10 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Türk Dil Kurumu
  • eski Türk yazıtları
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

Ongi Yazıtı, Sorunlar ve Çözüm Önerileri

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2016, Cilt 64, Sayı 1 · Sayfa: 43-86
Ongi yazıtı Kül Tėgin ve Bilge Kagan yazıtları ile aynı dönemde, 1891'de keşfedilmiştir. Yazıt ilk bulunduğunda daha sağlam ve okunaklı iken bugün üç parça halinde ve çok yıpranmış bir haldedir. Yazıt üzerine çok sayıda okuma ve tamir etme girişimleri olmuştur. Yer verdiği konular ve dil özellikleri dolayısıyla önemli yazıt bugün Moğolistanda Övörhangay müzesinde saklanmaktadır. Mevcut yayınları kendi saha çalışmamla birleştirerek yaptığım değerlendirme aşağıdadır.

Eski Türk Yazıtlarında Kelime Başında /h-/ Sesi Gösterilmiş miydi? (Was the Initial /h-/ Shown in the Old Turkic Inscriptions?)

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2016, Sayı 42 · Sayfa: 127-136
Eski Türk yazıtları yüz yılı aşkın bir zamandan beri çeşitli alandaki araştırmacılar tarafından ayrıntılı olarak incelenmektedir. Filologlar da bu metinlerin ses, şekil, söz dizimi, söz varlığı gibi dil özelliklerini belirlemişlerdir. Bununla birlikte her geçen gün yeni yeni bakış açıları, yeni yeni varsayımlar ortaya konulmakta ve yeni okuma şekilleri, yeni anlamlandırmalar teklif edilmektedir. Gerhard Doerfer Eski Türkçede kelime başında /h-/ ünsüzü bulunduğunu ve bunun Orhun Yazıtları'nda özel bir imlayla gösterilmiş olduğunu iddia etmektedir. Bilindiği gibi Orhun Yazıtları'nda /a/ ve /e/ ünlüleri  harfi ile gösterilir. Ancak kelime başındaki /a/ ünlüsü  harfi olmadan yazılır. Sadece at 'isim' ve aç 'tok olmayan' kelimeleri bazen  olmadan bazen de  harfi ile yazılmıştır. Doerfer'e göre  harfi olmadan yazılan ve bugünkü Türkmencede /â/ (uzun a) ile kullanılan kelimeler Halaççada /h-/ ünsüzüyle başlamaktadır. O hâlde Türkmencede /â/, Halaççada /hâ-/ ile başlayan kelimeler Orhun Türkçesinde de /hâ-/ ile başlamakta olduğu için  harfi yazılmamıştır. Buradaki bildiride Doerfer'in varsayımını tartışıp değerlendireceğiz. İleri sürülen varsayımın tutarsızlıklarını göstereceğiz.Abstract Old Turkic inscriptions have been studied by researchers in several fields for over a century. Philologists have determined the phonetic, morphological, syntactic, and lexical characteristics of these texts. However, day by day new perspectives and hypotheses are being put forward and new readings and meanings are being suggested. Gerhard Doerfer claims that there was an initial /h-/ in Old Turkic and a special spelling was used to show it. As it is known, in the Orkhun Inscriptions the vowels /a/ and /e/ were shown with A. But the initial /a/ was written without A. Only the words at 'name' and aç 'hungry' were written sometimes without A and sometimes with A. According to Doerfer the words that were written without A and that are used with /â/ (long a) in contemporary Turkmen start with /h-/ in Khalaj. Then, since the words starting with /â/ in Turkmen, and /hâ-/ in Khalaj started with /hâ-/ in Orkhun Turkic A was not written. In this paper, the hypothesis of Doerfer will be discussed and evaluated. I will show the inconsistencies of this hypothesis.

“Oğuz” ve “Türk” Sözleri Üzerine Notlar

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2015, Sayı 39 · Sayfa: 33-40
Kavim adlarının etimolojisi, önemli ve bir o kadar da zor filolojik çalışmalardır. Türkoloji literatüründe pek çok araştırmacı Oğuz ve Türk sözleri üzerinde durmuştur ancak bu çalışmalar, bazı noktalar bakımından eleştiriye açıktır. Bu yazı, en eski Türkyazıtlarından örnekler de sunarak Oğuz ve Türk sözlerinin etimolojisiyle ilgili bazı yeni dikkatleri ortaya koymak amacıyla yazılmıştır.

