23 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Son 10 yıl
  • Weaving
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

KARAMAN İL MERKEZİNDE YAŞAYAN SARIKEÇİLİ YÖRÜKLERİNDE TORBA DOKUMALARI

Arış · 2021, Sayı 18 · Sayfa: 4-27 · DOI: 10.34242/akmbaris.2021.152
Tam Metin
Turkish weaving is one of our important cultural assets which have a long history, have been passed down from generation to generation for centuries. Weavings were made from past to present for two reasons. The first is functionality and the second is aesthetic solicitude. Knotted and knotless weavings, one of the important productions of Yoruk life which has come to the present day by changing and developing in the historical process. The livelihood of Yoruks living in Anatolia is animal husbandry. Yoruks, who make their living from small cattle husbandry,live together with their animals in nature.They have made the migration tradition way of life in their lives to make more use of pastures. As a necessity of this life, woven products are among the items that are needed. Industrialization and acute change also affected the life of Yoruk. The traditional weaving culture, which is indispensable in the life of the nomad, has an important place in the rich nomad life, with its wide range of uses and using different techniques. The place of the weaving in the historical process varies depending on the living conditions and the location. In this study bag weaving of Sarıkeçili Yoruks located in the center of Karaman has been examined. In the research, information was obtained about the techniques, colours, motifs and materials used by interviewing weaving masters and the local names that the people living in this region gave to these fabrics and materials were researched. Bag weaving in the region have been examined extensively. The disappearance of this culture and its products day by day made this study necessary. Findings and comments documented which is aimed to bring it to the literature by creating a resource for passing it on to future generations.

ANAMUR İLÇESİ BAHŞİŞ KÖYÜNDE KOLANLARIN KULLANIM ALANLARI*

Arış · 2021, Sayı 18 · Sayfa: 54-73 · DOI: 10.34242/akmbaris.2021.148
Tam Metin
Anadolu’da Yörük hayatının vazgeçilmez bir parçası olan dokumacılık, geçmişte olduğu gibi günümüzde de el sanatları alanındaki önemini korumaktadır. Dokuma kültürü, ait olduğu toplumun yaşam şartlarının bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Kolan dokuma, geleneksel Türk el sanatları çeşitlerinden biri olan dokumacılık sanatı içinde önemli bir yer tutmaktadır. Anadolu’nun hemen hemen her yöresinde dokunan ve kullanılan kolanlar; evlenecek olan genç kızların çeyizlerinde bulunmakta, taşımada kullanılan dokumalarda sap ve kulp görevi görmekte, bebek beşiği bağlamada, bebeği sırtta taşımada kullanılmakta, giysilerde süsleme aracı olmakta ve daha birçok alanda kullanım alanı olarak yerini korumaktadır. Kolanların yapıldığı ve kullanıldığı yörelerden biri de Anamur ilçesine bağlı Bahşiş köyüdür. Bahşiş köyünde kolanlar; dokumanın uzunluğuna göre mesafesi ayarlanan ve yere çakılan iki çubuğun oluşturduğu basit yer tezgâhında dokunmaktadır. Yörede kolan dokumacılığın; hammaddesi, rengi ve deseni bazı farklılıklara uğrasa da teknik olarak bir değişime uğramamıştır. Eski dokumalar, doğal boyalarla renklendirilen yün iplikler ya da doğal renkte eğrilen kıl ipliklerden oluşurken, günümüzde ise kimyasal boyalarla renklendirilen hazır ipliklerin de kullanıldığı görülmektedir. Bu araştırmada, Anamur Bahşiş köyünde halen dokunmakta olan veya var olan kolanların dokumaların kullanım alanları örneklerle incelenmiştir. Modern yaşamın getirdiği gelişim ve değişimler el sanatlarında, özellikle de dokumacılık sanatında önemli bir yeri olan kolan dokumada değişimlere sebep olmuştur. Bu değişim Bahşiş köyünde, geçmişte daha çok dokunan kolanların günümüzde daha az kişilerce dokunması sonucu unutulmaya başlaması sonucunu doğurmuştur. Bu olumsuz değişim, kolanların kullanım alanını da olumsuz etkilemiştir. Bu dokumalar, yöre kadınları tarafından halen az da olsa dokunmakta ve kullanılmaktadır.

