361 sonuç bulundu
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yazarlar
Anahtar Kelimeler
- Osmanlı İmparatorluğu 44
- Anadolu 34
- Arkeoloji 32
- İslam 21
- Mustafa Kemal Atatürk 20
Meslek Kuruluşu ve Faaliyeti
Belleten · 1990, Cilt 54, Sayı 211 · Sayfa: 1151-1166
Özet
Tam Metin
Türkiye'de 1850 ile 1876 yılları arasında hükümet çalışmalarının mürakabe edilebilmesi için millet temsilcilerinden oluşan bir parlamento kurulması yolunda bazı şahıslarla bazı kuruluşların, hemen hepsi başarısızlıkla sonuçlanmış bir takım faaliyetler içinde bulundukları görülmektedir. Başarısızlıkla sonuçlanmış olmalarına rağmen bu faaliyetlerin, Türk-Osmanlı toplumunda meydana getirdiği etkiler olumlu şekilde gelişerek, 1877 yılında ilk Türk parlamentosunun kurulmasında önemli bir rol oynadıkları malumdur. İşte bu çeşit faaliyetlerden birisi de "Meslek" veya "Meslekname" adlı kuruluşun çalışmalarıdır.
DANIEL PANZAC, La Peste Dans L'Empire Ottoman, 1700-1850, Collection Turcica, Editions Peeters 1985, Leuven, Belgique, 659 sayfa. [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 1990, Cilt 54, Sayı 211 · Sayfa: 1281-1282
Özet
Bundan 17 yıl önce yazdığım bir makalede (Türkler ve Türkiye hakkında bilinmeyen veya az bilinen İngilizce Kaynaklar, Cumhuriyetin 50. yılına Armağan, TKAE, Ankara 1973, s. 170), Dr. Willam Mac Michael'in Journey from Moscou to Constantinople in the years 1817, 1818 (London 1818) adını taşıyan ve tarihçilerimizce hiç kullanılmamış olan seyahatnamesinden söz ederken, William Mac Michael'ın journey from Moscou to Constontinople in the years 1817, 1818 (London 1818) adını taşıyan ve tarihçilerimizce hiç kullanılmamış olan seyahatnamesinden söz ederken, William Mac Michael'ın 1815'te İstanbul Yedikule'deki Rum hastahanesinde çalışmış olan Dr. Charles Maclean'in Results of an investigation respecting epidemic and pestilential diseases including researches in the Levant concerning the Plague (Londres 1817 - 1818) adını taşıyan iki ciltlik kitabından geniş nakillerde bulunduğunu, burada ileri sürdüğü iddiaların mübalegalı olmakla birlikte, üzerinde durulması gerektiğini belirtmiştim. Bildiğim kadarıyla Osmanlı İmparatorluğu'nda vebanın oynadığı menfi rol üzerinde ilk ciddi eser Dr. Charles Maclean'ın yukarıda adını verdiğimiz eseri olup, yine bir az önce işaret ettiğim üzre, bu kitaptaki bazı bilgi ve iddiaları seyahatnamesine aktaran Dr. Mac Michael da bu hususta dikkate değer görüşler ileri sürmüştür. Aradan uzun yıllar geçtikten sonra L.S. Stavrianos The Balkans Since 1453 (Newyork 1958) adlı eserinde Osmanlı İmparatorluğunun parçalanmasında, imparatorluğun hudutları içinde şiddetli hüküm süren vebanın büyük bir payı olduğunu iddia etmişti (Dr. Orhan F. Köprülü, ayn. mak. göst. yer). Son yıllarda ise Daniel Panzac, yukarıda adını verdiğimiz monografisi ile Osmanlı İmparatorluğu'nda veba hastalığını çok geniş bir şekilde ele alarak çok güzel bir eser ortaya koymuştur.