Tariat ve Xi’an (Karı Çor Tegin) Yazıtları Işığında sın ‘mezar’ Sözcüğü Üzerine

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2013, Cilt 61, Sayı 2 · Sayfa: 161-166
2012 yılının sonlarında Çin'deki Tang devrinin başkenti eski adıyla Chang'an, şimdiki adıyla Xi'an'de Çince uzun bir metin ile 17 satırdan oluşan runik harfli eski Türkçe kısa bir metin oyulu bir mezar taşı bulunmuş ve aynı şehirde bulunan Datangxishi Müzesinde korunmaya alınmıştır. Mezar taşının runik harfli bölümünün 12. satırında geçen sın 'mezar' sözcüğü runik harfli metinlerde ilk kez tanıklanmıştır. Bu mezar taşı sayesinde Tariat Yazıtı'nda geçtiği öne sürülen, ön ünlülü sinläg okunagelen sözcüğün sinläg olmadığı ortaya çıkmış olmaktadır. Çünkü Xi'an (Karı Çor Tegin) Yazıtı'nda geçen sın sözcüğü ön değil art ünlülüdür. Bu bildiride sın sözcüğünün hem eski Çincedeki durumu hem de Türkçenin farklı dönemlerindeki kullanımları üzerinde durulmuştur

TARİAT YAZITI’NIN KUZEY YÜZÜNÜN 5. SATIRI ÜZERİNE YENİ OKUMA VE ANLAMLANDIRMA ÖNERİLERİ

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2013, Cilt 61, Sayı 1 · Sayfa: 13-22
Tariat yazıtı, hem Uygur Kağanlığı yazıtları hem de bütün eski Türk yazıtları içerisinde ayrı bir yere sahiptir. Özellikle askerlik düzeni, boyların dağılımı ve diğer yazıtlarda adları geçmeyen çeşitli Türk boylarından söz edilmesi yazıtın değerini artırmaktadır. Bu yazıtın kimi satırlarındaki sözcüklerin okunuşu ve anlamlandırılması konusunda birlik sağlanamamıştır. Bu makalede, sorunlu satırlardan biri olan kuzey yüzünün 5. satırında çeşitli okuma ve anlamlandırma önerileri dikkatlere sunulacaktır. Bunlar aşağıda maddeler hâlinde verilmiştir:1. Naşirlerce Yagma 'Yağma (boyu)' okunan sözcüğün ayıgma 'söyleyen' okunup anlamlandırılması önerilecektir.2. Genellikle alumçısı veya alumçisi olarak okunup 'tahsildar, devlet alacaklarını tahsil etmekle görevli kimse' biçiminde anlamlandırılan sözcük, iki ayrı sözcük olarak değerlendirilerek lum veya alum sözcüğünün ya yabancı kökenli olduğu ya da taşa işleyenin yanlış yazdığı ve burada kanım biçiminde bir sözcüğe ihtiyaç duyulduğu belirtilecek; ikinci sözcüğün ise eçisi biçiminde okunmasının daha uygun olacağı, böylelikle kanım eçisi 'hanımın amca(lar)ı' olarak okunup anlamlandırılması gerektiği savunulacaktır.3. Son öneri ise aynı satırda iki kez geçen YWR sözcüğünün okunması ve anlamlandırılmasıyla ilgilidir. Daha çok yur okunarak yazıtlarda ve sonraki dönemlerde kullanılan yurç 'kayınbirader' ile ilişkilendirilen bu sözcük, tereddütler olmakla birlikte, ayur 'anlatıcı' olarak okunup anlamlandırılacaktır.Bu satırda yazıtı yazan ve yapan kimseyle yazıtta adı geçen kişileri ve boyları anlatan kimselerin kimliği konusunda bilgi verilmek istendiği açıktır. Yukarıda sayılan bu üç öneriden hareketle makalenin asıl amacı, yazıtta geçen bütün olayların, komutan ve bey adlarıyla boyların düzeni gibi konuların, kağanın amcaları olan iki anlatıcı tarafından anlatıldığı sonucuna ulaşmak olacaktır

