303 sonuç bulundu
Uygulanan Filtreler
  • Atatürk Kültür Merkezi
  • Son 10 yıl
Dergiler
Yayınlayan Kurumlar
Yayın Yılı
Yazarlar
Anahtar Kelimeler

SİVAS ŞARKIŞLA HALILARINDA TÜRK DÜĞÜMÜNÜN FARKLI BİR KULLANIMI

Arış · 2021, Sayı 19 · Sayfa: 130-145 · DOI: 10.34242/akmbaris.2021.158
Tam Metin
Gelenekli sanatlarımızdan olan halılar, Türk düğümü denilen çift düğüm sistemi ile dokunurlar. Bu sistemde yanyana iki çözgü teli, düğüm ipi ile birbirine bağlanarak dokuma gerçekleştirilir. Ancak yapılan araştırmalarda bazı halılarda Türk düğümünün hep aynı iki çözgü teli yerine alternatif çözgüler üzerine uygulandığı görülmüştür. Rus arkeolog Sir Aurel Stein’in Doğu Türkistan’da 1906 - 1908 tarihlerinde ele geçirdiği 3. ve 4. yüzyıllardan kalma halı parçaları arasında, baklava desenli bir parçada alternatif çözgüler üzerine düğümlenmiş Türk düğümü ile değişik bir tekniğin uygulandığı anlaşılmıştır. Orta Asya Türkmen halılarında da kullanılan bu teknik eski bir gelenek olarak Anadolu’da yaşatılmaktadır. İstanbul Türk ve İslam Eserleri Müzesinde, İstanbul Vakıflar Halı Müzesinde, Ankara Vakıf Eserleri Müzesinde, Sivas Gök Medrese Vakıf Müzesinde, Stockholm National Museum’da, Berlin Dahlem Müzesinde, Rijks Museum ve Washington Textile Museum’da kaydırılmış Türk düğümünün uygulandığı halılar bulunmaktadır. Kaydırılmış düğüm daha çok çapraz ilerleyen hatların dokunmasında, üçgen, eşkenar dörtgen gibi şekillerde ve bunlar içinde kalan alanların doldurulmasında elverişli bir tekniktir. Türk düğümünün normal uygulamada yarattığı kademeli etkiden uzak, daha düzgün hatların oluşmasını ve halının daha sağlam olmasını sağlamaktadır. Türkmenistan’da Salur boyu tarafından dokunan halılarda uygulanan bu teknik, Anadolu’da da Salur boyunun yerleştiği Manisa, Konya, Sivas, Malatya, Erzurum gibi bölgelerde görülmektedir. Halılarda yer alan altıgen madalyonlar, Salur Türkmenlerinin göl motifiyle benzerlik göstermekte olup, teknik ve desen birliği Anadolu’da dokunan halılarla yaşatılmaktadır.

ÇAMLIDERE YÖRESİNDE UNUTULMUŞ BİR KÜLTÜREL ZENGİNLİK: AVDAN KİLİMLERİ

Arış · 2021, Sayı 19 · Sayfa: 88-107 · DOI: 10.34242/akmbaris.2021.156
Tam Metin
Türkler, Anadolu’nun binlerce yıllık tarihinden aktarılarak gelen uygarlıkların birikimlerini öz değerleriyle harmanlayarak kendilerine has kültürlerini oluşturmuşlardır. Bu bağlamda dokumacılık alanında da yöreden yöreye değişen motif ve renk zenginliğini ortaya koymuşlardır. Orta Asya’da konar-göçer yaşayan Türkler Anadolu’ya taşıdıkları dokuma kültürlerini yaşamlarının hemen her alanında kullanarak sürekliliğini sağlamışlardır. Geleneksel dokumacılık sanatı günümüzde Anadolu’nun birçok yerinde sürdürülmektedir. Ağrı, Aksaray, Balıkesir, Çanakkale, Gümüşhane, Isparta, Kayseri, Kırşehir, Kocaeli, Manisa, Muğla, Niğde, Samsun, Sivas, Tokat, Uşak ve Yalova gibi birçok ilimiz dokumacılığın yapıldığı merkezlerdendir. El dokumacılığı, insan gücü ile çalışan tezgâhlarda, el emeğine dayalı bir üretimdir. Günümüzde, azalarak da olsa üretimi devam eden kilim, cicim, sumak, sini (zili) adıyla anılan her biri farklı tekniklerle dokunan dokumaların hepsine düz dokumalar denilmektedir. Bu çalışmada Ankara, Çamlıdere, Avdan Mahallesi’nde (köyünde) geçmişte üretimi yapılan günümüzde ise üretimi yok olmuş düz dokumalardan olan kilimler araştırılmıştır. Bu amaçla konuya ilişkin yazılı ve sanal kaynaklar taranmış sahada gözlem ve görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Yöre halkından alınan bilgiler doğrultusunda ulaşılabilen kilim dokumalar incelenerek değerlendirilmiştir. Çalışma, günümüzde yörede kilim dokuma geleneğinin unutulmaya yüz tutması nedeniyle kayıt altına alınarak gelecek kuşaklara aktarılması açısından ayrıca önemlidir.

