276 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • türkiye
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

1993 YESEVİ YILININ ARDINDAN

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 1994, Cilt 42 · Sayfa: 231-252
Türkiye Cumhuriyeti ile SSCB arasında her iki yılda bir imzalanan "Bilimsel ve Kültürel Değişim Proğramı"nın 6. Maddesine dayanarak 8-14 Haziran 1990 tarihleri arasında Kazakistan Cumhuriyeti'nin başşehri Almatı'da toplanan "III. Sovyet-Türk Kollokyumu" esnasında Kazakistan SCB İlimler Akademisi ve Kazakistan Devlet Üniversitesi ile İstanbul ve Selçuk Üniversiteleri arasında …

Türk Dünyası ve Atatürkçü Çağdaşlaşma

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1994, Cilt X, Sayı 28 · Sayfa: 63-70
Türk dünyasının Atatürk ilkelerini, devrim ve evrimlerini benimseyerek çağdaşlaşması, kuramı da, uygulaması da kolay olmayan karmaşık bir konu. Henüz "Türk Dünyası" kavramı çok yeni. Bu sözden hepimiz aynı şeyleri anlamaya başlamadık. Üzerinde uzun uzun konuşulan, yazılan "Atatürkçü Çağdaşlaşma da yeterince aydınlanmış sayılamaz; cevap bulması gereken bir çok soru, yapılacak bir yığın iş var. Türk Dünyası ve Atatürkçü Çağdaşlaşma konularında, düşünce hayatımızda eksikler varken, iki kavrama bir arada bakışın zorluklarının daha da fazla olması doğal. Ancak her halde bir yanından girmek ve bir yerinden ele almak gerekiyor. 10 Kasım 1992 tarihli Tercüman gazetesinde, "Türk Çağdaşlaşması ve Yeni Türk Cumhuriyetleri" başlıklı bir yazıda, konu genel yapı ve görünüşü ile ele alınmıştı. Sorunun taşıdığı değer sebebiyle, şartların yarattığı yeni durum ve ulaşılan ara hedefler dikkate alınarak, ana esasların ve ayrıntıların, değişik bakış açılarından zaman zaman yeniden incelenmesi gerekmektedir.

1923-1938 İngiliz Basını’nın Genel Olarak Değerlendirilmesi Ve Basında Çıkan Türkiye Üzerine Yazılar İndeksi

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 1994, Cilt X, Sayı 28 · Sayfa: 157-208
Kamuoyu araştırmalarında başvurulabilecek kaynaklardan biri de hiç şüphesiz basındır. İngiliz kamuoyunda Türkiye ve Türkler üzerine yapılacak bir araştırmayı, İngiliz gazetelerinde ve süreli yayınlarında çıkan yazıları incelemekle yapmak mümkündür. Kabul edilir ki bütün İngiliz gazetelerinin ve süreli yayınlarının araştırılması çok uzun bir süreyi gerektirir. Bunun için İngiliz basınından seçim yapılarak, ülke genelinde çıkan gazetelere ilişkin bilgi vermeye çalışacağız. Mahalli basına yazımızda yer vermeyeceğiz. Bunun tek istinası vardır o da the Manchester Guardian' dır. Bu gazete çok güçlü bir mahalli gazetedir ve ülke genelinde çıkan "National Press" le eşdeğer bir saygınlığa sahiptir. Ayrıca akşam gazetelerine de yer vermeyeceğiz. Araştırmanın temel malzemesini Londra basını oluşturacaktır ve Londra'da çıkan gazetelerden de özellikle "Quality Press" e yer verilecektir. Bunun doğal olduğunu düşünüyoruz şöyle ki; "kaliteli basın, hem gazeteleri hem de süreli yayınlarıyla Türkiye'ye çok yakın ilgi göstermiş ve Türkiye'deki gelişmelerden İngiliz halkını bilgilendirmiştir. Yazımızın ilk bölümünde genel olarak 1923-1938 arası İngiliz basını hakkında bilgi verip, ikinci bölümünde ise indeksi vereceğiz. Sanırız bu konuda çalışacak ve araştırma yapacak olanlar için zaman kazanma açısından faydalı olur. Yine vereceğimiz indeksin incelediğimiz dönemin Türkiye'ye ilişkin çıkan yazıların tamamı olmadığını söylemekte sanırız yarar vardır.

