361 sonuç bulundu
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yazarlar
Anahtar Kelimeler
- Osmanlı İmparatorluğu 44
- Anadolu 34
- Arkeoloji 32
- İslam 21
- Mustafa Kemal Atatürk 20
CIEPO (Osmanlı Araştırmaları Uluslararası Komitesi)'nın Cambridge Sempozyumu
Belleten · 1983, Cilt 47, Sayı 188 · Sayfa: 1233-1235
Özet
3-7 Temmuz 1984 tarihleri arasında yapıldı. Sempozyumun düzenleyicisi Cambridge Üniversitesi öğretim üyelerinden ve tanınmış Osmanistlerden Susan Skilliter'di. Britanya Akademisi, British Council, Royal Asiatic Society gibi kuruluşlar sempozyumun giderlerini yükümlenmişlerdi. Toplam 120 civarında tarihçinin katıldığı sempozyuma, Türkiyeden de 20 kadar meslekdaş geldi. Sempozyumun dillerinden biri de Türkçeydi. Gerçi CIEPO teorik olarak İngilizce ve Fransızcanın yanında Türkçeyi de kongre dili olarak kabul etmişti ama, Türkçe ilk defa Cambridge sempozyumunda bu kadar yaygın kullanıldı ve hatta Geza Feher (Macaristan), Jordan Jordanov (Bulgaristan) gibi tarihçiler de tebliğlerini Türkçe olarak okudular.
Azimî'nin El-Muvassal Adlı Kayıp Eserindeki Selçuklularla İlgili Kayıtlar
Belleten · 1983, Cilt 47, Sayı 187 · Sayfa: 843-868 · DOI: 10.37879/belleten.1983.843
Özet
Tam Metin
XII. yüzyılın ünlü tarihçilerinden olan ve Azimî nisbetiyle tanınan Halebli Ebû Abdullah Muhammed b. Ali et-Tenûhî el-Halebî (1900-1175), biri mufassal, ötekisi muhtasar olmak üzere, iki eser kaleme almıştır. el-Muvassal ale'l-asli'l-Mavsil adını taşıyan genel bir vekâyinâme niteliğindeki mufassal eser, bugün elimizde bulunmamakta olup, ancak onu, bu yazımızın konusunu oluşturan Kemalüddin İbnü'l-Adîm'in (1192-1262) yaptığı ayrıntılı nakiller vasıtasıyla tanıyabiliyoruz. Azimî'nin, bugün dünyadaki biricik nüshasını oluşturan ve İstanbul'da Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Kitaplığında 398 numarada kayıtlı bulunan muhtasar eseri ise herhangi bir özel ada sahip olmayıp sadece Tarih veya Azimî Tarihi (Tarihü'l-Azimî) adıyla bilinmektedir. Müellifin mufassal eseri el-Muvassal, hocası Bağdadlı Ebu'l-Yumn Zeyd el-Kindî, el-Müeyyed b. Muhammed ve adlarını belirtmediği bazı kimseler vasıtasıyla müellif nüshasından haberdar olup nakiller yapma fırsatını elde eden İbnü'l-Adîm'den başka hiç bir müverrih tarafından görülüp istifade edilmemiştir. Buna karşılık eserin muhtasar nüshasından, başta Antepli Bedrüddin Aynî (1361-1451) ve Sârimüddin İbrahim İbn Dokmak (1349-1407) olmak üzere, İbnü'l-Esir, İbn Şeddâd ve İbn Hallikân tarafından nakiller yapıldığı anlaşılmıştır.
Osmanlı İmparatorluğunu Paylaşma Projeleri, 1807-1812
Belleten · 1983, Cilt 47, Sayı 187 · Sayfa: 745-774 · DOI: 10.37879/belleten.1983.745
Özet
Tam Metin
Bir tarihçinin dediği gibi, Türkler Avrupa'ya ayak bastıkları andan itibaren Doğu meselesi ortaya çıkmıştır. Doğu meselesiyle de Türk İmparatorluğunu paylaşmak üzere 100'ün üzerinde proje yapılmıştır. Bunlar genel olarak iki amaçla ele alınmışlardır: Haçlı savaşlarından sonra Türkler'in ellerinde bulunan Hıristiyanlığın mukaddes yerlerini geri almak; Avrupa'nın bir kısmını zapteden Türkler'i Avrupa'dan söküp atmak. Papalar, papa hükümdarlar, komutanlar, bakanlar, mütefekkirler veya devletler tarafından geliştirilen bu projeler, plânlardan tesbit edebildiğimiz kadarıyla 6 tanesi doğrudan doğruya Fransızlar tarafından ortaya atılmış ve diğer bir çoğunda da Fransızlar ortak plân yapımcısı ve hisse sahibi olarak yer almışlardır. Fransızların ortaya attıkları önemli altı proje sırasıyla, 1 - Fransa Kralı VIII. Charles'ın 1495 tarihli projesi, 2 - Fransa Kralı I. François'nın 1515-1517 tarihli projesi, 3 - Fransız Savary de Breves'in 1620 tarihli projesi, 4 - 1660 tarihli Fransız projesi, 5 - Fransız Dışişleri Bakanı Talleyrand'ın 1805 tarihli projesi ve 6 - İmparator I. Napolyon'un 1807-1809 tarihli projesidir. Burada, Napolyon Bonaparte'ın direktifleri doğrultusunda ele alınan son iki, özellikle sonuncu projeyi gözden geçireceğiz.