OSMANLI ARŞİVİNDE HALICILIK ÜZERİNE BİR DEFTER ANALİZİ (MAD-d- 14500 NUMARALI)

Arış · 2021, Sayı 18 · Sayfa: 28-37 · DOI: 10.34242/akmbaris.2021.146
Tam Metin
Halıcılık geleneksel Türk sanatları içerisinde önemli bir yere ve tarihî bir geçmişe sahiptir. Bu sanat, başından beri Türklerin yaşadığı her coğrafyada varlığını sürdürmüştür. Halı dokuma tekniğini bulan ve onu dünyaya tanıtan da yine Türkler olmuştur. 19. yüzyıl ortalarına doğru Türk halıcılığı eski değerini kaybetmeye başlamıştır. Üzerinde çalıştığımız defterde; halıcılık faaliyetlerini geliştirmek ve üretimde rağbeti arttırmak için devlet tarafından birtakım tedbirler alındığı görülmektedir. Osmanlı Devleti, dokunan halıları istenilen kaliteye yükseltmek ve herkesin kullanmasını sağlamak amacıyla tüccarlara, sözleşme ile belli bir miktarda sermaye vermiştir. Burada önemli olan bir mesele var ki o da teşviktir. Destek olarak verilen sermayenin sadece yeni tarz halı üretimi yapmayı taahhüt eden tüccarlara verilmesi çok önemlidir. Halı üretecek kişilere imalat ile ilgili bilgiler yetkili memurlar tarafından verilmiş ve çalışanlar da talep edildiği şekilde dokumuşlardır. Yeni tarz halı üretimine teşviki arttırmak için yükleniciler taltif edilmiş; eski usül dokumalar için gümrük vergisi alınmaya devam ederken bu yeni uygulamaya ise vergi muafiyeti getirilmiştir. Böylece ucuza mal edilen ve daha çok rağbet göreceği düşünülen halılar imal edilmiştir. Tarihî Uşak halısı, “Nev-resim” görünümü ile klasik formundan uzaklaşmış ve yeni desenlere kavuşmuştur. Sonuç olarak devlet büyük bir yatırımla, maddî ve teknik destek vererek halıcılığın gelişmesine katkı sağlamıştır.

KİTAP KAPAKLARINDA YER ALAN KİRKİTLİ DOKUMALAR VE MOTİFLER

Arış · 2021, Sayı 19 · Sayfa: 68-87 · DOI: 10.34242/akmbaris.2021.155
Tam Metin
Bu çalışmanın amacı kirkitli dokuma ve motiflerinin kitap kapaklarında hangi şekillerde yer aldığı, teknik, kompozisyon, yöre özelliklerinin tespiti ve bunların kitap içeriklerini yansıtmaya katkılarının neler olduğunun belirlenmesidir. Çalışmada, tarama yöntemiyle elde edilen verilerden örneklem olarak on kitap seçilmiş ve önceden belirlenen temalar çerçevesinde “betimsel analiz” yöntemi ile çözümlenmiştir. Betimsel analizde elde edilen veriler, daha önceden belirlenen temalara göre özetlenir, yorumlanır ve bazı çıkarımlarda bulunulur. Araştırmada kirkitli dokumaların, kitap kapaklarına, fotoğraf, illüstrasyon ve yazı şeklinde yansıdığı belirlenmiştir. Halı, kilim, cicim ve sumak teknikli dokumaların, kitap kapaklarında yer aldığı tespit edilmiştir. Kitap kapaklarında akrep, bereket, bukağı, elibelinde, göz, koçboynuzu, kuş, tarak ve yıldız motiflerine rastlanmıştır. Kitap kapaklarının ikisinde kilim kompozisyonu, dört tanesinde ise bir veya daha fazla motif illüstrasyon şeklinde yer almaktadır. Üç adet kitap kapağında ise “kilim” terimi, yazı olarak yer almaktadır. Kirkitli dokumalar görsel ve dilsel olarak kitap kapaklarına yansımıştır. Bu yansıma dokumaların devingenliğini sağlaması bakımından önemlidir. Kapaklarda kullanılan dokumaların ve motiflerin, bazı kitaplarda içerik ile bağlantılı olarak kullanıldığı görülmektedir. Kurgu olan kitaplarda içeriği yansıtacak şekilde dokumalar hem görsel hem de dilsel olarak kullanılmıştır. Kurgu kitaplar dışında olanlar ise daha çok halkbilim ile ilgili kitaplardır. Bu kitapların kapaklarında dokumalar, daha çok halk kültürünün maddi kültür ürünü olarak değerlendirilmesinden dolayı yer almıştır.