"Defter Congress" (Tahrir Defterleri Kongresi)

Belleten · 1994, Cilt 58, Sayı 221 · Sayfa: 231-236
Tam Metin
İlk ikisi Konya'da yapılan Tahrir Defterleri kongrelerinin (Defter Congress) üçüncüsü 18-19 Mart tarihleri arasında Almanya'nın şirin bir kenti olan Erlangen'da yapıldı. Katılım planlamanın üzerinde idi. Başta Türkiye olmak üzere Avrupa'nın bir çok ülkelerinden ilim adamları katıldılar. Ayrıca Filistin'den Kamal Abdulfattah ve Amerika'dan Heath Lowry ile Margaret Venzke katılanlar arasında idiler. Bildirilerin ve alınması gereken kararların çokluğu iki günlük ağır bir çalışma temposunu gerekli kıldı. Mamafih gerek seyahat gerekse bildirilerin çekici olmaları bir taraftan dinlenmemizi diğer taraftan tatlı bir yorgunluğun zevkini tatmamızı sağladı.

Birinci Dünya Savaşı Günlerinde Türk-Ermeni İlişkileri ve İngiliz Propagandası

Belleten · 1994, Cilt 58, Sayı 222 · Sayfa: 377-380
Tam Metin
Birinci Dünya Savaşı günlerinde Türklerle Ermeniler arasında çıkan olayları, Ermeni militanlarıyla sempatizanları, Ermenilere karşı planlı biçimde yapılmış kırım, soykırımı ve toptan imha olarak nitelendirirler. Türkler ise, bu olayları, 'Hıristiyan Süper Devletlerce kendi çıkarları için kışkırtılan Ermenilerin, yurtları Türkiye'ye karşı ihaneti ve Türk-Ermeni çatışması olarak nitelendirirler.

Prof. Dr. Mehmet Altay Köymen

Belleten · 1994, Cilt 58, Sayı 223 · Sayfa: 789-792
Tam Metin
Haymana; Hititlere, Frigyalılara, Galatlılara, Romalılara Bizanslılara yurt olmuş Selçukluların beldesi; Osmanlıların Anadolu'ya gelişlerindeki ilk uğrak yeridir. Yüzyıllarca, padişahlara, sadrazamlara has olmuş, Haymana tiftiğinden dokunan soflar Yeniçerilerin, Saray mensuplarının vazgeçilmez giysileri sayılmış, ünü yurt dışına taşmıştır. Dünyaca ünlü kaplıcaları, ilk çağdan günümüze değin binlerce insana şifa dağıtmaktadır. Haymana; Mustafa Kemal'i Anadolu'da destekleyen ilk yürekli ses, Kuvayi-Milliyecilerin beşiği, Başkent Ankara'nın Milli Mücadeledeki zor günlerinde vazgeçilmez bekçisidir. Milli kurtuluşumuzun dönüm noktası olan Sakarya Meydan Savaşı, Haymana topraklarında gerçekleşmiş. Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti'nin temelleri burada atılmıştır. Tarım ve hayvancılıkla geçinen Haymanalılar, İç Anadolu'nun buğday ambarı olan bereketli topraklara sahiptir. İşte; Tarihçi Mehmet Altay KÖYMEN, "Mum dibine ışık vermez" misali Ankara'nın gelişmemiş bu Anadolu kasabasının-Deveci Köyünde 1916 yılında doğdu. Babası Ali Rıza Bey diğer dört kardeşi gibi Çanakkale'de şehit düşmüş. Genç yaşta dul kalan annesi de köyden biri ile evlenince, küçük Mehmet'e, anneannesi Gök Ayşe Kadın bakmak zorunda kalmıştı.

