89 sonuç bulundu
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yazarlar
Anahtar Kelimeler
- Turkey 88
- Türkiye 83
- Atatürk 34
- Çağdaşlaşma 8
- Ekonomi 7
- Yunanistan 7
- Economy 6
- Greece 6
- İngiltere 6
- Milli Mücadele 6
Britain’s Post-War Defence Policy in the Middle East and Its Impact on Turkey, 1945-50
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1999, Cilt XV, Sayı 45 · Sayfa: 1121-1148
Özet
The object of this article is to expose and analyse the gradual stages in the implementation process of Britain's defence policies in the Middle East after the Second World War, taking into account the impact of these policies on Turkey. Britain was concemed about the future of her bilateral defence agreements with local States, as the people of the region were struggling to free themselves from British colonial dependence. In addition, growing Soviet threats towards the region were a cause of concern. Britain's economic and financial difficulties in this period also had negative effects on her projected defence policies in the region. In order to overcome these difficulties Britain tried to secure the United States' cooperation. The article is based on archival material-British and American- as well as secondary sources in English and Turkish
Mütareke Döneminde Mustafa Kemal Paşa-Kont Sforza Görüşmesi
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1999, Cilt XV, Sayı 45 · Sayfa: 791-800
Özet
Mondros Mütarekesinden sonra İtalya'nın İstanbul Mondros Mütarekesinden sonra İtalya'nın İstanbul Yüksek Komiserliği'ne Kont Carlo Sforza tâyin edilmiştir. Sforza; İstanbul'da görev yaptığı Kasım 1918 - Haziran 1919 tarihleri arasında, pek çok sivil ve asker Türk aydınıyla görüşmüştür. Bu çerçevede birkaç kez, İtalyan kamuoyunun "Çanakkale Kahramanı" olarak tanıdığı Mustafa Kemal Paşa ile de görüşmüştür. Bu görüşmelerde, tarafların yaklaşımlarındaki uyuşmazlık nedeniyle somut bir sonuç alınamamıştır. Bununla birlikte; Millî Mücadele dönemindeki Türk - İtalyan dostluğunun temelleri İstanbul'daki Mustafa Kemal Paşa Sforza görüşmeleriyle atılmıştır.
Impact Of The San Remo Terms On Turkey And British Polıcy
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1998, Cilt XIV, Sayı 40 · Sayfa: 98-114
Özet
After the First World War, the victorious Allied powers were unable to dispose of the Turkish question despite months of deliberation. The rivalry of the Allİed powers, particularly of Great Britain and France, över the lands of the old Ottoman Empire, the Greek occupation of Smyma in May 1919 and the subsequent rise of the Nationalİst Movement in the interior under the leadership of Mustafa Kemal *1 which resisted the post-war Allied adjustments and defied the inability of the Ottoman govemment to save the country from foreign invasİon, ali combined to make such a treaty impossible for the Allies. When anti-Nationalist Damad Ferid Paşa, the Grand Vizier and the Sultan's son-in-law, was İn power on 5 April 1920 for the fourth time, the British were confident that the Ottoman government in Constantinople was önce again in their camp. In British eyes, Damad Ferid was perhaps more sincerely convinced than any other statesman of the first rank that Turkey's sole hope of salvatioıı lay in a good understanding with Great Britain. 2 Now, İt was time for the Allies to complete the Turkish treaty and force Damad Ferid to sign it. The Supreme council met at San Remo on 18 April with such a purpose in mind.
Muslims of British India and The Kemalist Reform in Turkey Iqbal, Jinnah and Atatürk, 1924-1938
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1996, Cilt XII, Sayı 35 · Sayfa: 379-386
Özet
Ever since his emergence as the leader of the Turkish nationalists, Kemal Atatürk had attracted wide support from among the Müslim of British India. Though the adulation of Kemal had sprung from the Indian in- volvement with pan-Islam but basically it was his apparent defence of the caliphate which had endeared him to his well-wishers in the Subcontinent. Thus, ali through the exuberance of the Khilafat movement (1918-1924), Mustafa Kemal was lauded for his perceived stand against Western im- perialism in the hour of Islam's grave crisis. Even when the relations between the sultan-caliph at İstanbul and the nationalists at Ankara fell to their lowest ebb, as in Nowember 1922 owing to the separation of the sultanate and the caliphate, no widespread stir w as created in India. The clash came only in March 1924, when Kemal abolished the caliphate which to him had become anomalous and anachronistic. The reaction in India was instantaneous and sharp, but somehow the break was soon repaired. After the initial shock, the Indian public opinion, spearheaded by those who understood the Turkish predicament, began to tilt again in favour of the nationalists and the new situation generally came to be accepted.
