2 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Atatürk Araştırma Merkezi
  • güvenlik
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Anahtar Kelimeler

ESKİ BAŞKENT İSTANBUL’DA “İHTİLAL MANEVRASI”

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2023, Cilt XXXIX, Sayı 108 · Sayfa: 363-388 · DOI: 10.33419/aamd.1381177
Tam Metin
Bu çalışma, 5/6 Eylül 1924 tarihinde İstanbul’da gece yarısı yapılan bir manevrayı ele almaktadır. Çalışmanın giriş kısmında, manevranın yapıldığı tarihe dek, genel olarak ülkenin özel olarak İstanbul’un geçirdiği siyasî süreçle ilgili bilgi verildi. Bu yapılırken bu sürecin konumuzla ilgili olan kısımları öne çıkarıldı. Manevra hadisesinin meydana geldiği tarihten önce İstanbul valisi olan Ali Haydar Bey’in görevden alınması, İstanbul’un belediye işlerine çekidüzen vermek için yeni bir belediye başkanı tayin edilmesi dikkat çeken gelişmelerdir. Dâhiliye Vekili Recep Bey’in manevra öncesinde yaklaşık bir ay süreyle İstanbul’da kalmış olması ve bu süre zarfında Gazeteciler Cemiyetinde yaptığı konuşmanın yankıları konumuz açısından doğrudan ilgilidir. Vali Raşit Bey’in idaresinde gerçekleştirilen ve şehirdeki asker, jandarma, polis ve itfaiye kuvvetlerinin katıldığı manevra sabah saatlerine kadar devam etmiştir. Vali Raşit Bey, bu manevranın muhtemel bir ihtilale karşı asayiş kuvvetlerini tecrübe etmek amacıyla yapıldığını beyan etmiştir. Yapılan ihtilal manevrasından sonra İstanbul basınında, bu manevrayı konu alan çok sayıda makale ve karikatür yayımlanmıştır. Basından gelen tepki ve talepler üzerine İsmet Paşa Hükûmeti, Raşit Bey’i görevden almıştır. Manevranın gerçekleştiği tarihten Vali Raşit Bey’in görevden alınacağı tarihe kadar geçen süreçte dönemin basın mensupları böyle bir manevraya niçin ihtiyaç duyulduğunu sorgulayan, bunun arkasında yatan sebepleri anlamaya dönük çok sayıda makale kaleme almıştır. Dönemin gazeteci ve yazarları, birlik halinde manevra hadisesine tepki göstermiştir. Bu çalışmanın konusunu oluşturan manevrayla ilgili daha önce yapılmış bir çalışmayla karşılaşılmadı. Dönem üzerine yapılan ve incelenen tetkik eserlerde ise bu konuya yer verilmediği yapılan literatür taramasında tespit edildi. Temel kaynaklara dayalı olarak yapılan bu çalışma, 1924 yılı Eylül ayında İstanbul’da yapılan bir ihtilal manevrasını kapsamaktadır. Çalışma, bu konuyla ilgili literatürde var olan boşluğu doldurmayı amaçlamaktadır. Çalışmada, belge analizi yöntemi kullanılmıştır.

Atatürk Devrinde Türkiye’nin Balkan Politikası

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2004, Cilt XX, Sayı 59 · Sayfa: 335-367 · DOI: 10.33419/aamd.702761
Balkanlarda, Arnavutluk, Bulgaristan, Yugoslavya, Romanya, Yunanistan ve Türkiye'nin topraklar: bulunmaktadır. Balkan topraklarında Macar, Dalmaçyalı, Slav, Sırp, Romen, Bulgar, Makedon, Karadağlı, Rum ve Türkler yaşamaktadır. Bölge siyasî ve stratejik Özelliği nedeniyle Avrupa büyük devletlerinin çıkar çatışmalarına sahne olmuştur. Osmanlı Devleti'nin güçlü olduğu devirler dışında Balkanlar coğrafî, tarihî, etnik ve dinî nedenlerle parçalanmış şekilde kalmıştır. Bu özelliğinden istifade edilen Balkanlarda, I.Dünya Savaşı çıktığı esnada çatışmalar ve ayaklanmalar çıkarıldı, Büyük devletlerin peşinde I,Dünya Savaşı'na katılan Balkan devletleri savaş sonrası parçalanmış olarak ortaya çıktı. Lozan Antlaşması'ndan sonra Yunanistan'la Türkiye arasındaki ilişkiler, nüfus mübadelesi, Ortodoks patriğinin seçimleri nedeniyle düzelmemişti. İki ülke arasındaki gerginlik 1929'a kadar devam etti. 1930 dan sonra Türk Yunan ilişkileri düzeldi. Öyle ki Venizelos, 12 Ocak 1934'te Nobel Ödülü Komitesi Başkanlığı'na müracaat ederek Atatürk'e barış ödülü verilmesini teklif etti. Türkiye'nin Balkanlarda statükocu bir siyaset izlemesi nedeniyle RomanyaTürkiye'ye yaklaştı. 1933'te Romanya ile Türkiye arasında dostluk antlaşması imzalandı. 1938'te Ro-manya Kralı Il.Carol İstanbul'a gelerek Atatürk'ü ziyaret etti. Balkanlarda barış politikası izleyen Türkiye 1925'te Yugoslavya ile dostluk antlaşması imzaladı. İstanbul'a gelen Yugoslavya kralı Aiexandre ile Atatürk, Balkanlarda barış ve işbirliği konusunda görüşme yaptı. Bu İlişkiler karşılıklı olarak gelişti. Başbakan İnönü 1937'de Belgrad'ı ziyaret etti. Ziyaret sırasında yapılan görüşmelerde Balkan birliği üzerinde duruldu. Balkan Savaşları sırasında Osmanlı Devleti İle Bulgarlar arasındaki ilişkiler bozulmuş¬tu. Fakat I.Diinya Savaşı*nda ikisi de müttefik devletler içinde yer aldı. Savaştan sonra Bul-garistan Türkiye ile barış içinde yaşamak istedi. 1925'te Tiirk-Bulgar Dostluk Antlaşması yapıldı, Bulgaristan, Balkan devletleriyle saldırmazlık konusunda anlaşırken kuvvete baş vurmamayı da kabul etti. Türkiye 1926'da Balkan Devletleri arasında güvenlik sisteminin kurulması yolunda gi-rişimde bulundu. Mussoünİ, Mart 1934'te İtalya'nın geleceğinin Afrika ve Asya'da olduğunu ifade etti. İtalya'nın bu sömürgeci yaklaşımından Türkiye aşırı derecede rahatsız oldu. Türkiye'nin girişimleri sonunda 9 Şubat 1934'te Türkiye, Yunanistan, Romanya ve Yugoslavya arasında Balkan Paktı kuruldu ve bu ülkeler arasında güvenlik hükümlerini içeren pakt taraflarca İmzalandı. Bu paktın amacı Balkan ülkelerinin sınırlarını tehdit eden güçlere karşı birlik içinde olmaktı. Bu sırada Balkan Paktı'mn dört üyesi ortaklaşa savunmada anlaştı. Pakta göre taraflar sınırlarını karşılıklı olarak güvence akma almayı kabul etti. Taraf¬larca imzalanan Balkan Paktı, II.Dtinya Savaşı'na kadar Balkanlarda barışın garantisi oldu.