Kurtuluş Savaşında Demiryolculuk III
Belleten · 1983, Cilt 47, Sayı 187 · Sayfa: 677-696 · DOI: 10.37879/belleten.1983.677
Özet
Tam Metin
Bundan önceki yazımızın sonunda; ileri sürdüğü koşulların Nafia Vekili Rauf (Orbay) Bey tarafından benimsenmesi sonucunda, Bakanlar Kurulu kararı ile yeniden Demiryolları Umum Müdürlüğüne atanmasını kabul ettiğini belirttiğimiz Erkânı Harp Miralay (Kurmay Albay) Behiç Bey'e bu kararın 3 Aralık 1337 (1921) de bildirilmiş olduğu anlaşılmaktadır. I. İnönü savaşından sonra, tabip raporu ile istirahatlı olmasından, yerine vekil olarak gönderilmiş Binbaşı Halit Bey'in asil olarak atandığını bildiren 2 Nisan 1337 (1921) tarihli buyruk üzerine Demiryolları Umum Müdürlüğünden ayrılması ile bu göreve yeniden başlaması arasında sekiz ay geçmiş olduğu anlaşılan Behiç Bey'in, bu zaman içinde başka bir görev almağa yönelmediği, bu sonucu beklediği görülmektedir. Nitekim; bize yaptıkları açıklamada: "... tevazua aykırı ise de, o aralık bu işi" kendisinden başka yapacak kimse olmadığını, ve "sırf zaferin temini için bu ağır" görevi kabul ettiğini bildirmekte idiler.
Batı Anadolu ve İçerlerinde Miken Etkinlikleri
Belleten · 1983, Cilt 47, Sayı 187 · Sayfa: 697-744 · DOI: 10.37879/belleten.1983.697
Özet
Tam Metin
Miken çağının bugüne dek kanıtlanabilen tarihsel sürecini, belirli sınırlar içinde, kazı ve araştırmaların ortaya koyduğu olanaklarla sağlayabilmekteyiz. Miken kültürünün aydınlanması, büyük ölçüde genelleşmiş yerleşim öyküleri, yeni kentlerin kurulması-yıkılması ile, gömüt ve yerleşim katmanlarından gelen çanak-çömleğin ve diğer buluntuların hangi koşullar altında üretildiği, bünyelerinde taşıdıkları yöresel buluşlar ve dış etkileşimin saptanması ve söz konusu kalıtsal - arkeolojik bulguların gelişim süreci içinde, zamansal sıralaması ile olmaktadır. Hellas'ta çizgisel-linear B yazısının sahipleri ve ilk Yunan uygarlığını Argolis bölgesinde 16. yüzyıldan itibaren etkin bir biçimde oluşturan ve daha sonra Girit-Minos'lu ataları gibi, deniz aşırı yerleşmelere, ticaretine ilgi duyan Miken kültürü üzerine, bugüne değin yapılan araştırma ve yayınlar ile birçok bilgilere sahibiz.
Türk Sosyal Hayatında Kölelik
Belleten · 1983, Cilt 47, Sayı 187 · Sayfa: 805-830 · DOI: 10.37879/belleten.1983.805
Özet
Tam Metin
İnsanlık kadar eski bir geçmişi olan kölelik, bir insanın bütün varlığı ile bir başkasının tasarrufunda bulunmasıdır. Önceleri savaş esirliği ile ortaya çıkan, beslenen ve sosyal hayata yerleşen kölelik kurumu, zamanla toprağa bağlı kölelik, toplu kölelik ve ev içi hizmeti köleliği biçiminde geniş bir kullanım alanını içine aldı. Bu yapısıyla da yüzyıllar boyu varlığını korudu ve sürdürdü.
