XVII. ve XVIII. Yüzyıllarda Resmo (Girit) Manastır Vakıfları
Belleten · 2015, Cilt 79, Sayı 285 · Sayfa: 559-588 · DOI: 10.37879/belleten.2015.559Edirne Muradiyye Vakfı’nın Mali Yapısı ve Gelişimi (1598-1647)
Belleten · 2014, Cilt 78, Sayı 283 · Sayfa: 983-1032 · DOI: 10.37879/belleten.2014.983Şehabettin Paşa'nın Filibe'deki Vakfına Ait Kaynaklar: Muhasebe Defterleri
Belgeler · 2014, Cilt XXXV, Sayı 39 · Sayfa: 1-144Mevleviler ve Devlet: Ankara Mevlevîhanesi Örneği (Ekonomik Statü, Vakıflar ve Yönetim)
Belleten · 2012, Cilt 76, Sayı 276 · Sayfa: 527-552Alaca Hisar Sancağına Ait 1536 Tarihli Bir Vakıf Defteri
Belleten · 2012, Cilt 76, Sayı 275 · Sayfa: 31-44The Magnificent Süleymaniye Owed a Debt to the Butcher and the Grocer
Belleten · 2011, Cilt 75, Sayı 272 · Sayfa: 87-134Halı, Kilim ve Diğer Düz Dokuma Yaygıların 2863 Sayılı Yasa Kapsamında Değerlendirilmesinde Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri
Arış · 2011, Sayı 5 (Türk Dünyasında Halı ve Düz Dokuma Sempozyumu Özel Sayısı - 1) · Sayfa: 32-43 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.31192 Numaralı 1696-1716 Tarihli Hurufat Defterine Göre Yunanistan’daki Türk Mimarisi
Erdem · 2010, Sayı 58 · Sayfa: 93-242Gazi Hüsrev Bey’in Saraybosna’daki Vakıfları
Belleten · 2009, Cilt 73, Sayı 268 · Sayfa: 645-670 · DOI: 10.37879/belleten.2009.645Göynük'e (Bolu) Ait Bazı Gelir Kaynakları Ve İdaresi : Tımar, Zeamet ve Mukataalar (H. 115 4 -130 7 /M. 1741-1889)
Erdem · 2007, Sayı 48 · Sayfa: 55-84Göynük'te bulunan tımar, zeamet ve mukataa gelirleri çoğunlukla bir yıllığına iltizama verilmiştir. Göynük'ün belli başlı mukataalar, kahve ve aded-i ağnam mukataası, Mihal Bey Mukcitaası, Göynük ve tevabii mukatası ve Etmekçi Başı Ocas Mukataasıdır.
Göynük'e ait gelir kaynakları mültezimler aracılığıyla idare edilmiştir. Bunlar içerisinde aded-i ağnam ve etmekçi hassı mukataaları malikaneye dönüştürülmüştür. Şer'iye sicilleri gerek malikane konuları gerekse bunlar arasındaki ihtilaflar hakkında bizi bilgilendirmektedir. Tımar, zeamet ve mukataaların belgelere yansıyan belli başlı gelir kaynakları cerime dediğimiz cezalar ve zorunlu tüketim maddelerinden alınan sıradan vergi kalemleridir. Bunlar içerisinde belki de en önemlisi, "öşr-i harir" olarak tanımlanan ve bölgede ipek böcekçiliğinin yapıldığının göstergesi olan vergidir.