86 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • arkeoloji
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

Jürgen Seeher (editör), Ergebnisse der Grabungen an den Ostteichen und am mittleren Büyükkale-Nordwesthang in den Jahren 1996-2002, Boğazköy-Berichte 8, Mainz, 2006, Verlag Philipp von Zabern, 1-163 sayfa, [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 2009, Cilt 73, Sayı 266 · Sayfa: 221-224
Boğazköy Raporları, Hitit başkenti Hattuşa'nın tarihiyle ilgili yayınlar arasında özel bir yer alır. Diğer monograflar ve özel çalışmalardan farklı olarak, bu raporlar, kitap formatında yerleşmedeki en son çalışmalar üzerine yazılan makaleleri içerir; 19. yüzyılın sonlarından itibaren Hattuşa'daki arkeolojik araştırmaları yönetmiş bilim adamları arasında en saygın isimlerden biri olan Kurt Bittel'in de 1938, Berichte Nr. 2'de belirttiği gibi "tamamlanmış araştırmaları tek, çok karmaşık olmayan sayılarla zamanında aktarmak" için yaymlanmışlardır [bkz. K. Bittel - R. Naumann, Neu Untersuchungen hethitischer Architektur, Abhandlungen der PreuBischen Akademie der Wissenschaften. Jahrgang 1938. Phil. -hist. Klasse Nr. 1 (Berlin 1938)].

M. KADIOĞLU, Die Scaene frons des Theaters von Nysa am Maander. Forschungen in Nysa am Maander. Band 1 (2006). Mainz am Rhein. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 2008, Cilt 72, Sayı 264 · Sayfa: 671-674
Ankara Üniversitesi Arkeoloji Bölümü ve Freiburg Albert-Ludwig Üniversitesi'nin işbirliği ve Nysa kazıları başkanı Prof. Dr. V. İdil - Nysa kazıları bilimsel Üyesi Prof. Dr. W. Strocka editörlügünde Verlag Philipp von Zabern tarafından basılarak bilim dünyasına sunulan kitap, Nysa ve yakın çevresindeki bilimsel araştırmaların bir dizi olarak yayımlanmasını amaçlayan Forschungen in Nysa am Maander (Menderes Kıyısındaki Nysa Araştırmaları) isimli arkeolojik araştırmalar serisinin birinci bandı olarak yayımlanmıştır. Baskısı, Gerda Henkel Vakfı (Duesseldorf), Geschwister Boehrinder Ingelheim Vakfı (Ingelheim am Rhein) ve Nysa örenyeri Tanıtım ve Geliştirme Derneği (Sultanhisar) parasal katkıları ile gerçekleştirilen çalışma, içindekiler, editör önsözü ve kısaltmalar dizini dışında 396 sayfa, 56 levhada 114 resim ve iki harita yanında 7 ek çizim levhası içermektedir ve yazar M. Kadıoğlu'nun 2002 yılında Frei-burg Albert-Ludwig Üniversitesi'nde tamamladığı doktora tezinin İngilizce ve Türkçe özeti yanında bazı değişiklikler, kaynakça güncellemeleri ve dipnot eklemeleri ile yayına sunulmuştur.

Harput İç Kale Mahalle Kazısı: Osmanlı’ya Arkeolojik Bir Yaklaşım (İlk Sonuçlar)

Belleten · 2008, Cilt 72, Sayı 264 · Sayfa: 629-642 · DOI: 10.37879/belleten.2008.629
Tam Metin
Uzun Osmanlı tarihi ve onun yarattığı çok renkli kültürü daha sağlıklı ve iyi tanımanın yollarından biri arkeoloji disiplinini sonuna dek kullanmaktan geçer. Üç kıtaya yayılmış altı yüz yıllık bir geçmişin ayrıntılarını yalnızca resmî vesikaya dayanıp güvenerek anlamak ve açıklamak pek mümkün görünmüyor. Arşivlerdeki "tekemmül etmiş" evrağa ne derecede güvenilebilir? Tahrir defterleri, şer'iyye sicilleri, mühime defterleri, salnameler, vaka-i nüvist kayıtları vb. notlar tek başlarına geçmişi tüm ayrıntılarıyla yansıtabilirler mi? Tartışmaya sonuna dek açık konular. Günümüzde zaten sık sık tartışılıyorlar da… Oysa maddesel kültür kalıntıları, eski kent ve köy yıkıntıları, tarihin yazılı belgelere hiç yansımamış birçok giz perdesini aralayabilecek, karanlık noktalara ışık saçabilecek kanıtlar barındırıyor derinlerinde. Katmanlar arasına sıkışıp kalmış bu kanıtlarla tarih daha somut verilerle ortaya konabilir ve geçmiş objektif olarak yansıtılabilir, hamasetten, kin ve nefretten uzak, doyurucu alabildiğine…

