361 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • TARİH
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

HALİL İNALCIK, The Customs Register of Caffa, 1487-1490, Ukrainian Research Institute, Harvard University: Sources and Studies on the Ottoman Black Sea, Vol. 1, ed. Victor Ostapchuk, 1996, I-XI + 1-203 s. ve I-XIII Facs. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1998, Cilt 62, Sayı 234 · Sayfa: 601-602
Tam Metin
Harvard Üniversitesi, Ukrayna Araştırmaları Enstitüsü tarafından başlatılan "Ukrayna ve Karadeniz Ülkelerine İlişkin Osmanlı Belgeleri Üzerinde Araştırmalar" başlıklı serinin ikinci kitabının ilk cildi, Osmanlı tarihçiliğinin büyük üstadı Prof. Dr. Halil İnalcık tarafından hazırlanan "Kefe Gümrük Bakaya Defteri (1487-1490)"nin neşri ve bununla ilgili araştırmaya ayrılmış bulunmaktadır. Öncelikle enstitünün Karadeniz'in kuzey bölgesi ile ilgili yaptığı bu araştırma serisinin takdirle karşılanacak bir faaliyet olduğunu belirtmeliyiz. Bu serinin ilk kitabı Berindei, Mihnei ve G. Veinstein tarafından hazırlanan L'Empire Ottoman et les Pays Roumanis 1544-1545 başlığını taşımakta olup üçüncü kitap ise, Kamaniçe Eyaleti Mufassal Defteri'nin neşrini esas almıştır (D. Kolodziejczyk, The Ottoman Survey Registers of Podolia, ca 1681, 1997).

Prof. Dr. Coşkun Alptekin'in Ardından

Belleten · 1998, Cilt 62, Sayı 234 · Sayfa: 607-612
Tam Metin
Tarih camiası ve Marmara Üniversitesi değerli bir mensubunu ve bir dost ilim adamını kaybetti, kendisi ile 1972 yılında doktorasını tamamlayıp İngiltere'den döndükten sonra İstanbul'da tanıştık. O zaman İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde doktora yapıyordum. Erzurum Atatürk Üniversitesi'ne gideceğini öğrendim. Daha sonra ben İngiltere'ye gittim. O da askere gitmişti. Ben İngiltere'den döndükten sonra Erzurum Atatürk Üniversitesi'nde 1976 yılından itibaren tarih bölümünde birlikte çalışmaya başladık. Çok iyi bir dost ve arkadaş canlısı idi. O küçük Anadolu şehirlerinin aile dostluk ve arkadaşlıkları şimdi bile gözümüzde tütmektedir.

Tunus Milli Arşivi ve Arşivin Türkçe Belgeler Açısından Değerlendirilmesi

Belleten · 1998, Cilt 62, Sayı 234 · Sayfa: 551-566
Tam Metin
Tunus Milli Arşivi (Les Archives Nationales de Tunusie=El-Arşîf El-Vatanî Et-Tunisi), bugün XVII. yüzyılın ilk yarısında Tunus'taki yeniçeriler arasında kıvrak zekâsı ve sıcaklığı sayesinde sivrilerek dayı seçilip Tunus'un idaresinde önemli rol oynayan, Sinop'ta da "Alaeddin Camii (Cami-i Kebîr=Ulucami) Su Yolu Vakfı"nın kurucusu bulunan Sinop asıllı Ahmed Hoca (idaresi: 1050 - 1057 H./1640-1647 M.)nın türbesi ve türbenin iki tarafından bitişik Tunus Beylik Sarayı'nın (Dar el-Bey) bir kısım ek yapılarında hizmet vermektedir.

Batı Anadolu'da Bir Peçenek Beği: Kızıl Beğ

Belleten · 1998, Cilt 62, Sayı 235 · Sayfa: 735-746
Tam Metin
Doğduğum Karağaç Ovası topraklarından 1333 yılının Haziran ayında geçen ünlü seyyah İbn Battuta'nın, bu yörenin kuzeyindeki toprakların sahibi olan Germiyanlılar hakkında kullandığı ağır ve sert sözlerin, şimdiye kadar uygun bir izahı yapılamamıştı. Gerçi ilk bakışta bu sözlerin Hamid-oğulları ile Germiyan-oğulları arasındaki mücadelenin bir yankısı olduğu görülüyor. İbn Battuta'nın belki de yörede o sırada faaliyet gösteren yol kesici bir haydut çetesinden dolayı "yol kesici, haydut" gibi ağır sözleri söylediği de akla gelebilir. Bu arada Germiyanlılarla ilişkili sözlerinin, geldiği Hamidoğulları diyarının mı, yoksa ulaştığı Denizli halkının bir düşüncesi mi olduğu açıkça belli değilse de, Hamid diyarının düşüncesini yansıtmış olması daha muhtemeldir.

