276 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türkiye
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

Cumhuriyetin Kuruluş Yıllarında Türk Eğitim Yaşamında Macar Eğitimcilerin Yeri

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2004, Cilt XX, Sayı 58 · Sayfa: 231-244
I.Dünya Savaşı'ndan sonra eğitim alanında aşamalar kaydeden Macaristan, yeni Türkiye Cumhuriyeti'nin bu alandaki çabalarına, kurulan işbirliği sonucunda yardımcı olmuştur. Bu çalışmada Cumhuriyetin kuruluş yıllarındaki Türk ve Macar eğitimi karşılaştırılarak, Macar eğitiminin Türk eğitimine yaptığı katkı incelenmiştir.

Ölü ve Ölümle İlgili Anlatılar Kataloğu

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2003, Cilt 51, Sayı 1 · Sayfa: 39-88
Yirmi yıllık bir yayın faaliyeti sonunda Türkiye'deki çeşitli derleme çalışmalarım ile öğrencilerimin talimatlarım doğrultusunda derleyip getirdikleri ve kendi arşivimde toplanan anlatılardan burada bir bölümünü daha yayınlayarak bazı eksikleri tamamlamış olacağım.

Atatürk'ün Vefatı ve Macaristan'daki Yankıları

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2003, Cilt XIX, Sayı 57 · Sayfa: 1009-1016
Macaristan halkının Atatürk'e duyduğu hayranlığın temelinde onun önderliğinde gerçekleştirilen Kurtuluş Savaşı ve hemen sonra kurmuş olduğu Türkiye Cumhuriyeti yatmaktadır. Bunun yanı sıra geçmişten gelen etnik ve kültürel yakınlıklar Atatürk döneminde Türk- Macar dostluk bağlarının daha da güçlenmesinde önemli bir rol oynamıştır. Atatürk'ün ölümü bütün dünyada olduğu gibi Macaristan'da da büyük yankı ile beraber, bu dostluğun bir ürünü olarak büyük bir üzüntü uyandırmıştır. Bu çalışmada Atatürk'ün ölümünün Macar kamuoyundaki yankıları ve Macarların Atatürk'e bakış açısı ele alınmıştır.

Atatürk’ün Hukuk İnkılâbının 21. Yüzyılda Türkiye’de Yönetim ve Toplum Yaşamındaki Etkileri

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2003, Cilt XIX, Sayı 56 · Sayfa: 609-666
Bu çalışmada Atatürk'ün gerçekleştirdiği büyük hukuk inkılâbının Atatürk'ün evrensel yönü göz önünde bulundurularak 21. yüzyılda Türkiye'mizde yönetimde ve toplum yaşamındaki etkileri incelenecektir. O halde amacımız; Türk hukuk inkılâbını anlatmak veya Atatürkçülük diye ifade ettiğimiz Atatürk ilkelerinin, 21. yüzyılda niçin evrenselleştiğini açıklamak değil, fakat her iki konuyu üçüncü bir boyutta birleştirerek; yönetimde ve toplum yaşamı üzerinde o tarihlerde nasıl bir etki yaptığını ve esasen günümüzdeki gelişimini, yansımalarını incelemektir.

Lozan’dan Cumhuriyet Rejimine Giden Yol

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2003, Cilt XIX, Sayı 56 · Sayfa: 597-608
"Dün ve bugün" gibi kelimeler olmasa, insanlar yarınlar hakkında konuşamazlar ve geleceği sıhhatli bir şekilde değerlendiremezler. Nitekim bu görüşü, ünlü Manas Destanı: "Geçmişini inkâr etme, beddua alırsın; ona saygı göster, akıl bulursun; yedi atanı bilmezsen köksüz kalırsın"* demiştir.

Bir Modernleşme Projesi Olarak Türkiye’de Cumhuriyet

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2003, Cilt XIX, Sayı 56 · Sayfa: 815-875
Türkiye Cumhuriyeti, yaklaşık altı yüz yıl üç kıta üzerinde egemen olmuş Osmanlı Devletinin tarih sahnesinden geriye çekilmesi sonucunda kuruldu. Bu gelişme ile birlikte Türk toplumu yeni bir yönetim olarak Cumhuriyet ile tanıştı. Türkiye'de Cumhuriyet yeni devlet, ulus ve bireyin doğmasını sağlayan bir modernleşme/uygarlaşma projesi olarak tasarlandı. Cumhuriyetle getirilen bu yeni yapılanma içinde bir süreklilik sağlanarak bugüne gelindi.