Sumerolog Prof. S. N. Kramer'in Arkasından
Belleten · 1990, Cilt 54, Sayı 211 · Sayfa: 1283-1284
Özet
Dün gece Philadelphia'dan telefon var, diye çağrıldığımda büyük bir heyecan, korku ve üzüntü ile ahizeyi aldım elime. Çünkü acı bir haber alacağımı tahmin ediyordum. Konuşan University Museum'un Western Asiatique Departman şefi Dr. Sjöberg idi, "Samuel'i kaybettik" dedi. Haberi beklememe rağmen dilim dolaştı, ne söyleyeceğimi bilemedim birden. Büyük ve ünlü bir Sumerolog olan Prof. Samuel Noah Kramer 25.11.1990 günü yakalandığı boğaz kanserinden kurtulamayarak 93 yaş 2 aylık ömrünü yitirmiş, o koskoca, yeri doldurulması güç Sumer abidesi yıkılmıştı. Kolay değildi bunu kabullenmek, fakat bir tesellimiz var. Arkada bıraktığı, Sumer edebiyatı ve kültürünü yeniden dünyaya getiren 60 yıllık araştırmalarının ürünü yığınlarla kitabı ve makaleleri O'nu devamlı yaşatacak, adını ağızlardan düşürmeyecektir. Ne mutlu O'na!
PAUL E. ZIMANSKY, Ecology and Empire: The Structure of the Urartian State, Studies in the Ancient Oriental Civilization. No. 41 (Chicago 1985), 141 sayfa, 17 levha, 15 şekil, altnotlar, dizin, 15 uzaydan çekilmiş resim ve 15 harita. [Kitap Tanıtımı]
Belleten · 1990, Cilt 54, Sayı 211 · Sayfa: 1277-1280
Özet
W. Kleiss, S. Kroll ve Bastam'daki iş arkadaşlarına sunulan inceleme altı ana başlık altında toplanmıştır: 1. Sorun, Varsayımlar ve Kaynaklar, 2. Urartu Ülkesi, 3. Yerleşme ve Savunma Ağı, 4. Monark ve Urartu Devleti'nin Gelişimindeki Rolü, 5. Devlet Yönetimi ve Merkezileşme Sorunu, 6. Savunma ve Sonuçlar.
1572 Tarihli Adana Mufassal Tahrir Defterine Göre Adana'nın Sosyo-Ekonomik Tarihi Üzerine Bir Araştırma
Belleten · 1990, Cilt 54, Sayı 209 · Sayfa: 179-212 · DOI: 10.37879/belleten.1990.179
Özet
Tam Metin
Bugün Çukurova diye adlandırdığımız Adana ve yöresi milattan XV asır evvel Hitit Federasyonuna dahil idi. Daha sonra Asurlular, İranlılar ve Romalıların hakimiyetine girdi. Abbasiler bölgeye hakim oldukları zaman buralara Türk nüfus getirip yerleştirdiler. X.yüzyılda tekrar Bizanslılara geçen bu toprakları 1082-1083 yıllarında Süleyman Şah, Türk-Selçuklu hakimiyetine soktu. Haçlı savaşlarının doğurduğu karışıklıklardan yararlanan Ermeniler, bölgeye hakim oldular. Mogol istilasının önünden kaçarak Anadoluya gelen Türkmen boylarından Üçoklar, Memlûklerin yönetiminde Adana ve Tarsus yöresine yerleştiler. Üçok kolunun başlıca boyları Yüregir, Kınık, Bayındır, Salur ve İğdir idi. Üçok kolunun en tanınmış beyi Yüregir oğlu Ramazan Bey idi. Nitekim Adana merkez olmak üzere kurulan beyliğe de onun adı verildi.