NEJAT GÖYÜNÇ - WOLF DIETER HÜTTEROTH, Land an der Grenze, Osmanische verwaltung im heutigen türkisch-syrisch-irakischen Grenzgebiet im 16. Jahrhundert, Eren Yayıncılık, İstanbul 1997, 312 s. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1998, Cilt 62, Sayı 235 · Sayfa: 929-930
Tam Metin
Son onbeş yıldır Tahrir defterleri esas alınarak yapılan bölge tarihi çalışmalarında büyük bir artış gözlenmektedir. Bilhassa Anadolu'nun hemen hemen bütün bölgeleri hakkında seri halde yapılan yüksek lisans ve doktora tezleri vasıtasıyla görülen bu adedî artış, kemiyet itibarıyla sevindirici olmakla beraber, keyfiyet bakımından umumiyetle zayıf ve metodsuz, birbirini biteviye tekrar eden birer bilgi hamulesi durumundadır. Birçok önemli bölgeler ve merkezler üzerinde yapılan çalışmalarda görülen muhteva ve değerlendirme zaafları, metodolojik eksiklikler, bilgileri olduğu gibi, sistematik olmayan bir tarzda aktarmadan ibaret anlayış, söz konusu bölgeler ve merkezler hakkında yeni incelemeleri zaruri kılmaktadır.

Kalenderhane in Istanbul, The Buildings, Their History, Architecture, and Decoration, Final Reports on the Archaeological Exploration and Restoration at Kalenderhane Camii 1966-1978, edited by Cecil L. Strikes and Y. Doğan Kuban, Verlag Phillip von Zabern, Mainz 1977. IX-X : Preface, XI-XV: List of Illustrations, 1-150: Chapters, 1-179: Paltes, 1-38: Folios. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1998, Cilt 62, Sayı 235 · Sayfa: 933-934
Tam Metin
Yukarıda künyesini verdiğimiz kitap, Türkiye'de yapılmış bir arkeolojik kazı ve mimari restorasyonu derli toplu anlatan bir monografidir. Farklı dönemlerde farklı kullanım amaçları dolayısı ile geçirdiği mimari değişiklikleri bünyesinde toplayan İstanbul'daki Kalenderhâne Camisi, 1966 yılından 1978 yılına kadar yapılan çalışmalarla kimliği ortaya çıkarılan bir anıt eser olarak bu kitaba konu olmuştur.

MUHAMMAD M. AL-ARNAVUT, Mu'tiyat 'an Dımaşk ve Biladi’ş-Şam el-Cenubiyye fi Nihayeti el-Karni's-Sadis ‘Aşer, Şam 1993, 247 Sahife (Sinan Paşa ve Suriye'deki Vakıfları) [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1997, Cilt 61, Sayı 231 · Sayfa: 429-438
Tam Metin
Osmanlı-Arap tarihinin eskiden gözdesi bu gün gözyaşı olan Biladi'ş-Şam denilen Suriye bölgesi üzerine gerek Arapça gerekse Türkçe pek araştırma yapılamamıştır. Buna mukabil Muhammad al-Arnavut'un belirttiği gibi araştırmalar Batılılarca veya Batı dillerinde yapılmıştır.

Ortaçağ İslâm Dünyasında Madenler ve Maden Sanayi

Belleten · 1997, Cilt 61, Sayı 232 · Sayfa: 519-596
Tam Metin
Madenler doğada ya doğrudan metalik halde veya cevher olarak bulunmaktadırlar. Metalik halde bulunan madenlere "doğal madenler"; içinde kimyasal bileşikler halinde madenlerin bulunduğu kayalara ise "cevher" denir. Örneğin altın doğal bir madendir. Gümüş, bakır ve demir hem doğal maden, hem de cevher olarak bulunmaktadır. Kurşun, kalay, çinko ve civa ise, ancak cevherden tasfiye yoluyla elde edilebilen madenlerdir.

Atatürk ve Tarih Şuuru

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1996, Cilt XII, Sayı 35 · Sayfa: 601-607
1923'e gelindiğinde; uzun mücadeleler sonucunda işgalci güçler yurttan atılmış, ama Mustafa Kemal Atatürk'ün deyimiyle asıl mücadele henüz başlamıştı. Bu mücadele yıllarca süren savaşların harap ettiği bir ülkenin kalkınma savaşı olduğu kadar, milleti yeniden tarif etme, ona tekrar kendine güven, milli şuur, yeni bir vatan anlayışı ve sevgisi verme mücadelesi idi. Bir başka ifadeyle kültür mücadelesi idi.

The Ottoman Emirate (1300-1389), Institute for Mediterranean Studies, Halcyon Days in Crete I. A symposium held in Rethymnon 11-13 January 1991 (edited by Elizabeth Zachariadou), Crete University Press Rethymnon 1993, IX-XV+242 sayfa. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1996, Cilt 60, Sayı 227 · Sayfa: 233-234
Tam Metin
Elimizdeki eser 11-13 Ocak 1991 günleri arasında Girit Adası'nın Rethymnon (Resmo) şehrinde toplanmış olan sempozyumdaki konuşmaları yayımlayan E.A. Zachariadou'nun bir önsözü (IX-X) ile başlamaktadır. Yazar, bu kitapta, Bizans'ın güneydoğu sınıflarında ortaya çıkan küçük Osmanlı Beyliği'nin, Bizans'ı bertaraf ettikten sonra kudretli bir imparatorluk haline gelmesi ile Hıristiyan dünyasında yüzyıllarca etkili olmasını çeşitli bakımlardan ele alan değişik yazarlara ait görüşleri, ayrı ayrı makaleler halinde bilim dünyasına sunmaktadır.