3 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Dil Kurumu
  • Son 10 yıl
  • Yer adları
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

RENGE BAĞLI YER ADLARI: KARAMAN / SARIVELİLER ÖRNEĞİ

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2019, Sayı 68 · Sayfa: 205-225 · DOI: 10.32925/tday.2019.35
Bu çalışmada Karaman'ın Sarıveliler ilçesi yer adlarında görülen renk adları; kullanım sıklığı, oluşturduğu yer adı türü, yer adına kattığı anlam ve işlev bakımından ele alınmıştır. Kullanılan yöntemler, derleme ve taramadır. Malzeme; haritalar, resmî kaynaklar ve saha derlemelerinden elde edilmiştir. Sarıveliler'de renge bağlı oluşan 191 yer adı tespit edilmiştir. En çok karşılaşılan, mevki adlarıdır (51). Bu adlarda, 14 farklı renk adı (ak, akça, ala, boz, gök, gökçe, göv, kara, kır, kızıl, kızılca, kök, sarı, yeşil) ile renk bildiren 7 ayrı sözcük (arap, aydınlık, gün, ışıklı, ışılık, karanlık, kör) kullanılmıştır. Ana renklerle oluşturulan yer adı sayısı 163'tür. Ak, kara ve kızıl en çok yararlanılan renklerdir. Renkler, yer adlarının çoğunda (122) "bir şeyin temel niteliğini aktarma" işlevindedir. Renk adı olarak kullanılan kelimelerin ikisi hariç (arap, kör) hepsi Türkçedir. İlçede tespit edilen adlar, yöre halkının yer adı verme tavrının Türk kültüründen kopuk olmadığını göstermektedir.

TURFAN BÖLGESİNDEKİ ESKİ UYGUR YER ADLARI

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2019, Sayı 47 · Sayfa: 149-175
Turfan toplumunun modern çağlar öncesindeki tarihsel analizininyapılabilmesi için, Turfan metinlerinde geçip herkesin üzerinde mutabıkkaldığı çeşitli dillerdeki yer adlarının tanımlanması vazgeçilmezdir. TarihîÇin kaynaklarına göre, MS 640 yılında, Tang Hanedanı tarafından işgaledildiğinde, Qu (麴) Ailesinin Goachang (高昌) Krallığı hâkimiyetindekiTurfan Havzası'nda "yirmi iki şehir" bulunmaktadır. Söz konusu "yirmiiki şehir"in adlarından sadece birkaç tanesi kronolojik olarak yazılmışolan Çin tarihleri ile Çince Turfan el yazmalarında olduğu gibidir. Turfanaraştırmacıları, bu şehirleri tanımlamak için, Çin kaynaklarındaki Mingve Qing hanedanlarına ait kayıtlarda geçen yer adlarıyla bugünkü Uygurkayıtlarında geçenleri karşılaştırarak bir dizi tarihî - coğrafik araştırmayürütmektedir. 9. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Turfan havzasındaBatı Uygur Krallığı'nın hâkimiyeti söz konusu idi. Eski Maniheist Uygurmetinlerinden birine göre, bu krallığın hâkimiyet alanında "Koço ulusununyirmi iki şehri" bulunmaktaydı. (koço ulus ikii otuz balık). Bölge13. yüzyılın ilk yarısında Cengiz'in Moğol İmparatorluğu'nun hâkimiyetialtına girdikten sonra, iduq-qut unvanlı Uygur kralı tarafından yönetilenşehirlerin sayısı bir zamanlar yirmi dört olarak anılmaktaydı. 9. - 14.yüzyıllar arasındaki eski Uygur metinlerinde bugünkü Uygur yer adlarınıtespit edebiliriz. Bu yazıda söz konusu şehirlerden, Çïqtïn, Puçang, Soim,Qongsïr (Qongḍsïr), Limçin, Singging (Singing), Nižüng (Nişüng ~ Lişüng),Nampï (Lampï) ve Yimşi (Yemşi) şehirleri incelenmiştir.

İSTANKÖY’DEKİ ESKİ TÜRK YER ADLARI

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2018, Cilt 66, Sayı 1 · Sayfa: 135-150
Bilinen en eski zamandan günümüze, bir dilin ve kültürün bir coğrafya üzerindekitâkibi, o coğrafya üzerinde bulunarak birer etno-kültürel iz olarak varlığını koruyanyer adlarının tespit edilmesiyle mümkündür. Bu sebeple yer adları (toponimler),kültürlerin ve dillerin coğrafya üzerindeki en önemli izleridir. Türklerin geçmiştengünümüze, hâkimiyet kazandıkları coğrafyalardaki kalıcı dil ve kültür etkilerininaraştırılması, doğal olarak Türk göç ve akınlarının akabinde gerçekleşen yerleşimhareketlerinin sonucunda, yerleşilen coğrafyalardaki dağlara, nehirlere, ovalarave yaylalara, tüm coğrafi şekillere ve kurulan yahut yerleşilen köylere, mahallelere,şehirlere takılan Türkçe isimleri filolojik cepheden araştırmakla başlayacaktır. Dilkültürel(Lingo-cultural) etki bağlamında, yer adları üzerinde yapılan çalışmalarınsonuçlarını analitik bir perspektifte incelemek gereği ayrıca doğmaktadır. Bu hedefleçalışmada, Osmanlı Türklerinin bir devamı ve bakiyesi olarak, Türk dünyasınınbatısında bulunan Ege adalarından biri olan İstanköy'deki şimdiye kadar unutulmuşTürklüğe ait yer adları filolojik bir düzlemde incelenmiştir. İstanköy'de yapılan saha çalışmasından elde edilen veriler ve eski harita verileri temel alınan esas kaynaklardır.