4 sonuç bulundu
Yayınlayan Kurumlar
Anahtar Kelimeler
- translation 3
- tercüme 2
- aktarma 1
- çeviri 1
- Çeviri 1
- differences 1
- Eski Türkçe 1
- Eski Uygurca 1
- farklılık 1
- interpreting 1
MOĞOL DÖNEMİNDE ÇEVİRİ VE UYGUR MÜTERCİMLER
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2019, Sayı 68 · Sayfa: 7-21 · DOI: 10.32925/tday.2019.28
Özet
Moğol devleti, Çin tarihinde pek çok farklı ulusu tek devlet çatısı altında toplayan, bugünkü Çin sınırlarının şekillenmesine ön ayak olan büyük bir devlettir. Bozkırda ortaya çıkıp yüzlerce yıllık yerleşik kültüre sahip ülkelere hükmetmek kolay değildi. Bu yüzden devletin kuruluşundan itibaren etkili devlet politikası oluşturulmuş, devlet yönetiminde ve toplumun kültürel açıdan güçlenmesinde birtakım tedbirler uygulanmıştır. Bu süreç içerisinde Uygurlar her alanda çok çalışmış, büyük hizmetler göstermiştir. Yapılan katkılar Moğollar için bir yazı icat etmeyle başlayıp Moğol devletinin üst tabaka zümresine okuma-yazma öğretme, devlet yönetiminde bilgi kaynağını oluşturma, devletin gelişmesinde gerekli olan eserleri tercüme etme ve en önemlisi kalıcı kültürel miras üretmeye kadar gitmiştir. Bu yazıda, Moğol dönemindeki çeviri kurumları ve faaliyetleri ile Uygurca, Çince, Tibetçe, Sanskritçe ve diğer dillerden Moğolcaya eserler çeviren Uygur mütercimler üzerinde durulacaktır.
EŞ-ŞİFÂ’NIN TÜRKÇE TERCÜMELERİ VE TÂLİB HOCAZÂDE İSHÂK NECÎB KARSÎ’NİN TERCEME-İ ŞİFÂ-İ ŞERÎF’İ
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2019, Sayı 67 · Sayfa: 205-214
Özet
Tâlib Hocazâde Hâfız İshak Necîb, Karslı bir âlim olup 1798 yılındaKâdî İyâz'ın Eş-Şifâ adlı eserini Türkçeye tercüme etmiştir. Eş-Şifâ,İslam dünyasında çok tanınıp sevilmiş bir eser olup üzerine birçok şerh,tercüme ve özet yazılmıştır. Bu eser, Hz. Peygamber'in örnek hayatınıtüm yönleriyle anlatmak amacıyla Endülüslü âlim Kâdî İyâz tarafındankaleme alınmış bir eserdir. Farklı kişilerce defalarca Türkçeye çevrilmişolan bu eserin mütercimlerinden birisi de Tâlib Hocazâde Hâfız İshakNecîb-i Karsî'dir. Eserin ön sözünde mütercim "kitabının elli beşincibabında bazı velilerin kerametlerini anlatmak istediğinde öncelikle Hz.Peygamber'in mucizelerini nakletmenin uygun olacağını düşündüğünüancak Hz. Muhammed'in mucizeleri de çok olup onu müstakil birkitapta anlatmak daha uygun düştüğünden; hadis kitaplarından, Hz.Muhammed'in vasıflarının çoğunu içerip herkesçe sevilen bir eser olanama dili Arapça olup seviyesi de halka uygun olmayan Kâdî İyâz'ınŞifâ-i Şerîf'ini Türkçeye tercüme etmenin daha faydalı olacağını gördüğünüve böylece Şifâ-i Şerîf'i tercüme etmeye başladığını" söylemiştir.Bu bölümde mütercim daha sonra Kâdî İyâz ve ailesi hakkında ayrıntılıbilgiler verip tahsil durumu ve ortaya koyduğu eserlerini tanıtmıştır.Eser dört kısımla bunların içindeki baplar ve fasıllardan oluşmuştur.Bu makalede Eş-Şifâ'nın Türkçe tercümeleri ve İshak Necîb Efendi'nintercümesi analitik biçimde incelenerek tanıtılmaktadır.
