2 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Son 10 yıl
  • imtiyaz
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı

YUSUF ALPEREN AYDIN, Müteşebbis ve Devlet: 18. Yüzyılda Peksimetçibaşı Nureddin Ağa’nın Yükselişi, Kitabevi, İstanbul 2016. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 2018, Cilt 82, Sayı 294 · Sayfa: 755-758 · DOI: 10.37879/belleten.2018.755
Sanayi devrimi öncesi yüzyıllarda orduyu savaş alanına götürmek ve ordunun ihtiyaçlarını karşılayarak disiplin altında tutabilmek hükümdarlar ve komutanlar için savaşın kendisinden daha büyük çaba gerektiriyordu. 18. yüzyıla gelindiğinde orduların büyümesiyle karşılaşılan engeller de büyüdü. Bu yüzyılda özellikle Avrupa devletleri büyüyen orduları finanse edebilmek için bütçelerinin bazen tamamını harcıyor ve zaman zaman bütçelerini aşarak iç veya dış borç alımına gidebiliyorlardı.Bu noktada, devletler özellikle iki konuda büyük sorun yaşıyorlardı: taşradaki vergi kaynaklarından gelirlerin maksimum oranda toplanması ve ordunun yiyecek, mühimmat ve yem ihtiyaçlarının karşılanması. Dönemin Avrupa devletleri ilk sorunu çözebilmek için literatürde tax farming adı verilen sistemden sıklıkla yararlanırken, Osmanlı Devleti bunun benzeri olan iltizam ve malikane sistemlerini kullanmayı tercih etti.

Avrupa Tüccarlarının Hukukî ve Ticarî Durumlarına Dair Bazı Tespitler (1835-1868)

Belleten · 2015, Cilt 79, Sayı 284 · Sayfa: 199-292 · DOI: 10.37879/belleten.2015.199
Osmanlı Devleti'nde ticarî faaliyetler eskiden beri gayrimüslimlerin tekelinde kalmış ve yabancı dil bilmeleri sayesinde ticarette hep söz sahibi olmuşlardır. Buna karşılık sermaye birikimi olmayan ve dil bilmeyen müslüman tüccar ise dış ticarette etkin olamamıştır. Özellikle kapitülasyonlarla yabancı tüccarlara Osmanlı ülkesinde ticaret yapma izni verilmiş olmasına rağmen, bu tüccarlar da bazı engellerle karşılaşmışlardır. Bu engellerin en başta geleni ise yabancı tüccarların yerel Osmanlı dillerini ve ticari usullerini bilmemeleriydi. Bunun sonucu olarak yabancı tüccarlar genellikle Rumlardan oluşan aracılara bağımlı hale gelmişlerdi. Bu durum zaman içerisinde Osmanlı ticari hayatında yabancı tüccarların yanında beratlı tüccar sınıfının ortaya çıkmasına neden oldu. III. Selim tahta çıktıktan sonra yabancı ve beratlı tüccar sınıfının tekelini kırmak ve yerli tüccar sınıfı yaratmak için gayrimüslim Osmanlı tebaasından Avrupa Tüccarı sınıfını teşkil etti. Bu sayede 19. yüzyılın ortalarına kadar ticaret usullerini ve yabancı dil bilen gayrimüslim tebaanın gayretleri sayesinde yabancı tüccarların ticaret alanındaki tekellerinin kırıldığı görüldü. Ancak, 1838 Osmanlı-İngiliz ticaret anlaşması sonrası bu etkinliklerini tekrar kaybettiler. Biz bu çalışmamızda 19. yüzyıl ortalarında Avrupa Tüccarı sınıfının sahip olduğu hak ve imtiyazları ile ticarî faaliyetleri sırasında karşılaştıkları sorunların neler olduğunu ortaya koymaya çalışacağız.