DENİZLİ ÇAMELİ İLÇESİ ÖLÜMLÜK KİLİMLERİ

Arış · 2021, Sayı 19 · Sayfa: 108-129 · DOI: 10.34242/akmbaris.2021.157
Tam Metin
Eski adı Karaman olan Çameli ilçesi, Denizli’nin kuzey doğusunda yer almaktadır. Çameli yayla karakterli bir arazi yapısındadır. Fethiye Yörüklerinin göç yolu üzerindedir. Denizli Çameli insanı tarihte, hayvancılıkla geçinmenin dışında, kilim üretimi ve ticaretiyle de meşgul olmuşlardır. Kilim, çözgü ve atkı olmak üzere iki iplik sistemiyle yapılan çözgülerin atkılar tarafından tamamen gizlendiği, havsız atkı yüzlü dokuma çeşididir. 2020 yılında Çameli kilimleri, coğrafi işaret kapsamına alınmıştır. Denizli Çameli ilçesinde cenaze kilime sarılıp, sal denilen tabutlarda taşınmaktadır. Cenaze merasiminden sonra camiye bağışlanmaktadır. Anadolu’da sargı kilimi, ahretlik ya da ölümlük-dirimlik dokuma olarak isimlendirilen ve cenaze merasiminde kullanılan bu kilimler, Denizli Çameli ilçesinde “ölümlük kilim” olarak adlandırılmaktadır. Çameli yöresinde ölümlük kilimler, ıstar tezgâhta ve mekikli tezgâhta dokunmaktadır. İncelenen ölümlük kilimler, 140-274 cm eninde ve 162-330 cm boyunda olup, enine bantlı kompozisyon şemasına sahiptir. Bıtıracık, pardı, dört göz, dokuz göz, mekik, kelebek, koçboynuzu, ölümlük kilim örneklerinde görülen motiflerdendir. Çalışma sonucunda, yörede 5 yıl öncesine kadar cenazelerin kilime sarılarak bu geleneğin devam ettiği ancak günümüzde tamamen bırakıldığı tespit edilmiştir. Kilim dokumacılığı ise Çameli ilçesinin bazı mahallelerinde yaşatılmaya çalışılmaktadır. Bu çalışmada, Çameli yöresinde 2019 yılında yapılan alan araştırmasında, kilim ve cicim dokuma teknikli, 21 adet ölümlük kilim örneği, dokuma tekniği, kullanılan malzeme, renk, motif ve kompozisyon açısından incelenmiştir.

KARAMAN İL MERKEZİNDE YAŞAYAN SARIKEÇİLİ YÖRÜKLERİNDE TORBA DOKUMALARI

Arış · 2021, Sayı 18 · Sayfa: 4-27 · DOI: 10.34242/akmbaris.2021.152
Tam Metin
Turkish weaving is one of our important cultural assets which have a long history, have been passed down from generation to generation for centuries. Weavings were made from past to present for two reasons. The first is functionality and the second is aesthetic solicitude. Knotted and knotless weavings, one of the important productions of Yoruk life which has come to the present day by changing and developing in the historical process. The livelihood of Yoruks living in Anatolia is animal husbandry. Yoruks, who make their living from small cattle husbandry,live together with their animals in nature.They have made the migration tradition way of life in their lives to make more use of pastures. As a necessity of this life, woven products are among the items that are needed. Industrialization and acute change also affected the life of Yoruk. The traditional weaving culture, which is indispensable in the life of the nomad, has an important place in the rich nomad life, with its wide range of uses and using different techniques. The place of the weaving in the historical process varies depending on the living conditions and the location. In this study bag weaving of Sarıkeçili Yoruks located in the center of Karaman has been examined. In the research, information was obtained about the techniques, colours, motifs and materials used by interviewing weaving masters and the local names that the people living in this region gave to these fabrics and materials were researched. Bag weaving in the region have been examined extensively. The disappearance of this culture and its products day by day made this study necessary. Findings and comments documented which is aimed to bring it to the literature by creating a resource for passing it on to future generations.

