89 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Atatürk Araştırma Merkezi
  • Turkey
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

Türk Çağdaşlaşması

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1990, Cilt VII, Sayı 19 · Sayfa: 7-20
Türk kurtuluş hareketi 1919 yılında başlatılmış, 1920 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılışı, 1922 yılında İstiklâl Harbinin sonuçlanması, 1924 yılında Lozan Anlaşmasının imzalanması ve inkılâplar gibi çeşitli aşamalardan geçmiştir. Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılışı ile birlikte başlatılan Türk kurtuluş hareketinin birinci amacının bağımsız ulusal Türk devletinin kurulması, bundan sonra gelen en önemli amacının ise çağdaşlaşma olduğu değerlendirilebilir. Bu hareketin ikinci amacı olan çağdaşlaşma, devamlı gelişmeyi her çağda çağdaş olmayı gerektirmektedir.

Atatürk Türkiye'sini Mekanistik Yaklaşımla Yorumlama Denemesi

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1990, Cilt VI, Sayı 18 · Sayfa: 539-548
Atatürk tarafından kurulan Türkiye Cumhuriyeti çağımızın en dinamik ülkelerinden biridir ve sürekli olarak gelişmektedir. Bu, Atatürk'ün eserine sağladığı kuvvetli temel sayesinde mümkün olmuştur. Bu incelemede, Atatürk ilkeleri sosyolojideki "Mekanistik Okul Yaklaşımı" uygulanarak analiz edilmektedir. Atatürk Türkiyesi'nin statik esasları ve ana dinamik parametresi soyutlaştırılarak Newton'un "Hareket Denklemende kullanılmak üzere tanımlanmaktadır. Sonuç olarak, "İnsan Sevgisi" ve "Barışseverlik" statik ilkelerin özünü, "Eğitim" ise dinamiği sağlayan ana parametreyi oluşturmaktadır.

Atatürk Türkiye'sini Mekanistik Yaklaşımla Yorumlama Denemesi

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1990, Cilt VI, Sayı 18 · Sayfa: 549-560
Atatürk tarafından kurulan Türkiye Cumhuriyeti çağımızın en dinamik ülkelerinden biridir ve sürekli olarak gelişmektedir. Bu, Atatürk'ün eserine sağladığı kuvvetli temel sayesinde mümkün olmuştur. Bu incelemede, Atatürk ilkeleri sosyolojideki "Mekanistik Okul Yaklaşımı" uygulanarak analiz edilmektedir. Atatürk Türkiyesi'nin statik esasları ve ana dinamik parametresi soyutlaştırılarak Newton'un "Hareket Denklemende kullanılmak üzere tanımlanmaktadır. Sonuç olarak, "İnsan Sevgisi" ve "Barışseverlik" statik ilkelerin özünü, "Eğitim" ise dinamiği sağlayan ana parametreyi oluşturmaktadır.

Journal de Geneve'de Türk Bağımsızlık Savaşı Günlüğü

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1990, Cilt VI, Sayı 17 · Sayfa: 337-344
Avrupa'nın en muteber ve en eski gazetelerinden Cenevre'de yayınlanmakta olan Journal de Geneve (Cenevre gazetesi) Bağımsızlık Savaşımızı günü gününe izlemiş, haber ve yorumlar vermişti. İsviçre gibi daimi tarafsız bir ülkenin bu tarafsız gazetesinde Türk Bağımsızlık Savaşı ile ilgili yayınlanan yazılar, İsviçre'de uzun süre yaşayan Rıza Alıngan adlı bir Türk vatandaşı tarafından gazete arşivlerinden alınarak bana verilmiştir. Fransızca olan asılları aynen yayınlarken Türk okurları için Türk çevirisi tarafımdan yapılmıştır.

