2 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Son 5 yıl
  • drum
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Sibirya Halklarının Çalgı Aletleri

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2021, Sayı 52 · Sayfa: 489-514 · DOI: 10.24155/tdk.2021.193
Bu çalışmada Sibirya halklarının çalgı aletleri konu edinilmekte, dinî ritüellerde kullanılan çalgı aletleri ise çalışma çerçevesinin dışında tutulmaktadır. Özellikle Sibirya'nın Türk halkları Altaylılar, Hakaslar, Tuvalar, Yakutlar ve diğer Türk halklarının çalgı aletlerine ait sıra dışı ve ilgi çekici bilgiler yer almaktadır. Türk destan geleneğinde farklı türlerdeki çalgı aletleri önemlidir. Günümüzde Sibirya'nın Türk halkları ve diğer komşu halkların modern müzik icraları ve orkestralarında kullanılan birçok enstrümanın atası (prototip) sayılan çalgı aletlerinin orijinallerine dair bilgiler herkesin ilgisini çekecektir. Çalgı aletleri telli, üflemeli, vurmalı ve kendi kendine ses çıkaranlar gibi yapılış ve icra tarzlarına göre birkaç gruba ayrılmaktadır; ayrıca her grup da kendi içinde icra yöntemi bakımından farklılık göstermektedir: örneğin, telli bir çalgı aleti yay ile pizzicato, yani teller parmakla çekilerek ya da şelpe tarzı olarak bilinen parmakla sadece tele dokunarak çalınabilmektedir. Üflemeli çalgılarda da havayı çalgı aletine üfleyerek veya tam tersi icracının havayı kendi içine çekmesi şeklinde farklı icra tarzları görülmektedir. İcra bağlamlarına göre de bazı farklılıklar görülmektedir, örneğin kimi çalgı aletlerinin bayram kutlamalarında, kimilerinin sıradan vakitlerde, kimilerinin ise avlarda hayvanların seslerini taklit etmek amacıyla kullanıldığı; bazılarının ancak usta icracılar tarafından, bazılarının ise herkes tarafından çalınabildiği; epik türkülerin (destanların) anlatılmasında çalgı aletinin melodisinin eşlik ettiği, kimi zamanda sözsüz olmak üzere sadece çalgı aletinin melodisinin dinlendiği görülmektedir. Çalgı aletleri yapıldıkları malzemeler ve yapılış yöntemleri, kendilerine has özellikleri, icra tarzları ve bağlamları, akort yöntemleri ve çıkardıkları sesler bakımından incelenmekte, Sibirya'nın Türk halkları ve diğer komşu halkların çalgı aletlerinin birbirleri ile taşıdıkları ortak özellikler de ele alınmaktadır. Bazı çalgı aletlerinin ses kalitesinin ve icra alanlarının iyileştirilmesine yönelik çalışmalar yapıldığı, ender rastlanan aletlerin ise en kısa sürede detaylı şekilde ses kayıtlarının alınması ve özelliklerinin tespit edilmesinin gerekliliği vurgulanmıştır.

Doğu Trakya Bölgesi Halk Müziğinde Ritim Kalıplarına Dair Bir İnceleme

Erdem · 2020, Sayı 79 · Sayfa: 41-62 · DOI: 10.32704/erdem.838421
Trakya bölgesi halk müziği müzikologlar için zengin öğelere sahip
tir. Bulgar-Yunan-Slav-Arnavut-Romen-Türk-Çingene toplulukları, 20. Yüzyıl başına kadar yedi yüzyıl hem birlikte hem kendi içlerinde sürdürdükleri yaşamla çokkültürlü bir yapı sergilemişlerdir. 19. Yüzyılın sonlarından itibaren bağımsızlık hareketleri ve Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılış dönemiyle beraber yeni çizilen sınırlara göre farklı devletler oluşmuş ve bunun sonucu her topluluk kendi devletinin sınırlarına göç etmiştir. Doğu Trakya’nın Türkiye sınırları içinde kalan kentleri, Edirne, Kırklareli, Tekirdağ ve İstanbul’un bir kısmıdır. Bölgenin nüfusunu Balkanlar’dan göç eden Türkler ve Çingeneler oluşturmaktadır. Trakya’da yaşayan topluluklar müzik kültürü açısından, çalgılarda, ezgilerde, ritimlerde ve dilde, bir yandan ortak, benzer unsurlar geliştirmiş bir yandan da kendi kimliklerini korumuşlardır. Genellikle her topluluk, kendi içinde kasaba bazında bir arada yaşamıştır. Bununla beraber toplulukları kaynaştıran, kasabalar arası ticaret ve düğün gibi sosyal etkinlikler olmuştur. Müzisyenler, bir kasabadan diğerine geçerek birbirlerinin etkinliklerinde çalmışlar, böylelikle hem öteki müzikleri öğrenmiş hem kendi müziklerini aktarmışlardır. Bu nedenle müzik, topluluklar arası ortak kültürün oluşturulmasında en etkin araçlardan biri olmuştur. Ritim bilgisi açısından ise bölgenin en karakteristik özelliği “aksak” tartımlardır. 5, 7, 9, 11, 13, 15 zamanlı ritim kalıpları en gelişmiş çeşitlemeleriyle bu coğrafyada çalınmaktadır. Doğu Trakya’da 5, 10 ve 9 zamanlı tartımlar öne çıkmakta, Batı Trakya’da ise 7, 9, 11 ve üstü zamanlılar dikkati çekmektedir. Çalgılar içinde davul-zurna ikilisi meydan sazlarının temsilcileridir. Dolayısıyla horo ve karşılama oyun havaları repertuarın temelini oluştururlar. Halk müziği derlemelerinde ezgilerin notaya alınması, araştırmaların büyük çoğunluğunu oluşturmaktadır. Buna karşın ritme ilişkin bilgiler ise genel olarak tempo ve tartımın yazılması ile sınırlı kalmaktadır.Ritim kalıpları, tempo ve tartıma bağlı olarak yöresel tavırlara ve davulcunun yaratıcılığına göre eser boyunca çok çeşitli olabildiği gibi çok yalın da çalınabilmektedir. Bu bağlamda ritimlerin yöresel karakteristiklerini belirlemek göründüğünden daha karmaşıktır. Çalışmanın amacı, Doğu Trakya’nın Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ halk müziğinin horo ve karşılama repertuarı içinden seçilmiş eserlerde çalınan ritim kalıplarından örnekler vererek bölge ritimleri üzerine bilgi birikimine katkıda bulunmaktır. Notaları yazılan ritim kalıpları eser boyunca en sık çalınanlar arasından seçilmiştir. Aynı repertuar üzerinde yapılmış ve yapılacak diğer icra incelemeleri yöre karakteristiklerini belirlemek adına önemlidir.Türkiye dışında diğer ülkelerde de uygulanacak benzer araştırmaların,Trakya kültür mirasının ritmik yapısına ilişkin genel bir harita oluşturulması açısından faydalı olacağı düşünülmektedir.