Orıente Moderno Dergisi’nde Türkiye (1921-1922)
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1995, Cilt XI, Sayı 31 · Sayfa: 259-279
Özet
Bilindiği gibi, Anadolu'daki işgalcilere karşı verilen Türk bağımsızlık savaşı Avrupa kamuoyu tarafından da yakından takip edilmiştir. Bu çerçevede, Güneybatı Anadolu Bölgesi'nde geniş bir bölgeyi büyük beklentilerle işgal eden İtalya'da da Millî Mücadele hareketi biraz endişe daha çok da sempati ile izlenmiştir. Dönemin önde gelen İtalyan dergilerinden Oriente Moderno, 13 Mart 1921'de kurulan Doğu Enstitüsü'nün (Istituo per L'Oriente) aylık yayın organıdır.
Türk Dünyası ve Atatürkçü Çağdaşlaşma
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1994, Cilt X, Sayı 28 · Sayfa: 63-70
Özet
Türk dünyasının Atatürk ilkelerini, devrim ve evrimlerini benimseyerek çağdaşlaşması, kuramı da, uygulaması da kolay olmayan karmaşık bir konu. Henüz "Türk Dünyası" kavramı çok yeni. Bu sözden hepimiz aynı şeyleri anlamaya başlamadık. Üzerinde uzun uzun konuşulan, yazılan "Atatürkçü Çağdaşlaşma da yeterince aydınlanmış sayılamaz; cevap bulması gereken bir çok soru, yapılacak bir yığın iş var. Türk Dünyası ve Atatürkçü Çağdaşlaşma konularında, düşünce hayatımızda eksikler varken, iki kavrama bir arada bakışın zorluklarının daha da fazla olması doğal. Ancak her halde bir yanından girmek ve bir yerinden ele almak gerekiyor. 10 Kasım 1992 tarihli Tercüman gazetesinde, "Türk Çağdaşlaşması ve Yeni Türk Cumhuriyetleri" başlıklı bir yazıda, konu genel yapı ve görünüşü ile ele alınmıştı. Sorunun taşıdığı değer sebebiyle, şartların yarattığı yeni durum ve ulaşılan ara hedefler dikkate alınarak, ana esasların ve ayrıntıların, değişik bakış açılarından zaman zaman yeniden incelenmesi gerekmektedir.
1923-1938 İngiliz Basını’nın Genel Olarak Değerlendirilmesi Ve Basında Çıkan Türkiye Üzerine Yazılar İndeksi
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1994, Cilt X, Sayı 28 · Sayfa: 157-208
Özet
Kamuoyu araştırmalarında başvurulabilecek kaynaklardan biri de hiç şüphesiz basındır. İngiliz kamuoyunda Türkiye ve Türkler üzerine yapılacak bir araştırmayı, İngiliz gazetelerinde ve süreli yayınlarında çıkan yazıları incelemekle yapmak mümkündür. Kabul edilir ki bütün İngiliz gazetelerinin ve süreli yayınlarının araştırılması çok uzun bir süreyi gerektirir. Bunun için İngiliz basınından seçim yapılarak, ülke genelinde çıkan gazetelere ilişkin bilgi vermeye çalışacağız. Mahalli basına yazımızda yer vermeyeceğiz. Bunun tek istinası vardır o da the Manchester Guardian' dır. Bu gazete çok güçlü bir mahalli gazetedir ve ülke genelinde çıkan "National Press" le eşdeğer bir saygınlığa sahiptir. Ayrıca akşam gazetelerine de yer vermeyeceğiz. Araştırmanın temel malzemesini Londra basını oluşturacaktır ve Londra'da çıkan gazetelerden de özellikle "Quality Press" e yer verilecektir. Bunun doğal olduğunu düşünüyoruz şöyle ki; "kaliteli basın, hem gazeteleri hem de süreli yayınlarıyla Türkiye'ye çok yakın ilgi göstermiş ve Türkiye'deki gelişmelerden İngiliz halkını bilgilendirmiştir. Yazımızın ilk bölümünde genel olarak 1923-1938 arası İngiliz basını hakkında bilgi verip, ikinci bölümünde ise indeksi vereceğiz. Sanırız bu konuda çalışacak ve araştırma yapacak olanlar için zaman kazanma açısından faydalı olur. Yine vereceğimiz indeksin incelediğimiz dönemin Türkiye'ye ilişkin çıkan yazıların tamamı olmadığını söylemekte sanırız yarar vardır.