DOĞAL ÇEVRE BAĞLANTILI KÜLTÜRÜN HAKKÂRİ GELENEKSEL DOKUMA VE ÖRGÜLERİNE YANSIMALARI*

Arış · 2021, Sayı 19 · Sayfa: 44-67 · DOI: 10.34242/akmbaris.2021.154
Tam Metin
Doğal çevre, içinde yaşadığımız coğrafyada insan müdahalesinin olmadığı canlı ve cansız bütün varlıkları kapsar. Bu varlıklar sahip olduğu olağan üstü güzelliğiyle, ihtişamıyla, heybetiyle, gücüyle, hızıyla, çekiciliğiyle veya ürkütücülüğüyle üzerimizde farklı etkiler bırakır. Bu etkileşimi Anadolu’nun farklı yerlerinde olduğu gibi Hakkâri yöresi bilhassa dokuma ve örgü eserler üzerinde yaygın olarak görmekteyiz. Etnografik eserlerle bağlantılı Hakkâri’nin otuz iki yerleşim yerinde yapılan saha çalışması neticesinde elde edilen eserler üzerinde farklı bitki ve hayvan motifine sıkça rastlanılması ile doğal çevrenin bu yöre halkı ve sanatı üzerindeki etkisini açıkça ortaya koymaktadır. Yün çoraplar üzerinde genellikle bir hayvan veya böcek motifine yer verilirken, bazı kilimler üzerinde adeta kuşlara veya farklı hayvanlara ait bir dünyanın tasvir edildiğini görmekteyiz. Bu bağlamda, sadakati, hürmeti ve vefayı simgeleyen hüthüt kuşunu; temizliğin sembolü suna kuşunu; talih ve uğurun simgesi olan uğur böceğini; derin sevgiyi simgeleyen muhabbet kuşunu ve kutsal sayılan güvercini bunlara sadece birkaç örnek olarak gösterebiliriz. Bu çalışmada; çeşitli hayvan, böcek ve bitki motifinin üzerinde yer aldığı Hakkâri dokuma ve örgü eserlerine yer vererek kültürel mirasımızın korunması ve tanıtılması yanında bu alanda yapılacak bilimsel çalışmalara katkı sunulması amaçlanmıştır.

TARİHSEL KUMAŞLARDAN TAFTA ÜZERİNE KARŞILAŞTIRILMALI BİR ARAŞTIRMA

Arış · 2021, Sayı 18 · Sayfa: 38-53 · DOI: 10.34242/akmbaris.2021.147
Tam Metin
Tafta kumaşlar çözgüsünde ve atkısında ipek kullanılarak dokunmuş düz ipekli bir kumaş türüdür. Tarihi belgelere bakıldığında tafta ismine XIV. yüzyıldan itibaren rastlanmaktadır. 1453 Miras bölüm defteri, 1502 tarihli İstanbul İhtisab Kanunnamesi, 1516 Uzun Hasan Kanunu, 1640 narh defterleri, 1455-1764 Bursa mahkeme sicilleri gibi önemli kaynaklardan tafta kumaşının tarihsel gelişimi izlenmeye çalışılmıştır. Ancak yapılan araştırmalar sırasında tafta kumaşı üzerine ayrıntılı bir çalışmanın yapılmadığı fark edilmiştir. Çalışmanın amacı tafta kumaşının tarihi gelişimi, kelime kökeni, çeşitleri ve özellikleri üzerinde durulması ile AHBV Ülker Muncuk Müzesi’nden ulaşılabilen XX. yüzyıl örneklerinin analizlerinin yapılarak kumaş kimliklerinin literatüre kazandırılmasıdır. Ayrıca yazılı kaynaklarda vale ve canfes kumaşları ile sürekli benzerlik gösteren bu kumaşın diğer kumaşlar ile farkına dikkat çekilmiştir. Çalışma günümüzde piyasada üretilen kumaşlar ile arasındaki farkın belirlenebilmesi açısından ise önem taşımaktadır. Araştırmada betimlemelere dayalı tarama ve analiz yöntemleri kullanılmıştır. Çalışma XIV. – XX. yüzyıl arasında tarihlenmiş eldeki örnek tafta (tafetta) kumaşlar ile sınırlandırılmıştır.

