276 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • türkiye
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

“KAZAN” DERGİSİNDE (TÜRKİYE, 1970-1980) TUKAY TEMASI

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2011, Sayı 32 · Sayfa: 203-207
Yabancı ülkelerdeki Tatar diasporasının edebi organı olan gazete ve dergiler arasında 1970-1980 yılları arasında Türkiye'de çıkan Kazan dergisinin ayrı bir yeri vardır. Dünya Tatarlarını birleştirme ülküsüne hizmet eden bu dergi, Tatarca ile özdeşleştiğinden her sayıda Tukay temasını ele almıştır. Bu yazıda, "Kazan" dergisinde yayımlanan Tukay eserleri, Tukay sanatına ithaf edilen bilimsel makaleler ve manzum eserler hakkında bilgi verilmektedir.

ABDULLAH TUKAY’IN SANATININ TÜRKİYE’DE ARAŞTIRILMA DÜZEYİ

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2011, Sayı 32 · Sayfa: 217-222
Abdullah Tukay, sanatı ve eserlerindeki derin duygu ve düşünce dünyasıyla Tatar dünyasını olduğu kadar tüm Türk dünyasını etkilemiştir. Bu yazıda, bu etkinin bir yansıması olan Türkiyeıde Tukay üzerine yapılmış çalışmalara yer verilmiştir. Çalışmada ayrıca, bu eserlerde ele alınan konular açıklanmış ve değerlendirilmiştir

The Greek Media in World War I and Its Aftermath: The Athenian Press on the Asia Minor Campaign

Belleten · 2010, Cilt 74, Sayı 270 · Sayfa: 619-622
Türkiye'de Milli Mücadele yılları olarak bilinen 1919-1922 dönemine ait çalışmalar pek çoktur. Bilindiği üzere bu dönemde Anadolu'da Türkler bir ölüm-kalım savaşı vermiş ve bu mücadele daha çok Anadolu'yu işgal eden Yunan ordularına karşı olmuştur. Bu dönem Türk tarihçiliği için ne kadar önemli ise aynı şekilde Yunan tarihçiliği için de önemlidir. Zira Eglezou'nun kitabında da anlatıldığı gibi bu dönem Yunan devleti için bir kriz dönemidir. Her ne kadar Yunanistan'da bu döneme dair birçok Yunanca eser varsa da İngilizce lisanında akademik çalışma sayısı pek o kadar da fazla değildir. Eglezou İngilizce hazırladığı bu çalışmasında Yunan tarihinde çok önemli olan bu dönem sırasında Atina basınının ne tür bir tavır takındığını, basının iktidarla ilişkilerini ve Anadolu'daki savaşı okuyucularına nasıl yansıttığını anlatmaktadır. Bu çalışma şüphesiz Türk tarihçileri için de önemlidir. Zira 1919-1922 dönemini araştırırken ve bu dönemle ilgili eserler ortaya koyarken Yunanistan'da neler olup bittiğini anlamak Türk tarihçilerine yeni bakış açılan sağlayabilecektir.

İtilaf Devletleri’nin Türk-Yunan Savaşı’nda Tarafsızlık İlanı (13 Mayıs 1921)

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2010, Cilt XXVI, Sayı 76 · Sayfa: 27-54
Tam Metin
Mondros Ateşkes Antlaşması'nın akabinde İtilaf Devletleri akdettikleri antlaşmayı ihlal ederek Osmanlı topraklarını işgal etmişlerdi. İngiltere ve Fransa'nın desteğini arkasına alan Yunanlılar da Batı Anadolu ve Doğu Trakya'yı işgal etmişlerdi. Baskı altında kalan Osmanlı hükümetleri işgallere karşı gereken tepkiyi gösterememişlerdi. Bu şartlar altında Kuva-yı Milliye işgallere karşı mücadele etmeye başlamıştı. Bu mücadele, Türk tarihinde İstiklal Savaşı, Yunan tarihinde Küçük Asya Savaşı adı verilen Türk-Yunan Savaşı'na dönüşmüştü. Yunanlılar Osmanlı topraklarını işgal ederken Atina'da beklenmedik siyasi gelişmeler meydana gelmişti. Kral Alexander'in ölümünden sonra müttefikler tarafından desteklenen Venizelos hükümeti iktidardan düşmüş, Kral Konstantin tahtına dönmüştü. Bu gelişmelerin ardından İtilaf Devletleri Yunanistan'a verdikleri desteği kesmeye başlamışlardı. Bu arada İngiliz hükümeti yayınladığı bir talimat ile silah, cephane ve benzeri malzemelerin İngiltere'den ihracını yasaklayan yeni bir liste hazırlanmıştı. Önceki listede satışına izin verilen birçok malzemenin ihracına kısıtlama getirilmişti. Bundan sonra İngiltere'nin teklifi doğrultusunda İtilaf Devletleri, Türk-Yunan Savaşı'nda tarafsızlıklarını ilan etmişlerdi. Bu tarafsızlık yerli kaynaklarda sadece Boğazlar bölgesinin tarafsız hale getirilmesi olarak izah edilmiştir. Oysa söz konusu tarafsızlık İtilaf Devletleri'nin Türk-Yunan Savaşı'nda tarafsızlıklarını ilan etmelerini kapsamaktadır.

