331 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Atatürk Araştırma Merkezi
  • atatürk
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

Bir Fotoğraf ve 1928 Yılı Kadın Kıyafetlerine Ait Bilgiler

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2000, Cilt XVI, Sayı 46 · Sayfa: 145-152
Atatürk'ün Kayseri'de 1928'de çekilmiş bir fotoğrafında Sayın Ahmet Demir Yüce de bulunmaktadır. Ahmet Demir Yüce annesinin önünde görülmektedir. Bu fotoğrafta Anadolu kadınlarının günlük kıyafeti görülüyor. Bu fotoğraf kılık kıyafette birlik bütünlüğü göstermektedir.

Mustafa Kemal Atatürk'ün İslâm Tarihi Anlayışı

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1999, Cilt XV, Sayı 44 · Sayfa: 457-485
Mustafa Kemal Atatürk tarihi, geçmişteki olayları yer, zaman ve yapıcılarını belirterek ve kaynaklarına dayalı olarak, sebep-sonuç ilişkisi içerisinde inceleyen bir İlim kabul eder. Tarihin hayal mahsulü olamayacağını, fakat gerçekleri aynen aksettirdiğini söyler, bilimsel ve tarafsız yaklaşımla yazılmasını ister. Tarihi yazanın tarihi yapana sadık kalmasının gerektiğini vurgular.

Atatürk, Bilim Ve Din

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1999, Cilt XV, Sayı 44 · Sayfa: 487-500
İslâm dünyasında Emevi hanedanının yıkılması ve Abbasîlerin yönetimi ele geçirmesiyle İdarî, askerî, siyasî ve İlmî sahalarda çok büyük değişmeler olmuştur. Bu dönem İslâm kültür ve medeniyetine damgasını vuran çok önemli bir süredir. Islâm dünyasında çok çeşitli kurumlar ve bilimler bu dönemde şekillenmiştir. Filolojik, dinî, sosyal ve tabii bilimler sahasında ilk çalışmaların bir kısmı Emeviler döneminde başlamışsa da, bu çalışmaların sistemli bir şekilde ele alınarak her birinin ayrı bir bilim dalı haline gelmesi Abbasİler döneminde olmuştur. Bu dönemde yapılan fetihler sonucunda, geniş bir alana yayılan Müslümanlar Eski Yunan, İran ve Hint kültürlerine büyük ilgi duymuşlar ve eski dünyanın bilimsel ve felsefî eserlerini, Arapçaya çevirme ihtiyacını hissetmişlerdir. Bu sahada yapılan ilk çalışmalar, Abbasi Halifesi Me'mun döneminde (813-833), Beytü'l- Hikme kuruluncaya kadar fazla verimli olmamış ve kişisel bazı çalışmalardan öteye gidememişti. Emeviler döneminde yalnızca tıp, kimya, astronomi alanında yapılan çalışmalar, Abbasi halifesi Mansur döneminde (754-775) genişleyerek cebir, geometri, mantık ve felsefe alanlarını da içine almıştır.

Cumhuriyet Felsefesi: Çağdaşlaşma

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1999, Cilt XV, Sayı 44 · Sayfa: 733-744
Türk Milleti'nin bütün toplumsal yaşamı kaplayan yenilikleri beraberinde getiren Atatürk Devrimi diğer kökten değişiklik öneren sistemler gibi ütopik alanda kalmamış, toplumsal yaşamın bütün alanına damgasını vurmuştur. Yirminci yüzyılın başında toplumlarm ekonomik, demografik, sosyal, dinsel, ahlaki sorunlarını çözmede model olarak sunulan Batı tipi kalkınma ve Marksist yapılanmanın yanında Atatürk'ün getirdiği Çağdaşlaşma hareketi az gelişmiş ülkelere kökten değişimi sunmuştur. Batı- etkisini büyük ölçüde yitirmiş-Marksist yapılanma dışmda determine bir yapıyı kabul etmeden kültürel, budunsal, ahlaki oluşumuyla suİ generis organizmayı oluşturan Atatürk Devrimi kendini özellikle toplumsal yapının değişmesinde ve ekonomik kalkınmada göstermiştir.

