16 sonuç bulundu
Yayınlayan Kurumlar
Yazarlar
Anahtar Kelimeler
- vocabulary 14
- söz varlığı 13
- etimoloji 3
- etymology 3
- ses bilgisi 3
DİVANU LÛGATİ’T-TÜRK’TE ANLAMI PROBLEMLİ BAZI CÜMLELER VE SÖZCÜKLER
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2018, Sayı 46 · Sayfa: 9-25
Özet
Anlam bilimi, dili art zamanlı ve eş zamanlı yöntemleri kullanarak anlam yönünden inceleyen bilim dalıdır. Anlam genişlemesi, anlam daralması, başka anlama geçiş, anlam iyileşmesi, güzelleşmesi, kötüleşmesi bu bilim dalının çalışma alanlarından yalnızca birkaçını oluşturmaktadır. Anlam bilimi ile ilgili hem eş zamanlı hem de art zamanlı biçimde incelenmesi gereken birçok sorun bulunmaktadır. Anlam değişmesi, bir sözcüğün zamanla farklı bir kavramı anlatır duruma gelmesi ya da önceki anlam alanını daraltması veya genişletmesi olarak tanımlanabilir. Türkçenin gelişim alanlarındaki dil incelemelerinde söz varlığı üzerinde yapılan çalışmalar önemli bir yere sahiptir. "Divanü Lûgati't-Türk", Türklük biliminin en temel kaynaklarından biridir ve Türk kültürüyle ilgili birçok konuda önemli bilgiler içermektedir. Fakat "Divanü Lûgati't- Türk"teki bazı kültür sözcüklerinin hangi anlamda ve hangi işlevle kullanıldığını anlamak her zaman kolay değildir. Çünkü konuşma dili hakkında yeteri kadar fikir sahibi olmadığımız geçmiş dönemlerde yazılmış eserleri tercüme ederken kelimeleri, cümle içerisinde bize en mantıklı gelen şekilleriyle anlamlandırırız. Bu bakımdan "Divanü Lûgati't-Türk"teki bazı kelimelerin anlamlandırılmasıyla ilgili tartışmalar hâlâ devam etmektedir. Bu makalede, "Divanü Lûgati't-Türk"te yanlış okunmuş veya yanlış anlamlandırılmış bazı cümleler ve sözcüklerle ilgili düzeltmeler ve bazı tespitler yapılmıştır. Bu sözcükler şunlardır: adhna, çakrat, kuşluk, tebiz, tofrak akın. Bu sözcüklerden bazıları "Divanü Lûgati't-Türk"ün söz varlığında hapax legomenon olarak tanımlanan sözcüklerdendir.
Batı Kaynaklı Alıntılara Başkurt ve Tatar Lehçelerinden Öneriler
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2017, Sayı 44 · Sayfa: 207-213
Özet
Cumhuriyet dönemi içerisinde dil bahsinde önemli adımlar atılmıştır. Devlet eli ile sadeleşmenin başladığı bu dönemde dildeki Arapça ve Farsça alıntı unsurlara karşı Türkçe kaynaklı karşılıklar belirlenmiştir. Karşılıkların tespitinde çeşitli yollara başvurulmuştur. Bu yollardan biri de lehçelerin söz varlıklarından yararlanmak olmuştur. 20. yüzyılın başlarından itibaren yeni Türk devletinin şekillenmesinde büyük katkı sağlayan Y. Akçura, S. Maksudi, H. Zübeyir, R. Rahmeti gibi isimlerdir. Bu isimlerin ortak yönü ise, İdil-Ural bölgesinden olmalarıdır. Bu nedenle İdil-Ural bölgesi Türk lehçeleri, Arapça ve Farsça alıntılara karşılık belirlemede başvurulan ilk kaynak olmuştur. Günümüzde İdil-Ural Türk lehçeleri ile birlikte diğer lehçelerin de söz varlığından yararlanma imkânı bulunmaktadır. Bu çalışmada kaynak olarak yine İdil-Ural Türk lehçelerinden karşılıklar teklif edilmiştir. Ancak bu karşılıklar Batı kaynaklı alıntılara yöneliktir.