DOKUMA RESİM SANATINA KİLİM TEKNİĞİ İLE FOTOGERÇEKÇİ YAKLAŞIM

Arış · 2021, Sayı 18 · Sayfa: 98-121 · DOI: 10.34242/akmbaris.2021.150
Tam Metin
Tarihi, antik uygarlıklar dönemine dayanan dokuma resim, farklı coğrafyalarda ve dönemlerde birçok medeniyet tarafından biri birine yakın tekniklerde üretilmiş ve tekstil sanatlarında konumlandırılmış bir disiplindir. Kimi kültürlerde geleneksel formunu yüzyıllarca korumuş, Avrupa ülkeleri gibi kimi kültürlerde ise köklü değişimlere uğrayarak çok farklı üsluplarda üretilmiştir. Avrupa ülkelerinde, özellikle 13.yüzyıldan sonra üretilen dokuma resimler incelendiğinde hayli kompozisyon çeşitliliği ve zengin resimsel öğelerle karşılaşılır. Mozaik resimlerde, duvar resmi ve ya yağlıboya tablo resimlerinde olduğu gibi dokuma resimlerde de dünyayı ve nesneleri mümkün olduğunca gerçek görünüşleriyle dokumayı amaçlamışlardır. Dokuma resim üretiminde dokuyucular ve tasarımcılar tıpkı yağlıboya resimlerinde olduğu gibi, fotogerçekçi görünümü yakalayabilmek için değişik teknikler denemişlerdir. Fakat günümüze kadar, üretilmiş birçok çalışmanın fotogerçekçi resme olan mesafesi hep aralık kalmıştır. Fotoğrafik görüntünün dokuma resme uygulanabilirliğinin araştırılması bu çalışmanın odak noktasıdır. Bu çalışma kapsamındaki yapılan araştırma ve uygulama çalışmaları, bilgisayar ortamında hazırlanmış imgelerin bir dizi sayısal sistemde, geleneksel tekstil malzemeleri inşa edilerek fotoğrafik görünümde dokuma resimler üretmeyi hedeflemiştir. Söz konusu dokuma resimleri oluştururken, bilgisayardan yardım alarak, dizilimleri belirlenmiş işlemler doğrultusunda hareket edilmiş ve yapılan çalışmaların aşamaları detaylı bir şekilde anlatılmıştır.

GÜRCİSTAN VE KONYA KİLİMLERİNDE YANIŞ (MOTİF)

Arış · 2020, Sayı 16 · Sayfa: 42-55 · DOI: 10.34242/akmbaris.2020.133
Tam Metin
El sanatları milletlerin kültür tarihinde önemli bir yere sahiptir. Dokumacılık ise dünyanın en eski sanatlarından birisidir. Zemin tekstilleri içerisinde Türk dokumalarının tarihi kökeni çok eskidir. Türkler gittikleri her yere kültürlerini de taşımışlardır. Hayvancılıkla uğraşan eski Türklerin kültürlerinde de doğal olarak dokumacılık sanatı önemli olmuştur. Bu dokumalar aynı zamanda milli kültür ürünüdür. Orta Asya kökenli Türk dokumaları günümüze kadar önemini korumuştur. Kilim, halı kadar dayanıklı değildir. Daha çok 15. yüzyıl ve sonrasına ait örnekler günümüze gelmiştir. Yakın coğrafyalarda yaşayan Gürcülerin ve Türklerin kültürel bir etkileşim içerisinde olmaları çok doğaldır. Dokumacılık sanatında yüzyıllardır önemli eserler üreten Türkler, başka milletlerin kültürlerini de etkilemiştir. Asıl ataları Hititler ve Subarlar olan Gürcüler güney Kafkasya'da Karadeniz'in doğu kenarında yer alan coğrafyada etkili bir kültüre sahiptirler. Gürcüler eskiden beri Güney Kafkasya, Karadeniz ve Hazar Gölü (Denizi) arasında bulunan topraklarda yaşamışlardır. Gürcülerin yaşadığı topraklar tarihte bazı zamanlarda Hun, Hazar, Kıpçak, Selçuklu ve Osmanlı gibi Türk devletlerinin egemenliği altında kalmıştır. Gürcistan, Türk dünyası ve Türkiye'nin de var olduğu bir coğrafyadadır. Dolayısıyla Gürcistan ve Türkiye'de ortak kültürel izlere de rastlanmaktadır. Kilimler ortak kültürel işaretlere sahiptir. Gürcistan ve Anadolu Türk kilimlerinde de benzer motifler vardır. Gürcistan'da dokunan bütün kilimlerde bu benzerlik kolayca görülmektedir. Bu benzerlik sadece motiflerde yoktur. Dokuma tekniği olarak da Gürcü kilimleri Türk dokumalarıyla aynıdır. Bu araştırmada Gürcistan kilimlerinden yedi tanesi incelenecektir. Söz konusu olan kilimler Batum ve Tiflis'te evlerde ve iş yerlerinde tespit edilmiştir. Bu yedi adet kilim dört farklı desen şemasından oluşmaktadır. Araştırmada Gürcistan kilimlerinin desen ve teknik yönleri ele alınacaktır. Konya ve Gürcistan kilimleri arasındaki desen, renk özellikleri daha çok motif bakımından karşılaştırılacaktır.

