5 sonuç bulundu
Dergiler
- Arış 5
Yayınlayan Kurumlar
Yazarlar
Anahtar Kelimeler
- Geleneksel 4
- Dokuma 2
- Kilim 2
- Traditional 2
- Ahilik 1
- Akhism Felting 1
- Atölye. 1
- Culture 1
- Çankırı 1
- Doğal Boya 1
ANADOLU KEÇEÇİLİĞİNDE USTALAR VE ATÖLYELERİ
Arış · 2022, Sayı 20-21 · Sayfa: 97-114 · DOI: 10.32704/akmbaris.2022.165
Özet
Tam Metin
İnsanoğlu tarihsel sürecin başlangıcından itibaren hayatta kalabilmek için gerekli ihtiyaçlarını karşılamada önceleri kendisi daha sonra çevresindeki bireyler ve toplumsal yaşamın gelişmesiyle ehil kişilerin üretimlerinden yararlanmıştır. İhtiyaçların çeşitlenmesiyle birlikte toplumda görev paylaşımı birçok alanda uzmanlaşmaya gidilmesini gerektirmiştir. Böylece birçok ihtiyacı karşılamaya dayalı meslekler oluşmuş ve ürünler usta kişiler marifetiyle uygun mekanlarda yapılmaya başlanmıştır. Bu bağlamda Türkler de küçük topluluklar halinde yaşadıkları dönemde kendi ihtiyaçlarını karşılamak için keçe ürünler yaparken, toplumsal yaşam ve iktisadi hayatın gelişmesiyle keçe, ekonomik bir değere dönüşmüş ve üretenlerin geçimlerini sağlayan bir meslek dalı haline gelmiştir. Bu gelişmeye bağlı olarak her meslek gibi keçecilik de kendi ihtiyaçlarını karşılayan atölyelerini (işlik) oluşturmuştur. Keçe, koyun ve kuzu yününün nemli bir ortamda sıcak su ve sabun yardımıyla sıkıştırılarak yapılan atkısız ve çözgüsüz tekstil ürünü olup yapımı el becerisine dayanan rutin tekrarlarla gerçekleştirilir. Zaman içerisinde atölyeler kasaba ve kentlerin ticari merkezlerinde toplu halde çarşı içlerinde bir sokakta veya bir bedesten içinde faaliyet göstermiştir. Atölyeler, kültürel zenginliklerin üretilerek yaşatıldığı ve sonraki kuşaklara aktarılarak sürdürülmesine aracılık eden geleneksel birikim mekânları olmuştur.
Türkler kültürel birikimlerini Orta Asya’dan göç yoluyla Anadolu’ya taşımışlar ve toplumun ihtiyaçlarını karşılamak için geleneksel üretimlerini burada da sürdürmüşlerdir. Kendi alanlarında yetkinleşen ustalar kent ve kasaba merkezlerinde açtıkları atölyelerde mesleklerini icra etmişlerdir. Keçe atölyeleri, Anadolu Selçuklu döneminden itibaren teşkilatlanan ve Osmanlı İmparatorluğu döneminde de devam eden süreçte Ahilik kurumunun çatısı altında yapılaşmıştır. Geleneksel öğreti yöntemine göre yamaklık, çıraklık, kalfalık ve ustalık şeklinde yetiştirme evreleri oluşturulmuştur. Bu sistemde öğrenilen geleneksel bilgi ve becerileri el emeğine dayalı küçük ölçekli ve sipariş üzerine sınırlı üretimlerin gerçekleştirildiği atölye ortamında sürdürülmüştür. Günümüzde Anadolu’da az sayıda da olsa keçe atölyeleri ustalarının çabalarıyla faaliyetlerine devam etmektedir. Atölyeler, aynı zamanda sergileme, pazarlama ve depolama gibi birçok işlevi yerine getiren mekânlardır. Çalışmada, Anadolu coğrafyasında az sayıda da olsa üretimlerini sürdüren geleneksel keçe ustaları ve atölyeleri hakkında tespit ve değerlendirmeler yapılacaktır.