Sovyetler Birliği’ndeki Türk Lehçelerinin Diyalektolojik Atlası
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2015, Sayı 39 · Sayfa: 135-166
Özet
"Sovyetler Birliği'ndeki Türk Lehçelerinin Diyalektolojik Atlası" adlı bu çalışma, SSCB İlimler Akademisi Dil Bilim Enstitüsü Türk Dilleri Bölümü tarafından oluşturulmuş bir komisyonca hazırlanmıştır. Anket niteliğindeki bu çalışma, SSCB'deki Türk lehçelerini ses bilgisi, biçim bilgisi, söz varlığı ve anlam bilim açılarından ele almayı hedeflemekte ve bu alanlar çalışmanın üzerinde durduğu dört ayağı teşkil etmektedir. Anketteki her bir kısımda lehçelere göre kelimeler arasındaki ses, biçim ve anlam yönünden farklılaşmaların örneklerle gösterilmesinin yanı sıra, derleyiciye düşen görevler, muhataplara yöneltilecek soruların niteliği ve bu süreçte benimsenebilecek metodolojik yaklaşımlar da belirtilmektedir.
Kırgız Türkçesindeki Bazı Deyimleri Açıklamada Eski Türkçenin Yeri ya da Ara Arkaik Kelimeler
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2014, Sayı 37 · Sayfa: 91-96
Özet
Kalıplaşmış dil birliği olması sebebiyle deyimlerin yapısında buğün anlamı bilinmeyen kelimeler bulunmaktadır. Kırgız Türkçesinde bulunan deyimlerde de anlamı buğünlerde bilinmeyen ve tek başına kullanılmayan kelimelerin sayısı çoktur. Böyle kelimelerin anlamlarının tespiti deyimlerin iyi anlaşılmasında da önemlidir. Dolayısıyla bu kelimelerin anlamlarıın incelenmesi gerekmektedir. Makalemizde Kırgız Türkçesinde geçen deyimlerdeki bazı kelimelerin üzerinde durarak onların anlamlarını Eski Türkçe Dönemi'ne ait eserlerde bulunan kelimeler vasıtasıyla açıklamaya çalıştık
KUTADGU BİLİG’DE İKİLEMELER
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2012, Cilt 60, Sayı 2 · Sayfa: 43-96
Özet
"ḲutaḏŞu Bilig", Balasagunlu Yūsuf tarafından 1069 yılında kaleme alınmış uzun, öğretici bir şiirdir. Eserin dili, Eski Uygurcanın paraleli sayabileceğimiz Karahanlı Türkçesidir. Bu manzume, "Divānu LuŞāti't-turk" ile birlikte, söz konusu dönemin söz varlığı çalışmalarının da merkezini oluşturur. İkilemeler ise hemen her dilde görülen söz varlığı ögelerindendir. "ḲutaḏŞu Bilig" bu açıdan da zengin bir malzeme sunmaktadır. "ḲutaḏŞu Bilig"deki ikilemeler vaktiyle ele alınmışsa da yeni veriler tespit ederek bu çalışmaları, dolayısıyla da "ḲutaḏŞu Bilig"deki ikilemeleri bütünlemek istedim
SÜHEYL Ü NEV-BAHÂR’IN TÜRKÇE SÖZ VARLIĞI VE ANADOLU AĞIZLARI
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2005, Cilt 53 · Sayfa: 189-200
Özet
Eski Anadolu Türkçesi, Batı Türkçesinin yabancı unsurlar bakımından en temiz devridir denilebilir. Bu noktadan hareketle Eski Anadolu Türkçesi devrinde çağdaşlarına göre daha sade bir dil ile kaleme alınmış Süheyl ü Nev-bahâr adlı eserin söz varlığı bu çalışmanın konusu olarak belirlenmiştir.