5 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Son 10 yıl
  • Translation
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Saatleri Ayarlama Enstitüsü Eseri Örnekleminde Çeviride Kültürel Yakınlığın Belirleyiciliği Üzerine

Erdem · 2023, Sayı 84 · Sayfa: 107-138 · DOI: 10.32704/erdem.2023.84.107
Tam Metin
Edebiyatımızın en temel yapı taşlarından biri olan Ahmet Hamdi Tanpınar, yazdığı hikâyeleri ve romanlarıyla yıllardır Türk Edebiyatının başlıca çalışma alanlarından biri olmuştur. Tanpınar’ın başyapıtı niteliğindeki 25 ayrı dile çevrilmiş Saatleri Ayarlama Enstitüsü ise çeviribilim araştırmacılarının da incelediği eserler arasındadır. Eseri bu denli önemli kılan hususlardan biri de romanda I. Meşrutiyet, II. Meşrutiyet ve Cumhuriyet olmak üzere üç ayrı dönemde yaşamış, eski ile yeni, Şark ile Garp arasında kalmış, başka bir deyişle geleneksel ile modern kültür arasında bocalayan bireylerin işlenmiş olmasıdır. Bunun bir sonucu olarak da Türkiye’nin modernizme geçiş sürecinin ve bu süreçte yaşanan toplumsal sorunların anlatıldığı bu eserde 20. yüzyılın başlarına ait kültürel ögelere sıkça yer verilmiştir. Bu kültürel ögelerin bir kısmı sadece o dönemle sınırlıdır ve bazıları ancak bağlam içinde doğru alımlanabilmektedir. Eserde geçen kültürel ögeler arasında Osmanlı kurumları, şer’i makamlar, dini kurallar, para birimleri, yiyecek ve içecek çeşitleri, döneme özgü araç ve gereçler, vb. sıkça yer almaktadır. Bu çalışmada, kültürel ögelerin çevirisi ve çevirmenlerin bu ögeleri Almanca, Arapça ve İngilizceye aktarırken karşılaşabileceği zorluklar ve farklı dillere yapılan çevirilerde farklılaşan çözüm önerileri, çeviride kültürel uzaklık ve yakınlık meselesi ekseninde irdelenmiştir. Üç erek dil üzerinden yürütülen ve bu anlamda benzerlerinden farklılık gösteren bu araştırmanın kuramsal arka planını Venuti, Newmark, Aixela ve Florin’in kültürel ögelerin çevirisine ilişkin yaklaşımları oluşturmakta ve söz konusu kuramcıların önerdiği mikro ve makro çeviri yöntemleri yol gösterici olmaktadır. İngilizce “realia” (Florin 1993) olarak adlandırılan bu kültürel ögelerin kültürel açıdan uzak bir dile (Almanca, İngilizce) çevirisinde karşılaşılan sorunlar ile bu ögelerin kültürel açıdan yakın olduğu bir dile (Arapça) çevirisinde karşılaşılan zorlukların farklılık gösterdiği görülür. Kültürel açıdan uzak bir dile yapılan çevirilerde karşılaşılabilecek sorunlar pek çok araştırmanın konusu olmuşken, kaynak metnin ait olduğu kültür ile erek kültür arasında yeterli mesafe olmadığında yaşanabilecek sorunların çok üzerinde durulmadığı söylenebilir. Halbuki böylesi durumlarda, çevirmeni başka başka sorunlar beklemektedir. Bu sorunlara bir örnek, yalancı eşdeğer olarak adlandırılan üstü örtük alımlama tuzakları olabilir. Bu açılardan bakıldığında, çalışmamızda kültürel ögelerin çevrildiği erek dilin son derece önemli olduğu, erek dilin kültürel açıdan uzak ya da yakın olmasının çeviri sürecini etkilediği, çevirmenlerin yazdığı üst metinlerin de bu anlamda farklılık gösterebileceği temsili örnekler üzerinden gözler önüne serilmiştir.

Klasik Dönem Osmanlı Matematiğinde Pîr Mahmud Sıdkı Edirnevî’nin “Çift Yanlış” Metodu