Atatürk ve Macar Başkanı Gyula Gömbös

Erdem · 2009, Sayı 55 · Sayfa: 33-56
Tam Metin
Atatürk'ün çağdaşı bir devlet adamı olan ve Macaristan'da 1932 yılında iktidara gelen Macar Başbakanı Gyula Gömbös, revizyonist bir politika izlemiş, Almanya ve İtalya ile anlaşmıştır. Atatürk'ün hayranı olan Gömbös, 1933 yılında Balkanlarda Türk - Bulgar yakınlaşmasını sağlamak için Türkiye'yi ziyaret etmiştir. Gömbös bu ziyaret sonunda, gelişmekte olan Türk-Macar kültürel ve ekonomik ilişkilerini sağlamlaştırmasına rağmen, siyasi bağlamda Türkiye'nin desteğini alamamıştır. Bu çalışmada Gömbös'ün iktidara gelişi, izlediği politika, Atatürk ve devrimlerine olan hayranlığı ve Türkiye'yi ziyareti çerçevesinde her iki ülke arasında cereyan eden kültürel, ekonomik ve siyasi ilişkiler, özellikle Macar Milli Arşivi'nde (MOL) bulunan belgelere ve Macarca kaynaklara dayanılarak incelenmiştir.

Türkiye’de Hollandalı Bir Seyyah: Cornelis de Bruyn ve Gözlemleri

Belleten · 2009, Cilt 73, Sayı 266 · Sayfa: 145-164 · DOI: 10.37879/belleten.2009.145
Tam Metin
1652-1727 yılları arasında yaşamış olan Hollandalı ressam ve seyyah Cornelis de Bruyn, 1 Ekim 1674'te Lahey'den başladığı uzun bir Avrupa seyahatinden sonra(1). İtalya üzerinden deniz yoluyla 17 Temmuz 1678'de İzmir'e gelmiştir(2). Beş aya yakın İzmir'de kalan De Bruyn(3), 4 Aralık'ta İstanbul'a yolculuk yapan bir Türk subaşı ile bir ağanın kafilelerine katılarak bu kentten ayrılmış ve başka bir Hollandalı tüccar ve iki Fransız ile birlikte, karadan Manisa ve Balıkesir yoluyla Bandırma'ya ve oradan da bir gemi ile 14 Aralık'ta İstanbul'a ulaşmıştır(4). Bir buçuk yıl kadar İstanbul'da kalan(5) De Bruyn, 1 Temmuz 1680'de buradan ayrılmış ve deniz yoluyla 6 Temmuz'da tekrar İzmir'e dönmüştür(6).

Avustralya Basınında Çanakkale Muharebeleri

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2009, Cilt XXV, Sayı 73 · Sayfa: 39-62
Tam Metin
Dünya basını Çanakkale Muharebeleri başladığı andan itibaren savaşla yakından ilgilenmiş, muharebenin gidişatını anında kendi kamuoylarına aksettirmek için elinden geleni yapmıştır. Bu ülkelerden biri de Birinci Dünya Savaşı'nda İngiltere'nin yanında yer almış olan Avustralya'dır. İtilaf Devletleri 18 Mart 1915 tarihinde Çanakkale Boğazı'nda aldıkları yenilgi üzerine denizden yapılacak saldırıyla deniz yolunun açılamayacağını, karadan da bir çıkarma yapılması gerektiğini anlamışlardı. Duyulan ihtiyacın karşılanması için de Avustralya ve Yeni Zelanda askerlerinden oluşturulan Anzak kolordusu 25 Nisan 1915 tarihinde Gelibolu Yarımadası'na çıkartılmıştır. Avustralyalı askerler, 9 Ocak 1916 tarihine kadar da Gelibolu ve Arıburnu'ndaki çarpışmalarda yer almışlardır. Bu nedenle Çanakkale Muharebeleri Avustralya kamuoyu için büyük önem taşımaktadır. Çalışmamızda Avustralya Milli Kütüphanesi (National Library of Australia)'ndeki gazete arşivinden yararlanılarak Avustralya basınında Çanakkale Muharebeleri hakkında çıkan yazılar değerlendirilecektir.