Japonya'da Türk Tarihi Üzerindeki Araştırmalar (16 Ağustos 1945 - 31 Ekim 1992)

Belleten · 1994, Cilt 58, Sayı 223 · Sayfa: 751-782
Tam Metin
Tokyo Yabancı Araştırmaları Üniversitesi Asya ve Afrika Dil ve Kültürleri Enstitüsü (Institute for the Study of Languages and Cultures of Asia and Africa, Tokyo University of Foreign Studies)'nün davetlisi olarak Misafir Profesör statüsünde 1 Temmuz - 31 Ekim 1992 tarihleri arasında Tokyo'da bulundum. Bu müddet zarfında Japonya'da Türk tarihi üzerinde yapılan çalışmaların bolluğu dikkatimi çekti. Bu yüzden Japonya'da gerek Orta Asya tarihi gerek Osmanlı öncesi ve Osmanlı tarihi hatta Cumhuriyet devri tarihi üzerindeki çalışmaların Türkiye ile Japonya arasındaki münasebetlerin gelişmesiyle artmakta oluşu memnuniyet vericidir.

Avrupa Politikasında Polonya

Belleten · 1993, Cilt 57, Sayı 218 · Sayfa: 285-296
Osmanlı İmparatorluğunun Lehistan dediği bugünkü Polonya, Osmanlı Devleti'nin ve Türkiye'nin durumlarında olduğu gibi, Avrupa'nın gayet stratejik bir bölgesinde bulunması sebebile, Avrupa politikasında mücadele eden büyük kuvvetlerin, rekabet, mücadele ve toprak ihtiraslarının başlıca konusu olmuştur. Tarihî perspektif içinde, Polonya'nın, Avrupa'nın kuvvet dengesi ve politikası içindeki gelişmelerini anahtarları ile çizmeye çalışacağız.

Atatürk Türkiyesi ve Dünya

Belleten · 1993, Cilt 57, Sayı 219 · Sayfa: 619-632
Tam Metin
Benim deyişimle, dünya tarihinin başlangıçtan zamanımıza doğru bir akışı vardır. Bu akış içinde bütün milletlerin, bu arada Türk milletinin tarihinin akışı da yer alır. Ancak dünya tarihinin akışı üzerinde en etkili olan Türk milletidir. Öyle ki, Türk milleti zaman zaman tarihin akışına yön vermiştir denebilir. Gerçekten, Türkler, burada açıklaması uzun sürecek olan -nüfus artışı, kıtlık, bir kavmin başka bir kavmi sürüp çıkarması v.s. gibi- sebeplerle, asıl vatanları Orta ve İç Asya'yı terk edip, o zamanın bilinen 3 kıtasına yayılmışlar, oralarda, yabancı soydan, yabancı din ve medeniyetden milletler üzerinde hâkimiyet kurmuşlardır ve sınırları içinde yaşayan bütün insanları refah ve mutluluk içinde yaşatmaktan ibaret olan Türk devlet anlayışını başarı ile uygulamışlardır.

Prof. Dr. Phil. Einar von Schuler

Belleten · 1993, Cilt 57, Sayı 219 · Sayfa: 641-642
Tam Metin
Einar von Schuler'in 14 Şubat 1990 tarihinde, ameliyatını izleyen yedi aylık bir dönem sonunda vefatıyla Hititoloji sahası en seçkin temsilcilerinden birini daha kaybetti. Eski Şarkiyat Bilimi'nde çok önemli bir yer işgal eden Leipzig Okulu Ekolü'nün son temsilcilerinden olan Einar von Schuler, yüksek öğrenimini Johannes Friedrich (Leipzig, Berlin), Adam Falkenstein (Heidelberg) gibi alanlarında otorite bilim adamları yanında tamamladıktan ve Münster Üniversitesi'nde geçirdiği asistanlık yollarından sonra, 1963 senesinde çok genç sayılacak bir yaşta Berlin Üniversitesi'nde ordinaryüs profesörlüğe atandı. 1974 yılında aynı unvanla Würzburg Üniversitesi'ne gelen Einar von Schuler, 1987 Haziranı'na kadar burada Şark Dilleri Enstitüsü kürsü başkanlığı görevini yürüttü.