NİĞDE KIZILCA KASABASI DÜZ DOKUMA ÖRNEKLERİ

Arış · 2020, Sayı 16 · Sayfa: 4-25 · DOI: 10.34242/akmbaris.2020.131
Tam Metin
Niğde ili geçmişten günümüze önemli geleneksel dokuma merkezlerinden biridir. Halı dokumacılığı ile bilinen yörede düz dokuma da yapılmaktadır. Yörük kültürü ile yapılan dokumalar günümüzde yöreye bağlı köy ve kasabalarda az da olsa halen devam etmektedir. Dokumacılığın devam ettiği kasabalardan birisi de Niğde iline bağlı Kızılca kasabasıdır. Bekdik yörüklerinin kasabaya göç edip yerleşmesiyle burada bu kültür etkin hale gelmiş incelenen dokumalarda geçmişten günümüze gelinceye kadar yöre kadınları tarafından bu kültür ile dokunmuştur. Bu çalışma ile yöresel ve kültürel özellikler taşıyan Kızılca kasabası düz dokumalarının günümüzdeki durumu, üretilen ürünlerin çeşitleri ve teknikleri, renk, motif özellikleri belirlenerek 30 adet düz dokuma incelenmiş, yöresel nitelik taşıyan örneklerin yaşatılması konusunda dikkat çekilerek bilimsel bir doküman hazırlanması amaçlanmıştır. Her bir düz dokuma örneği eser inceleme formu ile analiz edilerek yorumlanmıştır. Ayrıca ürünler benzer teknik ve kompozisyon özelliğine göre gruplandırılmıştır. Dokumacılığın aktif bir şekilde devam etmediği yörede; teknik, renk, motif ve kompozisyon özelliklerinin gelecek kuşaklara aktarılması dokuma kültürünün devamlılığı ve canlı tutulması açısından önem arz etmektedir.

ANTALYA’DA BİR YÖRÜK GELENEĞİ: İHRAM

Arış · 2020, Sayı 16 · Sayfa: 78-89 · DOI: 10.34242/akmbaris.2020.135
Tam Metin
Tarih boyunca önemli medeniyetlere ev sahipliği yapmış Anadolu'da, dokumacılık çok gelişmiştir. Dokumaların oluşmasında kültür, yaşam koşulları ve iklim önemli role sahiptir. Anadolu'nun güneyinde uzanan sıradağlar, yükseltinin kısa mesafelerde değişmesine buda birbirinden farklı iklim değerlerinin görünmesine sebep olmuştur. Anadolu coğrafyasında, yaşamını mevsimlere göre yer değiştirerek geçiren ve bu hareketliliği bir yaşam biçimi olarak benimsemiş insan topluluklarına "Yörük" denilmektedir. Yörüklerde küçükbaş hayvancılığa bağlı bir yaşamın sürdürüldüğü düşünüldüğünde, yünün değerlendirilmesi bakımından da dokuma üretimi vazgeçilmez olmaktadır. Antalya ili Kumluca ilçesinde yaşayan Yörüklerde yöresel usullerle koyun veya deve yününden elde edilen ipliklerle dokunan, çeyiz, seccade, ölümlük, göç sırasında yük örtüsü, çadırlardaki yüklük ya da çuvalların üzerini örtmek için kullandıkları, iki ya da üç parça şeklinde dokunup daha sonra dikilen ihramlar bulunmaktadır. Günümüzde Yörükler göçebeliği bırakmış, geçim kaynağı olarak tarım ve seracılığa yönelmiş ve dokumacılığı terk etmişlerdir. Daha önceleri Yörük kültürünün sürdürüldüğü bölgede, bu yaşam biçimine uygun olarak üretilen ve kullanılan ihramların tanıtılması amaçlanmıştır. Çalışmada alan araştırmasından elde edilen verilerden yola çıkarak bu dokumaların teknik, renk ve kompozisyon nitelikleri üzerinde durulmuştur.