Fransa'da Türk İncelemeleri ve Türk Tarihi Üzerine Araştırmalar
Belleten · 1983, Cilt 47, Sayı 187 · Sayfa: 869-876
Özet
Tam Metin
Türk Tarih Kurumu'nun Sayın Başkanı, Sayın Meslektaşlarım, Tebliğimi size sunmadan evvel, bir yandan Türk Tarih Kurumu'nun Şeref üyesi olarak atamakla bana yaptığınız saygınlıktan ve bugün bu toplantının önünde konuşma imkânı verdiğinizden dolayı size teşekkürlerimi sunmak isterim; öte yandan, kaybettiğimiz iki büyük Türk tarihçisinin anısını saygıyla anmak isterim. Çoktan beri tanıdığım ve bana dostluğunu göstermiş olan eski başkanınız Enver Ziya Karal ve Osmanlı İmparatorluğu'nun ikdisadî ve idarî tarihi alanında hocam, yol göstericim ve samimi hayranlığım ile derin saygılarımın konusu olmuş merhum profesör Ömer Lütfi Barkan.
ANTON C. SCHAEDNLINGER, Die schreiben Süleymans des Prächtigen an Karl V., Ferdinand I., und Maximilien II. [Kanuni Sultan Süleyman'ın V. Şarl, I. Ferdinand ve II. Maksimilyen'e nâmeleri], Wien (Viyana) 1983 2 cilt. I. cilt: Transkriptionen und Übersetzungen, XXXII-118 Sayfa. 2. cilt Faksimile, sayfa numarası yok, 36 belgenin tıpkıbasımı. İç kapakta: Osmanisch - Türkische dokumente aus dem Haus-, Hof- und Staatsarchiv zu Wien. Claudia Römer yayına yardımda bulunmuş. Fiyatı yazılı değil [B. 9188]. [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 1983, Cilt 47, Sayı 187 · Sayfa: 881-884
Özet
Tam Metin
Türk tarihi ve medeniyetinde özel bir yeri bulunan Avusturya ilişkilerine ait sayısız belgeler ve malzeme, her iki devletin belgelikleriyle kitaplıklarını doldurmaktadır. İçinde bulunduğumuz 1983 yılı, II. Viyana Kuşatmasının 300. yılı olarak ayrı bir anlam taşımaktadır. Bununla beraber bu yayının ilgisi yoktur. Sayın müellif bu konuda yıllardan beri sabırla çalışmaktaydı. Bazı türkologlar bu eşsiz kaynakları yayınlamak ve bir katalogunu yapmak girişimlerinde bulundular ise de, tam bir sonuca ulaşamadılar. Yapılan tek tük yayınlar konuların aydınlatılmasında yararlı olmakla beraber, süreli yayınların ve armağan kitaplıklarının arasında kalan bu çalışmaların tedarikindeki zorluklar, çalışanların başını döndürmekte ve hatta yılgınlığa bile itmekteydi. Tanınmış türkolog ve araştırıcı şimdi bu yoldan ayrı bir tutumla bu boşluğu doldurmakta büyük hizmette bulunmuştur. Böylece belgeler toplu bir halde bir kitap içinde bulunacağı gibi, anlaşılması zor noktalar gene yetkili kişi tarafından çözümlendiği için, sonraki nesillere yararlı bir kaynak olacaktır.
GINO BENZONI, "Cicala, Scipione (Ciğala - zâde Yusuf Sinan)", Dizionario Biografico degli Italiani, c. XXV (1981) s. 320-340. ve "Cicala, Visconte", aynı cilt, s. 340-346. [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 1983, Cilt 47, Sayı 187 · Sayfa: 887-888
Özet
Tam Metin
Bizim neslimizin Venedik tarihi araştırıcılarından olan müellif, Türk tarihinde çok özel bir yeri bulunan Cağalazâde Yusuf Sinan Paşa ile babası Visconte Cicala (okunuşu: Viskonte Çikala) hakkında, İtalya'da yayınlanmakta olan "İtalyanların Biyografik Sözlüğü" sayfalarında önemli bir inceleme kaleme almış bulunuyor.
VALERY STOJANOW, Die Entstehung und Entwicklung der osmanisch-türkischen Paläographie und Diplomatik. mit einer Bibliographie, Berlin 1983, V-329 Sayfa. Islamkundliche Untersungen. Band 76. [A. IV. 7089]. [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 1983, Cilt 47, Sayı 187 · Sayfa: 885-886
Özet
Tam Metin
Osmanlı paleografisi üzerinde çalışmak isteyen ve diplomatika konusunda yeni bilgiler edinmek niyetinde olanlara yararlı bir klavuz hazırlayan müellif, bu konuda kendisinden önce gelenlerin çalışmalarını ve bu alana katkılarını belirttikten sonra etkilerini ve yapılan çalışmaların da bol bir kaynakçasını vermektedir.