27 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Sikke
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

İlhanlılardan Argun ve Geyhatu'nun Saltanat Değişikliği Yılını Gösteren İki Sikke

Belleten · 1988, Cilt 52, Sayı 202 · Sayfa: 87-90 · DOI: 10.37879/belleten.1988.87
Tam Metin
Bilindiği üzere eski sikkeler tarihî belge olarak değerlendirildiklerinde, eski hâdiselerin bilinmeyen ve münakaşalı birçok yönlerini aydınlattıkları gibi, bilinen olayları da teyid eden çok kıymetli kaynaklardır. Devletlerin resmî vesikası durumunda olan bu belgeler, bilhassa idarelerin güçlü ve düzenli olduğu zamanlarda bize kesin bilgiler aktarmaktadırlar. Ancak idarenin karışıklığa düştüğü ve devletin zayıfladığı zamanlarda, bunlarda da bazı tereddütler ortaya çıkmaktadır. İnceleyeceğimiz iki sikke, İlhanlıların, genel olarak devlet kudretlerinin devam ettiği devirde, aynı yılda, iki ayrı han adına kesilmiş sikkelerdir.

HYLA A. TROXELL, The Coinage of the Lycian League, The American Numismatic Society, New York, 1982, XIX + 255 sayfa, 44 levha, 10 şekil + 10 tablo ve 1 harita. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1986, Cilt 50, Sayı 198 · Sayfa: 929-932
Tam Metin
Hyla A. Troxell'in Lykia Birlik Sikkeleri olarak Türkçe'ye çevrilebilen bu kitabı, nümizmatik çalışmalarının önde gelen kuruluşlarından olan The American Numismatic Society tarafından Numismatic Notes and Monographs dizisinde yayınlandı. 255 sayfadan oluşan kitap, zaman zaman sikkelerin buluntu yeri, basıldığı kenti ve sayısı ile ilgili tablolara yer vererek okuyucuya sayısal, dolayısıyla karşılaştırma yapabilecek bilgiyi de vermektedir.

Sümeysat Definesi Sikkeleri

Belleten · 1985, Cilt 49, Sayı 195 · Sayfa: 451-466 · DOI: 10.37879/belleten.1985.451
Tam Metin
Definemiz 1983 yılı yaz dönemi kazılarında E/15. plan karenin IV. katında meydana çıktı, define Altın, Gümüş bilezik ve küpelerle birlikte bezden bir torba içinde bulundu. Definenin önemli grubunu teşkil eden 340 adet gümüş sikke sırasıyla Emevi, Abbasi, Samani, Hamdani ve Büveyhi devletlerine aittir. Emevilere ait olan sikke sayısı (6) adet olup ancak bir adet sikkenin hangi halifeye ait olduğu tespit edilemedi.

Altıntepe'de Bulunmuş Olan Emevî Sikkeleri (Altıntepe Definesi)

Belleten · 1983, Cilt 47, Sayı 188 · Sayfa: 1191-1206 · DOI: 10.37879/belleten.1983.1191
Altıntepe, Urartu Devleti M. Ö. 590 yıllarında ortadan kaldırıldıktan sonra, uzun bir süre iskan edilmedi. Ancak, çok kuvvetli bir ihtimal ile M.S. 6. yüzyıldan sonra Bizans döneminde, sitadel yeniden sağlam bir taş sur ile tahkim edildi. MÖ. 8. yüzyılın başlarında, 60 m. yüksekliğindeki tabiî tepenin dik sırtlarına tipik Urartu stilindeki sûr inşa edilmişti. Prens ve prenses mezarları, açık hava mabedi bu sûrun dışında kalmıştır. Sûrun, tepenin her yönü dik kesimine inşaedilmiş olması, Urartu yapı tekniğine ve girişilen operasyonların büyüklüğüne canlı bir örnektir. Urartunun aksine, Orta çağ sûru tepenin en yüksek kesimine inşa edilmiş olduğundan, bu çağda sitadel alanı çok küçültülmüştür.

I. Murad'ın Sikkelerine Genel Bir Bakış 761-792 (1359-1389)

Belleten · 1982, Cilt 46, Sayı 184 · Sayfa: 787-794 · DOI: 10.37879/belleten.1982.787
Tam Metin
Osmanlı Akçesinin kesirlerinden biri sayılan bu bakır sikkelere, başlangıçta Mangır denilmekte, hatta Mangır kelimesinin de Moğol dilinde Nakid anlamına gelen möngun kelimesinden çıkdığı sanılmaktadır. Bizde, Mangırdan ilk söz eden Kara Dursun Bey'dir. Dursun Bey, Boğazkesen Kalesi yapımının sebebi bahsinde şöyle diyor: "garipdendir ki kesret-i sefain ve beremat (günümüzde dolmuş kayığı denilen taşıma aracı, rumcadan dilimize geçmiştir) sebebiyle bir kişi, sekizi bir akçe mangırın (Süleymaniye Kitaplığındaki Ayasofya nushasında Menkur şekilinde geçer) birisi ile Rumelinden Frengistanı ve Frengistandan Rumelini seyreder. cümlesinden anladığımıza göre, Fatih devrinde 8 Mangır bir Akçe değerinde idi. Mangır'ın rayici, cinsi yönünden, çok değişik şekil almıştır. Jean Leunclavius'un ifadesine göre, 8 Mangır bir Akçe'ye, dört Akçe bir Dirheme muadilmiş.

Ala el-Din Keykubad'ın Meliklik Devri Sikkeleri

Belleten · 1980, Cilt 44, Sayı 174 · Sayfa: 265-270 · DOI: 10.37879/belleten.1980.265
Tam Metin
Ala el-Din Keykubad I. Gıyas el-Din Keyhusrev'in ortanca oğlu ve I. İz el-Din Keykavus'un halefi ve kardeşidir. Onun devri Anadolu Selçuklu İmparatorluğunun en şa'şa'alı ve mes'ut zamanlarından birini teşkil eder. Zamanını iki devreye ayırmak mecburiyetindeyiz: 1. Meliklik 2. Sultanlık Biz burada Ala el-Din Keykubad'ı n, sadece Meliklik devrinde basılan sikkelerinden söz edeceğiz. İstanbul Arkeoloji Müzesi İslami Sikke Kabinesinde ve bazı hususî koleksiyonlarda Keykubad'ın, aşağıda izah edilecek olan tipte, bakır bir sikkesi görülmektedir. Bu sikkenin kesim yeri ve tarihi yoktur. 30 mm. kutra ve 9,85 gr. ağırlığa maliktir.

Kültepe Sikkeleri (1967-1973)

Belleten · 1974, Cilt 38, Sayı 152 · Sayfa: 583-596 · DOI: 10.37879/belleten.1974.152-583
Tam Metin
Yazımızın konusu 18 adet sikkedir. Bunlardan ikisi gümüş, yedisi bronz olmak üzere 9'u 1967 yılı Kültepe kazılarında bulunmuştur. Şimdi, Ankara Arkeoloji Müzesi Sikke Seksiyonunda 1974 envanter numarasında kayıtlıdır. Diğer 9 gümüş sikke 1973 yılı kazılarında bulunmuştur. Sikkeler çok aşınmış ve bozulmuştur. Gümüş sikkeler birbirine yapışmış, oksitleşmiş iki parça halinde idi. Ankara Arkeoloji Müzesi laboratuvarında temizlendikten sonra üzerlerinde çalışmamız mümkün olabilmiştir. Sikkeler kronolojik olarak incelendiğinde, M.Ö. 323 - M.S. 180 yıllarında darp edilmiş oldukları, yani 400 yıllık bir devri kapsadıkları görülür.