TİFTİĞİN GELENEKSEL ÖYKÜSÜ VE YARATICI YENİ DENEMELER ÜZERİNE

Arış · 2020, Sayı 17 · Sayfa: 4-21 · DOI: 10.34242/akmbaris.2020.145
Tam Metin
Dokumacılık, günümüzde yerini gelişmiş bir teknolojiye bırakmış olsa da köklü bir dokumacılık geçmişi olan Anadolu’da geleneksel dokuma örnekleri görülmektedir. Bu dokumalar içinde Siirt battaniyesi, bilinen geleneksel dokuma özelliklerine bağlı kalınarak yaşatılan örneklerden birisidir. Siirt battaniyesi olarak üretildiği yöre ve kullanım alanı ile adlandırılan dokumanın, çok eski tarihlerden beri Siirt ve çevresinde üretilmekte olduğu bilinmektedir. Battaniyenin üretiminde, Anadolu tiftiğinin kullanıldığı, geleneksel yöntemlerle üretilen bir kullanım nesnesi olduğu, göz önüne alındığında; Anadolu’da kültürel mirasın önemli örneklerinden birisi olduğu söylenebilir. Hammaddenin özelliği, dokuma tekniğinin ve desenlendirmenin özgünlüğü ile dokumanın günümüz tekstil tasarımcılarının; yeni, yaratıcı değerlendirmelerine ve sanatsal yorumlamalarına uygun olduğunu deneysel çalışmalarla gösterme gereği duyulmuştur. Bu çalışmada, bu nedenle öncelikle Siirt Battaniyesi dokumacılığının özgün yapısı irdelenerek, günümüzde sanatsal tekstillerde estetik eleman olarak kullanımının sınırları ve dokusal değerleri üzerinde durulmuştur. Bu bağlamda yapılan deneysel atölyedeki dokuma örnekleriyle, bu geleneksel tekniğin; tekstil kültürüne, tekstil tasarımına ve tekstil sanatına katkısına dikkat çekilmek için kişisel yeni sanatsal denemeler ortaya koyulmuştur.

BİR OSMANLI SARAY HALISININ KOMPOZİSYON BAKIMINDAN TEZHİP SANATI BAĞLAMINDA İNCELENMESİ

Arış · 2020, Sayı 17 · Sayfa: 62-79 · DOI: 10.34242/akmbaris.2020.140
Tam Metin
Halı sanatı; motif ve kompozisyon açısından incelemeye değer örnekleri ile Geleneksel Türk Sanatlarının önemli bir temsilcisidir. Türk halılarının klasik gelişim süreci içerisinde 16. yüzyılda teknik ve desen bakımından dikkati çeken bir grubu Osmanlı saray halılarıdır. Bu örnekler dönemin genel sanat anlayışını yansıtması nedeni ile önem arz etmektedir. Saray halılarının farklı örnekleri çeşitli müzeler ve özel koleksiyonlarda korunarak günümüze ulaşmıştır. Klasik devir Osmanlı sanatının belirgin özelliklerini bünyesinde barındıran “Osmanlı Saray Halıları”, motif ve kompozisyon düzenlemesi bakımından tezhip sanatı ile de benzerlikler göstermektedir. Bu çalışmada bir halı örneği içerdiği motif kompozisyonu açısından değerlendirilmiştir. İncelenen saray halısı örneği bugün Victoria and Albert Museum (Victorian ve Albert Müzesi)’da bulunan halıdır. 491-1899 envanter numarası ile müzeye kayıtlı olan halı, 16. yüzyılın ikinci yarısına tarihlendirilmektedir. Halının görselleri kaynak alınarak, içerdiği motif kompozisyonun ayrıntılı çizimleri yapılmıştır. Bu çalışmada Osmanlı saray halısının desen şeması tezhip sanatındaki işlem basamakları ve kurallar çerçevesinde analiz edilmiştir. Böylece; bilindiği üzere saray halılarında görülen motif karakterinin tezhip sanatı ile olan ortak yönlerine vurgu yapılması hedeflenmiştir. İncelenen halının motif yerleştirme şablonu, desen şeması ve kompozisyon düzeni, çizimleri yapılarak sunulmuştur. İncelenen halının desen kompozisyonu ve üzerinde bulunan motifler tezyinattaki kurallar çerçevesinde değerlendirilmiştir.