St. Petersburg Doğu Yazmaları Enstitüsüne Ait Orhun Yazıtları Estampajları Üzerine Bir Rapor

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2013, Cilt 61, Sayı 1 · Sayfa: 87-94
W. Radloff'un Atlas'ında kullandığı ve kullanmadığı estampajlar bugün St. Petersburg'da Doğu Yazmaları Enstitüsünde saklanmaktadır. Radloff yayınında mevcut estampajların tamamı kullanılamamıştır. Bunların bir kısmı rötuşlu bir kısmı da rötuşsuzdur. Orhun yayını ile daha evvel yayımlanmamış bazı estampajlar yayımlanmıştır. Eldeki yazıda Eski Türk yazıtlarından sadece ikisine, Köl Tegin ve Bilge Kağan yazıtlarına ait estampajlara yer verilmektedir

YENİSEY YAZITLARINDA GEÇEN UNVANLAR VE UNVAN NİTELEYİCİLERİ

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2011, Cilt 59, Sayı 2 · Sayfa: 5-26
Yenisey yazıtları, Yenisey Irmağı boyunca bulunan, bugün toplam sayısı 250'ye yaklaşan yazıtlardır. Bu yazıtların neredeyse tamamının ortak özelliği tarihsel olaylardan çok, yazıt kahramanının yaptığı işlerden, neden öldüğünden söz edilip kahramanın ağzından aile bireylerine, yurda, göğe ve güneşe özlem anlatılmış olduğu için Türk dili uzmanlarının dışındaki araştırmacıların ilgisini çektiği söylenemez.Bu yazıda elimizde metni bulunan ve giriş bölümünde adları verilen yazıtlardaki unvanlar ve unvan niteleyicileri üzerinde durulmuştur. Tespit edilen unvanlarla ilgili belirtilen görüşlere de değinilmiş, bunlar tarih sırası ile verilmiş olup Türkçe olanlarla ilgili bazı etimolojik öneriler dikkatlere sunulmuştur

Kazakçadaki Bazı Eski Türkçe Sözcükler Üzerine

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2011, Cilt 59, Sayı 1 · Sayfa: 51-60
Eski Türk Runik yazıtlarının araştırması yüz yıldan daha fazla tarihı geçmiş. Şimdi biz Orhon yazıtları üzerinde çok anlayışlı oldımız. Amma yana birkaç sözlerin anlamı hakkında ikna edici anlayışımız olmalıdır. Bu makaleda Kazak dili ile eski Uygurca maddeler kullanarak, Orhon yazıtlarındakı erig, ïd-, azman, yay, yalma ve yarïγ kelimelerinin anlamına tahlil etmek istiyürüz.

Kırgızistan'da Yeni Bulunan Runik Harfli Eski Türk Yazıtları Hakkında Ön Bilgiler

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2000, Cilt 48 · Sayfa: 5-10
Kök Say'da bulunan bu yazıtlar içerik bakımından fazla bilgi vermemesine rağmen, bulunduğu coğrafi bölge itibariyle büyük değere sahiptir. Kök-Say'ın bulunduğu Koçkor vadisi İç T'ien-Şan'da yer almıştır ve dolayısıyla bu yazıtlar İç T'ien-Şan'da bulunan eski Türk harfli ilk anıt olmak özelliğine sahiptirler. Bu durum eski Türk yazısının bugünkü Kırgızistan'ın sadece Talas ve Fergana bölgelerinde değil, ülkenin tamamında yaygın olduğunu göstermektedir.

Edebiyat Anıtları Olarak Eski Türk Yazıtları

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2000, Cilt 48 · Sayfa: 262-265
Bazı örnekler verilerek anlatım şekli irdelenmiş, mantığa, belli anlatım biçimine, şekline, tahayyül gücüne dayanan bu eserin janrı epitafik hikaye olarak tanınlanmış ve bu tür metinleri eski Türk hikaye janrı çerçevesinde incelenmiştir.Böyle çalışmalar sonucunda Türk düz yazı geleneğinin çok eskilere dayandığı açıkça görülebilir.