İmparatorluğuna başkentlik yapmış Şapinuva kenti yer almaktadır. Mühür, Şapinuva’da tespit edilen Hitit Dönemi’ne ait arkeolojik bulgular ve yazılı belgelerin tarihlemesiyle paralellik göstermektedir. Bu makalede, mührün üzerindeki hiyeroglif işaretlerin okunmasına, mührün üretim tarihinin ve yerinin belirlenmesine odaklanılmıştır.

Pisidia Antiokheia’sı Geç Antik Çağ İşliklerinde Bulunan, Yerel Üretim Pişmiş Toprak Mühürlü Unguentarium ve Kandiller

Höyük · 2023, Sayı 11 · Sayfa: 141-175 · DOI: 10.37879/hoyuk.2023.1.133
Tam Metin
Pisidia Antiokheia Antik Kenti’nde 2021 yılında, tiyatronun Roma İmparatorluk Dönemi’nde inşa edilmiş olan sahne binasında (skene), yapılan kazı çalışmalarında açığa çıkarılan pişmiş toprak unguentarium ve kandiller, makalenin konusunu oluşturmaktadır. MS 5. yüzyıldan itibaren işlevini yitirmiş olan sahne binası, günümüzde temel seviyede korunmuş durumdadır. Sahne binası, işlevini yitirdikten sonra binanın içerisine devşirme moloz taşlardan yeni mekânlar inşa edilmiştir. Bu mekânlarda yapılan kazı çalışmalarında pişmiş toprak kandil ve unguentarium formlarına ait toplamda 442 parça ele geçmiştir. Bu parçalar içerisinden seçilen; 7 adet mühürlü unguentarium ve 15 adet kandil ile toplamda 22 parça çalışmanın konusunu oluşturmaktadır. “Geç Antik Çağ Unguentariumları” olarak tanımlanan parçalar üzerinde yer alan monogram mühürlerin işleniş biçimlerine göre 3 grup altında değerlendirilmiştir. Kandiller de formlarına göre 9 tip altında incelenmiştir. Unguentariumların tamamı birbirine yakın bir tarih gösterirken; Tip I altında değerlendirilen kandiller MS 3. yüzyıla, diğer kandiller ise MS 6.-7. yüzyıla tarihlendirilmektedir. Tip II- Tip IX başlığı altında ele alınan kandillerin tamamı kalıp yapımı olup; bu kandiller kentte bulunmuş olan kandil kalıplarına uymaktadır. Söz konusu buluntuların, diğer kentlerde bulunan benzer örnekleri ile karşılaştırmaları yapılarak, buluntu konteksi de dikkate alınarak tarihlendirmeye gidilmiştir. Pişmiş toprak eserlerin bulunduğu mekanların dışındaki bir yapıda, yoğun üretim artığı kemiklerin açığa çıkartılmış olması, agoranın başlangıcını oluşturan bu alanın, geç dönemde işlik ve dükkân olarak kullanılmış olduğunu göstermiştir. Aynı şekilde çalışmaya konu edilen mühürlü unguentariumların ve zaten Antiokheia’da üretiminin yapıldığı bilinen kandillerin de bu mekânlarda üretimlerinin/satışlarının yapılmış olma ihtimalleri oldukça yüksektir.