Türkiye’ye ve Atatürkçülüğe Yönelen Tehditler

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2003, Cilt XIX, Sayı 55 · Sayfa: 225-267
Türkiye Orta Doğu bölgesinin anahtar ülkesidir. Jeopolitik ve Jeostratejik konumu Türkiye'yi hem avantaj hem de dezavantajlı bir duruma getirmektedir. Bu konum Türkiye'ye "Sürekli Tehdit (Dış Tehdit)", "Bölgesel Tehdit" ve "İç Tehdit" olarak isimlendirebileceğimiz tehditleri de beraberinde getirmektedir. Ayrıca ülkede son 30 yıldır yaşanan acı bir terör olgusu bulunmaktadır. Türkiye'de mevcut olan "yıkıcı" ve "bölücü" unsurlar dört ana bölümde toplanmaktadır. Atatürkçü Düşünce Sistemi'ni oluşturan Atatürk ilkelerini (Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Halkçılık, Devletçilik, Lâiklik, İnkılâpçılık ) bazı kişi ve gruplar kötüleyip , aykırı görüşler ileri sürmektedirler. Tehditler ve çağdaşlaşma ancak gençlerin iyi yetiştirilmesi ve Atatürkçü Düşünce Sistemi'nin gücü ile etkisiz hale getirilebilir.

JERZY S. LATKA, Odaliski, poturczency i uchodzcy. Z dziejow Polakow w Turcji. Universitas, Krakow 2001. 209 sayfa. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 2002, Cilt 66, Sayı 247 · Sayfa: 1011-1016
Krakov Yagellon Üniversitesi'nin Etnografya ve Türkoloji olmak üzere iki bölümünden mezun olan Jerzy S. Latka yirmi beş yıldır tarihte Polonya - Türkiye arasındaki ilişkileri araştırıp anlatmaktadır. Bugüne kadar 23 kitap ve birçok makale yazmış olan Latka her şeyden önce 19. yüzyılda Rus İmparatorluğu'na karşı direnmesi yüzünden Polonya'yı terketmek zorunda kalan ve Türkiye'ye sığınan Polonyalıların izlerini araştırmaktadır ve eserlerinin çoğu bu devire aittir. Latka'nın anlattığı zatlar modern Avrupa öğretimi görmüş insanlar olarak Osmanlı Devleti'ni yeni bir vatan kabul ettikten sonra ona askeri ve ilmi başta olmak üzere çeşitli hizmetlerde bulunarak Osmanlıların minnettarlığını kazandılar. Geçmişte birçok kitapta Türkiye'ye sığınan ve orada kabul gören Polonyalıları tek tek anlatan veya bir konu açısından problemi çizen Latka bu sefer bize sunduğu kitapta Polonya - Türkiye arasındaki bağları her yönüyle ortaya koyarak Ortaçağ'dan son yıllara kadar anlatmaktadır.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuri̇yeti̇ni̇ Yaratan Tari̇hî Süreç Ve Son Geli̇şmeler

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2002, Cilt XVIII, Sayı 54 · Sayfa: 735-793
Kıbrıs uyuşmazlığı özellikle 1950'li yıllardan beri Türk dış politikasının önemli konularından biri olmuştur. Uyuşmazlık, Kıbrıs'ta yaşayan Rumların adayı Yunanistan ile birleştirme (ENOSIS), Türklerinin ise Türkiye'nin güvenliğini ve Türk cemaatinin varlığını korumak için bu birleşmeye karşı koyma çabalarından çıkmıştır. Bu çalışmada, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini yaratan tarihi süreç; Kıbrıs uyuşmazlığının tarihçesi, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin kuruluşundan sonraki gelişmeler ve çıkarılan güçlükler, Kıbrıs'a Yunan askerî cuntasının müdahalesi ve Kıbrıs, Birinci ve İkinci Barış Harekatı, Barış Harekatının sonuçları ve Kıbrıs Türk Federe Devletinin kuruluşunu izleyen gelişmeler, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin kuruluşu, tanınması, ambargo ve jenosid çerçevesinde incelenmiştir.

Atatürk'ün Vefatı Ve Alman Basını

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2002, Cilt XVIII, Sayı 54 · Sayfa: 875-902
Türk-Alman resmî ilişkilerinin 1924 yılında tekrar başlamasıyla, Almanya'nın Türkiye'ye ilgisi yeniden artmıştır. Bu ilgi neticesinde Türkiye hakkında haberler, Alman basınında geniş yer bulmuştur. Atatürk'ün ölümü üzerine de Alman basınında yer alan haber sayısı oldukça fazladır. Mahalli ve ulusal bütün Alman gazeteleri, Atatürk'ün ölümü üzerine onun hayatını ve icraatlarını anlatan geniş haberlerini üzüntüyle vermişlerdir. Bu haberler ışığında, Almanların da Türklerin acılarını paylaştıkları görülmektedir.