BLAUNDOS, Berichte zur Erforschung einer Kleinstadt im lydischphrygischen Grenzgebiet, Istanbuler Forschungen 48, Ed.: Axel Filges, Tübingen, Ernst Wasmuth Verlag, 2006, 350 sayfa metin, 285 siyah-beyaz fotoğraf ve çizim, 2 renkli levha, 6 katlanabilir levha, 3 katlanabilir ek plan. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 2008, Cilt 72, Sayı 263 · Sayfa: 295-298
Bu monografi aslen, günümüz Uşak ilinin güneyindeki Ulubey ilçesine bağlı Sülümenli köyünün kuzeydoğusunda kalıntıları bulunan, antik Lydia-Phrygia sınırındaki küçük bir antik şehir olan Blaundos'ta, 1999, 2000 ve 2002 yıllarında Dr. Axel Filges başkanlığındaki bir ekip tarafından Alman Arkeoloji Enstitüsü (Deutsches Archaologischen Institut) desteğiyle yürütülen bir yüzey araştırmasının sonuçlarını içermektedir. Editörlüğünü A. Filges'in yaptığı kitap ayrıca, kentin tarihi coğrafyası ve bölgesel tarihiyle ile birlikte şehircilik gelişimini de kapsamaktadır. Editör tarafından yazılan Önsöz'ün (Vorwort) ardından, metin içinde kullanılan Kaynakların Kısaltması (Abkürzungverzeichnis) gelmektedir. Kentin kısaca tanıtıldığı, özelliklerinin belirtildiği ve keşfinin anlatıldığı Giriş (Einleitung) bölümü, Topografi (Die Topographie), Araştırma Tarihi ve İlk Şehir Tanımlarının Kısa Bir Özeti (Ein Kurzer Abriss der Forschungsgeschichte und Frühe Stadtbeschreibungen) kısımlarını kapsamaktadır.

Roma Dönemi Küçük Asya Ekonomisinde Örüntüler

Belleten · 2007, Cilt 71, Sayı 262 · Sayfa: 1039-1042
Eskiçağ Anadolu arkeolojisi ve epigrafisi üzerine yapılan çalışmalar son yıllarda ciddi bir artış kaydetmesine karşın, Anadolu tarihine ilişkin monografilerin sayısı aynı oranda hız kazanmış değildir. Böylesi bir boşluğu doldurmaya teşebbüs edenlerin birisi de Helenistik ve Roma dönemi Anadolu kültür tarihinin yaşayan en iyi uzmanlarından olan Stephen Mitchell'dır. Onun bu alana en son katkısı, uluslararası bir işbirliği ile gerçekleştirilen Roma dönemi Küçük Asya'sının ekonomi tarihini inceleyen bir eseridir. Roma İmparatorluğu'nun en gelişmiş bölgelerinden birisi olan Küçük Asya (Eskiçağ terminolojisinde bugünkü Anadolu'nun tamamını kapsamayan Küçük Asya, daha ziyade Fırat'ın batısında kalan bölümü adlandırmak için kullanılıyordu), ekonomik üretim ve dağıtım bakımından diğer bölgelere nazaran bazı tabii ve tarihi avantajlara sahipti.

VELİ SEVİN, Eski Anadolu ve Trakya, Başlangıcından Pers Egemenliği'ne Kadar, İletişim Yayınları, İstanbul, 2003. 319 sayfa, 66 harita, 600 resim, 262 çizim, 10 tablo. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 2007, Cilt 71, Sayı 261 · Sayfa: 769-772
Asya ile Avrupa arasında bir köprü konumunda olması ve elverişli durumu itibariyle yüzyıllar boyunca doğudan, batıdan, kuzeyden ve güneyden gelen kavim ya da topluluklarca fethedilme arzusuna sahne olan Anadolu, doğaldır ki pek çok uygarlığın derin izler bıraktığı bir bölgedir. Mağaralardan köylere ve giderek ilk büyük kentlere geçildiği, uygarlığın ilk yeşermeye başladığı, kültürel zenginliğin ve birçok ilklerin yaşandığı coğrafyadır. Kitap, Atlaslı Büyük Uygarlıklar Ansiklopedisi dizisi kapsamında hazırlanmıştır. Eski Anadolu ve Trakya'yı ilk insan yerleşmelerinden Pers egemenliğine kadar Anadolu'daki tarihsel süreci ve kültürel potansiyeli ele alan ilk ciltte, bu uzun süreci sistemli bir şekilde yansıtabilmek amacıyla ayrımlara yer verilmiştir. Ayrımlar kendi içinde tarihsel süreçle ilintili başlıklar altında oluşturularak ayrıntılı bir şekilde irdelenmiştir.

