35 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • orta asya
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

Ölümünün 1250. Yıldönümü Münasebetiyle Bilge Kagan

Belleten · 1985, Cilt 49, Sayı 194 · Sayfa: 261-272 · DOI: 10.37879/belleten.1985.261
Tam Metin
Gök (Kök)-Türkler, bilindiği üzere, Türk milletine ad veren bir Türk zümresi olarak tarihimizde şerefli bir mevkie sahiptir. Kendilerine ve devletlerine Türk ( = güç-lü, kuvvet-li) diyen bu kütle milâddan önceki yüzyıllardan beri Asya'nın hâkimleri Hunlar soyundan olup, başbuğ Bumın'ın 552 senesinde Ötüken yaylasında (Baykal gölü'nün güneybatısında: 47. enlem, 101. boylam. Orhun ırmağının kaynak bölgesi) tahta çıkması ile, yukarı Çin sınırlarından Karadenize kadar uzanan sahada büyük bir hakanlık kurmuşlardı. Bu geniş sahada devlet doğu ve batı olmak üzere ikili teşkilat halinde idi.

Soğdluların Orta-Asya'daki Faaliyetleri

Belleten · 1983, Cilt 47, Sayı 185 · Sayfa: 339-352
Tam Metin
1956 yılında, Moğolistan'daki Bugut şehrinin on kilometre batısında Arahangay aymağı bölgesinde bir yazılı taş bulunmuştu. İki Rus bilgini, S. G. Klyaştornyj ve V. A. Livşits, 1971 ve 1972 yıllarında yayınladıkları yazılarda, bunun Soğdça bir yazıt olduğunu belirtmişlerdir. Kendim, bu "Bugut Yazıtı" denilen yazılıtaşı, 1972 yılında Japon bilim çevresine tanıtmıştım. Ve Prof. Saadet Çağatay ile Doç. Semih Tezcan, sözünü ettiğim bu yazılı taşı, 1976 yılında "Türk Dili Araştırma Yıllığı Belleten" dergisinde Türk bilim çevresine tanıtmışlardır. Yukarıda sözünü ettiğim iki Rus bilginine göre, bu yazıt, I. Göktürk İmparatorluğu zamanında, Mahan Tegin adlı soylu bir kişi için dikilmiştir. Ve Sayın Çağatay ile Tezcan, tanıtma yazılarında; "Oldukça gelişmiş bir yazı dilinin örnekleri olan Eski Türk yazıtlarının eski bir geleneğe dayandığı açıktır. Bu geleneğin kurulmasında Soğdluların oynadığı rolü aydınlatmak bakımından, Bugut Yazıtı büyük önem taşımaktadır. Bu konuda ayrıntılı çalışmalar yapılması gerekir. Şimdilik, yalnızca 6. yüzyıl sonlarında Türk Kağanlığında Soğutçanın yazı dili olarak kullanılmakta olduğunu söyleyebiliriz." demektedirler. Kendim, şimdilik bu nazariyeleri destekliyorum. Ve birkaç bilgin, Soğdluların sadece Moğolistan'daki ve Göktürk İmparatorluğu zamanındaki faaliyetleri üzerinde durmuştur. Fakat, Soğdlular, Göktürk İmparatorluğu zamanında birdenbire Moğolistan'a gelmiş değildir. Soğdlular, önce de, Orta-asya ve Moğolistan'da çeşitli sahalarda faaliyetlerde bulunmuşlardır. Bunu açıklamayınca, I. Göktürk İmparatorluğu zamanındaki Bugut yazıtının dikilmesinin nedeni de açık olmayacaktır. Burada, özellikle Çin kaynaklarına dayanarak, Soğdluların, Orta-asya ve Moğolistan'daki faaliyetlerini açıklayıp, Bugut yazıtının dikilmesinin temelini belirtmeye çalışacağım.

