12 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Van
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Examples of Offering Plaques from Giyimli (Hırkanis)

Belleten · 1978, Cilt 42, Sayı 166 · Sayfa: 221-237 · DOI: 10.37879/belleten.1978.221
Tam Metin
Ten kilometres west of the town of Gürpınar in the County of Van and about 250 metres south west of Giyimli (Hırkanıs) in the arca locally known as "Serbartepe", the local populace, while excavating rock for the construction of a mosque, discovered a large group of plaques of bronze with figures on them executed in relief. These were later dated to the Urartian period. A year later in the summer of 1972, a group under the leadership of Prof. Dr. Afif Erzen conducted an excavation in this area which brought to light much new information concerning the Giyimli Urartian bronze teasure. As far as has been ascertained, the Giyimli bronzes consist of about 2000 pieces, of which about 250 are in the Adana museum, and consist of offering plaques, pieces of belts and quivers, pendants and bridle head-pieces. 150 or so more pieces are collected in the Van Regional Museum, the Ankara Museum of Anatolian Civilisations, the İstanbul Archaelogy Museum, and in the Konya, Karaman, Gaziantep and Kahraman Maraş Museums, and it is known that an even greater number of these pieces has been taken abroad. For example, it is very possible that the Urartian hieroglyphic offering plaque in the Budin collection is of Giyimli origin.

Boris PJOTROWSKİ, Urartu, Geneva, 1969. Archaeologia Mundi serisinden. 230 s., 96 lev., 9 s. levhaların izahı, 4 s. bibliyografya, 4 s. indeks. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1973, Cilt 37, Sayı 147 · Sayfa: 395-402
Son yılların aktüel konularından birini meydana getiren Urartu devletinin tarih ve kültürü üzerine, Urartu konusunun en büyük uzmanı , Ermitage Müzesi müdürü ve Karmir-Blur hafiri B. Pjotrowski tarafından kaleme alınmış bulunan bu eserin ilk bölümü (s. 3-41) "Urartular'ın tekrardan keşfi" adını taşımaktadır. Burada önce Urartu araştırmaları= bir tarihçesi verilmekte, Urartu eserlerine uzun süre Asur yapıtları olarak bakıldığı ve ancak 1871 yılından itibaren, Fransız bilim adamı Prévost de Longprier'nin Van'da bulunup İstanbul'a getirilmiş olan kazan kulplarının Urartular'a ait olabileceğini bildirmesinden sonra, yavaş yavaş Urartu eserlerinin Asur eserlerinden ayrılmağa başlandığı belirtilmektedir. Toprakkale'de yapılan kaçak kazılar ve elde edilen güzel eserlerin Van'da bir kazı yapılmasını gerektirdiğine değinen yazar, 1877'de H. Layard'ın asistanı H. Rassam'ın ilk keşif hareketinden sonra 1879-1880 yılları arasında yapılan Toprakkale kazılarından bahsetmekte, bu ilk kazılarda elde edilen eserler karşısında Rassam ve arkadaşlarının duygularını ve bunun nedenlerini ise aynen şu sözlerle açıklamaktadır: "Maalesef ilim heyeti Toprakkale'deki kazıları sırasında umduklarını bulamamışlardır. Her ne kadar arkeologlar açık ve koyu renk kesme taşlardan gayet düzenli bir şekilde inşa edilmiş olan tapınağın temellerini gün ışığına çıkartmışlarsa da durumdan hiç memnun kalmamışlardır. Toprakkale'de Asur sarayları gibi anıtsal Urartu eserleri ile karşılaşacaklarını sanan hafirler, bu buluntuların azlığı karşısında hayal kırıklığına uğramışlardır. Onlara göre Toprakkale mevkii, Asur kültür çevresi içinde yer alan önemsiz bir kazı yerinden başka birşey değildi."