ULF-DIETRICH SCHOOP, Das anatolische Chalkolithikum. Eine chronologische Untersuchung zur vorbronzezeitlichen Kultursequenz im nördlichen Zentralanatolien und den angrenzenden Gebieten, Urgeschichtliche Studien 1, Remshalden, 2005, Verlag Bernhard Albert Greiner, 1-441 sayfa + 1-187 Leva + 2 harita [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 2007, Cilt 71, Sayı 261 · Sayfa: 773-776
"Im Zwielicht einer unvordenkbaren Vergangenheit unsicher tastend" - "Bilinmeyen geçmişin alacakaranlığında aranmak": Heinrich Schliemann'ın 1881'deki "Ilios" kitabında yer alan bu sözü, kısa bir cümlede, kanıtları çağdaşı yazılı kaynaklarla karşılaştıramadan, yalnızca sessiz artifaktları yorumlamalarımıza bağlı prehistorik araştırmalardaki engelleri çok iyi açıklar. Bununla birlikte, tüm kültürel değişiklikleri, buluşları ve felaketleriyle, bu "bilinmeyen geçmişi" aydınlatmak için farklı prehistorik çağlardaki araştırmalar geçen yüzyılda farklı bir adımla ilerledi.

Uşak Müzesindeki Kistophorik Damgalı Side Tetradrahmi Definesi

Belleten · 2007, Cilt 71, Sayı 261 · Sayfa: 425-444 · DOI: 10.37879/belleten.2007.425
Tam Metin
Bu define, Uşak Müze Müdürlüğü tarafından 01.11.1995 tarihinde Ahmet Arslan isimli bir kişiden satın alınmıştır. Definenin, Afyon İli, Sandıklı ilçesi, Hocalar Kasabasında (Bkz., Harita 2) bulunduğuna ilişkin müze envanter defterinde kayıt vardır. 19 adet gümüş Side tetradrahmisi'nden oluşan bu önemli definenin tümünün bu kadar olmayacağını düşünmekteyiz, çünkü defineyi müzeye satan kişinin profesyonel bir antikacı olduğunu öğrendik. Bu nedenle definenin parçalandığını düşünüyoruz. Ahmet Arslan definenin sadece 16 sikkesini müzeye satmıştır. Akabinde, bir başka antikacı Zeki Erdem tarafından, bu definenin 3 adet sikkesi Uşak Müzesine satılmıştır. Böylece definenin Uşak Müzesi'ndeki 19 adeti tamamlanmıştır. Define, şimdi müzenin sikke teşhirinde olup, Hocalar Definesi adıyla sergilenmektedir.

How did Farming Reach Europe? Anatolian-European relations from the second half of the 7th through the first half of the 6th millennium cal BC, BYZAS 2, Veröffentlichungen des Deutschen Archaologischen Instituts İstanbul, İstanbul, 2005, Ege Yayınları, I-VIII + 1-327 sayfa, Editörlüğü Clemens Lichter tarafından yapılmış. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 2006, Cilt 70, Sayı 259 · Sayfa: 1019-1020
Kısaca Seton Lloyd'un kuru ve kötü kış iklimi nedeniyle Anadolu'da Toros Dağları'nın ötesinde Neolitik yaşam olmadığına dair hatalı görüşünden sonra (bakınız S. Lloyd, Early Anatolia. The archaeology of Asia Minor before the Greeks, Harmondsworth 1956), araştırma tarihi bizim anlayışımızla Neolitik gelişmeler açısından hala anahtar yerleşmeler olarak kabul edilen Göller Bölgesi'ndeki Hacılar ve Konya Ovası'ndaki Çatalhöyük gibi Neolitik yerleşmelerin keşfedilmesiyle tamamen değişti. Bununla birlikte yerleşik hayat, hayvancılık ve teknolojik gelişmeler gibi göstergeleriyle böyle kompleks bir fenomen, yalnızca elde bulunan birkaç yerle anlaşılamaz, çünkü Yakın Doğu'daki farklı toplumlar tarafından uygulanan birçok farklı ideolojik yaklaşımlar ve mevcut stratejiler orada prehistorik toplumlar için geçerli yalnızca hazır tek bir 'Neolitik paket' olmadığını gösterir.

Durmaz Koleksiyonu'ndaki Büyük İskender Tetradrahmi Definesi

Belleten · 2006, Cilt 70, Sayı 258 · Sayfa: 479-500 · DOI: 10.37879/belleten.2006.479
Tam Metin
Bu define, Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi koleksiyoneri, Sn. Mehmet Durmaz Koleksiyonu'ndadır. 11-42 envanter numaralarıyla kayıtlı bulunan definede, 32 adet gümüş tetradrahmi bulunmaktadır. Sikkelerin büyük çoğunluğunun doğu darphanelerinde, pek azının da batı darphanelerinde basılmış olduğu tespit edilmiştir. Definede, Alexander III (Büyük İskender)'ün kendi döneminde bastırılmış pek az örneğine karşın, definenin çoğunluğunu İskender'in hemen sonrasına ait posthumous (hatıra) İskender sikkeleri oluşturmaktadır.