LANDAU, M. JACOB, Pan-Turkism in Turkey A Study af Irredentism London, 1981 C. Hurst and 10. (AIV/6359) [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1983, Cilt 47, Sayı 185 · Sayfa: 403-406
Tam Metin
218 sahifeden ibaret olan kitab bir girişte altı bölümden oluşmaktadır. Her bölümün notları, hemen o bölümün sonunda verilmiştir. Girişte yazar, Pan-Türkizm ile Pan-Turanizm'in tanımını yapmakta, Pan-Türkizm'in daha geniş kapsamlı olduğunu belirtmektedir. Turan Orta Asya'da bir bölgedir; Türkistan, Özbekistan, Moğolistan buraya dahildir. Doğuda; Çin, Güneyde; Tibet, Hindistan ve Iran, Batıda; Dest-i Kıpçak ve Hazar Denizi, Kuzey'de yine Dest-i Kıpçak çölü ile çevrilidir. Prof. Myron Weiner'in, Vamber'in Y. Akçura'nın, N. Orhun'un Prof. H. Bayur'un çalışmalarından bahsedildikten sonra, 1939-42 yıllarında çıkan BOZKURT dergisinin kapağı üzerinde Türklerin Anayurdunun haritası verilmektedir.

Türkiye'nin Kültür Sorunları

Belleten · 1982, Cilt 46, Sayı 182 · Sayfa: 261-270 · DOI: 10.37879/belleten.1982.261
Tam Metin
Yaşadığımız dönem içinde Türkiye'nin kültür sorunlarını üç başlık altında toplayabiliriz: 1)Türk kültürünün kökenleri ve etkilendiği uygarlıklar, 2) Türk kültürünü bugün besleyen kaynaklar, 3)Türk kültürünün geleceği. Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde büyük aşamalara ulaşan Türk kültürü Orta Asya, Eski Anadolu ve Akdeniz-Ege kökenli olup büyük ölçüde Iran, Arap ve Batı etkileri taşımaktadır. Türk kültürünün özünü bugün için bile Orta Asya'dan yaşayagelen değerler oluşturur. Türklerin dillerinden başka özellikle efsaneleri, töreleri ve âdetleri Orta Asya kökenlidir. Halıcılık, kilimcilik, çinicilik ve minyatürcülük gibi her türlü halk sanatını Türkler Orta Asya'dan birlikte getirmişlerdir.

PROF. DR. ANDREAS ALFÖLDİ, Die Struktur des voretrüskischen Römerstaates. (Etrüskler Öncesi Roma Devletinin Yapısı). 1974 Heidelberg. 219 sayfa metin ve 16 levha. [Kitap Tanıtımı]

Belleten · 1978, Cilt 42, Sayı 166 · Sayfa: 301-304
Tam Metin
Giriş kısmında özellikle Theriomorph dünya görüşü açısından insan-hayvan ilişkileri incelenmekte ve Ortaasya Türk kavimlerinin menşe efsaneleri ile karşılaştırmalar yapılmaktadır. Bu bölümde Eskiçağ'da matriarkal toplum düzeni ve üç kısma ayrılma hususu ele alınarak, Roma'nın kuruluş efsanesi, Indogerman'ların güçleri ile Türk kabilelerinin güçleri, Atlı Çobanların patriarkal nizamı hâkim kılmaları analoji olarak gösterilmekte ve Kuzey Asya Türk kavimlerinin ve Şamanların mitolojisindeki üç ayı motifi ile, üç bölümlü toplum düzeni arasındaki ilişkiye temas edilmektedir. Ayrıca İskit devlet teşkilâtında üç bölümlülük olduğu gibi, Uralaltay kavimlerinde de benzer şekilde veraset hukukunun varlığı ileri sürülmekte ve Çin kaynaklarına göre, Moğollar'da üçlü teşkilat ve nihayet tarihi zamanda Türkler'de "Üç Oğuz" teşkilatının da üç kısmı ifade ettiği belirtilmektedir. Bu hususta arkeolojik bir belge olarak, Altay dağlarında bir atlı kavme ait mezar anıtındaki kaya resimleri ile M. S. 7. yüzyıla ait bir madeni eser üzerindeki üç savaşçının tasviri gösterilmektedir