89 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Atatürk Araştırma Merkezi
  • Turkey
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

Atatürkçü Çağdaşlaşma Yönünden Türkiye’nin Avrupa Topluluklarına Tam Üyeliği

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1988, Cilt IV, Sayı 12 · Sayfa: 741-762
Atatürkçü çağdaşlık ve Avrupa Topluluklarıyla bütünleşme, bir yandan birbirinin nedeni, diğer yandan birbirinin sonucu olan iki önemli oluşumdur. Türk toplumu Atatürkçü çağdaşçılık gereği olarak ve onun sayesinde Avrupa Topluluklarının kapısına gelmiştir.

Türkiye'de Laiklik

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1988, Cilt IV, Sayı 11 · Sayfa: 297-310
Laiklik (Devlet ve dinin ayrılığı), Atatürk'ün esas olarak 1922-1935 yıllarında gerçekleştirdiği reformların sonucu ve nedenidir. Batı ülkelerinden farklı olarak bu ilke, yüzyıllar boyunca insanların büyük bölümleri arasında yayılan filozofların evrimsel akımları ve fikirleri tarafından değil, daha ziyade doğrudan ve kararlı eylem ve bürokratlardan oluşan oldukça küçük bir elitin devrimci coşkusu ile gerçekleştirilmişti. ve genç ordu subayları.

Atatürk, Bilim ve Üniversite

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1987, Cilt IV, Sayı 10 · Sayfa: 61-70
Esasen Atatürk üniversiteleri Türkiye'nin kültür birliğini oluşturacak kuruluşlar olarak düşünmüş ve 1930'lardan itibaren hız verdiği millî kültür politikasının bir aracı olarak çağdaş bir yapıda oluşmalarına itina göstermiştir. Türkiye'de bugün mevcut akademik araştırma ve çalışma düzeni, akademik potansiyel ile çağdaş medeniyet ve kültüre bakış açısı, Atatürk'ün hazırlamış olduğu üniversite reformunun bir sonucudur diyebiliriz.

Modern Eğitim İlkesi Olarak Eğitim Birliği ve Yanlış Uygulamalar

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1987, Cilt IV, Sayı 10 · Sayfa: 35-46
3 Mart 1924'de kabul edilen Tevhidi Tedrisat Kanunu ile, eğitim birliği bir sistem olarak benimsenmiş bulunmaktadır. Yeni Türkiye'nin kültür hayatında çok önemli bir aşamayı başarıya ulaştıran Tevhidi Tedrisat Kanunu, aslında büyük bir kültür hamlesidir.

Atatürk’ün Dış Politika İlkeleri

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1987, Cilt III, Sayı 9 · Sayfa: 487-496
Atatürk'ün dış politika ilkeleri, onun dünya görüşü ile tam bir uyumluluk gösterir. Bu dünya görüşünü şu üç noktada toplamak mümkündür: 1. Tam bağımsızlık, 2. Millet egemenliği, 3. Kökten çağdaşlaşma.

Atatürk ve Meclis

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1987, Cilt III, Sayı 8 · Sayfa: 247-286
Atatürk ve Meclis (özellikle ilk Meclis) ilişkilerini konu alan bu mütevazı inceleme, tarih yazmak ve tarih ölçüsünde hükümler ortaya koymak iddiasını taşımamaktadır. Ancak, ileride bu cidden büyük ve çağ açıcı dönemin objektif tarihinin yazılmasında yararlı olabilecek belge, yaşantı ve izlenimlerini o dönemi yaşamış, başlıca otoritelerini tanımış ve bazılarıyla siyasî hayatta işbirliğinde bulunmuş bir gözlemcinin, o dönem belgelerinden, başta Meclis açık ve gizli oturumların tutanakları ve kişisel izlenimlerimden edindiğim görüşleri kapsamaktadır.

Atatürkçü Çağdaşlaşmada Bilim ve Teknoloji

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1987, Cilt III, Sayı 8 · Sayfa: 359-370
Atatürk'ün Türk toplumunu ve insanını "modern-çağdaş" toplum ve insan haline getirmeyi amaçlayan "çağdaşlaşma hamlesi" Atatürk tarafından asrîleşme, muasır medeniyet seviyesine ulaşma ve batılılaşma deyimleri ile de ifade edilmiştir.

Kurtuluş’tan Sonra İzmir’de Yunan İşgal Dönemine Tepkiler

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1987, Cilt III, Sayı 8 · Sayfa: 443-460
Güvenliklerinin tehdit edildiği gerekçesiyle İtilâf Devletleri, 7. maddeye dayanarak istedikleri yeri işgal edebileceklerdi. Bu, Osmanlı Devletini her an parçalanmaya ve işgale hazır bir duruma getiriyordu. İzmir ve çevresini ele geçirmek isteyen Yunanistan ve İtalya, kendi açılarından haklı oldukları düşüncesinde idiler.

Millî Kongre ve Faaliyetleri

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1986, Cilt III, Sayı 7 · Sayfa: 197-212
"Millî Kongre" en felâketli günlerimizde Türk vatanse¬verliğinin ve "Millî Birlik" ruhunun hakikî bir temsilcisi olmuştur. İstanbul'da ve bütün Türkiye'de, mevcut siyasî ve sosyal kuruluşlarla bütün aydınların, "Millî Kongre" bünyesinde kenetlendiği bir gerçektir. ilk defa, yayımlayacağımız bazı belgelerin ışığında görülecektir ki "Millî Kongre", kapkara bulutlarla kaplanmış o devir Türkiye'sinde silâh dışındaki o dönemin şartları içinde buna asla imkân yoktu- bütün kuvvetleri seferber edebilmiş; medenî dünya karşısında medenî mücadeleyi büyük bir cesaret ve anlayışla sürdürmüştür.