361 sonuç bulundu
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yazarlar
Anahtar Kelimeler
- Osmanlı İmparatorluğu 44
- Anadolu 34
- Arkeoloji 32
- İslam 21
- Mustafa Kemal Atatürk 20
Günümüz Türkiyesi'nde Akrabalık Terimlerinin Kullanımı
Belleten · 1992, Cilt 56, Sayı 216 · Sayfa: 483-512 · DOI: 10.37879/belleten.1992.483
Özet
Tam Metin
Bir kültür ile o kültürün mensuplarının konuştukları dil arasında, iki yönlü, karmaşık türden bir ilişki olduğu görüşü benimsenmektedir. Kültürün oluştuğu fiziki ortam kadar o toplumdaki deneyimler birikiminin ortaya çıkardığı kültürel özellikler de, kullanılan dile yansıyarak, belirli terimlerin oluşmasına yol açar. Öte yandan, bizzat dilin kendisi, toplum üyelerinin kullanabilecekleri sözcüklerin sinirliliği nedeniyle, belirli bir gerçeğin de sınırlı bir biçimde idrak edilmesinde önemli bir rol oynar (D.Bates ve F.Plog, 1990: 275-277). Bir toplumda kullanılan dile, başka kültürlerle etkileşme sonucu, yeni kültür öğeleri ile birlikte yeni sözcüklerin katıldığı bilinmektedir. Bu arada, eski sözcüklerin bir kısmı da, yeni koşullara göre yeni anlamlar alarak yaşamaya devam ederler. Hatta, belirli bir zamanda tek bir görevi ya da anlamı olan terimlerin, yeni koşullar karşısında, birbirinin yerine kullanılmaya başlayan eşanlamlı sözcükler haline dönüştükleri de görülür (A.İnan, 1968:295). Bu gibi gelişmeler, yakın bir tarihe kadar, zoraki kültür değişmesine hedef olan sömürgeler dışındaki toplumlarda yavaş seyreden bir süreçti. Oysa,yüzyılımızın özellikle son çeyreğinde, kitle iletişim araçları oldukça yaygınlaşarak, insanların kendi kültürleri dışındaki kültürlere açılmalarını sağlamışlardır. İlk planda, diğer kültürlerden yapılan çeviri ve "görsel-işitsel" yayınlarla birlikte, toplumun sözcük dağarcığına, önemli ölçüde yeni terimler aktarılması söz konusudur.
LEV NİKOLAYEVİÇ GUMİLYOV, "Tisyaçeletie vokrug Kaspiya", Azerbaydjanskoye Gosudarstvennoye İzdatel'stvo, Baku 1991, 312 s. (L.N. GUMİLEV, Hazar Etrafının Bin Yıllığı, Azerbaycan Devlet Neşriyatı, Baku. 1992, 312 s.) [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 1992, Cilt 56, Sayı 217 · Sayfa: 1105-1110
Özet
Tam Metin
Yukarıda, aslından kelime kelime çevirerek verdiğimiz eserin Rusça adı o kadar kısa yazılmış ki, yalnız kapağına bakmakla konusunu açık olarak anlamak mümkün değildir. Ancak eseri açıp ilk sayfasından birkaç cümle okuduktan sonra bunun "Eurasia"da yaşamış halkların bin yıllık tarihi ile ilgili olduğunu görüyoruz. Bu yüzden kitabın adı Azerbaycan şivesine: "Hazar etrafı halkların bin yıllık tarihi" diye açıklanarak çevrilmiş bulunmaktadır (s. 309).
Reformcu Bir Hükümdar Fatih Sultan Mehmed
Belleten · 1991, Cilt 55, Sayı 212 · Sayfa: 79-86
Özet
Tam Metin
Bu yazımızda, devlet adamı ve kumandan Fatih Sultan Mehmed'in araştırıcılarca işlenmemiş reformcu yönünü ele alacağız. Zira, menşei nereden gelirse gelsin benimsediği bir imparatorluk idesini gerçekleştirmek yolunda tüm hayatını ve enerjisini harcamış, cihan hakimiyetini gerçekleştirememişse de cihanşümul Osmanlı İmparatorluğu'nu kurmayı başarmış, Fatih'in bu yönü bugüne dek gerçek anlamda ele alınıp işlenmemiştir. Çünkü, onun bizce en ilginç yanı Osmanlı Devlet düzenine getirdiği yeniliktir. Ancak, burada esas konumuza girmeden önce kısa da olsa İstanbul'un alınmasının nedenleri ve benimsediği cihanşümul hakimiyet fikrinin oluşumuna bir bakış yapmanın yerinde olacağı kanısındayız.
