3 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Atatürk Kültür Merkezi
  • Tomb
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Eski Manyas’ta Erken Osmanlı Dönemine Ait Zaviyeli Cami ve Türbe

Erdem · 2020, Sayı 79 · Sayfa: 175-198 · DOI: 10.32704/erdem.838773
Erken Osmanlı Çağı’nda önemli rol oynayan Balıkesir, bünyesinde bu döneme ait kültürel varlıkları barındırmaktadır. Makalemizde, öncelikle Eski Manyas’ın tarihsel süreç içerisinde geçirdiği dönemler üzerinde durulmuştur. Bölgenin tarih boyunca farklı isimlerle anıldığı ve kesintisiz bir yerleşim alanı olduğu bilinmektedir. Roma, Bizans, Beylikler ve Osmanlı döneminde Manyas’ın etkin olarak kullanılan bir yer olduğu görülmektedir. Özelde Manyas’a, genelde ise Balıkesir’e baktığımız zaman bu dönemlere ait mimari yapıların zenginliği göze çarpmaktadır. Çalışmamızda, Balıkesir’in Manyas ilçesi eski Manyas harabelerinde bulunan Erken Osmanlı dönemi özellikleri yansıtan Zaviyeli Cami ve Türbe incelenmiştir. Özgün hâlleriyle günümüze kadar ulaşmış bu yapılar, zamana karşı koyarak ayakta kalmaya çalışmaktadır. Araştırma kapsamında yapılar yerinde görülerek, ölçüleri alınarak çizimleri yapılmış ve fotoğraflar eşliğinde ayrıntılı bir şekilde tanıtılmış, dönem içerisindeki benzer örnekleriyle karşılaştırmalar yapılmıştır. Caminin zaviyeli yapılar grubunda olması ve ilk inşa döneminden izleri bugüne kadar taşıması bakımından önemi vurgulanması gerekmektedir. Bu düşünceyle yürütülen bu çalışmada, zaviyeli caminin, mimari form ve özellikleri, kullanılan malzemeler ile plan açısından irdelenmesi yapılmıştır. Yapılan bu araştırma sonrasında caminin aynı plan türüne sahip camiler içerisinde farklı ve önemli özelliklere sahip olduğu anlaşılmıştır. Süsleme bakımından sade olan yapılarda herhangi bir bezemeye rastlanmamıştır. Türbenin de Erken Dönem Osmanlı mimari üslubuna uygun bir biçimde inşa edildiği anlaşılmıştır. Sonuç kısmında, yapıların dönem içerisindeki yerleri ve önemleri belirtilerek korunması ve onarımlarının yapılmasına yönelik önerilerimiz dile getirilmiştir.

Kemah Mengücek Gazi Kümbeti’ne İkonografik Yaklaşım

Erdem · 2010, Sayı 58 · Sayfa: 269-290
Tam Metin
Günümüzde yapılan araştırmalar, evrenin oluşumunu ve yaradılışını açıklamaya yönelik düşünce ve inanç sistemlerinin, bilinen en eski zamanlardan bu yana değişerek, dönüşerek sürekliliklerini koruduklarını göstermektedir. Toplumların en zor değişen gelenekleri arasında bulunan ölüm ritüellerinin içerdikleri kültürel devamlılıklar, dönüşümler, değişkenlik ve kopukluklar en iyi olarak mezar mimarisinde gözlemlenmektedir. Bu çalışmada, Orta Çağ Türk mezar mimarisinin önemli örneklerinden Kemah Mengücek Gazi Kümbeti'nde, özel olarak bani, sanatçı ya da adına yapıldığı kişinin, genel olarak toplumun bilinç düzeyinde bulunan kozmolojik temelli inanç ve düşünce sistemlerinin mimariye nasıl biçim verdiği gösterilmeye çalışılmıştır. Kümbetin mimari içeriğinin açıklanması, bir yandan yapının tasarım özelliklerinin açıklanmasını diğer yandan sanat ve mimarlık tarihimizde iz bırakan Orta Çağ Türk dünyasının içinde bulunduğu kültürel ortama ve bu ortamı hazırlayan kültürel geçmişe odaklanılmasını gerektirmiştir. Kümbetin cephe tasarımında, kareden gelişen altın kesit dikdörtgenine dayanan altın oranın kullanıldığı tespit edilmiş, yapının gövde ve cenazelik mekânının geometrik kurgusu ile cephelerini çevreleyen şeritlerle portalinde bulunan bezemelerine, 12. yüzyıl sonu, 13. yüzyıl başında Orta Çağ İslam dünyasında geçerliliğini koruyan İslam öncesi Türk kozmolojisinin biçim verdiği gösterilmeye çalışılmıştır.

İkonografik Açıdan Orta Çağ Türk Mimarisinde Yer Alan İstiridye Motifi

Erdem · 2008, Sayı 52 · Sayfa: 111-124
Tam Metin
Eski çağlardan itibaren pek çok ülkenin sanatında gördüğümüz istiridye motifinin genel olarak "yeniden doğuşu, ikinci hayatı" simgelediği bilinmektedir.Bu makalede Orta Asya'da "Gök Tanrı" ve "Budizm" gibi farklı inançların etkisindeki Türk sanatının kaynaklarında istiridye motifinin varlığına değinilmekte, X. yüzyıldan başlayarak büyük ölçüde Müslüman olan Türklerin 1071'den itibaren kendilerine yurt edindikleri Anadolu'daki mimari eserlerinde istiridye motifini nasıl ve nerelerde kullandıkları üzerinde durulmaktadır. Yine bu araştırmada Selçuklu devleti ve beyliklerin hüküm sürdüğü Orta Çağ Anadolu'sunda öncelikle hangi yapılarda, nerelerde istiridye motifinin kullanıldığı tespit edilmekte ve mezar yapılarında istiridye şeklindeki kubbeye geçiş elamanlarının İslam inancı içersinde taşıdığını düşündüğümüz sembolik anlamları ve bu anlamların diğer kültürlerdeki örnekleri ile benzer ya da ayrılan yönleri irdelenmektedir.