5 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Dil Kurumu
  • YENİSEY
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

YENİSEY VE ALTAY KIRGIZLARINDA SİYASİ UNVAN OLARAK ACO VE İDİ TERİMLERİNİN MENŞESİ VE ANLAMI

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2019, Sayı 67 · Sayfa: 27-38
Bilimsel kaynaklarda Eski Çağ Yenisey Kırgızları hükümdarlarınaverilen aco unvanının menşesine ilişkin bu zamana kadar ortak görüşbulunmamaktadır. Bu makalede konuya ilişkin yeni kaynakların bilgileriışığında bu unvanın anlamına dair yeniden yorumlama yapılmayaçalışılmış, Eski Çağ Yenisey, Orta Çağ Altay ve Tanrı Dağları Kırgızlarınınsiyasi geleneklerinin gelişimi ve değişimine yer verilmiştir. AyrıcaXIII. yüzyılın başında Altay ve Yenisey Kırgızları tarafından öncedenkullanılan inal ve aco/idi unvanlarının mahiyetinin aynı olduğunuöne süren bilim adamlarının görüşleri yeniden değerlendirmeye tabitutulmuştur.

ŞAMANİZM İNANCINDA RİTÜEL MASKELERİ VE GÖMÜ MASKELERİ

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2018, Sayı 46 · Sayfa: 27-55
Maske tanınmamak, korunmak, gizlenmek ve güzel görünmek gibi farklı amaçlarlayüze ve başa takılan, çeşitli malzemelerden hazırlanan yapay yüz ve başlıktır. Maskelerbağlamına göre anlam ve işlevsellik kazanır. Maskeler "ritüel ve gömü maskeleri"olarak ikiye ayrılmaktadır. Ritüel maskeleri canlılar, gömü maskeleri ölüler içinhazırlanmaktadır. Sibirya, Altay ve özellikle Yenisey bölgelerinde yapılan bilimselaraştırmalar neticesinde çok sayıda maske, büst, kukla ve kayalar üzerine yapılmışmaske ve maskeli hayvan figürlü resimler bulunmuştur. Şaman(Kam)lar tarafındandoğayı idare eden ruhlar ve tanrıların merhametini kazanmak, onlara hoş görünmekiçin yapılan ritüel ve ayinlerde, ayini yöneten şaman, bağlama uygun maske ve başlıktakmaktadır. Bu maskeler tahta, hayvan derisi ve çeşitli metallerden hazırlanmakta,üzerlerine çeşitli motifler yapılmakta ve bazı aksesuarlar monte edilmektedir. Hakasveya Yakut şamanlarının ayinde taktığı maskelerin onun kişiliğine bürüneceği hayvanveya varlığı sembolize ettiği bilinmektedir.Gömü maske ve büstleri olarak adlandırılan maskeler ise birkaç yılda yapılan büyükve nihai gömüye kadar bekletilen cesetlerin kafataslarına uygulanmıştır. Buradabazı amaçlar gözetilmektedir. Gömü maskeleri ölenin kafatasında meydana gelebilecekbozulmaları önlemek ve gizlemek, ölüme hemen teslim olmayı reddetmek ve pratikolarak büyük gömüde cesetleri tanıyabilmek amacıyla yapılmıştır. Ölen kişinin cesedi,ailesi ve mensubu olduğu toplum tarafından nihai gömüye kadar geçici gömü yerindemuhafaza edilir. Ölen kişinin tinsel ruhunun bir bulunma mekânı olarak kukla-mankenleryapılmış, yakılan cesedin külleri de bu kuklaya yerleştirilmiştir. Gömü maskeve büstleri umumiyetle alçı taşı kilden yapılmıştır; gömü mankenleri ise hayvanderilerinden hazırlanmıştır. Halk, gömü maskeleri sayesinde toplu olarak gömeceğiölülerini nihai gömüye en iyi şekilde hazırlamaya ve bu maskeler vasıtasıyla da gömüdensonra da kendi kültürel belleği olan mazisiyle manevi irtibatını koparmamaya gayret etmiş. Halkın korumaya çalıştığı kendi geçmişiyle olan manevi bağ geleceğinintemellerini oluşturmaktadır.

Yarlık Sözü Hakkında

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2004, Cilt 52, Sayı 2 · Sayfa: 117-122
Eski Türkçe yarlıka- fiilinin yarlıg-ka biçiminde türediği ve yarlıg ismiyle doğrudan ilişkili olduğu türkolojide kabul edilmiş bir bilgidir.

YENİSEY YAZITLARININ YAYINLARINDAKİ BAZI OKUMA VE ANLAMLANDIRMALARIN DÜZELTİLMESİ, YENİ OKUMA VE ANLAMLANDIRMA TEKLİFLERİ

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1993, Cilt 41 · Sayfa: 67-75
Yenisey yazıtlarının ilk zikri Romen seyyah ve büyük elçi Nikolay Gavriloviç Spafariy-Milesku ile ondan nakiller yapan Semen Ul'yanoviç Remezov tarafından yapılmıştır. Ancak bu yazıtların keşfi 1721 yılında Daniel Gottlieb Messerschmidt ile Philipp Johann von Tabbert-Strahlenberg'in Yukarı Yenisey'de Uybat nehrinin kıyısında…

ORHON-YENİSEY ANITLARININ İNCELENMESİNDEKİ BAZI PROBLEMLER

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1990, Cilt 38 · Sayfa: 151-154
Orhon-Yenisey anıtlarının Vilhelm Thomsen tarafından yapılan çözümü üzerinden (Aralık 1893) hemen hemen yüz yıl geçti. Bu yıllar boyunca anıtlara olan ilgili bazen arttı, bazen de azaldı. Son yıllarda, özellikle Sovyetler Birliğindeki Türk halklarının kendi kaynaklarına daha da yönelmeleriyle bağlantılı olarak bu anıtların çok yönlü incelenmesine olan ilgi yeniden artmıştır…