Atatürk'ün Türk Gençliği Harkındaki Düşünceleri

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1999, Cilt XV, Sayı 44 · Sayfa: 683-690
Atatürk'ün en büyük arzusu, Türk toplumunu, insanlık ailesinin bireyleri birbirine sevgi ile bağlı, özgür, müreffeh ve mutlu bir üyesi yapmaktır. Bunu çabuklaştırmak ve milli bir gayeye dönüştürmek içinde fikir ve hareketi birlikte yürütmüştür. Bu ana düşünceyi milletin bütün bireylerinde ve bilhassa genç nesilde uyanık ve güçlü tutmak için de, milli irade fikrini hareket noktası olarak almıştır. Gerçekten de, milli irade toplumsal vicdanı yansıtan en gerçek değerdir. Çünkü o her bireyin doğuştan hakkı olan hür iradenin tüm toplumda ifadesini bulmasından başka bir şey değildir. Bu bakımdan, toplumsal bilincin uyanık ve zinde tutulması hür iradenin kullanımına bağlıdır.

Atatürk’ün Kazandırdığı Değerler Ve Atatürkçülükten Beklentilerimiz

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1999, Cilt XV, Sayı 44 · Sayfa: 745-749
Atatürk'ün Türk tarihi içiresindeki yeri ve Atatürkçülüğün Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu ve Türk milletinin düşünce ve davranışları üzerindeki etkisi, her geçen gün daha belirgin olarak ortaya çıkmakta, bu katkının ve etkinin büyüklüğü çok zaman olayın içerisinde yaşayanların değerlendirmelerini aşmaktadır. Geçen zaman, Atatürk'ün dünya politik akışı üzerindeki yeri ve değerini de daha belirginleştirmekte, büyüklüğü önce hissedilmeye sonra anlaşılmaya başlanmaktadır.

Atatürk’ün Özlemleri

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1999, Cilt XV, Sayı 44 · Sayfa: 717-724
1881'de Makedonya'nın denize açıldığı, kozmopolit bir liman olan Selanik'te doğdu. Ve 1938'e kadar Türkler'in kaderini tamamıyla değiştirdi. Özgürlüklerini ellerine verdi. Ve bugün bile onun fikirlerini, onun düşüncelerini, devrimleri ülkenin gelişmesi yolunda bizlere ışık tutuyor, bizlere yol gösteriyor ve ülkeyi çağdaş ülkeler düzeyine çıkartıyor.

Atatürk'ün Eğitime Verdiği Önem Ve İnebolu'da Eğitim Durumu

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1999, Cilt XV, Sayı 44 · Sayfa: 701-709
Millet mektepleri her yıl 1 Kasım'da büyük ve eğlenceli törenlerle açılır ve başarılı olanlara diplomaları Mart ayında verilirdi. 1927 Okuma- yazma oranı genel olarak %10 iken bu oran 1935 yılında yani sekiz yıl sonra %20'lere çıkarılmıştır. Görüldüğü gibi artış sekiz yılda % yüzdür.

Atatürk Ve Türk Tarihi

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1999, Cilt XV, Sayı 44 · Sayfa: 761-769
Atatürk'ün hayatını tetkik ettiğimizde, O' nun, Türk milletini hemen hemen bütün yönleriyle çok iyi tanıdığını görürüz. Şöyle ki; Askeri mesleği İcabı, rütbelerine göre, savaş meydanlarında vatanını ve milletini çeşitli yönleriyle yakından tanımıştır. Bunun yanısıra, küçük yaştan beri devamlı tarihi eserler okuması, onun Türk tarihi hakkında geniş bilgi edinmesine yardımcı olmuş, Türk milletini tanıdıkça, onun ne büyük hasletlere sahip yüce bir millet olduğunu anlamaya başlamıştır. Türk milletine karşı duyduğu engin sevgi ve güvendir ki, kötü şartlara rağmen, O'nu Türk milletinin istiklali için mücadele bayrağını açmağa sevk etmiştir. O' na göre, Türkler gibi büyük ve asil bir millet " esir yaşamaktansa mahvolsun daha iyi "idi. Türk milletini çok seven ve onun hiçbir hakkının elinden alınmasına tahhammül edemeyen büyük Atatürk, milletinin önüne düşerek selamete çıkmasını sağlamıştır.

Atatürk Ve Gençlik

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1999, Cilt XV, Sayı 44 · Sayfa: 757-759
Gençlik ömrün baharıdır. Heyecanın, cesaretin, zindelik ve gücün sembolüdür. İşte zorlukları ve engelleri aşmak için zindelik ve güce, yeni ideal ve hedeflere yönelmek içinde heyecan ve cesarete ihtiyaç duyulur. Atatürk'ün ilkelerinden kaynaklanan idealizmle, günümüzün en üst seviyedeki araştırma bazlı bilimsel metotlardan yararlanarak ülkemizi yüceltmek ve bunu devamlı kılmak Atatürk'ün gençliğe yüklediği en büyük vazifedir.