Türk İstiklal Harbinde Terfi veya Takdirname ile Taltif Edilen Subaylar
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1992, Cilt IX, Sayı 25 · Sayfa: 127-280
Özet
Türk İstiklal Harbinde, Terfi veya Takdirname ile taltif edilen Tümen veya daha üst kademedeki komutanlarının biyografileri adlı eserinden derlenmiştir.
Paris Konferansı'ndan Sevr'e Türkiye'nin Paylaşılma Meselesi
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1992, Cilt VIII, Sayı 23 · Sayfa: 381-396
Özet
I. Dünya Savaşı boyunca Müttefik ülkeler, birçok vesile ile Türkiye'ye veya merkezî güçlere ait bölgenin ilhakı yönünde herhangi bir istekleri bulunmadığını, amaçlarının bir yayılmadan çok Türk ve Almanların kötü yönetimindeki (!) halkların özgürlüğü olduğunu bildirdiler. A.B.D' lerinin savaşa girmesi bu düşünceye daha da önem kazandırdı . A.B.D.'leri Başkanı W. Wilson 8 Ocak 1918 yılında "Ondört Madde"sini ortaya attığında, savaş sonrası oluşacak dünyada nüfuz bölgeleri elde ederek Önemli bir güç haline gelmek istiyordu. Dünya savaşı sonuçlandığında üç önemli olayı da beraberinde getirdi. Bunlardan birincisi Amerika'daki gelişmiş endüstri ile aynı ayardaki îngilizler'in kurduğu petrol endüstrisinin geniş hesaplar içinde olmaları. İkincisi Amerika'nın kendi kaynaklarını kullanmayıp dış kaynaklara yönelmesi ve bunun sonucunda da Avrupa'daki güçleri uyandırması. Üçüncü olarak; savaş sonrasında Ortadoğu'da yeni politikalar oluştu. Böylece Güdümlü Sistemler ve Batılı güçlerin bu bölgede kullandıkları çeşitli oyunların gelişmesine ve çoğalmasına sebep oldu.
9 Eylül 1922-24 Temmuz 1923 Tarihleri Arasında Türkiye'nin Uluslararası Alanda Hukuksal Yönden Kabulü ve İzlenen Dış Politikanın Genel Özellikleri
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1991, Cilt VIII, Sayı 22 · Sayfa: 105-116
Özet
9 Eylül 1922 ve 24 Temmuz 1923 tarihleri, yakın dönem Türkiye Tarihi açısından, büyük bir Önem taşır. Bu tarihlerin birincisi, yok olmanın eşiğine gelmiş olan Türk milletinin ve batılı devletlerce parçalanıp yutulmak istenen Türkiye'nin, Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde başlattığı özgürlük ve bağımsızlık savaşı sonunda, fiilen kurtulduğu tarihtir, ikinci tarih ise, bilek gücüyle, fiilen kazanılan bu zaferin sonunda Türkiye'nin; Lozan'da imzalanan uluslararası bir antlaşma ile, hukukî alanda meşrû varlığını, dünya devletlerine tanıttığı tarihtir. Bir anlamda bu bir yıllık dönem, Türkiye'nin hukukî varlığının tescîl ettirilme uğraşılarının verildiği dönemdir, denilebilir. Bu dönem üzerinde durarak, barışa ulaşma ve Türk milletini bağımsızlığa kavuşturma çabalarını ele alan, hayli çalışma yapılmıştır . Türkiye'nin uluslararası alanda kabulüne kadar geçen süre içinde, Türk tarafının izlediği dış politikanın genel olarak özellikleri nelerdir? Daha başka bir deyişle; barışa giden önemli siyasal evrelerde, Türkiye'nin beklentileri, tutumu ve elde edilen sonuçlar yönünden; yaklaşık bir yıllık bu dönem nasıl değerlendirilebilir?