17 sonuç bulundu
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yazarlar
Anahtar Kelimeler
- Türkçe 17
- Turkish 12
- atasözleri 3
- Çin yazısı 2
- proverbs 2
- Turkic 2
- Turkish language 2
- Uygurca 2
- 15. yüzyıl 1
- 15th century 1
POLONYA’DA TÜRKÇE ÖĞRETİMİNİN TARİHÎ GELİŞİMİ
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2016, Cilt 64, Sayı 2 · Sayfa: 203-214
Özet
Polonya'da Türkçe öğretimi, Lehlerle Türklerin diplomatik ilişkileri (1414) ileveya Tatar ve Karay Türklerinin Polonya topraklarına XV. yüzyılda yerleşmeleriylebaşlatılabilir. Polonya sarayında XVI. yüzyıldan itibaren Türkçe öğrenimi başlarve gelenek olarak son bölünmeye (1795) kadar sürer. Polonya krallarından StefanBatory ve III. Jan Sobieski'nin Türkçe konuştuğunu kaynaklardan öğrenmekteyiz.Bunun yanında Dominikan ve Cizvit tarikatlarında diğer Şark dillerinin ve Türkçeninöğrenildiğini eklemek gerekir. Aristokratlar arasında da Türkçe öğrenenlerin olduğunuve bilhassa Dzierżka, Otwinowski, Zamoyski, Sobieski, Czartoryski ve Potockiailelerinin Türkçe öğrenmeyi teşvik ettiklerini biliyoruz. XIX. yüzyılın başındanitibaren artık akademilerde diğer Şark dilleri ile birlikte Türkçenin öğretildiğini,XX. yüzyılda Türkoloji bilimine Polonya'dan önemli katkılar yapan Türkologlarınyetiştiğini kaydetmek gerekir. İncelememizde bir makalenin çerçevesine sığacakşekilde Polonya'da Türkçe öğretiminin tarihçesini geçmişten günümüze ortayakoymaya çalıştık.
Kültür - Dil - Gramer Leh ve Türk Atasözlerinin Türkçe Öğretiminde Rolü
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2016, Cilt 64, Sayı 1 · Sayfa: 103-123
Özet
Bilindiği gibi bir ülkenin kültürel hayatı ve düşünce yapısı özel bir şekildeatasözlerine yansır. Her dilde atasözleri vardır. Atasözleri, hem konuşma yeteneğinihem dünyaya ait görüşleri hem de yaşanılan kültürü gösterir. Bu çalışmada Türk diliöğretiminde atasözlerinin rolü incelenecektir. Bir yandan Türkiye'nin kültür ve değersistemlerini öbür yandan Türk dilinin yapısını öğretirken atasözlerinin rolü ortayakonulacaktır.Dil, tüm kültürel faaliyet ürünlerini içerir. İçinde basit günlük konuşmaları,bilimsel terimleri, nesir ve mensur eserleri, nezaket ifade eden kelimeleri, atasözlerini,duaları, ritüelleri, şarkıları bulmak mümkündür. Bu yüzden bir dil, o dili kullananmilletin kültür arşivi olarak algılanabilir. Atasözlerinin bu bağlamda çok önemli birrolü vardır. O da, yorum ve değerlendirme yapması, bir kültürün değer sistemini, dilmantığını ve kurallarını, bir dilin kelime hazinesini geleceğe aktarması gibi yönleridir.Bu yüzden yabancı bir dil öğretirken atasözlerinin kullanılması vazgeçilmez birhusustur.Dilin en eski şekli ve kültürün en önemli unsurları atasözlerinde bulunur.Atasözleri sayesinde yaşanan kültürü tanımak, ataların yaşam tarzını, düşüncesinive değer yargılarını öğrenmek mümkündür. Her toplum kendi dilini kullanaraktarihine, geleneklerine ve kültürüne bakar ve en güzel şekilde onu ifade eder. Amaatasözleri başka bilgiler de içerir. O da dilin yapısını ve edebî üsluplarını içermesidir.Türkçede çoğu atasözleri ya geniş zamanlı, ya emir kipi, ya da fiilimsi şeklindekullanılır. Atasözleri basit görünseler de edebî stilistik özellikleri, vurgu, olumsuz veolumlu cümleleri yan yana kullanır ve kafiye, ritim gibi girift anlamlar yahut yapılarbarındırır. Dil öğrenenlere tüm bu özellikleri göstererek onlara kültürün bütüngörünümünü, hem de dilin güzelliğini ve gücünü gösterip aktarmak öğretimin temelparçasıdır.