KAYSERİ BÜNYAN’DA TESPİT EDİLEN HALI DOKUMA İLE İLGİLİ RİTÜELLER VE SÖZLÜ KÜLTÜR

Arış · 2020, Sayı 17 · Sayfa: 80-101 · DOI: 10.34242/akmbaris.2020.141
Tam Metin
Türk el dokumaları, içerisinde birçok uygulama ve ritüeli de barındıran önemli bir kültür değeridir. Türk kültüründe dokuma yaygı ve kullanım eşyası olmanın ötesinde binlerce yıllık birikimi günümüze kadar taşıması açısından da önemlidir. Geçen yüzyılın sonuna kadar halı dokumanın günlük yaşantının bir parçası olduğu Kayseri Bünyan’da halı dokumanın başlangıcından bitimine kadar yapılan bazı uygulamalar, dokuma yapan kadınlar arasında günümüze kadar yaşatılmıştır. Bu ritüeller rastgele davranışlar değil, bir amaca yönelik uygulamalardır. Ritüeller beraberinde sözlü kültürü de taşır. Türk kültürünün özelliklerini taşıyan bu ritüellerin uygulanması sırasında dillendirilen dua ve dilek içerikli cümleler, mâni ve türkü gibi sözlü kültür ürünleri de dikkate değerdir. Alan araştırmasına dayanan çalışmada Bünyan’daki halı dokuma kültürü içerisinde yer alan ve günümüze kadar ulaşabilmiş ve tespit edilebilmiş ritüeller, uygulamalar ve sözlü kültür ürünleri anlatılacaktır. Çalışma nitel araştırma yönteminden ‘doğal araştırma’ ve yüz yüze görüşme şeklinde planlanmış olmasına rağmen tüm dünyayı etkisi altına alan Covid 19 pandemisi nedeniyle görüşmeler telefonla gerçekleştirilmiştir. Elde edilen verilerin doğruluğu için aynı konuda 10 farklı kişi ile görüşülmüştür. Alan araştırması sırasında karşılaşılan sorunlar ve verilerin doğruluğu farklı kişilere sorularak aşılmıştır. Araştırma bu yönü ile de farklı olmuştur.

ATKIDAN “ÇEKMELİ” (HALKALI / İLMEKLİ / KESİKSİZ HAVLI) DOKUMALARIN DÜNYA MÜZELERİNDE TARİHSEL ÖRNEKLERİ ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

Arış · 2020, Sayı 17 · Sayfa: 140-170 · DOI: 10.34242/akmbaris.2020.144
Tam Metin
Tarihsel gelişim sürecine bakıldığında; dokumacılığın; en eski üretim yöntemlerinden ve el sanatı dallarından biri olduğu görülmektedir. Dokumacılık toplumların kültürel gelişiminin göstergesi ve yaratıcı düşüncenin malzeme ile biçimlenmesi, bir başka deyişle: insanın kendini ifade etme aracı olmuştur. Dokumacılığın, insanlığın ihtiyaçları doğrultusunda geliştiği; işlevselliğin, desen ve teknik arayışlar doğrultusunda değiştiği, çeşitlendiği ve sanatsal üretime dönüştüğü izlenmektedir Mısır’da dokunmuş tarihsel örneklerde, 2. atkı ipliğinin (ilave atkı/ desen atkısı/ takviye atkı) yüzeye çekilerek halkalarla desenli kumaş yüzeyi oluşturulan bir dokuma tekniği kullanılmıştır. Bu dokumaların yüzeyinde halka/ilmek/kesilmemiş hav, iplik kıvrımı görüntüsü oluşturan, desen atkısı ile (çekmeli/ halkalı/ ilmekli/ kesiksiz hav tekniği ile yapılmış) dokuma kumaşlarda hem renk hem desen çeşitliliği yaratılabildiği görülmektedir. Bu tekniğin Anadolu’da çoğunlukla kullanılan adlarından biri “Çekmeli” sözcüğüdür. Sözcüğün yapılan eylemi, Türkçe anlatımla doğru ifade eden bir sözcük olmasından dolayı, bu yazı kapsamında kullanılması uygun görülmektedir. Amaç; başka dillerdeki tanımların yanında, Türkçe olarak “Çekmeli” sözcüğünün, tekstil alanına kazandırılmasını sağlamaktır. Bu çalışmada Dünya Müzeleri’nde bulunan Mısır’da dokunmuş, (atkı ipliğinin yüzeye çekilerek halka/ ilmek görüntüsü oluşturulduğu ve bu halkaların/ilmeklerin yüzeyde desenler yaratmada estetik bir öge olarak değerlendirildiği), desenli tek katlı tarihsel dokuma örneklerinden benzer desenleri olanlar seçilmiş ve incelenmiştir. Örneklerin çekme tekniğine bağlı olan desenleri temel alınarak, dokuma yapıları açısından değerlendirmesi yapılmaktadır. Bu yazının yazarları, Özellikle Anadolu’da “çekmeli dokumalar” konusundaki kapsamlı bir araştırmayı temel almaktadır.