BÜYÜKKÖY VE KÜÇÜKKÖY’DE BULUNAN ALAFARADİN DOKUMALARININ TESPİTİ

Arış · 2021, Sayı 19 · Sayfa: 6-43 · DOI: 10.34242/akmbaris.2021.153
Tam Metin
Antalya ili Korkuteli ilçesine bağlı olan Büyükköy ilçe merkezine 18 km, Küçükköy ise; 14 km uzaklıktadır. Büyük Ali Fahrettin ve Küçük Ali Fahrettin isimli iki kardeşin köyü olarak bilinen Büyükköy ve Küçükköy Alafaradin dokumalarının merkezi olarak bilinmektedir. Bu nedenle yörede yapılan dokumalar ‘‘Alafaradin’’ ismiyle anıldığı söylenmektedir. Makaleye konu olan düz dokuma yaygıları, Korkuteli ilçesinin köyleri arasında yer alan Büyükköy ve Küçükköy Alafaradin dokumaları, 07.03.2020 tarihinde yapılan alan saha araştırmasında tespit edilmiştir. Büyükköy ve Küçükköy ’de12 adet düz dokuma örneği renk, motif, hammadde, tür, boyut, teknik ve kompozisyon özellikleri açısından incelenerek, aynı zamanda ilgili yerlerde görseller kullanılarak değerlendirilmiştir. Bu yüzden örneklerin tespit edilmesi ve belgelenerek gelecek nesillere aktarılması büyük önem arz etmektedir. Araştırma, yöre insanı tarafından oldukça geniş bir kullanım alanı olduğu belirtilen düz dokuma örneklerini kayıt altına almak ve gelecek kuşaklara aktarmak amacıyla yapılmıştır. Araştırmada, düz dokumaların tarihçesi, kullanılan malzemeler, araçlar, uygulanan teknikler, desenler vb. belirlenmiştir. Bu çalışma ile Büyükköy ve Küçükköy’de bulunan Alafaradin dokumalarının, Anadolu düz dokuma yaygıları içindeki yeri ve öneminin ortaya konulması hedeflenmiştir.

ANAMUR İLÇESİ BAHŞİŞ KÖYÜNDE KOLANLARIN KULLANIM ALANLARI*

Arış · 2021, Sayı 18 · Sayfa: 54-73 · DOI: 10.34242/akmbaris.2021.148
Tam Metin
Anadolu’da Yörük hayatının vazgeçilmez bir parçası olan dokumacılık, geçmişte olduğu gibi günümüzde de el sanatları alanındaki önemini korumaktadır. Dokuma kültürü, ait olduğu toplumun yaşam şartlarının bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Kolan dokuma, geleneksel Türk el sanatları çeşitlerinden biri olan dokumacılık sanatı içinde önemli bir yer tutmaktadır. Anadolu’nun hemen hemen her yöresinde dokunan ve kullanılan kolanlar; evlenecek olan genç kızların çeyizlerinde bulunmakta, taşımada kullanılan dokumalarda sap ve kulp görevi görmekte, bebek beşiği bağlamada, bebeği sırtta taşımada kullanılmakta, giysilerde süsleme aracı olmakta ve daha birçok alanda kullanım alanı olarak yerini korumaktadır. Kolanların yapıldığı ve kullanıldığı yörelerden biri de Anamur ilçesine bağlı Bahşiş köyüdür. Bahşiş köyünde kolanlar; dokumanın uzunluğuna göre mesafesi ayarlanan ve yere çakılan iki çubuğun oluşturduğu basit yer tezgâhında dokunmaktadır. Yörede kolan dokumacılığın; hammaddesi, rengi ve deseni bazı farklılıklara uğrasa da teknik olarak bir değişime uğramamıştır. Eski dokumalar, doğal boyalarla renklendirilen yün iplikler ya da doğal renkte eğrilen kıl ipliklerden oluşurken, günümüzde ise kimyasal boyalarla renklendirilen hazır ipliklerin de kullanıldığı görülmektedir. Bu araştırmada, Anamur Bahşiş köyünde halen dokunmakta olan veya var olan kolanların dokumaların kullanım alanları örneklerle incelenmiştir. Modern yaşamın getirdiği gelişim ve değişimler el sanatlarında, özellikle de dokumacılık sanatında önemli bir yeri olan kolan dokumada değişimlere sebep olmuştur. Bu değişim Bahşiş köyünde, geçmişte daha çok dokunan kolanların günümüzde daha az kişilerce dokunması sonucu unutulmaya başlaması sonucunu doğurmuştur. Bu olumsuz değişim, kolanların kullanım alanını da olumsuz etkilemiştir. Bu dokumalar, yöre kadınları tarafından halen az da olsa dokunmakta ve kullanılmaktadır.