Türkiye Türkçesi ve Kazak Türkçesi Örnekleriyle Orhun Yazıtları’nın Çağdaş Türk Lehçelerine Aktarma Farklılıkları (The Translation Differences to Modern Turkic Languages of Orkhun Inscriptions with Sample of Turkish and Kazakh)
Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi · 2015, Sayı 40 · Sayfa: 7-20
Özet
Bugünkü Moğolistan'ın sınırları içinde bulunan Orhun Yazıtları, Türk dilininbilinen ilk yazılı metinleridir. Bu nedenle bu metinler çağdaş Türk yazı dillerindede ilk metin olarak ele alınmaktadır. Bu çalışmada Orhun Yazıtları'nın çağdaş Türkyazı dillerinden Türkiye Türkçesine ve Kazak Türkçesine aktarımı üzerinde durulmuştur.Yazıtlardan cümleler ve kelimeler alınmış ve bu cümleler ve kelimelerin TürkiyeTürkçesi ve Kazak Türkçesinde karşılıkları tablo hâlinde verilmiştir. Bu incelemelerinsonunda Orhun Yazıtları'nın Türk lehçelerine aktarımında farklılıklar olduğutespit edilmiştir. Bu farklılıkların üç temel nedeni olduğu görülmüştür. Bunlar; anlamlandırmafarklılıkları, farklı okuma kaynaklı aktarma farklılıkları, gramer kaynaklıaktarma farklılıklarıdır. Bu sebeplerden dolayı farklı aktarılan cümleler tablolardateker teker gösterilmiştir.The Orkhon Inscriptions which located within the boundaries of Mongolia arethe first written texts of Turkic. Therefore these texts are considered as the first textsin the modern Turkic languages, too. In this work it was studied that the translation ofOrkhun Inscriptions to modern Turkish and Kazakh. Additionally some sentences andwords were taken from the inscription and listed on the table with their counterparts of Turkish and Kazakh. At the end of these investigations it was determined that thereare differences in the translation of Orkhon Inscriptions to modern Turkic languages.Briefly, there are three main reasons of these differences. These are difference of meaning,translation differences due to different readings and translation differences dueto grammar. Because of these reasons of translation differences, the sentences whichtranslated differently are shown one by one in tables.
Eski Uygurca Çeviri Metinleri Işığında Orhun Yazıtlarının Söz Varlığına Katkılar (I) (The Vocabulary Contributions of Orkhun Inscriptions in the Old Uyghur Translated Texts (I))
Türk Dili Araştırmaları Yıllığı - Belleten · 2014, Cilt 62, Sayı 1 · Sayfa: 7-18
Özet
Bu makalede "idi oksuz" ve "bulun" kelimeleri incelenecektir. İlk kelimenin kökeni ve anlamı uzun yıllar çalışılmıştır ancak ikinci kelimenin kökeni konusunda neredeyse hiçbir fikre sahip değiliz. İlk olarak, Tonyukuk ve Bilge Kağan Yazıtları'nda sadece iki kez aynı durumu anlatmak için geçen "idi oksuz" kelimesinin oluşumunda yokluk belirten vurgulu yapının olduğu ve bunu doğrulayacak şekilde Çinceden eski Uygurcaya çevrilen çalışmalarda benzer kelimelerin bulunduğu açıklanacaktır. Daha sonra, "ok" kelimesinin esas anlamı - "idi oksuz" yapısının kök kelimesi -tarihsel çalışmalar, belgeler ve Türk dillerinden örnekler temelinde açıklanmaktadır. Son olarak, eski tarihsel çalışmalarla bağlantılı yorumlar esasında "idi oksuz" kelimesinin geçtiği iki yazıtta amacı ve anlamı açıklanacaktır.Bu makalede incelenen ikinci kelime ile ilgili çeşitli okumalar, ve bugüne kadar yürütülmüş çalışmalar konusunda kısa bir girişten sonra en eski tarihsel kaynaklarda, hatta dinî çalışmalarda geçtiği yerlerde kelimenin (savaş tutsağı anlamında) kaynağı araştırılarak kelimenin gerçek anlamı konusunda daha anlaşılır bir görüş geliştirme yönünde çalışma yürütülecektir