Seul Devlet Üniversitesi Kütüphanesinde Bir Huá-Yí-Yì-Yǔ Nüshasında Bulunan Uygurca Malzeme (II)
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2016, Cilt 64, Sayı 1 · Sayfa: 7-30
Özet
Huá-yí-yì-yǔ (華夷譯語), Ming (明) Hanedanı'nın (1368~1644) başlagıcından beri telif edilegelen Çince ve komşu dilleri arasındaki türlü lügatçelerin genel bir adıdır. Genel olarak 4 farklı gruba ayrılır: 1. Huo Yuan-Jie (火源潔), Ma-sha-yi-hei (馬沙亦黑) vs. tarafından telif edilmiş olan Çince-Moğolca lügatçe: Bu lügatçede Moğolca kelimeler Moğolların Gizli Tarihi'ndeki harf çevirisi kurallarına göre yazılmıştır. 2. Si-yi-guan'da telif edilmiş, sürekli redaksiyonu yapılmış ve ekleme yapılmış / kısaltılmış olan lügatçeler: Bu gruptaki lügatçelerde her yabancı dilin kelimeleri hem Çin yazısı ile hem de söz konusu dilin asıl yazısı ile yazılmıştır. 3. Herhâlde Hui-tong-guan'da telif edilmiş olan lügatçeler: Bu gruptaki lügatçelerde her yabancı dilin kelimeleri sadece Çin yazısı ile yazılmıştır ve söz konusu dilin asıl yazısı ise kullanılmamıştır. 4. Hui-tong-si-yi-guan'da telif edilmiş olan lügatçeler: Hui-tong-si-yi-guan, Qing (淸) Hanedanı'nın imparatoru Qian-long'un (乾隆) (1735~1795'te tahtta) 13. yılında (1748) Hui-tong-guan ile Si-yi-guan'ın birleştirilmesiyle meydana gelmiştir. Seul Devlet Üniversitesi Kütüphanesinin koleksiyonundaki nüsha da 3. gruba aittir. Bu nüsha şu 8 ciltten oluşuyor: (1) Kore, (2) Ryukyu, (3) Japonya, (4) Annam (Kuzey Vietnam), (5) Siam (Tayland), (6) Tatar (= Doğu Moğollar), (7) Uygur, (8) Malakka. Uygur cildi 19 bölümü içeriyor. Bunların üçüncüsü 28 maddeli 'Yer adları Bölümü' olup bu yazıda işlenmiştir. Bu malzemenin redaktörünün/müstensihinin Çinceyi veya Uygurcayı iyi bilmediği gözlemlenebildi. Çünkü çok sayıda istinsah ve gramer hatası vardır. Bu da şimdiye kadar bu gruptaki Uygurca malzemenin iyi işlenmemesinin başlıca sebebi olabilir
Türkçe ile Rusçada Dil Bilgisel Cinsiyet ve Bu Dillerdeki Cinsiyetçi Deyim ve Atasözleri
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2016, Cilt 64, Sayı 1 · Sayfa: 125-137
Özet
Dünyada sayısız dil vardır ve bu yüzden dillerin dil ailelerine göre gruplaraayrılması kaçınılmazdır. Farklı dillerin farklı dil özelliklerini barındırması normaldir.Bu farklar cümle yapısı ve biçem bilimi gibi ögelerde kendini gösterir. Rusça Hint-Avrupa dil ailesinin Slav grubuna aittir. Türkçe ise Altay dil ailesine aittir. Bu çalışmadaRusça ve Türkçe genel bakışla dil bilgisel açıdan ele alınmış, ana dili Rusça olan veTürkçeyi ikinci dil olarak öğrenen bir kişiyle yarı yapılandırılmış görüşme tekniğiylegörüşme düzenlenmiş, bu dildeki kadınlara yönelik cinsiyet ayırımı taşıyan ögeleribarındıran kelimeler, deyimler ve atasözleri ile ilgili bilgi alınmış ve bulgulardakibenzerlik ve farklılıklar belirlenmiştir.