Osmanlı Dönemi Fiyat Politikası ve Fiyatlarının Tahlili
Belleten · 1991, Cilt 55, Sayı 212 · Sayfa: 87-100
Özet
Tam Metin
Tarih ilminin konusu, zaman içinde insan olduğuna göre, insanın bütün faaliyetlerine esas olan düşünce, yaşayış tarzı, inanç sistemi, kültürel değerleri, üretim ve tüketim biçimleri, kısaca maddi ve manevi unsurları, bu unsurların kaynağı, gelişmesi ve sonuçları, tarihin de konusunu teşkil eder. Böylece tarihi, sadece bir takım siyasi ve askeri zaferler yekünü veya sülâle tarihleri olarak ele almak, tarihin hakiki manası ve mahiyeti ile bağdaşmaz. Bu haliyle tarih, ne "faydalanılan" ve ne de "ders alınması gereken bir ilim" olmaktan çıkar. O halde," "faydacı" ve "ders alınması gereken tarih", bir "bütün" olarak telâkki edilen tarihtir.
Doç. Dr. ÜNSAL YAVUZ, Atatürk, İmparatorluktan Milli Devlete, Türk Tarih Kurumu Yayınları XXIV. Dizi-Sa. 10, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara-1990. [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 1991, Cilt 55, Sayı 212 · Sayfa: 257-268
Özet
"İçindekiler" ve "Giriş" dışında, metin kısmı 95, "Kronoloji", "Bibliyografya" ve "Dizin" ile birlikte 117 sayfadan oluşan "Atatürk, İmparatorluktan Milli Devlete" adlı kitabın tanıtımının yapılmasında izlenen yöntemi birkaç cümle ile belirtiyoruz: Her bölüm ele alınarak alıntı yapılan kitapların tesbiti, cümle bozukluklarının saptanması, var olan kronoloji ve bilgi hatalarının gösterilmesinin yanısıra, bölümde anlatılmak istenen düşüncelerin ne ölçüde verilmiş olduğunun belirlenmesi anlatılmaya çalışılmıştır. Ayrıca "Bibliyografya" kısmı ele alınarak değerlendirilmeye çalışılmıştır. Bu arada böyle oldukça geniş, kapsamlı ve "iddialı" sayılabilecek bir konunun değerlendirilmesi sırasında nasıl bir yaklaşımın benimsenmesi gerektiğine çalışılmıştır.
Osmanlı Düşünce Tarihinde Toplumsal Bir Muhalefet Olarak Şeyh Bedreddin ve Hareketinin Tahlili
Belleten · 1991, Cilt 55, Sayı 213 · Sayfa: 341-350
Özet
Tam Metin
İslam Düşünce Tarihinde 'zaman zaman' Hakim düşünce yapısına itiraz ederek, o devrin anlayısında değişiklik yapmak isteyenlerden birisi de Şehy Bedreddin'tir. Özgünlük, bağımsızlık ve karşıt olma temel hareket noktalarından kalkan bu insanlar, o zamana kadarki uygulamalardaki aksayan yönleri göstermeye çalışarak, kamunun belli bir kısmının sesi olabilmişlerdir. Gayeleri ıslahat olmasına rağmen, İslâm akâidi açısından vardıkları noktalar oldukça farklı olabilmiştir. Dolayısıyla Şeyh Bedreddin'in akâide dair görüşlerini iyi tahlil edebilmek için, o devrin sosyal ve iktisadî şartlarını iyi değerlendirmek gerektiği kanatindeyiz.
Tarih Nedir?
Belleten · 1991, Cilt 55, Sayı 213 · Sayfa: 579-588
Özet
Bugünkü dünyanın hâli, tarihin belki ...tarihinin bir dönemecinde bulunduğu bir hâldir. Şüphesiz içinde yaşadığımız, hareket ettiğimiz ve düşündüğümüz toplumların tarihi diye ilan edilmiş olduklarını artık biliyoruz. Bir oluş şuuru içine köksalmış olduğumuzu hissediyoruz. Bu noktai nazardan, "bunalım'ın sarstığı çağdaş zihniyet, bizi yalanlamıyor. Bu zihniyet, bir sonun çileli bekleyişiyle sürekli biçimde ihtimal dahilinde bulunmayan rabıtalar kurduğundan, daima şunları itiraf etmek zorunda kalmıştır: "Herşey değişiyor" veya: "uyum sağlamak gerekir". Hiçbir şey devamlı değildir, sonsuz bir şekilde verilmemiştir, herşey istihâle ediyor. En azından bir şey kesindir: eğer bu kökleşmenin tertibatı altüst olursa, karanlık bir gecenin sessizliğine gömülmüş intibaına kapılabiliriz. Bununla birlikte, yeni meselelerin ortaya çıktığını iyiden iyiye hissediyoruz. Eskiden tarihin geçmiş çağlar arasında muzafferâne bir tekâmülünün bakış açılarını, bir hürriyete kavuşma yörüngesinin temaşasını tanzim ettiği yerlere kısmen ortak tecrübeler yerleşiyor, bir vaadedilmiş toprak haberleri kayboluyor. Şaşırtıcı bir biçimde, biyografiler, nokta incelemeler ve hadiselerin veya nutukların sınırlı tahlilleri lehine, evrensel tarihler bir yana bırakılmıştır. Sanki beşerî eylemlerin, onların ölümlerinin ve sanatlarının kitabını sekanslar, ağlar hâlinde çözmeye gayret etmek, onları evrensel ve erek-bilimsel bir akış fikri altında tahlil etmekten daha değerliymiş gibi. Öyleyse, tarihin bu yeniden dökümünde ve çağdaş yönlere ve şuura yepyeni biçimler kazandırılmasında rol oynayan kimdir?