Erdem · 2020, Sayı 79 · Sayfa: 149-174 · DOI: 10.32704/erdem.838723
Bilinen niceliklerle yapılan işlemlerin ötesinde, bilinmeyen niceliklerle yapılan işlemlerin dahi arka planı, eski çağ uygarlıklarına kadar dayanır. Bu işlemlerden dikkat çekici olanlardan birisi de “yanlış yolu ile çözüm” metodudur. Esas prensibi rastgele bir tahmine dayanan “yanlış yolu ile çözüm”, cebirsel ifadeler veyahut bayağı kesirlerden doğacak muhtemel zorluklara hiç fırsat verilmeden, bilinmeyen niceliklerle oldukça hızlı ve basit işlemler yapılmasını sağlayan en yaygın metotlardan biridir. Avrupa’da da uzun yıllar kullanılan “yanlış yolu ile çözüm”e, Osmanlıların hem medrese kitaplarında, hem de muhasebe kaleminin (bürokrasinin) kaynak olarak kullandığı matematik kitaplarında yer verilmesi, bu hususta bir gelenek oluşturmuş ve bu metot, klasik dönem Osmanlı matematiğinde hesap ilminin ayrılamaz bir parçası haline gelmiştir. Aslında tek yanlış ve çift yanlış olmak üzere iki tür olan bu metot, bu dönemdeki eserlerde, çift yanlış metodunun önemine binaen “Hata’eyn (Çift yanlış)” başlığı altında işlenir. Çünkü, tek yanlış metodu, ax=b tipinde bir denklemi temsil eden problemlerde uygulandığı için esasında basit bir orantıya dayalıdır. Yanlışların aynı veya farklı işarette bulunmasına göre iki alt türe ayrılan çift yanlış metodu ise, “genellikle” ax+b=c tipindeki denklemleri temsil eden problemlerde, cebirsel işlemlere başvurmaksızın uygulanabildiği için daha fazla vurgulanmıştır. Klasik dönem Osmanlı matematiğini biçimlendiren ilk metinlerden bazıları, eğitim kurumlarında benimsenen Ali Kuşçu’nun elMuhammediyye fî el-Hisâb’ı (15. asrın sonu) ve muhasebeciler arasında benimsenen Hacı Atmaca el-Kâtib’in Mecmaʻu’l-Kavâid fî Beyâni Müntehâbi’l-Fevâid’inin (15. asrın sonu) yanı sıra, Fatih Sultan Mehmed dönemine ait olan Hayrettin Halil bin İbrahim’in Miftâh-ı Künûz-ı Erbâb-ı Kalem ve Misbâh-ı Rumûz-ı Ashâb-ı Rakam isimli Farsça eseri (15. asrın sonu) ile bunun Pir Mahmud Sıdkı Edirnevî (16. asrın başı) tarafından yapılan tercümesidir. Çalışmamızda, Edirnevî’nin tercümesi üzerinden, çift yanlış yoluyla çözüm metodunu analiz etmek suretiyle, 15. asrın sonu ve 16. asrın başında Osmanlı matematiğine yapılan katkıları ortaya çıkarmak amaçlanmıştır. Bu eserler özellikle muhasebecilere hitap etmekte olduğu için muhasebe kaleminin kendine özgü uygulamaları göz önünde bulundurularak metin ele alınmıştır. Konunun tarihsel arka planından bahsedildikten sonra, eser ve incelenen metne temas edilmiştir. Daha sonra, metnin matematiksel içeriğine yer verilmiştir. Böylece, metindeki çözümlü problemlerle ilgili en önemli tespitler sunularak, aritmetikte son derece gözde bir konuma getirilen bu metoda Osmanlıların nasıl ve ne ölçüde yer verdiği değerlendirilmiş ve metodun uygulamalı bir matematik anlayışına yansıması belirlenmeye çalışılmıştır.

MOĞOL DÖNEMİNDE ÇEVİRİ VE UYGUR MÜTERCİMLER

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2019, Sayı 68 · Sayfa: 7-21 · DOI: 10.32925/tday.2019.28
Moğol devleti, Çin tarihinde pek çok farklı ulusu tek devlet çatısı altında toplayan, bugünkü Çin sınırlarının şekillenmesine ön ayak olan büyük bir devlettir. Bozkırda ortaya çıkıp yüzlerce yıllık yerleşik kültüre sahip ülkelere hükmetmek kolay değildi. Bu yüzden devletin kuruluşundan itibaren etkili devlet politikası oluşturulmuş, devlet yönetiminde ve toplumun kültürel açıdan güçlenmesinde birtakım tedbirler uygulanmıştır. Bu süreç içerisinde Uygurlar her alanda çok çalışmış, büyük hizmetler göstermiştir. Yapılan katkılar Moğollar için bir yazı icat etmeyle başlayıp Moğol devletinin üst tabaka zümresine okuma-yazma öğretme, devlet yönetiminde bilgi kaynağını oluşturma, devletin gelişmesinde gerekli olan eserleri tercüme etme ve en önemlisi kalıcı kültürel miras üretmeye kadar gitmiştir. Bu yazıda, Moğol dönemindeki çeviri kurumları ve faaliyetleri ile Uygurca, Çince, Tibetçe, Sanskritçe ve diğer dillerden Moğolcaya eserler çeviren Uygur mütercimler üzerinde durulacaktır.