SARIKAMIŞ KİLİMLERİ
Arış · 2022, Sayı 20-21 · Sayfa: 275-300 · DOI: 10.32704/akmbaris.2022.175
Özet
Tam Metin
Sarıkamış Kilimleri kendine has yöresel özelliklerin yanı sıra; Anadolu’daki diğer yaygılar ile ortak özellikler gösterir. Kilimlerin malzemesi yündür. Siyah, kahverengi ve beyaz renkli yünler boyamadan saf olarak kullanılır. Boyalar eskiden doğal malzeme ve bitkilerden yapılırdı, fakat günümüzde sentetik ve doğal boyalar birlikte kullanılmaktadır. Dokumalarda daha çok kırmızı, siyah, kahverengi, yeşil, turuncu ve beyaz renkler hâkim olup, tek ve iki şak halinde dokunmaktadır. Örneklerde geometrik motiflerin yanı sıra, gül, lale, karanfil ve hayat ağacı benzeri motifler yaygındır. Bazılarının üzerinde kitabe şeklinde yazılı metinler yer almaktadır.
Eskişehir İli Geleneksel Kadın Şalvarları
Arış · 2014, Sayı 10 · Sayfa: 26-33 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.58
Özet
Tam Metin
Ait olduğu toplum ve bulunduğu dönem ile ilgili önemli belge niteliği taşıyan giyim kuşam ürünlerinin her biri kültürel bir değer ifade etmektedir. Anadolu'nun her bölgesi kendine özgü nitelikleriyle zengin bir giyinme kültürüne sahip olmasına karşın, her bölgenin giyim kuşamını tamamlayan ortak giysi parçaları da dikkat çekicidir. Bu giysi parçalarından biri olan şalvar, her bölgenin gelenekselleşmiş giyim kuşamı içinde farklı biçim ve isimlerde yer almaktadır. Zamanın ruhuna yenik düşerek kullanımdan kalkan, diğer gelenekselleşmiş giysi parçaları gibi şalvarlar da özgün niteliklerini, dolayısıyla kültürel değerlerini kaybetme tehdidi ile karşı karşıyadır. Geleneksel giyim kuşamın toplumun kültürel ve manevi değerlerini üzerlerinde taşıdığı, gelecekte bu kültürel miraslarımızın da yok olacağı düşünülerek, maddi kültür varlıklarımızın araştırılması, belgelenmesi, korunması ve gelecek kuşaklara aktarılarak, yaşatılması gerekmektedir. Eskişehir ili geleneksel kadın şalvarlarının biçimsel özelliklerinin belirlenmesinin amaçlandığı bu çalışmada; Eskişehir'in Beylikova, Mihalıççık, Sivrihisar ve İnönü ilçelerinde araştırma yapılarak, ulaşılan şalvar örnekleri fotoğraflanmış, gerekli ölçümler yapılarak teknik çizimleri yapılmış, şalvarların kumaş, dikim, süsleme gibi biçimsel özellikleri belirlenmiştir. Araştırma sonucunda, Eskişehir şalvarlarının torba (paçasız) kalıp formuna sahip olduğu ve farklı iki formda hazırlandığı, yapımında kullanılan kumaş miktarı ve süsleme özelliklerinin dikkat çekici olduğu belirlenmiştir
Çankırı (Merkez) Yüzey Araştırmalarında Tespit Edilen Düz Dokuma Yaygılar
Arış · 2012, Sayı 8 (Türk Dünyasında Halı ve Düz Dokuma Sempozyumu Özel Sayısı - 4) · Sayfa: 52-91 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.39
Özet
Tam Metin