Venizelos'un Atatürk'ü Nobel Barış Ödülü'ne Aday Göstermesi

Erdem · 2008, Sayı 52 · Sayfa: 91-110
Tam Metin
Yunanistan'da Venizelos'un 1928'de iktidara gelişi, Türk-Yunan ilişkileri açısından yeni bir dönemin başlangıcı olmuştur. Venizelos Yunanistan'da iktidara geldikten sonra, geçmişte Megali İdea'yı gerçekleştirebilmek için Türkiye'ye karşı takip ettiği yayılmacı dış politikadan vazgeçerek, Türk-Yunan dostluğunu kurabilmek için bazı girişimlerde bulunmuştur. Venizelos'un Türkiye ile dostluk kurma girişimleri, Atatürk tarafından memnuniyetle karşılanmıştır. Nitekim bir süre sonra Venizelos Türkiye'ye davet edilmiştir. Bu daveti kabul eden Venizelos, 1930 yılında Türkiye'ye resmi bir ziyarette bulunmuştur. Bu ziyaret sırasında Türkiye ile Yunanistan arasında imzalanan antlaşmalar, TürkYunan ilişkilerinin gelişmesine büyük katkı sağlamıştır. Venizelos, 1933 yılında Yunanistan'da yapılan seçimleri kaybetmiş ve muhalefete düşmüştür; fakat Türk-Yunan ilişkileri ve Balkan Paktı ile ilgili görüşmeleri yakından takip etmeye devam etmiştir. Balkan Paktı imzalanmadan kısa bir süre önce de, dünya siyasi tarihinde bir ilki gerçekleştirerek, Balkan Paktı'nın gerçek kurucusu olduğuna inandığı, eski düşmanı Atatürk'ü 12 Ocak 1934'te Nobel Barış Ödülü'ne aday göstermiştir.

Keskin Halkevi (20 Şubat 1938-1951)

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2008, Cilt XXIV, Sayı 72 · Sayfa: 669-692
Mustafa Kemal Cumhuriyet'in kuruluşundan sonra ülke sınırları dışında kalan Türklerin meseleleri ile yakından ilgilenmiş, yapılan anlaşmalarla durumlarını güvence altına almaya çalışmıştır. Bu nedenle Atatürk Dönemi Türkiye Bulgaristan ilişkilerinde en önemli konuyu Bulgaristan' daki Türk nüfusu oluşturmuştur. Her iki devlet arasında 1925 yılında yapılan anlaşma gereği karşılıklı mübadele söz konusu olmasına karşın Bulgaristan'da daha fazla Türk nüfusu bulunduğundan mesele hem göç, hem de Bulgaristan içerisindeki siyasi, sosyal ve kültürel haklar çerçevesinde devam etmiştir. Bu çalışmada; Atatürk Dönemi'nde (1919-1938) Bulgaristan'ın iç siyasetindeki gelişmeler ve Türkiye'ye etkisi, Türkiye ile Bulgaristan arasındaki siyasi ilişkiler, Bulgaristan Türkleri' nin problemleri, sosyal ve kültürel meseleler ile ekonomik ilişkiler ele alınarak incelenmektedir.

Atatürk Dönemi Türkiye-Bulgaristan İlişkileri

Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi · 2008, Cilt XXIV, Sayı 72 · Sayfa: 669-696
Tam Metin
Mustafa Kemal Cumhuriyet'in kuruluşundan sonra ülke sınırları dışındakalan Türklerin meseleleri ile yakından ilgilenmiş, yapılan anlaşmalarla durumlarını güvence altına almaya çalışmıştır. Bu nedenle Atatürk Dönemi Türkiye Bulgaristan ilişkilerinde en önemli konuyu Bulgaristan'daki Türk nüfusu oluşturmuştur. Her iki devlet arasında 1925 yılında yapılan anlaşma gereği karşılıklı mübadele söz konusu olmasına karşın Bulgaristan'da daha fazla Türk nüfusu bulunduğundan mesele hem göç, hem de Bulgaristan içerisindeki siyasi, sosyal ve kültürel haklar çerçevesinde devam etmiştir. Bu çalışmada; Atatürk Dönemi'nde (1919-1938) Bulgaristan'ın iç siyasetindeki gelişmeler ve Türkiye'ye etkisi, Türkiye ile Bulgaristan arasındaki siyasi ilişkiler,Bulgaristan Türkleri' nin problemleri, sosyal ve kültürel meseleler ile ekonomik ilişkiler ele alınarak incelenmektedir.