Hayran Hanım Dünbüli’nin Türkçe Şiirlerinde Arkaizmler (Archaism in Turkish Poems of Hayran Khanim Dunbuli)
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2016, Sayı 42 · Sayfa: 49-61
Özet
XVIII. yüzyıl sonları ve XIX. yüzyılın ilk yarısında yaşamış olan Hayran Hanım Dünbüli'nin (1780-1850) eserlerinde kullandığı bazı Türkçe sözcükler özellikle dikkati çekmektedir. Bu kelimelerin bir kısmı eskicillik açısından dil bilimsel bir ifade ile "arkaizmler" kapsamına girebilen türdendir. Söz konusu arkaizmlerin bir kısmı dönemin İran ve Azerbaycan sahası edebî metinlerde görülmeyen ender örneklerdir. Makalemizde Hayran Hanım'ın Türkçe şiirlerinde kullanmış olduğu arkaizmler tespit edilerek teker teker ele alınmaktadır.Abstract Hayran Khanim Dunbuli (1780-1850), who lived at the end of the 18th and at the first half of the 19th century, draws attention by the usage of some Turkish words in her works. These words are from the type that can be described by the linguistical phrase "archaisms", because of its agedness. Some of these archaisms are rare examples that can't be seen in the literary texts of Iran and Azerbaijan. In our article, these archaisms that Hayran Hanım used in her Turkish poetry are detected and dealt with particular attention.
Tarık Artel ve Türkçe Kimya Terminolojisi
Erdem · 2015, Sayı 68 · Sayfa: 23-34 · DOI: 10.32704/erdem.537382
Özet
Tam Metin
Türkçe kimya terminolojisi alanında yazılmış eserlerden biri Tarık Artel'in 1935 yılında basılmış Türkçe Kimya Nomenclaturu Nasıl Olmalıdır başlıklı kitabıdır. Kimya terminolojisi oluşturma çabalarının yoğun olarak devam ettiği 1930'lu yıllarda, bu kitabı ile konuyu etraflıca tartışan Artel bu sahada bir ilki gerçekleştirmiştir. Lakin görüşleri kabul görmeyen araştırmacı, Türkçe kimya terminolojisinin durumunu dikkate alarak bu konuya eğilmeyi gerekli görmüş ve bunun üzerine 1953'te "İlmî Termler Hakkında" başlıklı bir yazı kaleme almıştır. Bahsedilen kitabın ve yazının temel alındığı bu makalede, bunlardan hareketle Artel'in terminoloji üzerine olan görüşleri ortaya konulmuştur. Elde edilen çıktılar ışığında, araştırmacının Türkçe kimya terminolojisinin gelişimine yaptığı katkılar ve Türk kimya bilimindeki konumu okuyucunun takdirine bırakılmıştır.
HUÁ-YÍ-YÌ-YǓ’DAKİ UYGURCA MALZEME VE SORUNLARI
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2015, Cilt 63, Sayı 1 · Sayfa: 23-36
Özet
"Huá-yí-yì-yǔ" (華夷譯語), Míng (明) Hanedanı'nın (1368~1644) başlagıcından beri telif edilegelen Çince ve komşu dilleri arasındaki türlü lügatçelerin (ve tümce örneklerinin) genel bir adıdır. 2. ve 3. gruplardaki lügatçelerde Uygurca malzeme bulunmaktadır. 2. gruptaki lügatçelerin Çin harfli ve Uygur harfli olan nüshalar olmasına karşın 3. grupdaki lügatçeler ise sadece Çin harfli olan nüshalardır. 2. gruptaki lügatçelerde Uygurca sözcükler Uygur yazısı ile de yazıldığı için nispeten kolay tespit edilebilir ve okunabilir. 3. gruptaki lügatçelerde bulunan Uygurca malzemeyi işlemek için hem eski Uygurcadan hem de Çin yazısından anlamak gerekiyor.3. gruptaki lügatçelerde 15. yüzyıl Uygurcasının 820'den fazla sözcüğü bulunmaktadır. Böylece sadece Çin yazısıyla kaydedilmiş en zengin Türkçe malzeme konumundadır. Bu Uygurca malzemeyi işleyen sadece Masahiro Shōgaito ve YongSŏng Li'dir. Çok ayrıntılı bir çalışma yapmasına karşın Masahiro Shōgaito bazı sözcükleri ya yanlış okumuş ya da okuyamamıştır. Çin yazısında birbirine benzeyen harfler çok olduğu için elle istinsah edilirken yanlış aktarılan harfler az değildir, hatta Çince sözcüklerde bile böyledir. Buna göre, bir an önce mevcut olan 3. gruptaki bütün nüshaları ve kopyalarını bir araya getirerek herkesin kullanabileceği bir kitap halinde yayımlamak ve bütün nüshalara bakarak Uygurca sözcükleri doğru okumak gerekiyor