Laiklik ve Atatürk'ün Laiklik Politikası

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1989, Cilt V, Sayı 15 · Sayfa: 595-606
Lâiklik ulusların çağdaş uygarlık düzeyine ulaşabilmesinin etkeni ol-muştur. Dünya tarihi, din kavgalarının kanlı sayfalarıyla doludur. Tarih boyunca, dinin iktidar kavgalarına ve kişisel çıkarlara âlet edildiği yerlerde ve dönemlerde dinlerin ve ulusların bundan zarar gördüğü inkâr edilemez. Lâik inkılâbın Türkiye'deki oluşması ve uygulanması, Batı'daki gibi adım adım yürünerek ulaşılan bir aşama sonucu olmamıştır. Bu ilke Osmanlı döneminin son zamanlarında bazı aydınlarca düşünülmüş ve girişimlerde bulunulmuş olmasına karşın din sömürücüleri tarafından karşı çıkılmış, engellenmiş, kanlı olaylar sonucu önlenmiştir. Türkiye teokratik bir devlet döneminden çıkarak lâik bir devlet ortamına gelme olanağına ancak Cumhuriyet döneminde ulaşabilmiştir.

Millî Mücadele’de İngiliz Basını

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1988, Cilt IV, Sayı 12 · Sayfa: 603-636
İngiliz basınının bu üç büyük gazetesi, Türkiye'nin paylaşılması için çalışan Paris Barış Konseyi'ne âdeta yol gösterici bir yayın faaliyeti içindedirler. Başlangıçta (1919 yılı başı) Pan İslamcı baskıların Londra'yı meşgul ettiği, fakat bir süre sonra, tıpkı Birinci Dünya Savaşı'nın başında olduğu gibi etkisini ve önemini yitirdiğini görüyoruz. Gazeteler Yunan ve Ermeni yanlısı ve Millî Mücadele aleyhtarı yazılarıyla oldukça etkili olabilmişlerdir. M. Kemal Paşa'yı maceraperest, âsi bir general ve Millî Mücadele'yi de sömürgelerde sık sık rastlanan isyan hareketleri gibi göstermeyi başarabildiler.

Millî Mücadele’de Yurt ve Dünya

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1988, Cilt IV, Sayı 12 · Sayfa: 517-520
Kaybedilmiş bir macera harbinden sonra, her şeyi elinden alınmış, fiilen parçalanmış ve daha fenası yetişmiş nesillerini kaybetmiş Türk toplumunun verdiği varlık mücadelesi, "Millî Mücadele" adıyla anılmakla beraber aslında bir cihan olayıdır. Nitekim bu asil ve kahraman mücadele cihan emperyalizmine kesin darbeyi indirmiş ve esir milletlere kurtuluş yolunu açmıştır.

Atatürk ve Millî Birlik

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1988, Cilt IV, Sayı 12 · Sayfa: 671-676
Bir ülkede millî birliğin sağlanabilmesi için çeşitli yollar denenebilir ve bu hususta değişik fikirler ortaya atılabilinir. Hele siyasî maksatla birlik ve beraberlikten değişik üslûplarda sözler de söylenebilir. Ancak ben burada millî birlik hususunda ne yeni bir yol arayacağım, ne de başka milletlerin bu işi nasıl gerçekleştirdiklerini irdeleyeceğim. Benim burada amacım, hepimizin bildiği, kendisine çok şeyler borçlu olduğumuz Atatürk'ün millî mücadele döneminden sonra şekil verdiği yeni devletinin devamlı olabilmesi için nelere İhtiyaç duyduğumuzu anlatan cümlelerini bir daha tekrarlamak ve hafızalarımızı tazelemektir.

Millî Mücadele Dönemi Bütçeleri

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1988, Cilt IV, Sayı 12 · Sayfa: 763-782
Kurtuluş Savaşı boyunca bütçelerin ait olduğu yılın başında Meclis'in onayından geçirilemediği, avans ve ek ödemelerle devlet işlerinin yürütüldüğü, her yıl açıkla kapandığı, çoğu kez de Meclis'in gizli oturumlarında ayrıntılı olarak tartışıldığı temel yaklaşımın denk bir bütçe anlayışı olduğu görülmektedir. Millî Mücadelenin finansmanı yerli kaynaklardan sağlanmıştır.

Türk Hukuk Devrimi ve Lâiklik

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1988, Cilt IV, Sayı 12 · Sayfa: 665-670
Türk hukuk devrimi birçok bakımdan övülebilir. Ancak, onu muhteşem kılan nitelik, özünü, çekirdeğini teşkil eden lâiklik düşüncesidir. Lâiklik, esas itibariyle, toplumlardaki iktidar olgusu üzerine verilen bir değer hükmüdür. Gerçekten, din ve bilim, toplumsal yaşamın iki yönüdür, evreni farklı iki algılama biçimidir.