EŞ-ŞİFÂ’NIN TÜRKÇE TERCÜMELERİ VE TÂLİB HOCAZÂDE İSHÂK NECÎB KARSÎ’NİN TERCEME-İ ŞİFÂ-İ ŞERÎF’İ

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2019, Sayı 67 · Sayfa: 205-214
Tâlib Hocazâde Hâfız İshak Necîb, Karslı bir âlim olup 1798 yılındaKâdî İyâz'ın Eş-Şifâ adlı eserini Türkçeye tercüme etmiştir. Eş-Şifâ,İslam dünyasında çok tanınıp sevilmiş bir eser olup üzerine birçok şerh,tercüme ve özet yazılmıştır. Bu eser, Hz. Peygamber'in örnek hayatınıtüm yönleriyle anlatmak amacıyla Endülüslü âlim Kâdî İyâz tarafındankaleme alınmış bir eserdir. Farklı kişilerce defalarca Türkçeye çevrilmişolan bu eserin mütercimlerinden birisi de Tâlib Hocazâde Hâfız İshakNecîb-i Karsî'dir. Eserin ön sözünde mütercim "kitabının elli beşincibabında bazı velilerin kerametlerini anlatmak istediğinde öncelikle Hz.Peygamber'in mucizelerini nakletmenin uygun olacağını düşündüğünüancak Hz. Muhammed'in mucizeleri de çok olup onu müstakil birkitapta anlatmak daha uygun düştüğünden; hadis kitaplarından, Hz.Muhammed'in vasıflarının çoğunu içerip herkesçe sevilen bir eser olanama dili Arapça olup seviyesi de halka uygun olmayan Kâdî İyâz'ınŞifâ-i Şerîf'ini Türkçeye tercüme etmenin daha faydalı olacağını gördüğünüve böylece Şifâ-i Şerîf'i tercüme etmeye başladığını" söylemiştir.Bu bölümde mütercim daha sonra Kâdî İyâz ve ailesi hakkında ayrıntılıbilgiler verip tahsil durumu ve ortaya koyduğu eserlerini tanıtmıştır.Eser dört kısımla bunların içindeki baplar ve fasıllardan oluşmuştur.Bu makalede Eş-Şifâ'nın Türkçe tercümeleri ve İshak Necîb Efendi'nintercümesi analitik biçimde incelenerek tanıtılmaktadır.

Türkiye Türkçesi ve Kazak Türkçesi Örnekleriyle Orhun Yazıtları’nın Çağdaş Türk Lehçelerine Aktarma Farklılıkları (The Translation Differences to Modern Turkic Languages of Orkhun Inscriptions with Sample of Turkish and Kazakh)

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2015, Sayı 40 · Sayfa: 7-20
Bugünkü Moğolistan'ın sınırları içinde bulunan Orhun Yazıtları, Türk dilininbilinen ilk yazılı metinleridir. Bu nedenle bu metinler çağdaş Türk yazı dillerindede ilk metin olarak ele alınmaktadır. Bu çalışmada Orhun Yazıtları'nın çağdaş Türkyazı dillerinden Türkiye Türkçesine ve Kazak Türkçesine aktarımı üzerinde durulmuştur.Yazıtlardan cümleler ve kelimeler alınmış ve bu cümleler ve kelimelerin TürkiyeTürkçesi ve Kazak Türkçesinde karşılıkları tablo hâlinde verilmiştir. Bu incelemelerinsonunda Orhun Yazıtları'nın Türk lehçelerine aktarımında farklılıklar olduğutespit edilmiştir. Bu farklılıkların üç temel nedeni olduğu görülmüştür. Bunlar; anlamlandırmafarklılıkları, farklı okuma kaynaklı aktarma farklılıkları, gramer kaynaklıaktarma farklılıklarıdır. Bu sebeplerden dolayı farklı aktarılan cümleler tablolardateker teker gösterilmiştir.The Orkhon Inscriptions which located within the boundaries of Mongolia arethe first written texts of Turkic. Therefore these texts are considered as the first textsin the modern Turkic languages, too. In this work it was studied that the translation ofOrkhun Inscriptions to modern Turkish and Kazakh. Additionally some sentences andwords were taken from the inscription and listed on the table with their counterparts of Turkish and Kazakh. At the end of these investigations it was determined that thereare differences in the translation of Orkhon Inscriptions to modern Turkic languages.Briefly, there are three main reasons of these differences. These are difference of meaning,translation differences due to different readings and translation differences dueto grammar. Because of these reasons of translation differences, the sentences whichtranslated differently are shown one by one in tables.