Osmanlı İmparatorluğu Askeri Yapısı İçerisinde Tanzimatın Yeri
Belleten · 1991, Cilt 55, Sayı 213 · Sayfa: 563-578
Özet
Tanzimat ile ilgili yayınlarda, Osmanlı İmparatorluğu askeri yapısı içerisinde Tanzimatın yeri ve bu yapıya tanzimatın katkısı konusuna, Osmanlı İmparatorluk ordusunun gelişme ve yenilenmesi üzerinde tanzimatın etkisi ve katkısına çok az değinilmektedir. Askeri konulara değinmeden, bu konulardaki gelişme ve değişiklikleri dikkate almadan Osmanlı İmparatorluğu tarihinin siyasi, sosyal, ekonomik yönlerini açıklamak zor olsa gerek. Gerçekte bu yargıyı Osmanlı İmparatorluğu tarihi ile sınırlı tutmayıp diğer alanların ve ulusların tarihlerine genellemek sanırım doğru olur. Bu incelemede, Osmanlı İmparatorluk ordusunda Tanzimattan hemen önceki askeri gelişmeler ve bu gelişmelerin Tanzimat hareketine katkısı ile Tanzimatın Osmanlı İmparatorluk ordusundaki gelişmelere etkileri değerlendirilmektedir.
OTAM, Ankara Üniversitesi Osmanlı Araştırma ve Uygulama Merkezi Dergisi, sayı 2, Ankara Ocak 1991, 342 sayfa. [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 1991, Cilt 55, Sayı 213 · Sayfa: 593-594
Özet
Eserde, Ondört makale, iki belge yayını ve iki kitap tanıtımı bulunmaktadır. Dergide makaleler yazar soyadı alfabetiğine uygun şeklinde yer almaktadır. Yine, dergide bazı makaleler yabancı dilde (İngilizce) kaleme alınmıştır. Derginin arkasında ise, dergini içindekiler listesi İngilizce olarak da verilmiştir. Dergideki makaleler, adından da anlaşılabileceği gibi, Osmanlılardaki siyasi olaylar, onların milletler arası münasebetleri, bilimsel faaliyetleri, bu geniş zaman kesitinde sosyal hayattaki gösterdiği değişimler vb. konuları ele alıp, incelemektedir.
Hititlerde Tuz ve Kullanımı
Belleten · 1990, Cilt 54, Sayı 209 · Sayfa: 1-8
Özet
Tam Metin
Bu çalışmaya ileride tuz ile ilgili yapılacak kapsamlı bir araştırmaya baz oluşturmak amacıyla başladık. Elde edilen ilk bulguları yararlı olacağı düşüncesiyle bir an önce yayınlamayı yeğledik. İnsan vücudunun yapı taşlarından olan, halk arasında "yemek tuzu" adıyla anılan Sodyum klorür'e (NaCl) erişkinlerde günde 10-20 gr. gereksinim duyulmaktadır. Bitkisel gıdalarla beslenen insanlarda aldığı besin gereği potasyum vücutta yoğunlaşmaktadır. Potasyum idrarla vücuttan çıkarken sodyumu da beraberinde götürmektedir. Böylece doğal olarak vücuttaki gerekli tuz miktarı azalmakta ve metabolizmanın tuz gereksinimi ortaya çıkmaktadır. Ayrıca terleme ve bazı diğer yollardan vücuttaki tuz eksilmektedir. İlkçağda insanların tarımsal üretime geçmeleri, bitkisel gıdalara yönelmeleri daha az et yemelerine neden olmuştur. Böylece tuzun ek olarak alınması gereksinimi doğmuştur. Bu durum insanları doğal tuz kaynaklarından yararlanmaya yöneltmiştir.