Taş Eser Onarımında Kaldırma ve Yapıştırma Yöntemleri
Belleten · 1990, Cilt 54, Sayı 209 · Sayfa: 47-98 · DOI: 10.37879/belleten.1990.47
Özet
Tam Metin
İnsanlar eski çağlardan zamanımıza kadar kil,metal ve ahşabın yanında ağırlıklı olarak taş da kullanmak suretiyle mimari yapılar ve sanat eserleri yapmışlardır. Genellikle dayanıklı olarak bilinen taşın kullanılmasıyla yapılan mimari eleman ve sanat eserleri, yüzyıllardır toprak altında kalmaları veya toprak üstünde durmalarından dolayı doğa koşullarından etkilenerek aşınmışlar, bozulmuşlar veya tahrip olma sürecine girerek yok olmuşlardır. Bunun yavaş veya hızlı olması, taşın yapısal özelliğine ve insanların bilinçli veya bilinçsizce yapmış oldukları her türlü olumsuz uygulamalarına da bağlıdır. Taş eser tahribatında birlikte etkili olan bu etkenlerin uygulayıcı onarımcılar tarafından bilinmesi gerekmektedir. Çalışmalarında, eserin orjinal dış görünümüne ve iç durumuna önem vererek, statik düşüncesiyle tahrip etmeden uygulamalarını yaparak, bizden sonra gelecek olanlara mümkün olduğu kadar iyi bir şekilde eserleri aktarmak amaçları olmalıdır.
Hıristiyan Konsillerine Genel Bir Bakış
Belleten · 1990, Cilt 54, Sayı 209 · Sayfa: 365-380 · DOI: 10.37879/belleten.1990.365
Özet
Tam Metin
Dinlerin tarihinde her dinin, inanç, pratik ve sosyal hayatla ilgili problemlerini çözmek ve mensuplarını, karşılaştıkları güçlükler karşısında rahatlamak üzere giriştikleri bir takım faaliyetleri vardır. Girişilen bu faaliyetler, belli düzeydeki din sorumlularının müzakereleri ile gerçekleşir. Hıristiyanlıkta bu çeşit müzakere meclislerine, Konsil adı verilir. Kilise Tarihi içinde konsillerin çok önemli rolu olmuştur. Bu açıdan "kilise hayatının ortaya koyduğu tüm problemleri çözmek ve tartışmak üzere bir araya gelen piskoposlar veya yüksek düzeydeki din adamları kuruluna" konsil adı verilir.
SÜMER-TÜRK DİLLERİNİN TARİHİ İLGİSİ VE TÜRK DİLİNİN YAŞI MESELESİ
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1989, Cilt 37 · Sayfa: 257-293
Özet
1947-48 akademik yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türkoloji Bölümünde bir öğrenci iken, elime Sturtevant'ın A Hittite Glossary ve Supplement to A Hittite Glossary'sinin Münire B. Çelebi tarafından yapılan Türkçe tercümesi Eti Dili Sözlüğü (TDK Yayını) geçti. O sıralarda R. Rahmeti Arat'tan Eski Türkçe dersleri almakta idim.
EDEBİ ESKİ ANADOLU TÜRKÇESİ TARİHİNDE BAZI GENEL ÖZELLİKLER
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1989, Cilt 37 · Sayfa: 331-334
Özet
İlk Anadolu Türkçesi metinleri, XIII. Yüzyıla yani Selçuklu imparatorluğunun en parlak devrine ve Moğol saldırıları sonucunda yıkılması zamanına aittir. Daha sonraki metinler, Osmanlı imparatorluğunun kurulması ve gelişmesi devrinde meydana gelmiştir.
TÜRKÇE MORFOLOJİ TARİHİNİ İNCELEME MESELESİNE DAİR
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1989, Cilt 37 · Sayfa: 317-321
Özet
Edebi dil yüzyıllar içerisinde birkaç gelişme devresi geçirmiş ve onun gelişmesini etkileyen faktörlerin çeşitli olduğu tabii bir şeydir. Elbette iç faktörler, yani dil yapısının özellikleri ve dilin kendisine özgü eğilimler bunda en büyük önemi taşırlar. Her dilin gelişmesi başlıca onlara dayanmaktadır.