Geleneksel el dokuma yaygıları ev ve cami gibi mekânlarda yer sergisi ya da çeyiz sandığı ve yüklüklerde yoğun bir kullanım malzemesi idi. Geçtiğimiz yüzyıla kadar Çankırı, bölge için önemli bir kültür ve ticaret merkezi olmuştur. Tarihi ev, konak, cami ve bunların içerisindeki etnografik malzemeler derin bir kültürün izi üzerinde olunduğunu doğrulamaktadır. Bugün Çankırı Belediyesi Prof. Dr. Rıfkı Kamil Urga Araştırmaları Merkezi'nde bu bölge ile ilgili belgeler, el yazmaları, çeşitli hat levhalarının yanı sıra, çok sayıda el dokuma yaygıları da bünyesinde barındırmaktadır. Çankırı merkezinde yapılan alan araştırması sırasında tespit edilen düz dokuma yaygıların 200-250 yıl öncesine ait oldukları tahmin edilmektedir. Bu ürünlerde kullanılan malzeme tamamen yündür. Ancak, yakın tarihli örneklerde kısmi olarak sentetik ip ve boyalar kullanılmıştır. Çankırı merkezindeki kilimler, çevre ilçelerdeki dokuma merkezleri ile aynı kompozisyon sağlamlığına ve karakteristik özelliğe sahiptir. Bu tip dokumalarda Sivas ve Kırşehir yörelerinin ağırlıklı olarak etkisi görülmektedir. Eski konaklarda kullanılan göbekli kilimler, karışık teknikli motifleri yatay ve dikey eksende gelişen kompozisyonlu dokumalar, karakteristik özellikleri, dokuma tekniği ve işçilik olarak dikkat çekmektedir. Bu dokuma örneklerine Anadolu'nun farklı bölgelerinde özellikle, Konya, Niğde, Aksaray, Kayseri, Kırşehir ve Sivas gibi merkezlerde sıkça rastlanılmaktadır.
Kadifekale’de (İzmir) Tevni Dokumacılığının Günümüzdeki Durumu
Arış · 2012, Sayı 7 (Türk Dünyasında Halı ve Düz Dokuma Sempozyumu Özel Sayısı - 3) · Sayfa: 74-85 · DOI: 10.34242/akmbaris.2019.30
Özet
Tam Metin
İnsan gücü ile çalışan tezgâhlarda, el emeğine dayalı yapılan dokumacılık, ülkemizde özellikle kırsal alanda geçim kaynağı ya da ikinci bir iş olarak yapılmaktadır. Geleneksel anlamda üretimi yapılan dokumaların başında halı ve tülü gibi havlı dokumalarla kilim, cicim, zili, sumak, palaz gibi düz dokumalar gelmektedir. Günümüzde yapılan yöresel dokumacılıkta (yaygılarda, ev- mekân tekstillerinde) bir taraftan toplumsal yapı ile dokumalarda kullanılan hammaddenin değişimi, diğer taraftan da kullanım alanlarının farklılaşması nedeni ile gittikçe üretimin azaldığı bir dönem yaşanmaktadır. Özellikle az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerde el dokumacılığı, günümüze ulaşabilen ve bugün kısmen fonksiyonunu sürdürebilen bir uğraş alanıdır. İzmir'in Kadifekale semtinde yaklaşık 40 yıl önce Mardin'den göç eden aileler tarafından kondu (yer) tezgâhlarında yapılmakta olan Tevni dokumaları, yöresel özelliklerini koruyarak sürdürülmeye çalışılan dokumalarımıza örnektir. Atkı ve çözgüsünde Mardin'de yün iplik, İzmir Kadifekale'de ise akrilik iplik kullanılan bu dokumalarda daha çok lacivert, yeşil, sarı, beyaz ve kırmızı renk kullanılmaktadır. Bu çalışmada Tevni dokumacılığı tanıtılacak, kültürel ve güncel sorunları üzerinde durulacak ve günümüzde daha çok turistik amaç için üretilen bu dokumaların kazandığı yeni işlevleri üzerinde değerlendirme yapılacaktır.